Menihanın Fazileti Bâbı ile İlgili Hadisler

2404-) Bize Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Ebû'z - Binâd'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hüreyre' den merfûan rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)? edin! Sabahleyin bir kap, akşamleyin bir kap süt veren bir deveyi meniha olarak bir aileye veren bir kimse için bunun sevabı pek büyük olur.» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zekât
Konu: Menihanın Fazileti Bâbı
2405-) Bana Muhammed b. Ahmed b. Ebî Halef rivâyet etti. ki): Bize Zekeriyyâ b. Adîyy rivâyet etti. ki): Bize Ubeydullah b. Amr, Zeyd'den, o da Adîyy b. Sâbit'ten, o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hüreyreden, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den naklen haber verdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) nehîy buyurarak bâzı hasletler söylemiş ve: kim meniha olarak birine sağmal bir hayvan verirse, o hayvanın sabah öğünü de, akşam Öğünü de bir sadaka olur.» buyurmuşlar. hadîsi Buhârî «Hibe» bahsinde tahric etmiştir. Lügatte; atîyye, bahşiş ma'nâsınadır. Şeriat ıstılahında ise: Bir kimseye bir müddet sütünden istifâde ederek sonra sahibine iade şartîle verilen sağmal deve veya koyundur. Bir müddet yününden veya yapağından istifâde için verilen hayvan) dahi menîhadır. Kazzâz'in beyânına, göre meniha ancak koyunla deveden olur. Bu bâbda Ebû Ubeyd şunları söylemiştir: menîha iki surette yapılır: Birinci surete göre: meniha, bir kimsenin dostuna hediyye vermesidir; verilen mal o şahsın olur. surete göre: Bir deve veya koyunu yün ve sütünden bir müddet istifâde ettikten sonra tekrar sahibine iade şartîle emaneten vermektir. Lügat ulemâsının beyânlarına göre «menîha» kelimesi «minha» şeklinde dahi okunabilir, ve hayvanda olduğu gibi meyve sâirede de yapılabilir. sahih bir rivâyette Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Hazret-i Ummî Eymen'e bir hurmalığı menîha olarak verdiği beyân olunmuştur cümlesi «Bu deve sabahleyin tas dolusu süt vererek gider; akşamleyin de tas dolusu süt vererek gelir.» yani «akşam sabah büyük tas dolusu süt verir.» mânâsına menîhayı metheden bir sıfat cümlesidir. Büyük tas, demektir. İki kişiyi doyuracak kaptır. Sabahleyin sağılan süt: Akşamleyin sağılan süt, demektir. Iyâz’ın beyânına göre bu iki kelime «Sadaka»1 dan bedel olmak üzere mecrûr okunurlar. Zarf olmak üzere mansûb okunmaları da caizdir. şerif, menihanın faziletine delildir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Zekât
Konu: Menihanın Fazileti Bâbı
2668-) Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den(şöyle demiştir): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): (Atıyye ve hediye için) sütü bol olan deve ve yine böyle bol sütlü koyun ne güzel meniha ve hediyedir. Bu hayvanlardan her biri bir kap sabahleyin, bir kap akşamleyin süt getirir" buyurdu. Bize Abdullah ibnu Yûsuf ve İsmail ibn Ebî Uveys, Mâlikten tahdîs etti. Mâlik'in bu rivayetinde Peygamber'in:" (Böyle sağımlı hayvan hediyesi) ne güzel sadakadır" buyurduğu gelmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-hibe Ve Fadlihâ …
Konu: Menîhanın Fazileti Bâbı
2669-)  Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Muhacirler Mekke'den Medine'ye geldikleri zaman ellerinde hiçbir şeyleri yoktu. Ensâr ise Medine'de arazî ve akar sahibi idi. Ensâr, her sene mallarının yarı mahsûlünü kendilerine vermek ve Ensâr'ın yerine bağ ve bahçe işlerini muhacirler yapmak şartıyla mallarını muhacirlere ortağa verdiler. Enes'in anası, Ümmü Suleym -ki aynı zamanda Abdullah ibn Ebî Talha'nın da anasıdır- Enes'in anası Ümmü Suleym de Rasûlüllah'a birkaç hurma ağacı hediye etmişti. