Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı ile İlgili Hadisler
900-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Amr-ün Nâkıd ve İshâk b. İbrahim hep birden Süfyan'dan rivâyet ettiler. Ebû Bekr dedi ki; Bize Süfyan b. Uyeyne, Zührî'den, o da Mahmûd b. Rabî'den, o da Ubâde-tü'bnü's-Sâmit'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e isnâden rivâyet etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): - Kitabı okumayanın namazı yoktur» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
901-)
Bana Ebû't-Tâhir rivâyet etti, dedi ki: Bize İbn Vehb, Yûnus'dan rivâyet etti. H. Harmeletü'bnü Yahya da rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi ki): Bana Yûnus, İbn Şihâb'dan, naklen haber verdi. ki): Bana Mahmûd b. Rabî Ubâdetü'bnü Sâmit'den naklen haber verdi. Ubâde şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Kur'anı okumayanın namazı yoktur» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
902-)
Bize Hasan b. Ali el-Hulvânî rivâyet etti. ki): Bize Yakûb b. İbrahim b. Sa'd rivâyet etti. ki): Bize Babam Sâlih'den o da İbn Şihâb'dan rivâyet etti. Ona da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kendi kuyularından yüzüne su püskürdüğü Mahmûd b. Bâbı' haber verdi, o na da Ubâdetü'bnü Sâmit haber vermiş kii Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): - Kur'anı okumayanın namazı yoktur» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
903-)
Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim ile Abd b. Humeyd dahi rivâyet ettiler, dediler ki: Bize Abdürrezzâk haber verdi ki): Bize Mâ'mer, Zührî'den bu isnadla bu hadîsin mislini haber verdi (Yalnız o): «ve daha fazlasını» kaydını ziyâde etmiş. Hadîsi Buhârî «Kitabü’l-Ezân» da Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce «Kİtabü's-Salat» da tahrîc etmişlerdir. Ümmü'l-Kur'ân, Ümmül Kitâb» fatihanın isimleridir. Bunlardan başka Fatihanın birçok isimleri daha vardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
904-)
Bize bu hadîsi İshâk b. İbrahim el-Hanzalî de rivâyet etti. ki): Bize Süfyan b. Uyeyne, Alâ'dan, o da Babasından, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen haber verdi. Efendimiz şöyle buyurmuşlar: kim içersinde ümmü'l Kur-ânı okumaksızın bir namaz kılarsa o namaz noksandır; tamam değildir.» Bunu üç defa tekrarlamışlar. Bunun üzerine Ebû Hüreyre'ye:' Bizler İmâmın arkasında bulunuyoruz diyen olmuş. Ebû Hüreyre; Onu içinden oku, zira ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): teâlâ: Namaz (sûresi olan fatihayı) kendimle kulum arasında yarıya taksim ettim. Hem kulumun dilediği şey onundur» buyurdu. dediği zaman Allahü teâlâ; bana hamd etti, der. dediğinde, Allahü teâlâ; bana sena etti, der. dedikte; beni temcîd eyledi, der. Bir defasında; (umurunu) bana tefviz eyledi, der buyurdu. Kul dediği zaman Allah; Bu kulumla benim aramdadır; hem kulumun dilediği onundur. der. Kul dediği zaman Allah: İşte bu kulumundur. Hem kulumun dilediği onundur buyurur.» derken işittim. «Bu hadisi bana Ala b. Abdirrahman b. Yakup rivâyet etti. Evinde hasta iken yanına girdim de bunu ona ben sordum» demiş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
905-)
Bize Kuteybetü'bnü Saîd, Mâlik b. Enes'den, o da Alâ b. Abdirrahmandan naklen rivâyet etti. Alâ da Hişam b. Zühre'nin â-zadlısı Ebû's Saîb den işitmiş. O da Ebû Hüreyre'yi: (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu, derken işitmiş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
906-)
