Namaz Kılanın Sütresi Bâbı ile İlgili Hadisler

1139-) Bize Yahya b. Yahya ile Kuteybetü'bnü Saîd ve Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet ettiler. Yahya (Bize haber verdi) tâbirini kollandı. Ötekiler: Bize Ebûl-Ahvas, Simâk'dan, o da Mûsâ b. Talha'dan, o da babasından naklen rivâyet etti; dediler. (Talha) Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): önüne semerin arka kaşı gibi bir şey koyduğu vakit (ona doğru) namazını kılsın; öte yanından geçenlere aldırış etmesini» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1140-) Bize Muhammed b. Abdillâh b. Nümeyr ile İshâk b. İbrâhim rivâyet ettiler. İshâk (Bize haber verdi) tâbirini kullandı, İbn Nümeyr: Bize Ömer b. Ubeyd Et-Tanâfisî, Simâk b. Harb'dan, o da Mûsâ b. Talha'dan, o da babasından naklen rivâyet etti; dedi. Talha şöyle dedi: «Vaktiyle biz namaz kılar; hayvanlar da önümüzden gelip geçerdi. Sonra bunu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e anlattık; da: önünde semerin arka kaşı gibi bir şey bulunursa artık önünden geçen şey ona zarar vermez.» buyurdular. Nümeyr: «Artık önünden geçen kimse ona zarar vermez.» dedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1141-) Bize Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Yezid rivâyet etti. ki): Bize Saîd b. Ebî Eyyûb, Ebû'l-Esved'den, o da Urve'den, o da Âişe'den naklen haber verdi, ki Âişe şoy-le demiş: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e namaz kılanın sütre-si soruldu da: arka kaşı gibi bir şey!» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1142-) Bize Muhammed b. Abdillâh b. Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Yezid rivâyet etti. ki): Bize Hay ve, Ebû’l-Esved Muhammed b. Abdirrahmân'dan, o da Urve'den, o da Âişe'den naklen haber verdi, ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e Tebük gazasında namaz kılanın sütresi sorulmuş da: arka kaşı gibidir.» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1143-) Bize Muhammed b. El-Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Nümeyr rivâyet etti. H. İbn Nümeyr de rivâyet etti. Lâfız onundur. ki):Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Ubeydullah, Nâfî'den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bayram günü (Namaza) çıktı mı harbenin getirilmesini emredermiş. Bu harbe onun önüne dikilir, kendisi ona doğru namaz kılar, cemâat ta arkasında dururlarmış. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu seferde de yaparmış. Ümerâ'nın harbe taşıması buradan kalmıştır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1144-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile İbn Nümeyr rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Muhammed b. Bişr rivâyet etti. ki): Bize Ubeydullah, Nâfî'den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti, ki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) anezeyi yere diker (Ebû Bekir saplar dedi.) ve ona doğru namaz kılarmış. Ebi Şeybe: «Ubeydullah: Aneze harbedir dedi.» ifâdesini ziyâde etti. Bâbın hadîsleri namaz kılan kimsenin önüne bir sütre dikmesi gerektiğini, namaz kılanın önünden geçme, hayvana karşı namaz kılma, sütreye yakın durma, sütrenin mikdârı ve sâireden bahsetmektedirler. mecmuundan anlaşılıyor ki, sütreden murâd bir arşın kadar uzunluğunda bir sopadır. Mihrâb olmayan ova ve tarla gibi yerlerde uğuruna duracak ağaç, taş vb. gibi birşey bulunmadığı zaman önünden geçilmesine mâni olmak için namaz kılan kimse sütre denilen «dJStij' yi önüne dikerek namazını ona doğru kılacaktır. İmâm Mâlîk dikilen sopanın mızrak kalınlığında olmasını şart koşmuştur. Sütre dikmenin hikmeti; sütrenin arkasında kalan şeylere bakmamak ve önünden geçenlere manî olmakdır. Ömer hadîsini Buhârî ile Ebû Dâvûd «Kîtâbu's-Salât» da tahrîc etmişlerdir. ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bayram namazlarında ve seferlerde sütre yapmak için dâima yanında bir süngü veya ona benzer ucu demirli bir değnek bulundururmuş. Süngüyü bu maksatla yanında taşıdığı İbn Mâce, İbn Huzeyme ve îsmâilî'nin rivâyetlerinde teşrih edilmiş: «Çünkü namazgah boşluktu; içinde kendisine sütre olacak bir şey yoktu.» denilmiştir. harbe taşıtması buradan kalmışdır» cümlesi râvîlerden Nâfî'in sözüdür. Nitekim İbn Mâce'nin rivâyetinde bu cümle yoktur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1145-) Bize Ahmed b. Hanbel rivâyet etti. ki): Bize Mu'temir b. Süleyman, Ubeydullah'dan, o da Nâfı'den, o da İbni Ömer'den naklen rivâyet etti, ki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hayvanını önüne aykırı olarak çeker ve ona doğru namaz kılarmış.