"Cehennem" ile ilgili ayetler
Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru söyleyenler iseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi çağırın (ve bunu ispat edin).
Bakara Suresi 23. Ayet
Eğer, yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- o hâlde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş kâfirler için hazırlanmıştır.
Bakara Suresi 24. Ayet
İnkâr edenlere de ki: “Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır!”
Âl-i İmrân Suresi 12. Ayet
O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara, “İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın” denilir.
Âl-i İmrân Suresi 106. Ayet
Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Nisâ Suresi 56. Ayet
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
A’râf Suresi 36. Ayet
Allah, şöyle der: “Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan toplulukları ile birlikte ateşe girin.” Her topluluk (arkasından gidip sapıklığa düştüğü) yoldaşına lânet eder. Nihayet hepsi orada toplandığı zaman peşlerinden gidenler, kendilerine öncülük edenler için, “Ey Rabbimiz! Şunlar bizi saptırdılar. Onlara bir kat daha ateş azabı ver” derler. Allah, der ki: “Her biriniz için bir kat daha fazla azap vardır. Fakat bilmiyorsunuz.”
A’râf Suresi 38. Ayet
Onlar için cehennem ateşinden döşek, üstlerinde de cehennem ateşinden örtüler var. İşte biz zalimleri böyle cezalandırırız.
A’râf Suresi 41. Ayet
Şüphe yok ki, inkâr edenler mallarını (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. İnkâr edenler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.
Enfâl Suresi 36. Ayet
Allah, pis olanı temizden ayırmak, pis olanların hepsini birbiri üstüne koyup yığarak cehenneme koymak için böyle yapar. İşte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
Enfâl Suresi 37. Ayet
Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah’ın yolundan alıkoyuyorlar. Altın ve gümüşü biriktirip gizleyerek onları Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla müjdele.
Tevbe Suresi 34. Ayet
O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılacak da onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak ve, “İşte bu, kendiniz için biriktirip sakladığınız şeylerdir. Haydi tadın bakalım, biriktirip sakladıklarınızı!” denilecek.
Tevbe Suresi 35. Ayet
Hüsranın ardından da cehennem vardır. Orada kendisine irinli su içirilecektir.
İbrahim Suresi 16. Ayet
Onu yudumlamaya çalışacak fakat boğazından geçiremeyecektir. Ona her yönden ölüm gelecek fakat ölmeyecek, arkasından da şiddetli bir azap gelecektir.
İbrahim Suresi 17. Ayet
Şüphesiz cehennem, onların hepsinin buluşacağı yerdir.
Hicr Suresi 43. Ayet
Onun yedi kapısı vardır ve her kapıya onlardan bir grup ayrılmıştır.
Hicr Suresi 44. Ayet
Haddi aşan ve Rabbi’nin âyetlerine inanmayanları işte böyle cezalandırırız. Şüphesiz ahiret azabı daha şiddetli ve daha kalıcıdır.
Tâ-Hâ Suresi 127. Ayet
Hiç şüphesiz siz ve Allah’tan başka kulluk ettikleriniz cehennem odunusunuz. Siz oraya varacaksınız.
Enbiyâ Suresi 98. Ayet
Onların orada derin bir iç çekişleri vardır! Onlar orada hiçbir şey işitmezler.
Enbiyâ Suresi 100. Ayet
İşte iki hasım taraf ki, Rableri hakkında tartışmaya girmişlerdir. Bunlardan inkâr edenler için ateşten giysiler biçilmiştir. Başlarının üstünden de kaynar su dökülür.
Hac Suresi 19. Ayet
Her ne zaman cehennemden, o ızdıraptan çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara, “Tadın yangın azabını” denilir.
Hac Suresi 22. Ayet
Hayır, onlar Kıyameti de yalanladılar. Biz ise o Kıyameti yalanlayanlara çılgın bir cehennem ateşi hazırlamışızdır.
Furkân Suresi 11. Ayet
(Kendilerine) “Bugün bir kere yok olmayı istemeyin, birçok kere yok olmayı isteyin!” (denir.)
