Hacc, Ömre Ve Arafe Gününün Fazileti Bâbı ile İlgili Hadisler

3354-) Bize Hârûn b. Saîd El-Eylî ile Ahmed b. Îsâ rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti. ki): Bana Mah-rametü'bnü Bükeyr, babasından naklen haber verdi. ki): Yûnus b. Yûsuf'u İbn'l-Müseyyeb'den naklen onun şöyle dediğini söylerken işittim: Âişe dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): gününden maada Allah'ın bir kulu cehennemden en fazla âzâd ettiği hiç bir gün yoktur. Filhakika Teâlâ Hazretleri Kurbiyet gösterir; sonra böyielerİ ile meleklere mubohât ederek: Bunlar ne düedİ? diye sorar.» buyurdular. beyânına göre kurbiyet göstermekten murâd Allah'ın rahmet ve ikramının yakınlığıdır. Kâdî Iyâz bu hadîsin «Teâlâ hazretlerinin birinci semâya nûzülü» hadîsinde olduğu gibi te'vîl edileceğini söylemiş ve ; «Bundan meleklerin yeryüzüne yahut semâya rahmet indirmeleri ve Allahü teâlâ’nın emriyle iftihar etmeleri de kasdedil-miş olabilir.» demiştir. şerîf burada muhtasaran rivâyet olunmuştur. Abdürrezzâk «Müsned»inde onu Hazret-i İbn Ömer'den mufassal olarak tahrîc etmiştir. Onun rivâyetinde bas tarafı şöyledir: ki Allah (m rahmeti) alt semâya iner de Allah hacılarla meleklere mubâhât ederek: Bunlar benim kullarımdır. Bana pejmürde kıyafetle toz toprak İçinde gelmişler, rahmetimi umuyor; azabınıdan korkuyorlar. Halbuki beni görmüş değillerdir. Acaba görmüş olsan ne yaparlar!..» şerif Arefe gününün faziletine delildir. diyor ki: «Bir adam (Günlerin en faziletlisinde karısının boş olduğunu söylese ulemâmızdan bir kavle göre kadın cuma günü boş olur. Çünkü: Müslim'in «Sahîh»inde görüldüğü veçhile Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): güneş doğan en hayırlı gün Cuma günüdür) buyurmuştur. Esah olan ikinci kavle göre kadın Arefe günü boş olur. Bu kavlin delili Bâbımız hadîsidir. Cuma hadîsi (hafta günlerinin en faziletlisi cuma'dır) şeklinde te'vîl olunur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hacc
Konu: Hacc, Ömre Ve Arafe Gününün Fazileti Bâbı
3355-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Mâlik'e, Ebû Bekr b. Abdirrahmân’ın âzadlısı Sümeyy'den dinlediğim, onun da Ebû Sâlih-i Semmûm'dan, onun da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ikinci bir ömreye kadar yapılan günahların keffârefidir Hacc-ı mebrârun İse Cennetten başka karşılığı yoktur.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hacc
Konu: Hacc, Ömre Ve Arafe Gününün Fazileti Bâbı
3356-) Bu hadîsi bize Saîd b. Mansûr ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe, Amru'n-Nâkıd ve Züheyr b. Harb da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Süfyân b. Uyeyne rivâyet etti. H. Muhammed b. Abdilmelik El-Emevî dahi rivâyet etti. ki): Bize Abdülâziz b. Muhtar, Süheyl'den rivâyet etti. H, İbn Nümeyr de rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti, ki): Bize Ubeydullah rivâyet etti. H rivâyette selâm vermek yerine «Güzel söz söylemekdir» denilmiştir. başka karşılığı yoktur» cümlesinden murâd: Bu suretle hacc edene mükâfatının asla noksan verilmiyeceğini, günahları