"Hızır (as)" ile ilgili ayetler
Hani Mûsâ, beraberindeki gence şöyle demişti: “İki denizin birleştiği yere varıncaya kadar durmayacağım, ya da uzun zaman gideceğim.”
Kehf Suresi 60. Ayet
Onlar iki denizin birleştiği yere varınca, balıklarını unuttular. Balık denizde yolunu tutup kayıp gitti.
Kehf Suresi 61. Ayet
Oradan uzaklaştıklarında Mûsâ beraberindeki gence, “Öğle yemeğimizi getir, bu yolculuğumuzdan dolayı çok yorgun düştük” dedi.
Kehf Suresi 62. Ayet
Genç, “Gördün mü! Kayaya sığındığımız sırada balığı unutmuşum. –Doğrusu onu sana söylememi bana ancak şeytan unutturdu- Balık şaşılacak bir şekilde denizde yolunu tutup gitmişti” dedi.
Kehf Suresi 63. Ayet
Mûsâ: “İşte aradığımız bu idi” dedi. Bunun üzerine tekrar izlerini takip ederek gerisingeri döndüler.
Kehf Suresi 64. Ayet
Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.[330]*
Kehf Suresi 65. Ayet
Mûsâ ona, “Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?” dedi.
Kehf Suresi 66. Ayet
Adam, şöyle dedi: “Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin.”
Kehf Suresi 67. Ayet
“İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?”
Kehf Suresi 68. Ayet
Mûsâ, “İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim” dedi.
Kehf Suresi 69. Ayet
O da şöyle dedi: “O hâlde, eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın.”
Kehf Suresi 70. Ayet
Derken yola koyuldular. Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi. Mûsâ, “Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın.” dedi.
Kehf Suresi 71. Ayet
Adam, “Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?” dedi.
Kehf Suresi 72. Ayet