H. Bana Muhammed b. Rafi' dahi rivâyet etti. ki): Bize Abdürrezzak rivâyet etti. ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi. ki): Bana Alâ b. Abdurrahman b. Yâ'kub haber verdi, ona da Benî Abdullah b. Hişam b. Zühre'nin azadlısı Ebû-s Sâib haber vermiş, o da Hüreyre'yi şunları söylerken işitmiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): kim bir namaz kılar da o namazda ümmü'l Kur'anı okumazsa» buyurdu. Ve Süfyan hadîsi gibi rivâyette bulunmuş. hadîsinde de «Allahü teâlâ namazı kulumla ikimiz arasında yarıya taksim ettim, yarısı benim, yarısı da kulumundur» buyurdu ibaresi vardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
907-)
Bana Ahmed b. Ca'fer el-Ma'kırî rivâyet etti, dedi H: Bize Nadr b. Muhammed rivâyet etti. ki): Bize Ebû Üveys rivâyet etti. ki): Bana Alâ haber verdi. ki: Babamla Ebû-s Saib'den işittim, ikisi de Ebû Hüreyre'nin sohbet arkadaşları idi, dediler ki Ebû Hüreyre şunları söyledi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): kim içerisinde Fâtihatu'l kitabı okumaksızın bir namaz kılarsa o namaz noksandır. Bunu üç defa söyledi.» Ravi hadîsin geri kalan kısmını yukarıdakilerin hadîsi gibi rivâyet etmiş. Noksanlık demektir. Hadîste Muzâf hazf edilmiştir. Yani Hı-dâç «Zatü hıdâç- manasınadır. Hadîsin bir rivâyetinde, Ebû Hüreyre'ye; «Biz İmâmın arkasında bulunuyoruz» diyen zatın Ebû-s Saîb olduğu, Ebû Hüreyre'nin ona cevaben; «Fatihayı içinden oku yâ Fârisî» dediği rivâyet olunmuştur. Teâlâ Hazretlerini fiil sıfatları ile, Temcîd de celâl sıfatlan ile sena etmektir. Allah'ı her iki sıfatları ile öğmeğe sena denilir. Besmelede bunların ikisi de vardır. Yani Rahman'ın medlulü zâtın sıfatına, Kahim'ın mânâsı da fiil sıfatına şâmildir. Bundan dolayı mezkûr sıfatlar Allahü teâlâ'ya mahsûs olmuştur. Başkaları bunlarla tavsif edilemez. beyânına göre Teâlâ Hazretlerinin; kulumla ikimiz arasında yanya böldüm» buyurmasından murâd Fatiha süresidir. Namaz fâtihasız olmadığı için burada ona mecazen salât denilmiştir. Nevevî; hadîste Fatihanın namazda alettayin vâcib olduğuna delîl vardır» dedikten sonra ulemâdan naklen şunları söylüyor: Hadîsten mürâd fatihanın mânâ itibarı ile taksimidir. Çünkü fatihanın ilk yarısı Allah'a tahmîd, temcîd, sena ve tefvizdir. İkinci yarısı ise ihtiyaç, talep ve niyazdır. fatihadan bir âyet olmadığını söyleyenler, bu hadîsle istidlal etmişlerdir. Onların ihticâc ettikleri en vazıh delîl budur. Derler ki: Fatiha bil icma' yedi âyettir. Bunlardan üçü senadan ibarettir. Ve diye başlarlar. Üçüncüsü duadır diye başlarlar. Ortada ikisinin arasında bir âyet daha vardır ki o da dir. Bir de Teâlâ hazretleri; kulumla ikimiz arasında yarıya taksim ettim» buyurmuş, fakat besmeleyi zikretmemiştir. Besmele fatihadan olsaydı onu da zikrederdi. Buna gerek bizim ulemâmız, gerekse besmeleyi fatihadan saymayan diğer ulemâ bir takım cevaplar vermişlerdir. Şöyle ki: Yarıya bölme fatihaya değil, bütün namaza aittir. Lâfzın hakikati bunu gösterir. Yarıya bölme işi fatihanın tam âyetlerine mahsustur. Yarıya bölmenin mânâsı şudur: Kul âyet-i kerîmesini okuduğu zaman Teâlâ Hazretleri; Kulum bana Hamd-ü sena etti, bana temcidde bulundu» der. Çünkü Tahmîd güzel fullerden dolayı, Temcid de güzel sıfatlar sebebiyle senada bulunmaktadır. Bunların hepsine birlikte sena denilir. Onun i-cindir ki Rahman ve Rahim sıfatlarına cevap olarak vârid olmuşlardır. Çünkü bu iki sıfat Allah'ın zâti ve fi'lî bütün sıfatlarına şâmildirler. Rivâyetin birinde Teâlâ Hazretlerinin; Kulum bana umurunu Tefviz eyledi» buyurmasının yevm-i din (yani kıyâmet günü) ile mutabakatı şu yöndendir. Allahü Zülcelâl kıyâmet gününde münferiden mülk sahibidir. Kulların hesap ve cezası ona aittir. Hesap ve bir kavle göre ceza mânâsına gelir, o günde hiçbir kimsenin bir dâvası olmayacaktır. Dünyada ise bazı kulların milk-i mecazisi vardır. Bazıları da haksız yere davada bulunabilirler, kıyâmet gününde bunların hiçbiri kalmayacaktır. îşte Hadîsin mânâsı budur. Yoksa Allahü teâlâ hazretleri hakikatta iki cihâna ve onlarda bulunan her şeye Mâliktir. Herkes onun kulu, o herşeyin rabbidir. Bu itirafın