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1146-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile İbn Nümeyr rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Ebû Hâlid El-Ahmar, Ubeydullah'dan, o da Nâfi’den, o da İbn Ömer'den naklen rivâyet etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hayvanına doğru namaz kılarmış. Nümeyr: «Gerçekten Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir deveye doğru namaz kılmıştır.» dedi. hadîsi Buhârî ile Ebû Dâvûd «Kitâbu's-Satlat»da; Nesâî «Tebûk Gazvesi» bahsinde tahric etmişlerdir. Binmek ve yük taşımak için seçilen cins ve güzel ve dişi devedir. Bair ise alelitlak erkek ve dişi devedir. Hadîs-i Şerîf binek veya yük hayvanına karşı namaz kılınabileceğini göstermektedir. Bu bâbda rivayet edilen hadîslerden Ebû Dâvûd'un rivâyeti Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in devesine karşı, Nesâî'nin rivâyeti de bir ağaca namaz kıldığını göstermektedir. Serîf: Hayvandan sütre yapılabileceğine delildir. Gerçi deve ireklerinde namaz kılmak yasak edilmiştir. Fakat bunun keraheti o yerlerin pis koktuğu yahut oralara kazayı hacet için oturulduğu içindir. Yoksa deveye karşı namaza durmak mekruh olduğundan değildir. Battal (?-444): «Bunun gibi temiz olan herşeye karşı namaz kılmak caizdir» diyor.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1147-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb hep birden Vekî'den rivâyet ettiler. Züheyr dedi ki: Bize Vekî' rivâyet etti. ki):Bize Süfyân rivâyet etti. ki): Bize Avn b. Ebî Cuhayfe, babasından naklen rivâyet etti. Babası Şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'de Ebtah denilen yerde kızıl sahtiyandan yapılmış kendisine mahsus bir kubbenin içinde iken yanına geldim derken Bilâl, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in abdest suyunu çıkardı, (cemâat onu hemen kapıştılar) kimisi bir mikdâr ele geçirmiş, kimisi de ele geçirenlerin serpintisine nail olabilmişti. Müteakiben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) üzerinde kırmızı bir Hülle olduğu halde çıktı. Bacaklarının beyazlığını hâlâ görür gibiyim. Abdest aldı, Bilâl da ezan okudu. Ben onun ağzını şuraya ve şuraya (yânî sağa sola) dönerken takibe koyuldum: «Haydin namaza; haydin felaha!» diyordu. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) için bir harbe dikildi. O da ileri geçip öğle namazını iki rek'ât olarak kıldırdı. Önünden eşek ve köpek geçiyor, fakat men edilmiyorlardı. Sonra ikindiyi de iki rek'ât olarak kıldırdı. Artık Medine'ye dönünce ye kadar hep namazları ikişer rek'ât kıldırmaya devam etti.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1148-) Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti. ki): Bize Behz rivâyet etti ki): Bize Ömer b. Ebî Zaide rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Avn b. Ebi Cuhayfe rivâyet etti ki, babası (sallallahü aleyhi ve sellem)’i kızıl sahtiyandan yapma kubbe görmüş, (ve şöyle anlatmış): Bilâl'i abdest suyu çıkarırken gördüm. Baktım ki; halk bu suyu kapışıyorlar. Kim ondan bir şey kapabilirse (Teberrüken) yüzüne gözüne sürüyor, kapamayanlar ise arkadaşlarının ellerindeki ıslaklıktan bir şeyler almağa çalışıyorlardı. Sonra Bilâl'ın bir harbe çıkarıp diktiğini gördüm. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'de kırmızı bir hülle içinde (kolları) sıvanmış olarak çıktı. Sonra cemaaata harbeye doğru iki rek'aât namaz kıldırdı. Harbenin önünden insanlarla hayvanların gelip geçtiğini de gördüm.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1149-) Bana İshak b. Mansûr ile Abd b. Humeyd rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Ca'fer b. Avn haber verdi. ki): Bize Ebû Ümeys haber verdi. H. ki: Bana Kâsım b. Zekeriyyâ da rivâyet etti. ki): Bize Hüseyin b. Ali, Zâide'den rivâyet etti. ki: Bize Mâlik b. Miğvel rivâyet etti. Bunların ikisi de Avn b. Ebî Cuhayfe'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den Süfyan ile Ömer b. Ebî Zâide'nin hadisi gibi rivâyette bulundu, yalnız bâzısının rivâyetleri diğerterininkinden ûyâdelidir. Mâlik b. Miğvel hadîsinde: «Öğle olunca Bilâl çıkarak namaz için ezan okudu.» cümlesi de vardır