affedilerek mutlaka Cennet'e gireceğini beyândır. ömrenin sevabı hakkında birçok hadîsler vârid olmuştur. Tirmizî'nin rivâyet ettiği Abdullah b. Mesûd hadîsi ile İbn Mâce'nin rivâyet ettiği Ömer hadîsi İmâm Ahmed'îe Nesâî'nin rivâyet ettikleri Abdullah b. Nubeyş hadîsi ve Haris b. Ebî Üsâme'nin rivâyet ettiği Ümmü Seleme hadîsi Bâbımızda bundan sonra görülecek Ebû Hüreyre hadîsi bunlar meyânındadır. ulemâ'ya göre Ömreyi bir sene içinde tekrar tekrar yapmak müstehabdir. İmâm Mâlik ile ekseri Malikiyye ulemâsına göre bir senede birden fazla ömre yapmak mekruhtur. Kâdî Iyâz ile diğer bazı ulemâ bir ayda bir ömreden fazla yapılamıyacağına kaail olmuşlardır. Hanîfe'ye göre ömre senenin yalnız beş gününde, yani arefe. bayram ve teşrik günlerinde mekruhtur. İmâm Ebû Yusuf dört günde yani arefe ile teşrik günlerinde mekruh olduğunu söylemiştir. Şâir günlerde ömre yapılabilir. beyânına göre Şâfiîlerle, Mâlikîler, Hanbelîler ve cumhûr-u ulemâ arefe, bayram ve teşrik günlerinde dahi ömre yapmanın mekruh olmadığını söylemişlerdir. Onlara göre ömre yalnız hacc esnasında yapılamaz. Hacc bittikten sonra senenin her gününde Ömre yapmak caizdir. vâcib olup olmadığında dahi ihtilâf vardır. Şâfiîler'-le cumhûr_u ulemâ'ya göre vâcibdir. Bu kavil Ömer, İbn Ömer ve İbn Abbâs (radıyallahü anh) hazerâtı ile tabiînden Tâvûs, Atâ’ Saîd b. El-Müseyyeb, Saîd b. Cübeyr; Bize Ebû Küreyb dahi rivâyet etti. ki): Bize Vekî' rivâyet eyledi. H. Muhammedü'bnü'l-Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize durrahman rivâyet eti. Bunlar toptan SÜfyân'dan ve bütün râviler Sümeyy'den, o da Ebû Salih'ten, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen Mâlik hadîsi gibi rivâyette bulunmuşlardır. hadîsi Buhârî, Tirmizî ve Nesâî «Kitâbü'l-Ömre»de tahrîc etmişlerdir. ikinci bir ömreye kadar yapılan günahlara keffâret olması küçük günahlar hakkındadır. Nitekim Cum'a'nın ikinci Cum'a'ya kadar işlenen günahlara keffâret olması da bu kabildendir. Hadîsin zahirine bakılırsa günahlara keffâret olan ömre birinci ömredir. Çünkü kendisinden haber verilen ömre odur. Fakat mânâya nazaran günahlara keffâret olan. ömre ikincisidir. Zira günahlar iki ömre arasında işlenecektir. Birinci ömrenin keffâret olması günahların işlenmeden affını iktizâ edeceği için zahirin hilâfına görülmektedir. Mebrûr'dan murâd ne olduğu ihtilaflıdır. Ulemâdan bâzılarına göre içersine günah karışmayan haccdır. Bazıları makbul hacc, bir takımları da içersine riya, fisk-u fücur karışmayan hacc demek olduğunu söylemişlerdir. Ardından günah işlenmeyen haccdır diyenler de vardır. Muhammed b. Münkedir'in Hazret-i Câbir'den rivâyet ettiği bir hadisde Hacc-ı Mebrûr bu kavillerin hiçbirine uymayan bambaşka bir şekilde tefsir olunmuştur. Mezkûr hadîsde şöyle denilmektedir: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Hacc-ı Mebrûr'un Cennet'ten başka karşılığı yoktur, buyurdu. Kendisine: Ya Resûlallah! Haccın Mebrûr'u nasıl olur? diyenler oldu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Herkese selâm vermek ve yemek yedirmektir, buyurdular.» Basrî, Mesrûk, İbn Şîrîn, Şa'bî, Ebû Bürdele'bni Ebî Mûsâ, Abdullah b. Şeddâd , Sevrî , İmâm Ahmed İshâk, Ebû Ubeyd ve Dâvûdu Zahiri'den de rivâyet olunmuştur. Hanîfe , İmâm Mâlik ,Ebû -Sevr ve İbrahim Nehai ömrenin sünnet olduğuna kaaildirler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hacc
