Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı ile İlgili Hadisler

5846-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Ali b. Müshir, Şeybânî'den, o da Abdurrahman b. Esved'den, o da babasından naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Âişe'ye rukye yapmanın hükmünü sordum da: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ensardan bir ev halkına her zehirli mahlûktan dolayı rukye yapmalarına ruhsat verdi, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5847-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Bize Hüşeym Muğire'den, o da İbrahim'den, o da Esved'den, o da Âişe'den naklen haber verdi. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ensardan bir ev halkına zehirden dolayı rukye yapmalarına ruhsat verdi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5848-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb ve İbn Ebî Ömer rivâyet ettiler. Lâfız İbn Ebî Ömer'indir. (Dediler ki): Bize Süfyân, Abdi Kabbih b. Saîd'den, o da Amra'dan, o da Âişe'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in âdeti şu idi: Bir insan bir yerinden şikâyet ederse yahut kendinde yara veya yaralanma bulunursa Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) parmağı ile şöyle yapardı: Süfyân şehadet parmağını yere koymuş, sonra kaldırmış: Yerimizin toprağı, bâzımızın tükürüğü ile. Bununla hastamız Rabbimizin izni ile düzelsin diye.» derdi. Ebî Şeybe «yüşfâ» dedi. Züheyr ise «liyüşfâ sakîmünâ» dedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5849-) Bize Ebû Bekr b. Ebi Şeybe ile Ebû Küreyb ve İshâk b. İbrahim rivâyet ettiler. İshâk: Ahberanâ; Ebû Bekr ile Ebû Küreyb ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. Lâfız bu ikisinindir. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Bişr, Mis'ar'dan rivâyet etti. ki): Bize Ma'bed b. Hâlid, İbn Şeddad'dan, o da Âişe'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine nazar değmesinden rukye yapmasını emir buyururmuş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5850-) Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Mis'ar bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5851-) Bize İbn Nümeyr de rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Süfyân, Ma'bed b. Hâlid'den, o da Abdullah b. Şeddad'dan, o da Âişe'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'. değmesinden rukye yapmamı bana emir buyururdu.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5852-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Bize Ebû Hayseme, Âsım-ı Ahvel'den, o da Yûsuf b. Abdillah'dan, o da Enes b. Mâlik'den rukyeler hakkında haber verdi. Enes şöyle dedi: Zehirli hayvan sokmasında, sıraca'da ve nazar değmesinde rukyeye ruhsat verildi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5853-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. ki) Bize Yahya b. Âdem, Süfyân'dan rivâyet etti. H. Züheyr b. Harb dahi rivâyet etti. ki): Bize Humeyd b. Abdirrahman rivâyet etti. ki): Bize Hasen (bu zat İbn Sâlih'dir.) rivâyet etti. iki râvi Âsım'dan, o da Yûsuf b. Abdillah'dan, o da Enes'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) nazar değmesine, zehirli hayvan sokmasına ve sıraca hastalığına karşı rukye yapmaya ruhsat verdi. hadîsinde «Yûsuf b. Abdillah b. Haris» denilmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5854-) Bana Ebû'r-Rabi' Süleyman b. Dâvud rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Harb rivâyet etti. Bana Muhammed b. Velid Ez-Zübeydî, Zührî'den, o da Urve b. Zübeyr'den, o da Zeyneb binti Ümmü Seleme'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in zevcesi Ümmü Seleme'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zevcesi Ümmü Seleme'nin evinde bir cariyenin yüzünde sarılık görerek: cariyeye nazar değmiş, ona hemen rukye yapın. » buyurmuşlar. Yani yüzünde sarılık varmış.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5855-) Bana Ukbe b. Mükrem El-Ammî rivâyet etti. ki): Bize Ebû Âsim İbn Cüreyc'den rivâyet etti. ki): Bana da Ebû'z-Zübeyr haber verdi. Kendisi Cabir b. Abdiîlah'i şöyle derken işitmiş: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazm oğullarına yılana rukye yapmaya ruhsat verdi. Esma binti Umeys'e de şöyle buyurdu: ne oluyor ki, kardeşim oğullarının cisimlerini erimiş görüyorum. Aceb bir hacetleri mi var?» Esma: Hayır! (Yok!) Lâkin onlara çabuk nazar değiyor, demiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): rukye yap!» buyurmuş. Esma ki: Ben kendisine arzettim, fakat o: sen rukye yap!» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5856-) Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti. ki): Bize Ravh b. Ubâde rivâyet etti. ki): Bize İbn Cüreyc rivâyet etti. ki): Bana Ebû'z-Zübeyr haber verdi. Kendisi Câbir b. Abdillah'ı şöyle derken işitmiş: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yılana rukye yapmak için Amr oğullarına ruhsat verdi,