Furkân Suresi 14. Ayet
Fasıklık edenlere gelince, onların barınağı ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, oraya döndürülürler ve onlara, “Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın” denir.
Secde Suresi 20. Ayet
İnkâr edenler için ise cehennem ateşi vardır. Öldürülmezler ki ölsünler. Kendilerinden cehennem azabı da hafifletilmez. İşte biz her nankörü böyle cezalandırırız.
Fâtır Suresi 36. Ayet
Onlar cehennemde, “Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim” diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) “Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.”
Fâtır Suresi 37. Ayet
Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır.
Sâffât Suresi 60. Ayet
Kendileri de onların izinden koşa koşa gitmektedirler.
Sâffât Suresi 70. Ayet
Kıyamet günü kötü azaba karşı yüzüyle korunan kimse[469], (o gün) azaptan emin olan kimse gibi midir? Zalimlere, “Kazandıklarınızı tadın” denir.*
Zümer Suresi 24. Ayet
Onlardan öncekiler de yalanladılar ve azap kendilerine farkına varamadıkları bir yerden geldi.
Zümer Suresi 25. Ayet
Eğer yeryüzünde bulunan her şey tümüyle ve onlarla beraber bir o kadarı da zulmedenlerin olsa, kıyamet günü kötü azaptan kurtulmak için elbette onları verirlerdi. Artık, hiç hesap etmedikleri şeyler Allah tarafından karşılarına çıkmıştır.
Zümer Suresi 47. Ayet
(Dünyada) kazandıkları şeylerin kötülükleri karşılarına çıkmış, alay etmekte oldukları şey onları kuşatmıştır.
Zümer Suresi 48. Ayet
Onlar, kitabı (Kur’an’ı) ve elçilerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır. Onlar bilecekler.
Mü’min Suresi 70. Ayet
Onlara, “Ebedî kalmak üzere cehennem kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!” (denir).
Mü’min Suresi 76. Ayet
43,44. Şüphesiz, zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir.
Duhân Suresi 43. Ayet
“İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir!”
Duhân Suresi 50. Ayet
11,12. İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay hâline!
Tûr Suresi 11. Ayet
“Girin oraya. İster dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Size ancak yapmakta olduğunuzun karşılığı veriliyor.”
Tûr Suresi 16. Ayet
Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül hâline geldiği zaman (hâliniz ne olur?)
Rahmân Suresi 37. Ayet
İşte o gün ne insana, ne cine günahı sorulmayacak.[519]*
Rahmân Suresi 39. Ayet
Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
Rahmân Suresi 41. Ayet
İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Rahmân Suresi 43. Ayet
Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
Rahmân Suresi 44. Ayet
Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir!
Vâkı’a Suresi 41. Ayet
İşte bu hesap ve ceza gününde onlara ziyafetleridir.
Vâkı’a Suresi 56. Ayet
Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah’ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.
Tahrîm Suresi 6. Ayet
Ey inkâr edenler! Bu gün özür dilemeyin! Siz ancak yapmakta olduklarınızın karşılığını görüyorsunuz.
Tahrîm Suresi 7. Ayet
Neredeyse cehennem öfkeden çatlayacaktır! Oraya her bir topluluk atıldıkça oranın bekçileri onlara, “Size bir uyarıcı gelmemiş miydi?” diye sorarlar.
Mülk Suresi 8. Ayet
Onlar da şöyle derler: “Evet, bize bir uyarıcı gelmişti. Fakat biz onu yalanlamış ve ‘Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz’ demiştik.”
Mülk Suresi 9. Ayet
Yine şöyle derler: “Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık.”
Mülk Suresi 10. Ayet
İşte böylece günahlarını itiraf ederler. Artık alevli ateştekiler Allah’ın rahmetinden uzak olsun!
Mülk Suresi 11. Ayet
Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık.
İnsan Suresi 4. Ayet
21,22,23. Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.
Nebe’ Suresi 21. Ayet
Kâfirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.”