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) de hurma ağaçlarını (mahsûllerinden faydalanmak üzere) Usâme ibn Zeyd'in anası olan cariyesi Ümmü Eymen Bereke'ye vermişti. Şihâb dedi ki: Enes ibn Mâlik bana şöyle haber verdi: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) Hayber ahâlisi ile muharebeden ayrılıp da Medîne'ye döndüğü zaman, muhacirler, meyvelerinden istifâde ettikleri Ensâr'ın ariyet verdikleri menîhalarım ensâr'a geri verdiler.Peygamber de Enes'in anasına, onun vaktiyle verdiği hurma ağaçlarını geri verdi. Rasûlüllah, Ümmü Eymen'e de o ariyet hurma ağaçları yerine kendi bustânından bir kısmını verdi. Ahmed ibnu Şebîb dedi ki: Bize Bâbam Şebîb, Yûnus'tan bu hadîsi sened ve metin olarak aynen haber verdi. Yalnız "Onların yerine malının hâlisinden" verdi, dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-hibe Ve Fadlihâ …
Konu: Menîhanın Fazileti Bâbı
2670-) Bize el-Evzâî, Hassan ibn Atıyye'den; o da Ebû Kebşe es-Selûlî'den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben Abdullah ibn Amr (radıyallahü anh)'dan işittim, şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Kırk haslet vardır ki, bunların en yükseği sağımlı keçi menîhası, yânı hediyesidir. Hayırseverlerden bir kişi bu kırk hasletten birisini onun sevabını umarak ve va'd olunan ecrini tasdik ederek işlerse, muhakkak Allah bu haslet sahibini, bu hasenesi sebebiyle cennete girdirir" râvîsi Hassan ibn Atıyye şöyle demiştir: Biz hadîsteki sağım keçisinden başka, selâmı karşılamak, aksırana duâ, yol üzerindeki ezâ veren şeyi giderme ve (hadîslerde gelen) bunların benzeri haseneleri saydık, on beş haslet ve haseneye ulaşmaya muktedir olamadık.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-hibe Ve Fadlihâ …
Konu: Menîhanın Fazileti Bâbı
2671-) Bize Muhammed ibn Yûsuf tahdîs edip şöyle dedi: Bize el-Evzâî tahdîs edip şöyle dedi: Bana Atâ ibn Ebî Rebâh, Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh)'tan tahdîs etti. O şöyle demiştir: Bizden bir takım adamların fazla arazîleri vardı. Onlar: Biz bu arazîleri üçte bir, dörtte bir ve yarı karşılığında icara verelim, dediler. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Kimin toprağı, tarlası varsa onu kendisi eksin yahut (ekmekten âciz olursa) onu mü'min kardeşine (âriyeten)versin. Bunu yapmazsa tarlasını (boş) tutsun" buyurdu. Muhammed ibn Yûsuf şöyle dedi: Bize el-Evzâî tahdîs edip şöyle dedi: Bana ez-Zuhrî tahdîs edip şöyle dedi: Bana Atâ ibn Yezîd tahdîs edip şöyle dedi: Bana Ebû Saîd tahdîs edip şöyle dedi: Bir çöl Arab'ı Peygamber'e geldi de, O'na hicretten sordu(Medîne'ye hicret edeyim mi? dedi). Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Sakın ha, hicrete kalkışma. Çünkü hicret çok çetin bir iştir. Senin deve nev'inden hayvanların var mı?" buyurdu. O zât: Evet vardır, dedi. Peygamber: "Sen onların zekâtını veriyor musun?" buyurdu. O zât: Evet veriyorum, dedi. Peygamber: "Sen onlardan herhangi birini menîha olarak veriyor musun?" diye sordu. O zât: Evet veriyorum, dedi. Peygamber: "Sen onları sulamağa getirdiğin gün sütlerinden sağıp oradaki insanlara içiriyor musun?" diye sordu. O zât: Evet, diye cevâb verdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Öyle ise sen denizlerin ötesinde de çalış. Çünkü Allah senin amelinden hiçbir şeyi eksik bırakmaz" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-hibe Ve Fadlihâ …
Konu: Menîhanın Fazileti Bâbı
2673-) Tâvûs ibn Keysân şöyle demiştir: Bana bunu onların en âlim olanı, yani İbn Abbâsradıyallahü anhüma şöyle tahdîs etti: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ekinleri hareket etmekte olan bir tarlaya çıktı da: "Bu arazî kimindir?" diye sordu. Oradakiler: Bu tarlayı Fulân kimse kira ile tuttu, dediler. Bunun üzerine Peygamber: "Dikkat edin! Eğer o mal sahibi bu kiracıya o tarlayı minha yoluyla verseydi, kendisi için bu arazî karşılığında belli bir ücret almasından daha hayırlı olurdu" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-hibe Ve Fadlihâ …
Konu: Menîhanın Fazileti Bâbı