El-furkaan Sûresi ile İlgili Hadisler

4807-)  Enes ibn Mâlik şöyle tahdîs etmiştir: Bir adam: Ey Allah'ın Peygamberi! Kâfir, kıyâmet gününde yüzüstü nasıl haşrolunur? Diye sordu. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem): "Dünyâda onu iki ayağı üzerinde yürüten Allah, kıyâmet gününde yüzüstü yürütmeye kudretli değil midir?" diye cevâb verdi. hadîsin râvîsi Katâde: Evet Rabb'imizin izzetine yemîn ederim ki, O buna elbette kaadirdir, dedi Allah'ın Şu Kavli: ki, Allah'ın yanına başka bir ilâh daha (katıp) tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar, zina etmezler. Kim bunları yaparsa cezaya çarpar"(Âyet: 68).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-furkaan Sûresi
4808-) Buradaki iki senedle gelen hadîste Abdullah ibn Mes'ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah'a sordum -yahut Rasûlüllah'a şöyle soruldu-: Allah katında hangi günâh en büyüktür? Dedim. Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem): "Seni Allah yaratmış olduğu hâlde Allah 'a bir benzer uydurmandır" buyurdu. Sonra hangi(günâh büyüktür)? Diye sordum. Rasûlüllah: "Seninle beraber yemek yemesinden korkarak çocuğunu öldürmendir" buyurdu. Bundan sonra hangisi (büyüktür)? Dedim. Rasûlüllah: "Komşunun halîlesiyle (yânı zevcesiyle) zina etmendir'' buyurdu. Mes'ûd dedi ki: Rasûlüllah'ın bu cevâblarını tasdik edici olarak şu âyet indi: “Onlar ki Allah 'ın yanına başka bir ilâh daha (katıp) tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı nefsi haksız yere öldürmezler, zina etmezler. Kim bunları yaparsa cezaya çarpar"

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-furkaan Sûresi
4809-)  Abdulmelik ibnu Cureyc şöyle demiştir: Bana el-Kaasım ibnu Ebî Bezzete haber verdi ki, kendisi Saîd ibnu Cubeyr'e: Kasdederek bir mü'mini öldüren kimse için tevbe var mıdır? diye sorup, akabinde ona karşı"Allah'ın haram kıldığı cam haksız olarak öldürmezler" âyetini okudum, demiş. ibn Cubeyr de ona: Senin bu âyeti bana karşı okuduğun gibi, bunu İbn Abbâs'a karşı okudum. İbn Abbâs bana şöyle dedi: Bu âyet Mekkiyye'dir. Bunu, Medine devrinde inmiş olan en-Nisâ Sûresi'ndeki şu âyet neshetmiştir: “Kim bir mü'mini kasden öldürürse cezası, içinde ebedî kalıcı olmak üzere cehennemdir. Allah ona gadâb etmiştir, ona la'net etmiştir ve ona çok büyük bir azâb hazırlamıştır"(Âyet:93)

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-furkaan Sûresi
4810-) Saîd ibn Cubeyr şöyle demiştir: Küfe ehli kasden bir mü'minin öldürülmesinde(bundan tevbe kabul edilir mi hususunda) ihtilâf ettiler. Ben bu konuda İbn Abbâs'a sormaya gittim(ve sordum). İbn Abbâs: Bu,"Kim bir mü'mini kasden öldürürse cezası, içinde ebedî kalmak üzere cehennemdir..." âyeti, en son inen vahiyler içindedir ve bunu hiçbirşey neshetmemiştir, dedi

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-furkaan Sûresi
4811-)  Saîd ibn Cubeyr dedi ki: Ben İbn Abbâs'a: Yüce Allah'ın"Onun cezası, içinde ebedî kalmak üzere cehennemdir" kavlinden sordum. İbn Abbâs: Kasden insan öldürenin tevbesi yoktur, dedi. ona, zikri celîl olan Allah'ın sonuna kadar "Allah'ın beraberine başka bir ilâh katıp tapmazlar..." kavlini sordum. İbn Abbâs: Bu âyet, Câhiliyet devri (müşrikleri) hakkındadır, dedi günü de azâbı katmerleşir ve o azabın içinde hor ve hakir ebedî kalır"(Âyet: 69).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-furkaan Sûresi
4812-) Saîd ibnu Cubeyr şöyle dedi: İbnu Ebzâ dedi ki: İbn Abbâs'a"Kim bir mü'mini kasden öldürürse onun cezası, içinde ebedî kalmak üzere cehennemdir.'' (en-Nisâ:93) kavli soruldu. Bir de "Allah 'ın haram kıldığı canı haksız olarak öldürmezler... Meğerki tevbe edip iyi amelde bulunan kimseler ola" kavline kadar ulaşıp bundan da soruldu (yani bundan da sor denildi). Ben bunları İbn Abbâs'a sordum. İbn Abbâs dedi ki: Bu âyet indiği zaman Mekke ahâlîsi: Hakîkaten bizler Allah'a denk uydurup ortak kıldık, Allah'ın haram kıldığı canı haksız olarak öldürdük ve çirkin işler yaptık, dediler. Allah akabinde "Meğerki şirkten tevbe edip îmân eden, iyi amelde bulunan kimseler ola. İşte Allah bunların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok mağfiret edici, çok merhamet eyleyicidir"(Âyet:70) kavlini indirdi. (Şirkten) tevbe edip îmân eden ve iyi amelde bulunan kimseler müstesnadır. İşte Allah bunların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok mağfiret edici, çok merhamet eyleyicidir” (Âyet: 70).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-furkaan Sûresi
4813-)  Saîd ibn Cubeyr şöyle demiştir: Abdurrahmân ibnu Ebzâ bana, şu iki âyeti İbn Abbâs'tan sormamı emretti: "Kim bir mü'mini kasden öldürürse onun cezası, içinde devamlı kalmak üzere cehennemdir"(en-Nisâ:93). Ben bu âyeti İbn Abbâs'a sordum. İbn Abbâs: Bu âyeti hiçbirşey neshetmedi, dedi. ki, Allah 'ın yanına başka bir ilâh daha (katıp) tapmazlar..." (el-Furkaan:68); ben bunu da sordum. İbn Abbâs: Bu, şirk ehli hakkında indi, dedi. tekzibinizden dolayı size)artık yakın bir azâb lâzım oluyor"(Âyet: 77). "Heleketen" demektir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-furkaan Sûresi
4814-) Bize Müslim ibn Sabîh tahdîs etti ki, Mesrûk söyle demiştir: Abdullah ibnu Mes'ûd (radıyallahü anh) şöyle dedi: Beş alâmet vâki' olup geçmiştir: ed-Duhân:10; eI-Kamer:l-2; er-Rûm:l-2, el-Batşe(ed Duhân:16) ve "Artık yakın bir azâb lâzım oluyor" (el-Furkaan:77) kavlindeki "Lizam"

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-furkaan Sûresi