Nebe’ Suresi 30. Ayet
Ben onu “Sekar”a (cehenneme) sokacağım.
Müddessir Suresi 26. Ayet
32,33,34,35,36,37. Hayır, (öğüt almazlar.) Aya, çekilip gittiğinde geceye, aydınlandığında sabaha andolsun ki o (cehennem) insan için; içinizden ileri geçmek yahut geri kalmak isteyenler için uyarıcı olarak elbette en büyük bir şeydir.
Müddessir Suresi 37. Ayet
Dehşeti her şeyi kaplayan felaketin haberi sana geldi mi?
Gâşiye Suresi 1. Ayet
O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir.
Gâşiye Suresi 2. Ayet
Çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır.
Gâşiye Suresi 3. Ayet
Kızgın ateşe girerler.
Gâşiye Suresi 4. Ayet
Son derece kızgın bir kaynaktan içirilirler.
Gâşiye Suresi 5. Ayet
Onlara, acı ve kötü kokulu bir dikenli bitkiden başka yiyecek yoktur.
Gâşiye Suresi 6. Ayet
O, ne besler ne de açlıktan kurtarır.
Gâşiye Suresi 7. Ayet
1,2. Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline!
Hümeze Suresi 1. Ayet
1,2. Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay hâline!
Hümeze Suresi 2. Ayet
O, malının, kendisini ebedîleştirdiğini sanır.
Hümeze Suresi 3. Ayet
Hayır! Andolsun ki o, Hutâme’ye atılacaktır.
Hümeze Suresi 4. Ayet
Hutame’nin ne olduğunu sen ne bileceksin?
Hümeze Suresi 5. Ayet
6,7. O, Allah’ın, yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateşidir.
Hümeze Suresi 6. Ayet
6,7. O, Allah’ın, yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateşidir.
Hümeze Suresi 7. Ayet
8,9. Şüphesiz uzatılmış direkler arasında (bağlı oldukları hâlde) ateş onların üzerine kapatılacaktır.
Hümeze Suresi 8. Ayet
8,9. Şüphesiz uzatılmış direkler arasında (bağlı oldukları hâlde) ateş onların üzerine kapatılacaktır.
Hümeze Suresi 9. Ayet
Ateşin karşısında durdurulup da, “Ah, keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve mü’minlerden olsak” dedikleri vakit (hâllerini) bir görsen!
En’âm Suresi 27. Ayet
Rab’lerinin huzurunda durduruldukları vakit (hâllerini) bir görsen! (Allah) diyecek ki: “Nasıl, şu (dirilmek) gerçek değil miymiş?” Onlar, “Evet, Rabbimize andolsun ki, gerçekmiş” diyecekler. (Allah), “Öyleyse inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı tadın azabı!” diyecek.
En’âm Suresi 30. Ayet
Onların hepsini bir araya toplayacağı gün şöyle diyecektir: “Ey cin topluluğu! İnsanlardan pek çoğunu saptırıp aranıza kattınız.” Onların insanlardan olan dostları, “Ey Rabbimiz! Bizler birbirimizden yararlandık ve bize belirlediğin süremizin sonuna ulaştık” diyecekler. Allah da diyecek ki: “Allah’ın diledikleri (affettikleri) hariç, içinde ebedî kalmak üzere duracağınız yer ateştir.” Ey Muhammed! Şüphesiz senin Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.
En’âm Suresi 128. Ayet
Öncekiler sonrakilere, “Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Artık kazanmış olduğunuz şeylere karşılık, azabı tadın” derler.
A’râf Suresi 39. Ayet
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler![215] Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.*
A’râf Suresi 40. Ayet
Cennetlikler cehennemliklere, “Rabbimizin bize va’dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va’dettiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler. Onlar, “Evet” derler. O zaman aralarında bir duyurucu, “Allah’ın lâneti zalimlere!” diye seslenir.
A’râf Suresi 44. Ayet
Gözleri cehennemlikler tarafına çevrildiği zaman, “Ey Rabbimiz! Bizi zalim toplumla beraber kılma” derler.
