"Allah'ın Varlığının Delilleri" ile ilgili ayetler

Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki yanlarına uğrarlar da onlardan yüzlerini çevirerek geçerler.
Yûsuf Suresi 105. Ayet
Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş’a[288] kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.*
Ra’d Suresi 2. Ayet
O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır.[289] O, geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, düşünen bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır.*
Ra’d Suresi 3. Ayet
Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekinler; bir kökten çıkan çok gövdeli ve tek gövdeli hurma ağaçları vardır ki hepsi aynı su ile sulanır. Ama biz ürünleri konusunda bir kısmını bir kısmına üstün kılıyoruz. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır.
Ra’d Suresi 4. Ayet
Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, “Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?” demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Ra’d Suresi 5. Ayet
O, gökten sizin için su indirendir. İçilecek su ondandır. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla meydana gelir.
Nahl Suresi 10. Ayet
Sizin için yeryüzünde çeşitli renk ve biçimlerle yarattığı şeyleri de sizin hizmetinize verdi. Öğüt alan bir toplum için bunda ibretler vardır.
Nahl Suresi 13. Ayet
Allah, gökten su indirdi de onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz bunda dinleyecek bir toplum için bir ibret vardır.
Nahl Suresi 65. Ayet
“Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır.
Nahl Suresi 69. Ayet
Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir “alaka”dan[372], sonra da yaratılışı belli belirsiz bir “mudga”dan[373] yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da (akıl, temyiz ve kuvvette) tam gücünüze ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz.) İçinizden ölenler olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, bilirken hiçbir şey bilmez hâle gelsin. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz, onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir.*
Hac Suresi 5. Ayet
Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.
Yâsîn Suresi 32. Ayet
Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler.
Yâsîn Suresi 33. Ayet
34,35. Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?[449]*
Yâsîn Suresi 34. Ayet
Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha) bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir.
Yâsîn Suresi 36. Ayet
Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.
Yâsîn Suresi 37. Ayet
Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiri (düzenlemesi)dir.
Yâsîn Suresi 38. Ayet
Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
Yâsîn Suresi 39. Ayet
Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
Yâsîn Suresi 40. Ayet
Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
Yâsîn Suresi 41. Ayet
Biz, onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
Yâsîn Suresi 42. Ayet
Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.
Yâsîn Suresi 43. Ayet
Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.
Yâsîn Suresi 44. Ayet
Gece, gündüz, güneş ve ay Allah’ın varlığının delillerindendir. Güneşe ve aya secde etmeyin. Eğer gerçekten Allah’a kulluk ediyorsanız, onları yaratan Allah’a secde edin.[478]*
Fussilet Suresi 37. Ayet
Allah’ın varlığının delillerinden biri de şudur: Sen yeryüzünü boynu bükük (kupkuru) görürsün. Onun üzerine yağmuru indirdiğimiz zaman kıpırdar kabarır. Şüphesiz ki, onu dirilten, elbette ölüleri de diriltir. Şüphesiz O, her şeye gücü hakkıyla yetendir.
Fussilet Suresi 39. Ayet
Varlığımızın delillerini, (kâinattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur’an’ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şâhit olması yetmez mi?
Fussilet Suresi 53. Ayet
Gökleri, yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması, O’nun varlığının delillerindendir. O, dilediği zaman, onları bir araya getirmeye de gücü yetendir.
Şûrâ Suresi 29. Ayet
Denizde dağlar gibi yüzen gemiler, O’nun varlığının delillerindendir.
Şûrâ Suresi 32. Ayet
Şüphesiz, göklerde ve yerde, inananlar için (Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren) nice deliller vardır.
Câsiye Suresi 3. Ayet
İşte bunlar, Allah’ın âyetleridir. Onları sana gerçek olarak okuyoruz. Artık Allah’tan ve O’nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?
Câsiye Suresi 6. Ayet
Attığınız o meniye ne dersiniz?!
Vâkı’a Suresi 58. Ayet
Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz?
Vâkı’a Suresi 59. Ayet
60,61. Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez.
Vâkı’a Suresi 60. Ayet
Andolsun, birinci yaratılışı(nızı) biliyorsunuz. O hâlde düşünseniz ya!
Vâkı’a Suresi 62. Ayet
Ektiğiniz tohuma ne dersiniz?!
Vâkı’a Suresi 63. Ayet
Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
Vâkı’a Suresi 64. Ayet
Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde şöyle geveleyip dururdunuz:
Vâkı’a Suresi 65. Ayet
“Muhakkak biz çok ziyandayız!”
Vâkı’a Suresi 66. Ayet
“Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!”
Vâkı’a Suresi 67. Ayet
İçtiğiniz suya ne dersiniz?!
Vâkı’a Suresi 68. Ayet
Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
Vâkı’a Suresi 69. Ayet
Dileseydik onu acı bir su yapardık. O hâlde şükretseydiniz ya!.
Vâkı’a Suresi 70. Ayet
Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?!
Vâkı’a Suresi 71. Ayet
Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
Vâkı’a Suresi 72. Ayet
Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır!
Gâşiye Suresi 17. Ayet
Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!
Gâşiye Suresi 18. Ayet
Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!
Gâşiye Suresi 19. Ayet
Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!
Gâşiye Suresi 20. Ayet