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1150-) Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile Muhammed b. Beşşâr rivâyet ettiler. İbn'l-Müsennâ dedi ki: Bize Muhammed b. Câ'fer rivâyet etti. ki): Bize Şube, Hakem'den rivâyet etti. ki: Ben Ebû Cuhayfe'yi şöyle derken işittim: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Öğle vakti Batha'ya Çıktı ve abdest alarak öğleyi iki rek'ât, ikindiyi de iki rek'ât üzerinden kıldı, önünde (dikili) bir harbe vardı. şöyle dedi: «Avn babası Ebû Cuheyfe'den naklen bu hadîse (Harbenin arkasından kadın ve eşekler geçiyordu) cümlesini ziyâde etti.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1151-) Bana Züheyr b. Harb ile Muhammed b. Hatim rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize İbn Mehdî rivâyet etti. ki): Bize Şû'be bize iki isn adla birden bu hadisin mislini rivâyet etti. Yalnız Hakem'in hadisinde: «Cemâat Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in abdestin den artan suyu almağa başladılar.» cümlesini ziyâde eyledi. hadîsi Buhârî «Kitfibti's-Salât» ve «Kitâbü'l-Libâs» da Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce «Kitâ-bü's-Salat» da muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir. beyânına göre kubbe; binada olur. Filhakika tepesi yuvarlak olan binaya kubbe ve kümbet denir. Fakat aslında kubbe Arapların kurdukları yuvarlak ve küçük çadırdır. Burada kubbeden murâd da budur. Nesâî'nin rivâyetinde mezkûr kırmızı çadırın içinde kırk kişi kadar cemaat bulunduğu tasrîh edilmiştir. Mina'ya yakın bir yerin ismidir. Buna «Bathâ» da derler. kirâmın Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e aid abdest suyunu kapışmaları onun eserleri ile teberrük etmek içindir. Hattâ hadîsin bir rivâyetinde: «Ashâb Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ellerinden tutarak onlarla yüzlerini silmeğe başladılar. Bunun üzerine bende onun bir elini tutarak yüzüme sürdüm. Bir de ne göreyim! Mübarek kardan soğuk misk'den daha güzel kokulu imiş.» denilmiştir. Gömlekle cübbeden ibaret iki elbisedir. Bazıları bir cinsden iki elbisedir, demişler; bir takımları da iki yeni elbise mânâsına geldiğini söylemişlerdir. Hüllenin Yemen kumaşlarından yapıldığı söylenir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in paçalarını sıvamasından murâd: Elbisesini baldırlarının yarısına kadar kaldırmış olmasıdır. Nitekim hadîsin bir rivâyetinde: «Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bacaklarının beyazlığını hâlâ görür gibiyim» denilmesi de bunu gösterir. Abdest suyundan murâd: abdestte kullandığı sudur. Mâamafih o sudan artan kullanılmamış su da olabilir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1152-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki: Mâlik'e, İbn Şihâb'dan duyduğum, onun da Ubeydullah b. Abdillâh'dan, onun da İbn Abbâs dan naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum: İbn Abbâs şöyle dedi: «Dişi bir merkebe binerek geldim. Ben o zaman buluğa yaklaşmıştım. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mina'da cemaata namaz kıldırıyordu. Saftın önünden geçtim. Merkepten inerek onu otlamağa salıverdim. Kendim de safia girdim. Bu hususta bana hiçbir kimse bir şey demedi.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1153-) Bize Harmeletü'bnü Yahya rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus, İbn Şihâb'dan naklen haber verdi. ki): Bana Ubeydullah b. Abdillâh b. Utbe haber verdi.- Ona da İbn Abbâs haber vermiş ki; kendisi bir merkeb üzerinde seyredip gelmiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de Haccettil-Vedâ'da Mina'da kalkmış cemaata namaz kıldıriyormuş. Merkeb saflardan birinin arasına yürümüş; sonra İbn Abbâs ondan inerek cemaatla birlikte saff olmuş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1154-) Bize Yahya b. Yahya ile Amru'n-Nâlud ve İshâk b. İbrâhım, İbn Uyeyne'den, o da Zührî'den naklen bu isnâdla rivâyet ettiler. (Yalnız): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Arafât'da namaz kılıyordu» demiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı
1155-) Bize İshâk b. İbrahim ile Abd b. Humeyd rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Abdürrazzâk haber verdi. ki): Bize Ma'mer, Zührî'den bu isnâdla haber verdi. Amma hadîsde Mina ve Arafat'ı zikretmedi veda Haccında yahut fetih gününde» dedi, hadîsi Buhârî «İlim, Namaz, Hac» ve «Megâzî» bahislerinde; Ebû Dâvûd, Tirmizî, Nesâi ve İbn Mâce dahi «Namaz» bahsinde tahrîc etmişlerdir. Abbâs Hazretlerinin o tarihte kaç yaşında olduğu ihtilaflıdır. Bazıları on, Bazıları onüç, bir takımları da onbeş yaşında bulunduğunu söylemişlerdir. Saîd b. Cübeyr'in rivâyetinde İbn Abbâs (radıyallahü anh): «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vefatında ben onbeş yaşındaydım» demiştir. İmâm Ahmed b. Hanbel: «Doğrusu da budur.» diyor. Zübeyr b. Bekkâr'ın rivâyetine göre İbn Abbâs (radıyallahü anh) Hicret'ten üç sene önce dünyâya gelmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namaz Kılanın Sütresi Bâbı