"Suç-suçlu" ile ilgili ayetler
Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helâli haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu, büyük bir günahtır.
Nisâ Suresi 2. Ayet
Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.
Nisâ Suresi 112. Ayet
Suçluların yolu da açığa çıksın diye âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız.
En’âm Suresi 55. Ayet
İşte böyle, her memlekette günahkârları oranın ileri gelenleri kıldık ki oralarda hilekârlık etsinler. Hâlbuki onlar hilekârlığı ancak kendilerine yaparlar. Ama farkında olmuyorlar.
En’âm Suresi 123. Ayet
Onlara bir âyet geldiği zaman, “Allah elçilerine verilenin bir benzeri bize de verilinceye kadar asla inanmayacağız” derler. Allah, elçilik görevini kime vereceğini çok iyi bilir. Suç işleyenlere Allah katından bir aşağılık ve yapmakta oldukları hilekârlık sebebiyle çetin bir azap erişecektir.
En’âm Suresi 124. Ayet
Eğer seni yalanlarlarsa, de ki: “Rabbiniz geniş rahmet sahibidir. (Bununla beraber) suçlu bir toplumdan O’nun azabı geri çevrilmez.”
En’âm Suresi 147. Ayet
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler![215] Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.*
A’râf Suresi 40. Ayet
Onların üstüne bir azap yağmuru yağdırdık.”[221] Bak, suçluların akıbeti nasıl oldu.*
A’râf Suresi 84. Ayet
Biz de, her biri ayrı ayrı birer mucize olmak üzere başlarına tufan, çekirge, ürün güvesi (haşarat), kurbağalar ve kan gönderdik. (Hiçbirinden ders almadılar.) Büyüklük tasladılar ve suçlu bir kavim oldular.
A’râf Suresi 133. Ayet
Bu, suçlular hoşlanmasa da Allah’ın hakkı ortaya çıkarması ve batılı ortadan kaldırması içindi.
Enfâl Suresi 8. Ayet
Boşuna özür dilemeyin! Çünkü siz, (sözde) iman ettikten sonra küfrünüzü açığa vurdunuz. İçinizden (tövbe eden) bir zümreyi affetsek bile, suçlarında ısrar etmeleri sebebiyle, diğer bir zümreye azap edeceğiz.
Tevbe Suresi 66. Ayet
Andolsun, sizden önceki nice nesilleri peygamberleri, kendilerine apaçık deliller getirdikleri hâlde (yalanlayıp) zulmettikleri vakit helâk ettik. Onlar zaten inanacak değillerdi. İşte biz suçlu toplumu böyle cezalandırırız.
Yûnus Suresi 13. Ayet
Artık, Allah’a karşı yalan uydurandan veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kimdir? Şüphe yok ki (böyle) suçlular asla kurtuluşa ermezler.
Yûnus Suresi 17. Ayet
De ki: “Söyleyin bakalım, O’nun azabı size geceleyin veya gündüzün (ansızın) gelecek olsa, suçlular bunun hangisini acele isterler?!” (Bunların hiçbiri istenecek bir şey değildir.)
Yûnus Suresi 50. Ayet
Sonra bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de Mûsâ ve Hârûn’u mucizelerimizle gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve suçlu bir toplum oldular.
Yûnus Suresi 75. Ayet
Suçluların hoşuna gitmese de, Allah, hakkı sözleriyle gerçekleştirecektir.”
Yûnus Suresi 82. Ayet
(Ey Muhammed!) Yoksa “Onu (Kur’an’ı) kendisi uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Eğer onu uydurmuşsam, suçum bana âittir. Ben de sizin işlemekte olduğunuz suçlardan uzağım.”
Hûd Suresi 35. Ayet
“Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin ki, üzerinize bol bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın. Günahkârlar olarak yüz çevirmeyin.”
Hûd Suresi 52. Ayet
Sizden önceki nesillerden aklı başında kimseler (insanları) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan alıkoysalardı ya! Ancak içlerinden kendilerini kurtardığımız pek az kimse bunu yapmıştı. Zulmedenler ise içinde şımartıldıkları refahın ardına düştüler ve günahkâr kimseler oldular.