A’râf Suresi 47. Ayet
A’râftakiler, simalarından tanıdıkları birtakım adamlara da seslenir ve şöyle derler: “Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar sağladı!”
A’râf Suresi 48. Ayet
Cehennemlikler de cennetliklere, “Ne olur, sudan veya Allah’ın size verdiği rızıktan biraz da bizim üzerimize akıtın” diye çağrışırlar. Onlar, “Şüphesiz, Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır” derler.
A’râf Suresi 50. Ayet
Onlar dinlerini oyun ve eğlence edinmişler ve dünya hayatı da kendilerini aldatmıştı. İşte onlar bu günlerine kavuşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi nasıl inkâr edip durdularsa, biz de onları bugün öyle unuturuz.[218]*
A’râf Suresi 51. Ayet
(Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zira o gün zalimler, “Ey Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de senin çağrına uyalım ve peygamberlerin izinden gidelim” diyecekler. Onlara şöyle denilecek: “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?”
İbrahim Suresi 44. Ayet
O kâfirler, nefislerine zulmederlerken melekler onların canlarını alır da onlar teslim olup, “Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk” derler. (Melekler de şöyle diyecekler:) “Hayır! Allah sizin yapmakta olduklarınızı hakkıyla bilmektedir.”
Nahl Suresi 28. Ayet
“Haydi, içinde ebedî kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!”
Nahl Suresi 29. Ayet
Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekân yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak girer.
İsrâ Suresi 18. Ayet
De ki: “Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.” Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.[328]*
Kehf Suresi 29. Ayet
O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar. Sonra sûra üfürülür de onları toptan bir araya getiririz.
Kehf Suresi 99. Ayet
100,101. O gün cehennemi; gözleri Zikr’ime (Kur’an’a) karşı perdeli olan ve onu dinleme zahmetine dahi katlanamayan kâfirlerin karşısına (bütün dehşetiyle) dikeriz!
Kehf Suresi 100. Ayet
İnkâr edenler, beni bırakıp da kullarımı dost edineceklerini mi sandılar? Biz cehennemi kâfirlere konak olarak hazırladık.
Kehf Suresi 102. Ayet
(Ey Muhammed!) De ki: “Kim sapıklık içinde ise Rahmân onlara, istenildiği kadar süre versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azabı, ya da kıyameti gördüklerinde kimin yeri daha kötüymüş, kimin taraftarları daha zayıfmış bilecekler.
Meryem Suresi 75. Ayet
85,86. Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevk edeceğimiz günü düşün!
Meryem Suresi 86. Ayet
Artık kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Mü’minûn Suresi 102. Ayet
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedî kalacaklardır.
Mü’minûn Suresi 103. Ayet
Ateş yüzlerini yalar ve onlar orada sırıtır kalırlar.
Mü’minûn Suresi 104. Ayet
Allah, “Âyetlerim size okunuyordu da siz onları yalanlıyordunuz, değil mi?” der.
Mü’minûn Suresi 105. Ayet
Onlar da şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Biz azgınlığımıza yenik düştük ve sapık bir toplum olduk.”
Mü’minûn Suresi 106. Ayet
“Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer (tekrar günaha) dönersek şüphesiz kendimize zulmetmiş oluruz.”
Mü’minûn Suresi 107. Ayet
Allah, ”Aşağılık içinde kalın orada, artık benimle konuşmayın!” der.
Mü’minûn Suresi 108. Ayet
Bu ateş onları uzak bir mesafeden görünce onun müthiş kaynamasını ve uğultusunu işitirler.
Furkân Suresi 12. Ayet
Elleri boyunlarına bağlanmış, çatılmış olarak cehennemin daracık bir yerine atıldıkları zaman orada, yok olup gitmeyi isterler
Furkân Suresi 13. Ayet
De ki: “Bu mu daha hayırlıdır, yoksa Allah’a karşı gelmekten sakınanlara va’dedilen ebedîlik cenneti mi?” Orası onlar için bir mükâfat ve varılacak bir yerdir.
