Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı ile İlgili Hadisler

7390-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Mâlik'e, Nâfi'den dinlediğim, onun da İbn Ömer'den rivâyet ettiği şu hadîsi okudum. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): şüphe yok ki, sizden biriniz öldüğü vakit kendisine sabah akşam varacağı yer gösterilecektir. Cennetliklerdense cennetlik olacak, cehennem-liklerdense cehennemlik olacaktır. Kendisine işte senin yerin budur, tâ Allah seni kıyâmet gününde oraya gönderinceye kadar! denilecektir.» buyurmuşlar,

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7391-) Bize Abd b. Humeyd rivâyet etti. ki): Bize Abdûrrezzak haber verdi. ki): Bize Ma'mer, Zührî'den, o da Sâlim'den, o da İbn Ömer'den naklen haber verdi. (Şöyle dedi): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): öldüğü vakit varacağı yeri kendisine sabah, akşam gösterilir. Cennetliklerdense cennet, cehennemliklerdense cehennem (gösterilir).» buyurdu. Kendisine: İşte senin kıyâmet gününde gönderileceğin yerin budur, denilir.» buyurdular. hadîsi Buhârî ile Nesâî «Kitübu'l-Ccn5iz»'de tahric etmişlerdir. hadîs kabir azabını isbat etmektedir. Ehl-i Sünnetin mezhebine göre kabir azabı haktır. Bu hususta Kitab ve Sünnetten birçok deliller vardır. Allahü teâla’nın cesedin bir kısmına bir nevî hayat iade ederek ona azab vermesi aklen imkânsız değildir. Şeriat da bunu haber verdiğine göre kabul ve itikadı vâcibdir. Hâricilerle Mu'tezüe'nin büyük bir kısmı ve Mûrcie taifesinden bazıları kabir azabını inkâr etmişlerdir. Ehl-i Sünnete göre azabı ölen kimsenin ya bütün cesedi yahut cesedinin bir kısmı görecektir. Allah her şeye kaâdirdir. Ölen kimseye yerinin gösterilmesi mü'min için in'am ve ikram, kâfir için azabdır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7392-) Bize Yahya b. Eyyûb ile Ebû Bekr b. Ebî Şeybe hep birden İbn Uleyye'den rivâyet ettiler. İbn Eyyûb dedi ki: Bize İbn Uleyye rivâyet etti. ki): Bize de Saîd El-Cûreyrî, Ebû Nadra'dan, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den, o da Zeyd b. Sâbit'ten naklen haber verdi. Ebû Saîd ki: Ben bunu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işitmedim. Lâkin onu bana Zeyd b. Sabit rivâyet etti, ki): Bir defa Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) biz de beraberinde olduğumuz halde bir katırının üzerinde Benî Neccâr’ın bir bahçesinde iken anîden hayvan onu yoldan saptırdı, az daha düşüyordu. Bir de ne görelim, altı veya beş yahut dört kabir! (Râvî, Cüreyrî böyle diyordu, demiş.) Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): kabirlerin sahiplerini kim biliyor?» diye sordu. Bir adam: Ben (biliyorum), dedi. bunlar ne zaman öldüler?» dedi. Adam: — Onlar şirk içerisinde öldüler, cevabını verdi. Müteakiben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): bu ümmet kabirlerinde imtihan olunuyor. Eğer defnetmemeniz endişesi olmasaydı, kabir azabından benim işitmekte olduğumu, size de işittirmesi İçin Allah'a dua ederdim.»dedi. Sonra yüzünü bize dönerek: «Cehennem azabından Allah'a sığının!» buyurdu. Ashab: Biz cehennem azabından Allah'a sığınırız, dediler. (Bu sefer): azabından Allah'a sığının!» buyurdu, Ashab: Biz kabir azabından Allah'a sığınırız, dediler. açığından, kapalısından Allah'a sığının!» buyurdu. Ashab: Biz fitnelerden, onların açığından, kapalısından Allah'a sığınırız, dediler. fitnesinden Allah'a sığının!» buyurdu. Ashab: Biz Deccal'nı fitnesinden Allah'a sığınırız! dediler.