Hûd Suresi 116. Ayet
Ondan ümitlerini kesince, kendi aralarında konuşmak üzere bir kenara çekildiler. Büyükleri dedi ki: “Babanızın Allah adına sizden söz aldığını, daha önce de Yûsuf hakkında işlediğiniz kusuru bilmiyor musunuz? Artık babam bana izin verinceye veya Allah, hakkımda hükmedinceye kadar buradan asla ayrılmayacağım. O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.”
Yûsuf Suresi 80. Ayet
Nihayet peygamberler ümitlerini kesecek hâle gelip yalanlandıklarını düşündükleri sırada, onlara yardımımız geldi de, böylece dilediğimiz kimseler kurtuluşa erdirildi. Azabımız ise, suçlular topluluğundan geri çevrilemez.
Yûsuf Suresi 110. Ayet
O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
İbrahim Suresi 49. Ayet
Aynı şekilde (onların tutumlarına uygun olarak) biz onu suçluların kalbine sokarız.[296]*
Hicr Suresi 12. Ayet
Şöyle dediler: “Şüphesiz biz suçlu bir millete gönderildik.
Hicr Suresi 58. Ayet
Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. “Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!” derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
Kehf Suresi 49. Ayet
Suçlular (o gün) ateşi görünce, onun içine düşeceklerini iyice anlayacaklar ve ondan kurtuluş yolu da bulamayacaklardır.
Kehf Suresi 53. Ayet
85,86. Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevk edeceğimiz günü düşün!
Meryem Suresi 86. Ayet
Şüphesiz, kim Rabbine günahkâr olarak varırsa, kesinlikle ona cehennem vardır. Orada ne ölür, ne de (güzel bir hayat) yaşar.
Tâ-Hâ Suresi 74. Ayet
O gün günahkârları, (gözleri korkudan donup) gömgök kesilmiş olarak haşredeceğiz.
Tâ-Hâ Suresi 102. Ayet
Namuslu kadınlara zina isnat edip sonra da dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun. Artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. İşte bunlar fâsık kimselerdir.
Nûr Suresi 4. Ayet
6,7. Eşlerine zina isnat edip de kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği; kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair, Allah adına dört defa yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defada da; eğer yalancılardan ise, Allah’ın lânetinin kendi üzerine olmasını ifade etmesiyle yerine gelir.
Nûr Suresi 6. Ayet
Hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. Hâlbuki bu, Allah katında büyük bir günahtır.
Nûr Suresi 15. Ayet
23,24. İffetli ve (haklarında uydurulan kötülüklerden) habersiz mü’min kadınlara zina isnat edenler, gerçekten dünya ve ahirette lânetlenmişlerdir. İşlemiş oldukları günahtan dolayı dillerinin, ellerinin ve ayaklarının kendi aleyhlerine şahitlik edecekleri günde onlara çok büyük bir azap vardır.
Nûr Suresi 23. Ayet
Fakat melekleri görecekleri gün, işte o gün suçlulara hiçbir müjde yoktur. “Eyvah! Biz Allah’ın rahmetinden tamamen uzaklaştırılmışız”[391] diyecekler.*
Furkân Suresi 22. Ayet
Biz, işte böyle, her peygamber için suçlulardan bir düşman yarattık. Yol gösterici ve yardım edici olarak Rabbin yeter.
Furkân Suresi 31. Ayet
“Bir de onlara karşı ben suçlu durumundayım. Bu yüzden onların beni öldürmelerinden korkarım.”
Şu’arâ Suresi 14. Ayet
“Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı.”
Şu’arâ Suresi 99. Ayet
İşte böylece biz onu (Kur’an’ı) suçluların kalbine soktuk.[402]*
Şu’arâ Suresi 200. Ayet
De ki: “Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.”
Neml Suresi 69. Ayet
“Rabbim! Bana verdiğin nimetle asla suçlulara arka çıkmayacağım” dedi.
Kasas Suresi 17. Ayet
Kârûn, “Bunlar bana bendeki bilgi ve beceriden dolayı verilmiştir” dedi. O, Allah’ın kendinden önceki nesillerden, ondan daha kuvvetli ve daha çok mal biriktirmiş kimseleri helâk etmiş olduğunu bilmiyor muydu? Suçlulukları kesinleşmiş olanlara günahları konusunda soru sorulmaz (Çünkü Allah hepsini bilir).
