Namazda Süküneti Emir; Elle İşaretten, Selam Verirken Elleri Kaldırmaktan Nehi İle İlk Safları Tamamlamanın, Saflarda Sımsıkı Durmanın Ve Toplu Bulunmanın Emrolunması Bâbı ile İlgili Hadisler

996-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Ebû Ktireyb rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Ebû Muâviye, A'meş'den, o da Müseyyeb b. Rafi'den, o da Temim b. Tarefe'den, o da Câbir b. Semure'den naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem) yanımıza geldi. Ve: neden sizleri hırçın atların kuyrukları gibi, ellerinizi kaldırmış görüyorum! Namazda sakin olun!» buyurdular. Sonra (Başka bir defa) yine yanımıza çıktı ve bizi halkalar halinde görerek: sizi neye dağınık cemâatler halinde görüyorum i» dedi. Başka bir sefer yine yanımıza çıktı ve: meleklerin Rableri katında saff saff durdukları gibi saf bağlayıp dursanızya!» buyurdular. Biz: Resûlallah! Melekler Rableri katında nasıl saf olurlar? dedik: safları tamamlarlar, ve safda sıkışık dururlar.» buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namazda Süküneti Emir; Elle İşaretten, Selam Verirken Elleri Kaldırmaktan Nehi İle İlk Safları Tamamlamanın, Saflarda Sımsıkı Durmanın Ve Toplu Bulunmanın Emrolunması Bâbı
997-) Bana Ebû Saîd El-Eşecc rivâyet etti. ki): Bize Veki' rivâyet etti. H. İshak b. İbrahim de rivâyet etti. ki): Bize İsa b. Yunus haber verdi. Her iki râvi: «Bize Â'meş bu isnatla bu hadisin mislini rivâyet etti.» demişlerdir. yahut Şumus: Yerinde duramayan ve daima kıpırdayıp kuyruklarını sallayan atlar demektir. Müfredi Şemûs ve Şâmis gelir. kirâm namazda selâm verirken elleriyle iki tarafa işaret e-derlerdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onların bu fiilini tasvip etmedi ve bu hareketlerini hırçın at kuyruklarına benzeterek kendilerini bundan menetti; namazda sakin sakin durmalarını tavsiye buyurdu. Cemaatlar manasınadır. Müfredi «ize» dir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Un ashabını ayrı ayrı cemâatler halinde görmesi kuvvetli bir ihtimâle göre namaz hâricinde olmuştur. bu halde görünce dinin emrettiği İslâm birliğinin tahakkuk edemeyeceğinden endişe duymuş ve kendilerini dağınık bulunmaktan men'etmiştir. Bazıları bunun namazda olduğuna ihtimâl vermişlerdir. Çünkü namazda dağınık bir halde bulunmak safların parçalanmasına sebep olur. Fakat bu ihtimâl zayıftır. Râvî'nin: « Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi halkalar halinde gördü» demesi, namazda olmadıklarına delildir. Zira halka yuvarlak olduğu için, halka halinde oturanların Bazıları kıbleye sırtlarını çevirmiş vaziyette otururlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namazda Süküneti Emir; Elle İşaretten, Selam Verirken Elleri Kaldırmaktan Nehi İle İlk Safları Tamamlamanın, Saflarda Sımsıkı Durmanın Ve Toplu Bulunmanın Emrolunması Bâbı
998-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki: Bize Vekî' Mis'ar'dan rivâyet etti. H. Ebû Küreyb de rivâyet etti, lâfız onundur. Dedi ki: Bize İtai Ebî Zaide, Mis'ar'dan naklen haber verdi. ki): Bana Ubeydullah b. Kıptiyye; Câbir b. Semura'dan rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte namaz kıldığımız vakit es-selâmü aleyküm ve rahmetullah, es-selâmü aleyküm ve rahmetullah derdik. Câbir eliyle iki tarafa da işaret etmiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): neden hırçın atların kuyrukları gibi ellerinizle işaret ediyorsunuz? Her birinize elini uyluğunun üzerine koyması kâfidir sonra sağ ve sol tarafında bulunan kardeşlerine selâm verir» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namazda Süküneti Emir; Elle İşaretten, Selam Verirken Elleri Kaldırmaktan Nehi İle İlk Safları Tamamlamanın, Saflarda Sımsıkı Durmanın Ve Toplu Bulunmanın Emrolunması Bâbı
999-) Bize Kâsım b. Zekeriyya rivâyet etti. ki): Bize Ubeydullah b. Mûsa, İsrail'den, o da Furât (yani el-Kazzâz) dan, o da Ubeydullah'dan, o da Câbir b. Semura'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte namaz kıldım. Biz (kendi aramızda) namazda selâm verirken ellerimizle es-selâmü aleyküm, es-selâmü aleyküm... diyerek işaret ederdik. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize bakarak: ne oluyor ki hırçın atların kuyrukları gibi ellerinizle işaret ediyorsunuz. Biriniz selâm verdiği vakit yanında kine bakıversin! Eliyle işaret etmesini» buyurdular. hadîs dahi namazda selâm verirken elle işaret etmenin memnu' olduğuna ve ayrıca sünnet veçhile selâm vermenin keyfiyetine delildir. Selâmın hüküm ve keyfiyeti ulemâ arasında ihtilaflıdır. göre namazdan «Selâm» lâfzı ile çıkmak farz değil vaciptir. Sünnet veçhile selâm evvelâ sağ tarafa, sonra sola bakarak «es-selâ-mji- aleyküm ve rahmetullah» diyerek verilirse de yalnız «selâm» lfifeı ile iktifa etmek de caizdir. Hanbelîlere göre selâm-vererek namazdan çıkmak farzdır. Yalnız Şâfiîlerce bir defa selâm vermek farz, ikinci selâm sünnettir. Hanbelîlere göre tertîp şart; Şâfiîlere göre şart değildir. Yani Hanbelîlere göre namaz kılan bir kimsenin her iki tarafına «es-selâmü aleyküm ve rahnıetüllah. diyerek selâm vermesi farzdır. Şâfiîlere göre «Aleyküm selâm» demekle de namazdan çıkılabilirse de mekruhtur. Mâlik bu bâbta Hazret-i Âişe'den rivâyet olunan bir hadîsle istidlal ederek namazdan çıkarken sağa sola bakmadan kıbleye doğru bir defa selâm verileceğine ve selâm verirken bir parça sağ tarafa meyledileceğine kaail olmuştur. Maamafih Mâlikîlerden bir rivâyete göre, biri sağa, biri sola, biri de kıbleye karşı olmak üzere üç defa selâm verilebilir. verirken sağ ve sol taraftaki erkek ve kadınları, hafaza meleklerini, cemâatle kılmıyorsa İmâmı niyet etmek sünnetdir. Yalnız kılan, yalnız hafaza meleklerini niyet ederek selâm verir. İmâm iki tarafa selâm verirken sağında ve solunda bulunan cemâati niyet eder. şerîfde zikri geçen kardeşden murâd, namaz kılanın sağ ve sol taraflarında bulunan din kardeşleridir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Namazda Süküneti Emir; Elle İşaretten, Selam Verirken Elleri Kaldırmaktan Nehi İle İlk Safları Tamamlamanın, Saflarda Sımsıkı Durmanın Ve Toplu Bulunmanın Emrolunması Bâbı