tazammün ettiği ta'zim, temcîd ve tefviz, her vasfın üzerindedir. Müslim'in rivâyetinde denilmiş, başkalarının rivâyetlerinde ise buyurulmuştur. Bu rivâyet âyet-i kerîmesinden itibaren sûrenin sonuna kadar üç âyet bulunduğuna delîl-dir. Mesele ihtilaflıdır. İhtilâf, besmelenin fatihadan olup olmadığına mebnîdir. Bizim mezhebimiz ile ekseri ulemânın mezheblerine göre besmele fatihadandır ve bir âyettir. âyet-i kerîmesinden itibaren sûrenin sonuna kadar iki âyet vardır. İmâm Mâlik ile besmelenin fatihadan olmadığını söyleyen diğer ulemâya göre bu âyetten îtibaren sûrenin sonuna kadar üç âyet vardır» Nevevî'nin izahatı bu» rada sona erdi. de işaret ettiği vecihle besmele meselesi ulemâ arasında ihtilaflıdır. Yalnız Neml süresindeki besmele bilittifak oradaki âyetin bir cüz'üdür. İhtilâf sûre başlarındaki besmeleler hakkındadır. Bunlar bazı şâfiîlere göre her sûrenin ilk âyetleridir. Yalnız Sûre-i Tevbe'nin basında besmele yoktur. Mâlikîlere göre sûre başlarındaki besmeleler Kur -an'dan değildirler. gelince, mütekaddimîn bu meselede İmâm Mâlik ile beraberdir, fakat müteehhirîn: «Sûre başlarındaki besmeleler Kur'ân-ı Kerim'don tek bir âyettir. Bu âyet surelerin arasını ayırmak için nâzil olmuştur. Mushaflarda besmelelerin Kur'ân hattı ile yazılması ve selef-i salihinin buna itirazda bulunmaması âyet olduğuna delildir.» demişlerdir. Binâenaleyh besmele Kur'ân'dan bir âyet ise de tam bir âyet olup olmaması şüpheli göründüğünden yalnız besmele ile namaz caiz değildir. Ancak bu şüphe onun Kur'ân'dan olup olmaması hakkında değildir. Kur'ân'dan olduğunda şüphe yoktur. Onun için cünûp ve hayızlı kimseler besmeleyi teberrük ve dua kasdiyle okuyabilirlerse de Kur'ân niyeti ile okumaları caiz değildir. Besmele Kur'ân'dan olduğuna göre, onu Kur'ân'dan saymamak, Kur'ân'dan olmadığına göre Kur'ân'dan saymak küfrü îcap ederse de bu bâbda şâfiîlerle Mâlikîlerin delillerindeki şüphe kuvvetli olduğundan ve her bir ferîk diğeri ındinde müevvil sayıldığından, hiç biri diğerini tekfir etmemişlerdir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
908-)
Bize Muhammed b. Abdillâh b. Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize Ebû Üsâme, Habib b. Şehîd den rivâyet etti. ki: Atâ'yı Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet ederken dinledim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): namaz olmaz» buyurmuşlar. Hüreyre: (sallallahü aleyhi ve sellem)'in aşikâr okuduğunu biz de size aşikâr okuduk, onun gizli okuduğunu biz de size gizli okuduk» demiş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
909-)
Bize Amrü'n Nâkıd ile Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. Lâfız Amr'ındır. Dediler ki: Bize İsmail b. İbrahim rivâyet etti. ki): Bize İbn Cüreyc Atâ'dan naklen haber verdi. ki: Ebû Hüreyre uyan) namazın her yerinde okur. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bize duyurduklarını biz de size duyururuz. Bizden gizlediklerini biz de sizden gizleriz dedi. Bunun üzerine bir zât Ebû Hüreyre'ye: Ya Ümmü'l-Kur'ân'dan başka bir şey okumazsam, dedi. Ebû Hüreyre; fatihadan fazla birşey okursan o daha hayırlıdır. Yalnız onunla iktifa edersen bu da sana yeter, dedi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
910-)
Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Bize Yezîd yani İbn Zürey' Habib-i Muallim den, o da Atâ'dan naklen haber verdi. ki: Ebû Hüreyre: Her namazda kirâet vardır. Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize neyi duyurduysa, biz de size onu duyuruyoruz. Bizden neyi gizledi ise bizde sizden onu gizleriz. Her kim Ümmü'l kitabı okursa bu ona yeter, kim ondan fazla birşey okursa o daha efdâldir, dedi. hadîsi Buhârî, Ebû Dâvud ve Nesâî dahi tahrîc etmişlerdir. Ebû Hüreyre'nin: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bize duyurduklarını biz de size duyururuz, bizden gizlediklerini biz de sizden gizleriz» sözünden muradı, bütün namazlarda Kur'ân okumak îcab eder. Yalnız bazılarında aşikâr, bazılarında gizli okunur. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in aşikâr okuduğu namazlarda biz de aşikâr okuyarak sesimizi size duyururuz. Onun gizli okuduğu namazlarda biz de gizli okuruz, demektir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