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7393-) Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Katâde'den, o da Enes'den naklen rivâyet etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): defnetmemeniz endişesi olmasaydı, size kabir azabından bir şeyler işittirmesini Allah'a dua ederdim.» buyurmuşlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7394-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Veki’ rivâyet etti. H. Ubeydullah b. Muâz da rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. H. Muhammed b. Müsennâ ile İbn Beşşâr da rivâyet etliler. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. râvilerin hepsi Şu'be'den, o da Avnî. Ebî Cuhayfe'den naklen rivâyet etmişlerdir. H. Züheyr b. Harb ile Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr dahi hep birden Yahya El-Kattan'dan rivâyet ettiler. Lâfız Züheyr'indir. ki): Bize Yahya b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Şu'be rivâyet etti. ki): Bana Avn b. Ebî Cuhayfe, babasından, o da Bera'dan, o da Ebû Eyyûb'dan naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) güneş battıktan sonra (dışarı) çıktı da bir ses işitti ve: kabirlerinde azab olunuyorlar.» buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7395-) Bize Abd b. Humeyd rivâyet etti. ki): Bize Yûnus b. Muhammed rivâyet etti. ki): Bize Şeyban b. Abdirrahman, Katâde'den rivâyet etti. ki): Bize Enes b. Mâlik rivâyet etti. ki): Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: kabrine konduğu ve yakınları dönüp gittiği vakit, onların ayak seslerini pekâlâ işitir.» Buyurdular ki: iki melek gelerek kendisini oturturlar ve ona: Bu zât hakkında ne derdin? diye sorarlar. Mü'min: Şehadet ederim ki, o Allah'ın kulu ve Resûlüdür, der. Bunun üzerine kendisine: Cehennemdeki yerine bak! Allah onun yerine sana cennetten bir yer verdi, denilir.» Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem): bunların ikisini birden görür.» buyurdular ki: Bi.. anlatıldığına göre mü'mine kabrinde yetmiş arşın geniş yer verilir Ve üzerine diriltilecekleri güne kadar taze nimet doldurulurmuş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7396-) Bize Muhammed b. Minhâl Ed-Darir de rivâyet etti. ki): Bize Yezid b. Zürey' rivâyet etti. ki) ; Bize Saîd b. Ebî Arû!;e, Katâde'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): meyyit kabrine konulduğu vakit, kendisini getirenlerin oradan ayrılırken ayakkabı seslerini pek âlâ işitir.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7397-) Bana Amr b. Zûrâra rivâyet etti. ki): Bize Abdü’l-Vehhab (yani; İbn Atâ') Saîd'den, o da Katâde'den, o da Enes b. Mâlik’den naklen haber verdi ki, Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem): kul kabrine konup, dostları yanından döndükleri vakit...» buyurmuşlar, Seyhan'ın Katâde'den rivâyet ettiği hadîs gibi nakletmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7398-) Bize Muhammed b. Beşşâr b. Osman El-Abdî rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şube, Alkame b. Mersed'den, o da Sa'd b. Ubeyde'den, o da Berâ' b. Âzîb’den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etti ki, şöyle buyurmuşlar: iman edenleri sabit kaville yerlerinde tular." Sûre-i İbrahim, âyet: 27 (âyet-i kerîmesi) kabir azabı hakkında inmiştir. Ölen kula, Rabbin kim? diye sorulacak. O da: Rabbim Allah! Peygamberim de Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem), cevabını verecektir. İşte Allah (azze ve celle)'nin: iman edenleri hem dünya hayatında, hem de âhiretle sabit kaville yerlerinde tutacaktır âyet-i kerîmesi budur.