Kasas Suresi 78. Ayet
Kıyametin kopacağı günde, suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.
Rûm Suresi 12. Ayet
Andolsun, senden önce biz nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Peygamberler onlara apaçık mucizeler getirdiler. Biz de suç işleyenlerden intikam aldık. Mü’minlere yardım etmek ise üzerimizde bir haktır.
Rûm Suresi 47. Ayet
Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı.
Rûm Suresi 55. Ayet
Suçlular, Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp, “Rabbimiz! (Gerçeği) gördük ve işittik. Artık şimdi bizi (dünyaya) döndür ki, salih amel işleyelim. Biz artık kesin olarak inanmaktayız” dedikleri vakit, (onları) bir görsen!
Secde Suresi 12. Ayet
Kim, Rabbinin âyetleri kendisine hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalimdir? Şüphesiz ki biz suçlulardan intikam alıcıyız.
Secde Suresi 22. Ayet
Mü’min erkekleri ve mü’min kadınları işlemedikleri şeyler yüzünden incitenler, bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.
Ahzâb Suresi 58. Ayet
De ki: “Bizim işlediğimiz suçlardan siz sorumlu tutulmazsınız. Sizin işlediklerinizden de biz sorumlu tutulmayız.”
Sebe’ Suresi 25. Ayet
Büyüklük taslayanlar, zayıf ve güçsüz görülenlere, “Size hidayet geldikten sonra, biz mi sizi ondan alıkoyduk? Hayır, suçlu olanlar sizlerdiniz” derler.
Sebe’ Suresi 32. Ayet
(Allah, şöyle der:) “Ey suçlular! Ayrılın bu gün!”
Yâsîn Suresi 59. Ayet
İşte biz suçlulara böyle yaparız.
Sâffât Suresi 34. Ayet
Şüphesiz suçlular cehennem azabında devamlı kalacaklardır.
Zuhruf Suresi 74. Ayet
Sonra Mûsâ, Rabbine, “Bunlar günahkâr bir toplumdur” diye seslendi.
Duhân Suresi 22. Ayet
Bunlar mı daha hayırlı, yoksa Tübba’[488] kavmi ile onlardan öncekiler mi? Onları helâk ettik. Çünkü onlar suçlu kimselerdi.*
Duhân Suresi 37. Ayet
İnkâr edenlere gelince, onlara şöyle denir: “Âyetlerim size okunmuştu da sizler büyüklük taslamış ve günahkâr bir kavim olmuş değil miydiniz?”
Câsiye Suresi 31. Ayet
“O, Rabbimin emriyle her şeyi yerle bir eder.” Derken evlerinden başka hiçbir şeyleri görünmez hâle geldiler. İşte biz, suç işleyen toplumu böyle cezalandırırız.
Ahkâf Suresi 25. Ayet
32,33,34. Onlar şöyle dediler: “Biz suçlu bir kavme (Lût’un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbinin katında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar yağdırmak için gönderildik.”
Zâriyât Suresi 32. Ayet
Şüphesiz suçlular (müşrikler) sapıklık ve ateşler içindedirler.
Kamer Suresi 47. Ayet
Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
Rahmân Suresi 41. Ayet
İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.
Rahmân Suresi 43. Ayet
Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir.
Saff Suresi 3. Ayet
Biz müslümanları suçlular gibi kılar mıyız?
Kalem Suresi 35. Ayet
11,12,13,14. Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
Me’âric Suresi 11. Ayet
40,41,42. Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?”
Müddessir Suresi 41. Ayet
Biz suçlulara işte böyle yaparız.
Mürselât Suresi 18. Ayet
Ey inkâr edenler! (Dünyada) yiyin ve birazcık yararlanın! Şüphesiz sizler suçlularsınız.
Mürselât Suresi 46. Ayet
8,9. Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman,
Tekvîr Suresi 9. Ayet
O, gayb hakkında cimri değildir.[574]*
Tekvîr Suresi 24. Ayet
Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülüyorlardı.
Mutaffifîn Suresi 29. Ayet