Kurânı Öğrenip, Öğretenin Fıkıh Veya Başka İlimler Yönünden Hikmetlerini Öğrenen Ve Onlarla Amel Ederek Başkalarına Da Öğreten Kimsenin Fazileti Bâbı ile İlgili Hadisler

1930-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Amru'n-Nâkid ve Züheyr b. Harb hep birden İbn Uyeyne'den rivâyet ettiler. Züheyr dedi ki: Bize Süfyân b. Uyeyne rivâyet etti. ki): Bize Zührî, Sâlim'den, o da babasından, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen rivâyet etti. Efendimiz: ancak iki şeyde caizdir: Allah kendiline Kur'ân ihsan eden ve, gece gündüz onunla kâim olan adamdır. Allah kendisine mal ihsan edip de, onu gece gündüz infâk eyleyen kimsedir.» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Kurânı Öğrenip, Öğretenin Fıkıh Veya Başka İlimler Yönünden Hikmetlerini Öğrenen Ve Onlarla Amel Ederek Başkalarına Da Öğreten Kimsenin Fazileti Bâbı
1931-) Bana Harmeletü'bnü Yahya rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus, İbn Şihâb'dan naklen haber verdi. ki: Bana Sâlîm b. Abdillâh b. Ömer, babasından naklen haber verdi. Babası Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ancak iki kişiye karsı caizdir»: Alah'ın, kendine su kitabı verdiği kimse olup; gece gündüz onunla haşır neşir olur. Allah'ın, kendisine mal verdiği kimsedir ki, gece gündüz o maldan tesadduk eder.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Kurânı Öğrenip, Öğretenin Fıkıh Veya Başka İlimler Yönünden Hikmetlerini Öğrenen Ve Onlarla Amel Ederek Başkalarına Da Öğreten Kimsenin Fazileti Bâbı
1932-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Vekî', İsmail'den, o da Kays'den naklen; rivâyet etti. ki: Abdullah b. Mes'ûd söyledi. H.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Kurânı Öğrenip, Öğretenin Fıkıh Veya Başka İlimler Yönünden Hikmetlerini Öğrenen Ve Onlarla Amel Ederek Başkalarına Da Öğreten Kimsenin Fazileti Bâbı
1933-) Bize İbn Nümeyr de rivâyet etti. ki): Bize babam'la, Muhammed b. Bişr rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize İsmail, Kays'dan rivâyet etti. ki: Ben Abdullah b. Mes'ûd'u şöyle derken işittim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ancak iki sey'de caizdir. Allah, kendisine mal verip de, o malı hak uğurunda sarf etmeye muvaffak kıldığı kimse; Allah, kendisine hikmet verip de, o hikmet mucibince hükmeden ve onu başkasına da öğreten kimsedir.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Kurânı Öğrenip, Öğretenin Fıkıh Veya Başka İlimler Yönünden Hikmetlerini Öğrenen Ve Onlarla Amel Ederek Başkalarına Da Öğreten Kimsenin Fazileti Bâbı
1934-) Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki): Bize Ya'-kûb b. İbrahim rivâyet etti. ki): Bana babam, İbn Şihâb'dan, o da Âmir b. Vâsile'den naklen rivâyet etti ki, Nâfi' b. Abdilhâris Usfân'-da Ömer'e rastlamış. Ömer, kendisini Mekke'ye vâlî tâyîn etmiş imiş. Ömer ona: Bu vâdî halkına kimi me'mûr ta'yîn ettin? diye sormuş, o da: İbn Ebzâ'yıî cevâbını vermiş. Ömer: İbn Ebzâ kimdir? deyince; Vali: Bizim âzâdlılarımızdan biridir; cevâbını