Ez-zumer Sûresi ile İlgili Hadisler

4858-)  Ya'lâ ibn Müslim ibn Hürmüz, Saîd ibn Cubeyr'in kendilerine İbn Abbâs radıyallahü anhüma'tan şöyle haber verdiğini söylemiştir: Müşriklerden birtakım insanlar adam öldürmüşler ve birçok cinayet işlemişler, zina etmişler ve bunda da çok ileri gitmişlerdi. Bunlar bu günâhlarıyle Muhammed'e geldiler de: Senin söylemekte olduğun tebliğ ve kendisine da'vet etmekte olduğun İslâm Dîni şübhesiz çok güzeldir. Eğer bize işlediğimiz bunca günâhlar için bir keffâret bulunduğunu haber versen! dediler. üzerine şu mealdeki âyetler indi: "Onlar ki, Allah'ın yanına başka bir ilâh daha katıp tapmazlar. Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar, zina etmezler. Kim bunları yaparsa cezaya çarpar. Kıyâmet günü de azâbı katmerleşir ve o azabın içinde hor ve hakir ebedî bırakılır. Ancak tevbe edip îmân eden, iyi amelde bulunan kimseler müstesnadır. İşte Allah bunların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok mağfiret edici, pek merhamet eyleyicidir" (el-Furkaan: 68-70). de şu kelâm indi: "De ki: Ey kendilerinin aleyhinde haddi aşan kullarım, Allah 'in rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günâhlara mağfiret eder. Şübhesiz ki, O çok mağfiret edici, pek merhamet eyleyicidir" Allah'ın Şu Kavli: hakkıyle takdir edemediler...(Âyet: 67).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: Ez-zumer Sûresi
4859-) Abdullah ibn Mes'ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah'ın huzuruna Yahûdî hahamlarından bir âlim geldi ve: Yâ Muhammedi Biz (kitâblarımızda) Allah'ın şöyle vasıflandığını buluyoruz: "Allah gökleri bir parmağında, yer tabakalarını da bir parmağında, bütün ağaçlan bir parmağında, suları ve toprakları bir parmağında, öbür mahlûkları da (beşinci) bir parmağında tutarak: Ben bütün kâinatın Melik'iyim! der" diye nakletti. aleyhi ve sellem) Yahûdî âliminin(Tevrat'tan naklettiği) bu haberi tasdîk ederek, sondaki dişleri görününceye kadar güldü. Bundan sonra Rasûlüllah: "Allah'ı hakk (ve lâyık) olduğu veçhile takdir etmediler..." âyetini okudu Allah'ın Şu Kavli: kıyâmet günü arz küresi toptan onun bir kabzasıdır. Gökler de onun sağ eliyle dürülmüşlerdir. O katmakta devam ettikleri ortaklardan münezzehtir, çok yücedir"(Âyet: 67).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: Ez-zumer Sûresi
4860-) Ebû. Hureyre (radıyallahü anh) dedi ki: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan şöyle buyururken bizzat işittim:"Allah Arz'ı kabz edecek, sağ eliyle gökleri dürecek, sonra: 'Ben Melik’im; yeryüzünün hükümdarları nerede?” buyuracak" Kavli Bâbı: üfürülmüş, artık Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere; göklerde kim var, yerde kim varsa hepsi düşüp ölmüştür. Sonra ona bir daha üfürülmüştür. O anda görürsün ki (ölüler dirilip) ayakta bakınıp duruyorlar" (Âyet: 68).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: Ez-zumer Sûresi
4861-) Bize Abdurrahîm, Zekeriyyâ ibn Zâide'den; o da Âmir ibn Şurahbîl eş-Şa'bî'den; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den haber verdi ki, Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Ben ikinci üfürmeden sonra başını kaldıracak olanların ilkiyim. Bir de bakarım ki, Mûsâ Arş'a yapışmış duruyor. Artık o birinci nefhada ölmedi de hep böyle mi idi, yahut ikinci nefhadan sonra benden önce mi diriltildi, bilmiyorum”

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: Ez-zumer Sûresi
4862-)  el-A'meş tahdîs edip şöyle dedi: Ben Ebû Salih'ten işittim, şöyle dedi: Ben Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den işittim, Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "İki nefha kırk vardır." Hureyre'nin arkadaşları: Yâ Ebâ Hureyre: Kırk gün mü? diye sordular. Hureyre dedi ki: Ben cevâb vermekten çekindim. Birisi: Kırk sene mi? diye sordu. Hureyre dedi ki: Ben yine cevâb vermekten çekindim. Bir başkası: Kırk ay mı? diye sordu. Hureyre dedi ki: Ben buna da cevâb vermekten çekindim. (Çünkü günlerle, aylarla, yıllarla müddet tayîn edecek bilgim yoktu. Ebû Hureyre dedi ki:) Rasûlüllah: "İnsandan her parça çürür, yalnız kuyruk sokumundaki bir parçası çürümez, ikinci yaratma o parça içinde terkîb edilir" buyurdu

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: Ez-zumer Sûresi