Konu: Hacc, Ömre Ve Arafe Gününün Fazileti Bâbı
3357-) Bize Yahya b. Yahya île Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. Yahya (Bize haber verdi), Züheyr ise (Bize rivâyet etti.) tâbirlerini kullandılar. (Züheyr dedi ki): Bize Cerîr, Mansûr'dart, o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. Ebû Hüreyre şöyle kimse şu Beyt'e gelir de- kötü sözler söylemez ve günah İşlemezse demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (memleketine) annesinin doğurduğu gibi döner.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hacc
Konu: Hacc, Ömre Ve Arafe Gününün Fazileti Bâbı
3358-) Bize bu hadisi Saîd b. Mensur da Ebû Avane, Ebû’l-Ahvas'tan rivâyet etti. H. Ebû Bekr b. Ebî Şeybe dahi rivâyet etti. ki): Bize Ve-Uî', Mis'ar île Süfyân’dan rivâyet etti. H. İbn'l-Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu’be rivâyet eyledi. Bu râvilerin hepsi Mansûr'dan bu isnâdla rivâyette bulunmuşlardır. Hepsinin hadislerinde: kimse hacc eder de kötü sözler söylemez ve günah işlemezse.» cümlesi vardır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hacc
Konu: Hacc, Ömre Ve Arafe Gününün Fazileti Bâbı
3359-) Bize Said b. Mansûr rivâyet etti. ki): Bize Hüşeym, Seyyâr'dan, o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadîsin mislini rivâyet etti. hadîsi Buhârî, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce hacc bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: «Şu Beyt» buyurması bu hadîsi Mekke'de söylediğine delâlet eder. fili «YerÜs», «Yerfes» ve «Yürfis» şekillerinde de okunabilir se de meşhur olan kıraati kitabımızda olduğu gibi «Yerfüs»dür. Masdarı «Rafs» gelir. Bundan alınan isim ise «Rafes»dir. Cumhûru ulemâ'ya göre «Rafes»den murâd, cimâ'dır. Bâzan bundan kötü söz, bâzan da cima' lâfı kasdedilir. Bir takımları: «Rafes» «Kadınların yanında cima' îâfı etmektir» demişlerdir. Ezheri bu kelime hakkında şunları söyler: «Mezkûr kelime, erkeğin kadından dilediği her şeyi ifâde eden cem'iyyetli bir sözdür» Evvelce de işaret ettiğimiz veçhile şeriatın hududu dışına çıkmaktır. Böyle bir kimseye fâsık derler. Bazıları buradaki «Fısk»tan Allah'tan başkası nâmına kurban kesmek kastedildiğini söylemişlerdir. Bu kelimeye haram işlemek, yalan söylemek ve söğmek mânâlarını verenler de olmuştur. şerife vararak rafes ve füsûk yapmadan hacc eden kimsenin anasından doğduğu gibi dönmesi günahları affedildiği içindir. Zahirine bakılırsa böyle bir kimsenin büyük küçük bütün günahları affedilecektir. Fakat ulemâ bunun yalnız Allah hakkına âid günahlara mahsûs olduğunu söylemişlerdir. Çünkü kul hakları ancak helâllaşmak suretiyle affolunur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hacc
Konu: Hacc, Ömre Ve Arafe Gününün Fazileti Bâbı