vermiş. Bunun üzerine Ömer: Sen, onların üzerine bir âzadlıyı me'mûr ettin ha? demiş. Vali: Ama o, Allah azze ve celle'nin Kitabını okur: bütün farzları da bilir; demiş. Ömer: bu kitapla bâzı kavimleri yükseltir; bir takımlarını da alçaltır.» Dikkat et ki Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem): buyurdu; demiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Kurânı Öğrenip, Öğretenin Fıkıh Veya Başka İlimler Yönünden Hikmetlerini Öğrenen Ve Onlarla Amel Ederek Başkalarına Da Öğreten Kimsenin Fazileti Bâbı
1935-) Bana Abdullah b. Abdirrahmân Ed-Dârimî ile Ebû Bekir b. İshâk rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Ebû'l-Yemân haber verdi. ki): Bize Şuayb, Zührî'den naklen haber verdi. ki: Bana Âmiru'bnü rivâyet etti ki, Nâfi' b. Abdiîhâris El-Huzâî Usfân'da Öme-ru'bnU’l-Hattâb'a rastlamış. Ve Amir hadîsi İbrahim b. Sa'd'in, Zührî'den naklettiği hadîs tarzında rivâyet eylemiştir. hadîsini Buhârî «Kitâbti’l-tlîm», «Kitâbü't-Tebennî», «Kİtâbu't-Tevhîd», «Kitâbu'z-Zekât», «Kitâbü'l-Ahkâm» ve «Kitâbti'l -i'tisâm- da; Nesâî «Kitâbü’l-ilim» de; İbn Mâce de «Kitâ-hü’l-Zühd» de muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir. şerifin muhtelif rivâyetlerinde zikri geçen «hased» den murâd: gıpta'dir. Çünkü hasedin hakikati, bir kimsenin dîn kardeşinde gördüğü bir nimetin ondan alınarak; kendisine verilmesini istemesidir. Bu sebeple hasedlik, kötü bir hasletdir. Gıpta ise: Başkasında gördüğü bir nimeti, ondan alınmasını istemeden kendine temenni etmesidir. Gıpta makbul bir hasletdir. hasedi: «Nimetin verilen kimseden gitmesini temenni et-mekdir.» diye târîf ederler. Bir nimeti kendine temenni etmekdir.» diyenler de vardır. «Doğrusu kelimenin bütün bu mânâlara şâmil olmasıdır.» diyor. Hadîsden murâd: bu iki şey'den maada makbul gıpta yokdur- de-mekdir. murâd: Kur'ân-ı Kerîm'dir. Netekim hadîsin Ebû Hüreyre rivâyetinde: ancak iki şeyde caizdir. (Biri): Allah'ın kendisine Kur'ân öğrettiği kimsedir ki, onu gece gündüz okur. (Diğeri): kendisine mal verdiği kimsedir. O da, onu infâk eder.» buyurulmuşdur. bu rivâyetlerde sebebi zikir, müsebbebi kasd kablîinden mecazen gıptaya hased denilmişdir. Eşyayı, şeriatın beyân ettiği şekilde bilmekdir. Bu lâfız ilmî kemâî'e işâretdir. îlmî kemâl dahi, amelî kemâl'e götürür. Ve bu iki kemâl ile fazilet hasîl olur. Fazilet de ya dâhili ya haricîdir. Dahilî fazletle-rin esâsı ilim, haricî faziletlerin temeli ise maldır. Sonra faziletler biri tam, diğeri ondan da üstün yani etem olmak üzere iki nev'îdir. diyor ki: «Bu hadîsin mânâsı: îlme ve öğrenmeye, keza mal tesaddukuna teşvîkdir.» hadîsdeki: «Allah, bu kitapla bâzı kavimleri yükseltir: bâzılarını da alaçltır.» ifâdesi ile Hazret-i Ömer, o me'mûrun Kur'ân-ı Kerîm sayesinde yükselenlerden olduğuna işaret etmişdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Yolcuların Namazı Ve ...
Konu: Kurânı Öğrenip, Öğretenin Fıkıh Veya Başka İlimler Yönünden Hikmetlerini Öğrenen Ve Onlarla Amel Ederek Başkalarına Da Öğreten Kimsenin Fazileti Bâbı