Delillerle Bilinecek Hükümler İle Delâletin Manâsının Nasıl Olduğu Ve Bunun Peygamber Tarafından Tefsiri Bâbı ile İlgili Hadisler

7443-) Bana Mâlik, Zeyd ibn Eslem'den; o da Ebû Salih es-Semmân'dan; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den tahdîs etti ki, Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "At ırkı üç sınıf insan için olur; Bir kimse için ecirdir, bir kimse için (fakirlik ve ihtiyâcına) perdedir; bir kimse üzerinde ise vebaldir. At kendisi için hayır olan kimseye gelince, o öyle bir adamdır ki, atını Allah yolunda (cihâd için) bağlamıştır. Ve atını da (yani bağladığı ipini) bol otlu geniş bir sahada veya çayırlıkta uzatmıştır. Bu bol otlu sahadan veya çayırlıktan atın bu uzun ipinde iken yediği her ot, at sahibi için birer hasenedir. Hele bir de atın ipi kopsa da şahlanarak bir veya iki mil sevinç ile koşsa, yerde tırnaklarının bıraktığı izleri ve onun gübreleri de sahibi için haseneler olur. Bir de hayvan (bu arada) bir nehre uğrayıp da ondan su içerse -sahibi sulamak istememiş olsa bile- bu su da sahibi için haseneler olur. Binâenaleyh cihâd maksadıyle bağlanan bu gazâ atı, sahibi için büyük bir sevâbdır. kimse de atını (onunla kazanmak), insanlardan müstağni olmak, iffetini korumak için bağlar da sonra o kimse gerek hayvanlarının üzerindeki Allah hakkını, gerek arkalarına takatinden fazla yüklememeyi unutmazsa, bu at da o kimse için (fakirliğe karşı) bir perdedir. kimse de atını öğünmek için, gösteriş için bağlarsa, bu hayvan da onun için büyük bir günâhtır". aleyhi ve sellem)'a merkeblerin hükmünden (yani onlardan zekât ve sâir vergiler olup olmadığı) soruldu. Resûlüllah: "Allahü Taâlâ bana onlar hakkında her hükmü toplayıcı bir vecize olan şu âyetten başka bir nass indirmedi: İşte kim zerre ağırlığınca bir hayır yapıyorsa onu görecek, kim de zerre ağırlığınca şerr yapıyorsa onu görecek" (ez-Zilzâl: 7-8) âyetlerini okudu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Delillerle Bilinecek Hükümler İle Delâletin Manâsının Nasıl Olduğu Ve Bunun Peygamber Tarafından Tefsiri Bâbı
7444-) Bize Sufyân ibn Uyeyne, Mansûr ibn Safiyye'den; o da annesi Safiyye bintu Şeybe ibn Usmân ibn Ebî Talha'dan; o da Âişe (r.anha)'den tahdîs etti ki, bir kadın, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e suâl sormuştur. Mansûr ibn Abdirrahmân ibn Şeybe tahdîs etti. Bana annem Safiyye bintu Şeybe, Âişe (r.anha)'den şöyle tahdîs etti: Bir kadın Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem)'e hayızdan sonra nasıl yıkanacağını sordu. Peygamber de (nasıl yıkanacağını ta'rîf etti de sonra) ona: "Miske bulanmış pamuklu parçası alırsın ve onunla yıkanır temizlenirsin" buyurdu. Onunla nasıl temizlenip abdest alayım yâ Rasûlallah? diye tekrar sorunca, Peygamber: " (Subhânallah!) Temizlen işte!" buyurdu. üzerine ben Rasûlüllah'ın kasdetmekte olduğu şeyi anladım da kadını tutup kendime doğru çektim ve ona öğrettim, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Delillerle Bilinecek Hükümler İle Delâletin Manâsının Nasıl Olduğu Ve Bunun Peygamber Tarafından Tefsiri Bâbı
7445-) Bize Ebû Avâne, Ebû Bişr'den; o da Saîd ibn Cubeyr’den; o da İbn Abbâs radıyallahü anhüma’tan şöyle tahdîs etti: Ümmü Hafîd bintu'l-Hâris ibn Hazn -ki İbn Abbâs'in teyzesidir- bir kerre Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem)'e bir mikdâr tereyağı, keş ve birkaç tane keler hediye etmişti. Peygamber onların getirilmesini istedi de onun sofrası üzerinde bunlar yenildi. FakatPeygamber(yağ ile keşten yedi de) kelerleri tiksinmiş gibi bıraktı. Eğer kelerler haram olsaydı, Peygamber'in sofrası üzerinde yenilmezdi ve Peygamber onların yenilmesini emretmezdi, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Delillerle Bilinecek Hükümler İle Delâletin Manâsının Nasıl Olduğu Ve Bunun Peygamber Tarafından Tefsiri Bâbı
7446-) Bize ibnu Vehb, tahdîs etti. Bana Yünus,Ibn Şihâb'dan haber verdi. Bana Atâ ibn Ebî Rebâh haber verdi ki, Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem): "Her kim sarmısak, soğan yemiş bulunursa bizden -yahut: Mescidimizden- uzak durup evinde otursun" buyurdu. aynı sened ile rivayet etti:-Peygamber'in huzuruna, içinde taze sebzeler bulunan yuvarlak bir kap getirildi. -Abdullah ibn Vehb: "Bedr" sözü ile tabak kasdediyor, dedi.- Rasûlüllah onda sevilmeyen bir koku duydu. O tabağın içinde ne olduğunu sordu. Kendisine onun içindeki sebzelerin ne olduğu haber verildi. Bunun üzerine sahâbîlerine: "Bunu (fulân kimseye) götürünüz!" buyurdu. da bu tencereyi yanında bulunan bir sahâbîye götürdüler. O sahâbî de Peygamber'in böyle yaptığını görünce onu yemek istemedi. Bunun üzerine: "Sen bundan ye! Çünkü ben senin münâcât etmediklerinle münâcât ederim" buyurdu. Ufeyr, İbnu Vehb'den: "İçinde yeşil sebzeler bulunan bir tencere" şeklinde söyledi. ibn Sa'd ile Ebû Safvân, Yûnus'tan "el-Kıdr" kıssasını zikretmediler. Ben bunun ez-Zuhrî'nin kavlinden mi, yahut bu hadîsin lafzından olarak mı rivayet edildiğini bilmiyorum.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Delillerle Bilinecek Hükümler İle Delâletin Manâsının Nasıl Olduğu Ve Bunun Peygamber Tarafından Tefsiri Bâbı
7447-) İbrâhîm ibn Sa'd şöyle demiştir: Bana Muhammed ibn Cubeyr haber verdi: Ona da babası Cubeyr ibn Mut'ım (radıyallahü anh) şöyle haber vermiştir: Ensâr'dan bir kadın Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem)'a geldi de O'nunla (vereceği) birşey hakkında konuşmuştu. Rasûlüllah da o kadına (dönerken) birşey emretmişti. Bunun üzerine kadın: Yâ Rasûlallah! Ben gelir de Seni bulamazsam ne dersin? dedi. Rasûlüllah: "Şayet beni bulamazsan Ebû Bekr'e git" buyurdu. İbrahim ibn Sa'd'dan rivayetinde: Kadın "Eğer Seni bulamazsam" sözüyle, Rasûlüllah'ın ölümünü kasdeder gibiydi, fıkrasını ziyâde etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Delillerle Bilinecek Hükümler İle Delâletin Manâsının Nasıl Olduğu Ve Bunun Peygamber Tarafından Tefsiri Bâbı