Güneşin Ve Ayın Bir Hesâb İle Er-rahmân: Sıfatlanışları Nın Tefsiri Bâbı ile İlgili Hadisler

3235-) Ebû Zerr (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) güneş battığı zaman bana: nereye gider, bilir misin?" diye sordu. Ben: Allah ve Rasûlü en bilendir, dedim… Rasûlüllah şöyle buyurdu: "Güneş gider, tâ Arş'ın altında secde eder (âdetince doğudan doğmak üzere) izin ister de ona izin verilir (ve doğu taraftan doğar. Bununla beraber insanların günahlıları üzerine doğmayı fena görür). Ve bu hâlde secde etmeye yaklaşır. Fakat secdesi kabul olunmaz. (Doğacağı yerine gitmeye) izin ister; izin verilmez. Ona: Artık nereden geldinse oraya dön! Denilir. O da battığı taraftan doğar. İşte bu Yüce Allah'ın şu kavili(nin ma'nâsı):Güneş de kendi karargâhında (yörüngesinde devam üzere) cereyan etmektedir. (Güneşin en ince bir hesâb üzere) bu yürüyüşü mutlak gâlib, herşeyi hakkıyle bilen Allah'ın takdiridir!" (Yâsîn: 38).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu Bedi'l-halk
Konu: Güneşin Ve Ayın Bir Hesâb İle Er-rahmân: Sıfatlanışları Nın Tefsiri Bâbı
3236-) Bize Abdullah ed-Dânâc -Farsça'dır, ma'nâsı "âlim" demektir- tahdîs edip şöyle dedi: Bana Ebû Seleme ibnu Abdirrahmân, Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Güneş ve Ay kıyâmet gününde (ziyaları sönüp birbiri içine) dürülürler" buyurmuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu Bedi'l-halk
Konu: Güneşin Ve Ayın Bir Hesâb İle Er-rahmân: Sıfatlanışları Nın Tefsiri Bâbı
3237-) Bana Amr ibnu'l-Hâris haber verdi ki, Abdurrahmân ibnu'l-Kaasım, Bâbası el-Kaasım ibn Muhammed ibn Ebî Bekr'den; o da Abdullah ibn Omer(radıyallahü anh) 'den söylemiştir. Abdullah ibn Omer, Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğunu haber verir idi: "Şübhesiz ki Güneş ile Ay, hiçbir kimsenin ne ölümünden, ne de hayâtından dolayı tutulurlar. Lâkin bunlar Allah'ın âyetlerinden iki âyettir. Tutulduklarını görünce hemen namaza durun".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu Bedi'l-halk
Konu: Güneşin Ve Ayın Bir Hesâb İle Er-rahmân: Sıfatlanışları Nın Tefsiri Bâbı
3238-)  Abdullah ibn Abbâs şöyle demiştir: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem): "Şübhesiz ki, Güneş ile Ay Allah'ın âyetlerinden iki âyettir. Bunlar bir kimsenin ölümü veya hayâtından dolayı tutulmazlar. Siz bu tutulmayı gördüğünüz zaman Allah'ı zikrediniz" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu Bedi'l-halk
Konu: Güneşin Ve Ayın Bir Hesâb İle Er-rahmân: Sıfatlanışları Nın Tefsiri Bâbı
3239-) Âişe (r.anha) şöyle haber vermiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Güneş tutulduğu gün kıyama durup tekbîr aldı ve uzun bir kıraat yaptı. Sonra uzun bir rükû' yaptı. Sonra başım rukû'dan kaldırıp Semiallâhu limen hamidehu dedi. Ve secdeye gitmeden olduğu gibi yine kıyam yaptı ve burada uzun bir kıraat daha yaptı. Bu kıraat birincisinden daha kısa idi. Sonra uzun bir rükû' daha yaptı, fakat bu rükû', birinci rukû'dan kısa idi. Sonra uzun bir secde yaptı. Sonra ikinci rek'atin içinde de birinci rek'atte yaptığı gibi yaptı. Sonra Güneş açılmış olduğu hâlde selâm verdi. Bunun ardından insanlara karşı hutbe yaptı da Güneş'in ve Ay'ın tutulmaları hususunda: "Bunlar Allah'ın âyetlerinden iki âyettir. Bunlar hiçbir kimsenin ne ölümü, ne de hayâtı için tutulurlar. Sizler bu ikisini tutulmuş gördüğünüz zaman hemen namaza iltica ediniz" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu Bedi'l-halk
Konu: Güneşin Ve Ayın Bir Hesâb İle Er-rahmân: Sıfatlanışları Nın Tefsiri Bâbı
3240-) Bana Kays ibn Ebî Hazım, Ebû Mes'ûd (radıyallahü anh)'dan tahdîs etti ki, Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:"Güneş ile Ay hiçbir kimsenin ne ölümünden, ne de hayâtından dolayı tutulurlar. Lâkin bunlar Allah'ın âyetlerinden iki âyettir. Tutulduklarını görünce hemen namaza durun".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu Bedi'l-halk
Konu: Güneşin Ve Ayın Bir Hesâb İle Er-rahmân: Sıfatlanışları Nın Tefsiri Bâbı