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7399-) Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Muhammed b. Müsennâ ve Ebû Bekr b. Nâfi' rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdurrahman (yani; İbn Mehdî) Süfyan'dan, o da babasından, o da Hayseme'den, o da Bera' b. Âzib'den naklen rivâyet etti. iman edenleri hem dünya hayatında, hem de âhirette sabit kaville yerlerinde tutar... âyet-i kerîmesi kabîr azabı hakkında indi.» demiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7400-) Bana Ubeydullah b. Ömer El-Kavârîrî rivâyet etti. ki): Bize Hammad b. Zeyd rivâyet etti. ki): Bize Budeyl, Abdullah b. Şakık’dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): ruhu çıktığı vakit, onu iki melek karşılar yukarıya çıkarırlar.» ki: Râvî onun kokusunun güzelliğini ve miski anlattı. Hüreyre şöyle dedi: «Sema ehli: Güzel bir ruh yer tarafından geldi, Allah sana ve kendisini yaşattığın cesede salat eylesin, derler. Müteakiben onu Rabbi (azze ve celle)'ye götürürler. Sonra: Bunu hududun sonuna kadar götürün, buyurur. Kâfirin de ruhu çıktığı vakit, —Hammad onun pis kokusunu ve bir lanet de zikretti demiş— sema ehli pis bir ruh yer tarafından geldi, derler. Ve: Bunu hududun sonuna kadar götürün denilir.» Hüreyre ki: Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) üzerinde bulunan ince bir örtüyü şöyle burnuna çevirdi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7401-) Bana İshak b. Ömer b. Selit El-Hâzelî rivâyet etti. ki): Bize Süleyman b. Muğîra, Sabit'ten, rivâyet etti. ki): Evet, Enes: Ben Ömer'le beraberdim, dedi. H,

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7402-) Bize Şeybân b. Ferrûh da rivâyet etti. Lâfız onundur. ki): Bize Süleyman b. Muğıra, Sâbit'ten, o da Enes b. Mâlik'den, naklen rivâyet etti. Enes şöyle dedi: Mekke ile Medine arasında Ömer'le beraber idik. bakıştık. Ben keskin gözlü bir adamdım ve onu gördüm. Benden başka onu gördüğünü söyleyen kimse olmadı. Ömer'e, onu göremiyor musun? demeye başladım. Ömer onu bir türlü göremiyordu. Onu döşeğim üzerine yatarak göreceğim, dedi. Sonra bize Bedir muhariplerinden bahsetmeye başladı ve şöyle dedi: Hakikaten Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) dün bize Bedir muhariblerinin düşecekleri yerleri gösteriyor: yarın inşallah filânın düşeceği yerdir.» buyuruyordu. Müteakiben Ömer şöyle dedi: Onu hakla gösteren Allah'a yemin ederim ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in çizdiği hududu şaşmıyorum. Bedir'-de öldürülenler birbirleri üzerine bir kuyuya atıldılar. Resûlüllah. (sallallahü aleyhi ve sellem) de giderek yanlarına vardı ve: filân onlu filân! Ey fitân oğlu filân! Allah'ın ve Resûlünün sîze va'd ettiklerini hak buldunuz mu? Ben Allah'ın bana va'dettiğini hak buldum.» buyurdular. Ömer: Ya Resûlallah! Ruhları olmayan cesetlerle nasıl konuşuyorsun? dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): söylediklerimi siz onlardan daha İyi işitir değilsiniz. Şu kadar var ki, bana bir cevab vermeye kadir değillerdir.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7403-) Bize Heddab b. Hâlid rivâyet etti. ki): Bize Hanı-mad b. Seleme, Sâbît El-Bûnânî'den, o da Enes b. Mâlik'den naklen rivâyet etti ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Bedir'de öldürülenleri üç gün bırakmış, sonra yanlarına gelerek taşlarında durmuş, kendilerine seslenerek: Ebâ Cehil b. Hişam! Yâ Umeyye b. Halef! Yâ Utbe b. Rabia! Yâ Şeybe b. Rabia! Rabbinizin size vazettiğini hak buldunuz değil mi? Ben Rabbınıin bana vadeîtiğîni hak buldum.» demiş. Ömer, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sözünü işitmiş de: Ya Resûlallah! Nasıl İşitsinler, nasıl cevâb versinler ki? Hepsi leş olmuşlar, demiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki: Benim söylediklerimi siz onlardan daha iyi işitir değilsiniz. Lâkın onlar cevap vermeye kadir olamazlar.» buyurmuşlar. Sonra onlar hakkında emir vermiş ve sürüklenerek Bedir kuyusuna atılmışlar.