Furkân Suresi 15. Ayet
(İlâh edindikleriniz) söyledikleriniz konusunda sizi yalancı çıkardılar. Artık kendinizden azabı savmaya gücünüz yetmeyecek ve kendinize yardım da edemeyeceksiniz. Sizden kim de zulüm ve haksızlık ederse, ona büyük bir azap tattırırız.
Furkân Suresi 19. Ayet
Fakat melekleri görecekleri gün, işte o gün suçlulara hiçbir müjde yoktur. “Eyvah! Biz Allah’ın rahmetinden tamamen uzaklaştırılmışız”[391] diyecekler.*
Furkân Suresi 22. Ayet
Onların yaptıkları bütün amellerine yöneldik ve onları dağılmış zerreciklere çevirdik.
Furkân Suresi 23. Ayet
Yüzüstü cehenneme sürüklenecek olanlar var ya; işte onlar konumları itibariyle daha kötü, tuttukları yol itibariyle daha sapıktırlar.
Furkân Suresi 34. Ayet
İbrahim, onlara dedi ki: “Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah’ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkâr edip tanımayacak; kiminiz kiminize lânet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır.”
Ankebût Suresi 25. Ayet
İnkâr edip âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içine atılacaklardır.
Rûm Suresi 16. Ayet
Kıyamet günü Allah’a karşı yalan söyleyenleri görürsün, yüzleri kapkara kesilmiştir. Büyüklük taslayanlar için cehennemde bir yer mi yok!?
Zümer Suresi 60. Ayet
İnkâr edenler grup grup cehenneme sevk edilirler. Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: “Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini size okuyan ve bu gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?” Onlar da, “Evet geldi” derler. Fakat inkârcılar hakkında azap sözü gerçekleşmiştir.
Zümer Suresi 71. Ayet
Onlara şöyle denir: “İçinde ebedî kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların kalacağı yer ne kötüdür!”
Zümer Suresi 72. Ayet
Münafık erkeklerle münafık kadınların, iman edenlere, “Bize bakın ki sizin ışığınızdan biz de aydınlanalım”[527] diyecekleri gün kendilerine, “Arkanıza (dünyaya) dönün de bir ışık arayın” denilecektir. Derken aralarına kapısı olan bir sur çekilir. Bunun iç tarafında rahmet, onlar (münafıklar) tarafındaki dış cihetinde ise azap vardır.*
Hadîd Suresi 13. Ayet
40,41,42. Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?”
Müddessir Suresi 42. Ayet
Âyetlerimizi inkâr edenler ise; kötülüğe batmış kimselerdir.[582]*
Beled Suresi 19. Ayet
Üzerlerinde etrafı sımsıkı kapatılmış bir ateş vardır.
Beled Suresi 20. Ayet
Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım.
Leyl Suresi 14. Ayet
15,16. O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer.
Leyl Suresi 15. Ayet
Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah'a ortak koşanlar, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler.
Beyyine Suresi 6. Ayet
Ama kimin de tartıları hafif gelirse,
Kâri’a Suresi 8. Ayet
İşte onun anası (varacağı yer) Hâviye’dir.
Kâri’a Suresi 9. Ayet
Sen Hâviye’nin ne olduğunu ne bileceksin?
Kâri’a Suresi 10. Ayet
O, kızgın bir ateştir.
Kâri’a Suresi 11. Ayet
Hayır, kesin olarak bir bilseniz..
Tekâsür Suresi 5. Ayet
Andolsun, o cehennemi muhakkak göreceksiniz.
Tekâsür Suresi 6. Ayet
Yine andolsun, onu gözünüzle kesin olarak göreceksiniz.
Tekâsür Suresi 7. Ayet
Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu.
Tebbet Suresi 1. Ayet
Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.
Tebbet Suresi 2. Ayet
O, bir alevli ateşe girecektir.
Tebbet Suresi 3. Ayet
4,5. Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu hâlde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir).[592]*
Tebbet Suresi 4. Ayet
4,5. Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu hâlde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir).[592]*
Tebbet Suresi 5. Ayet