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5857-) Ebü'z-Zübeyr ki: Ben Câbir b. Abdillah'i da şunu söylerken işittim: Bizden bir adamı akreb soktu. Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'le birlikte oturuyorduk. Bunun üzerine bir adam: Ya Resûlallah! Rukye yapayım mı? diye sordu. her kim din kardeşine fayda verebilirse bunu yapsın» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5858-) Bana Saîd b. Yahya El-Ümevî de rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize İbn Cüreyc bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti. Yalnız o şöyle dedi: üzerine cemaattan bir adam: Ona rukye yapayım ya Resûlallah! dedi.» (Sadece) Rukye yapayım, demedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5859-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Saîd El-Eşecc rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Veki' Â'meş'den, o da Ebû Süfyân'dan, o da Câbir'den naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Benim bir dayım vardı. Akrebe karşı rtıkye yapardı. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) rukyeyi yasak etti. Müteakiben ona gelerek: Ya Resûlallah! Gerçekten Sen rukyeyi yasak ettin, ama ben akrebe karşı rukye yapıyorum, dedi. Bunun üzerine: her kim din kardeşine fayda verebilirse bunu yapsın!»buyur-dular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5860-) Bize bu hadîsi Osman b. Ebî Şeybe de rivâyet etti, ki): Bize Cerir, A'meş'den bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı
5861-) Bize Ebû Küreyb rivâyet etti. ki): Bize Ebû Muâviye rivâyet etti. ki): Bize A'meş, Ebû Süfyân'dan, o da Câbir'den naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) rukyeyi yasak etti. Derken Amr b. Hazm oğulları Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Ya Resûlallah! Gerçekten elimizde bir rukye vardı. Akrebe karşı onu yapıyorduk. Sen de rukyeyi yasak ettin, dediler. Ve bu rukyeyi ona gösterdiler. Bunun üzerine: beis görmüyorum. Sizden her kim din kardeşine fayda verebilirce hemen fayda versin!» buyurdular. rivâyetleri Buhârî, Nesâî veİbn Mâce “Kitâbü't-Tıb»'da tahric etmişlerdi;-. İnsanın yanlarında çıkan ve sıraca denilen yaralardır. Zehir, demektir. Burada bundan her nevi zehirli hayvan kas-dedilmiştir. üçüncü rivâyetini teşkil eden Hazret-i Âişe hadîsinin mânâsı şudur: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şehadet parmağı ile kendi tükrüğünü alır, sonra parmağım toprağa sürerek ona. yerden bir şeyler yapışmasını sağlar, sonra yara veya hasta olan yeri onunla sıvazlar, bir yandan da bu duayı okurdu. Yerimizin toprağından murad butun yeryüzü ise de bâzılarına göre bereketinden dolayı bununla hassaten Medîne’nin toprağı kastedilmiştir. Nazar değmesi, demektir. Bazıları bunun şeytan çarpması, yahut cinlerin nazar etmesi mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Hattâbî: «Cinlerin nazarı oktan daha süratli geçer.» demiştir. bâzılarında: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ruk-yeye ruhsat verdi.» denilmesinden anlaşılıyor ki: Evvelce onu yasak et-migmiş. Bu babda İbn Şihâb şunları söylemiştir: «Duydum ki, ulemâdan bazı kimseler: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye gelinceye kadar rukyeyi yasak etmişti. O zamanlar rukyede birçok şirk sözleri bulunurdu. Medine'ye geldiği vakit ashabından bir zâtı zehirli hayvan soktu. Ashab: Ya Resûlallah! Haznı oğulları zehire karşı rukye yaparlardı. Sen rukyeyi yasak edince onlar da bıraktı, dediler. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): Ümâre'yi çağırın!» dedi. Ümâre, Bedir gazasına iştirak etmişti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): rukyeni göster!» dedi. O da rukyesini arzetti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onda bir beis görmeyerek izin verdi, demişlerdir.» (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: ne oluyor ki, kardeşim oğullarının cisimlerini erimiş görüyorum.» sözünden muradı: Cafer (radıyallahü anh)’in çocuklarıdır. rivâyetler mezkûr dertlere karşı rukye yapmanın müstehab olduğuna delildirler. Ulemânın beyânına göre rukye manevî bir tebâbet idi. Herhangi bir hastalıktan dolayı halk ağzı dualı salâh ve takva sahibi zevata müracaat eder, kendilerini onlara okutmakla şifâ ararlardı. Sonraları rukye için ehil zevat azalınca maddî tababete müracaat ettiler. Ve bu tababet günümüze kadar sürüp gçldi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Selâm
Konu: Göz, Sıraca, Zehir Ve Nazar İçin Rukye Yapmanın Müstehab Oluşu Bâbı