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7404-) Bana Yûsuf b. Hammad El-Ma'nî rivâyet etti. ki): Bize Abdû’l-A'lâ, Said'den, o da Katâde'den, o da Enes b. Mâlik'den, o da Ebû Talha'dan naklen rivâyet etti. H.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı
7405-) Bana bu hadîsi Muhammed b. Hatim de rivâyet etti. ki): Bize Ravh b. Ubâde rivâyet etti. ki) ; Bize Saîd b. Ebî Arûbe, Katâde'den rivâyet etti, ki): Bize Enes b. Mâlik, Ebû Talha'dan naklen anlattı. (Dedİ ki): Bedir harbi olduğu gün Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) küfıâra gâlib gelince Kureyş'in ulularından yirmi küsur adam hakkında (Ravh’ın hadîsinde yirmidört adam hakkında denilmiştir) emir verdi. Bunlar Bedr'in kuyularından bir kuyuya atıldılar... râvî hadîsi Sâbit'in, Enes'den rivâyet ettiği hadîs mânâsında nak letmiştir. hadîsleri Buhârî «Cenaze» bahsinde tahric etmiştir. meleklerinin ibâresindeki zattan murad; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'dir. Bu ibarede onu ta'zime delâlet eden söz bulunmaması ölüyü imtihan içindir. Tâ ki soranın sözünden ta'zim hissesi kapıp da orada ta'zime kalkışmasın. Meleklerin suallerine mü'minler cevab verecektir. Çünkü Allah iman edenleri sözlerinde sabit küacakdır. Bundan sonra mü'min kıyâmete kadar in'am ve ihsan görecek, kabri alabildiğine genişletilecektir. Kâdî Iyâz: «Bu genişletmenin zahiren anlaşıldığı gibi olması muhtemeldir. Ruhu iade edildiği vakit gözünün önünden etrafındaki kesif perdeler kaldırılır. Kabrin karanlığım ve darlığını hissetmez. Fakat bunun rahmet ve nimet için bir darb-ı mesel ve istiare olması ihtimali de vardır. Nitekim Allah onun kabrini sulasın, denilir. Birinci ihtimal daha sahihtir.» diyor. Yine Kâdı'nin beyanına göre mü'minin ruhu hakkında: «Bunu hududun, sonuna kadar götürün...» sözünden murad; Sİdretü'l-müntehâ'dır. Kâfirin son hududu ise siccindir. (sallallahü aleyhi ve sellem):in çarşafı burnuna götürmesi anlattığı pis kokudan, dolayıdır. Bedir muharibleri hakkında küffârın birer birer isimlerini sayarak tepelenecekleri yeri göstermesi onun mucizelerindendir. Ölülerin Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sözünü işitmelerine gelince Ma'ziri bazı ulemanın bu hadisin zahiriyle amel ederek: «Ölü işitir,..» dediklerini söylemiş. Sonra bunu kabul etmeyerek işitmenin Bedir'de öldürülenlere hâs olduğunu iddia etmişse de Kâdî Iyâz bu sözü reddetmiş, hadislerde beyan edilen işitmenin umûmî olduğunu söylemiştir. «Kabirlere selâm vermeyi bildiren hadîsler bunu iktizâ etmektedir. Zahir ve muhtar olan kavil de budur.» diyor. ve Taviy kelimeleri taşla örülmüş kuyu mânâsına gelirler. Ulemâ cesetlerin kuyuya atılmasını defn ve hürmet saymamış, bunun pis kokularından kurtulmak için yapıldığını söylemişlerdir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: defnetmemeniz endişesi olmasaydı...» sözünden murad: Eğer kâfiri tahkir için yahut hayret ve dehşete düşerek takatsiz kaldığınız için defnetmeden bırakmanız endişesi olmasaydı ilah... demektir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Cennet Ve Onun Nimetleri...
Konu: Ölen Kimseye Cennet Veya Cehennemde Oturacağı Yerin Gösterilmesi, Kabir Azabının İsbatı Ve Ondan Allaha Sığınılması Bâbı