911-)
Bana Muhammed b. el-Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Saîd, Ubeydullah'dan rivâyet etti. Peni iş ki; Bana Saîd b. Ebû Saîd, babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) mescide girmiş. Onun arkasından bir zât girerek namaz kılmış. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek selâm vermiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) selâmı almış ve o zâta: de namazını kıl, çünkü sen namaz kılmadın» buyurmuş. O zat dönerek evvelce kıldığı gibi namazı tekrar kılmış. Sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek selâm vermiş. Resûlüllah «Ve aleyke's selâm» dedikten sonra: de (yeniden) kıl, zira sen namaz kılmadın» buyurmuş ve bu. nu üç defe tekrarlamış. Nihayet o zat: hak (din) ile gönderen Allah'a yemin ederim ki ben bundan a'lâsını beceremiyor um. Bana öğret,» demiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): kalktığın zaman tekbir al! Sonra kolayına geldiği kadar Kur'ân oku sonra rükû' et ve âzâ yatışıncaya kadar rükû'da kal. Sonra başını kaldırarak iyice doğrul. Sonra secdeye vararak âzâ yatışıncaya kadar secde et! Sonra başını kaldır ve âzâ yatışıncaya kadar otur ve bunu bütün namazlarında böyle yap» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı
912-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Üsâme ile Abdullah b. Nümeyr rivâyet ettiler. H. İbrii Nümeyr dahi rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. Her ikisi de dediler ki: Bize Ubeydullah, Saîd Jb. Ebî Sâid'den, o da) Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki: Bir adam mescide girerek namaz kılmış, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de bir köşede bulunuyormuş... Her iki râvi bu hadîsi yukarıdaki kıssa gibi rivâyet ettiler, yahu» onlar bu hadîste; kalktığın vakit güzelce abdest al! Sonra kıbleye kartı done» rek tekbîr al!» ibaresini ziyade ettiler. hadîsi Buhârî «Ezan» ve «Namaz» bahislerinde Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce dahi «namaz» bahislerinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir. Rivâyetlerin bâzılarında biraz lâfız farkı vardır. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in arkasından mescide giren zât Hallâd b. Râfi' (radıyallahü anh)'dir. Nesâî'nin rivâyetinde mescide giren bedevîye benzediği ve gelişi güzel bir namaz kıldığı zikrediliyorsa da bundan, gelen zâtın Hazret-i'Hallâd'dan başkası olması îcab etmez. Râvi onu bedeviye benzetmiş olabilir. Hazret-i Hallâd'ın kıldığı namaz gündüz namazlarından biri imiş. Resûlüllah kendisine üç defa namazı yeniden kıldırmış; Fakat Hallâd (radıyallahü anh) üçünü de aynı şekilde kılmış ve bundan alâsını yapamıyacağını arz ederek ne şekilde kılması lâzım geldiğini öğretmesi için Resûl-ü Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem)'e ricada bulunmuş. O da kendisine bu bâbda lâzım gelen talimatı hadîste beyân edildiği şekilde vermiştir. Hadîsin bu kısmı muhtelif şekillerde rivâyet edilmiştir. Son olarak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): bunu bütün namazlarında böyle yap!» buyurarak ondan sonra kılacağı farz veya nafile namazlarda bu talimata göre hareket etmesini tavsiye eylemiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Her Rekatta Fatiha Okumanın Vücübu; Fatiha Okumayı Beceremiyenin Ve Öğrenmek İmkanını Bulamıyanın Kolayına Gelen Başka Bir Süre Okuması Bâbı