Riba Bâbı ile İlgili Hadisler
1-)
Ribe'n-nesîe: Ziyadesi bir müddetten ibaret olan ribâdır. Kışın bir ölçek buğday vererek yaza onun karşılığında bir buçuk ölçek buğday almak gibi. Buradaki yarım ölçeğin karşılığında bir mal yoktur; bu yalnız beklediği müddetin karşılığıdır. Onun içindir ki bu ribâya te'hîr mânâsına «Ribe'n-nesîe» denilmiştir. Bİlittifak haramdır ve büyük günahlardandır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Müsâkaat
Konu: Riba Bâbı
2-)
Ribe’l-fadl: Karşılığında hiç bir şey bulunmayan ziyadedir. Bunda müddet filân yoktur. Bir ölçek buğday vererek bir buçuk ölçek buğday almak gibi. Oniki mıskal ağırlığında işlenmemiş altını vererek on mıskal işlenmiş bir altın almak dahi böyledir. Bu da dört mezhebe göre haramdır. Sahabeden bazılarının bunu tecviz ettiği hattâ İbn Abbâs (radıyallahü anh)'ın da bunlar arasında bulunduğu rivâyet edilmişse de sonraları bu fikirden vaz geçmiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Müsâkaat
Konu: Riba Bâbı
3-)
Ribe’l-yed: Bir cinsten iki şeyi teslim ve tesellümsüz satmaktır. Faizcilik insanlığın iktisadî bünyesini kemiren bir kurttur. Bundan dolayıdır ki, dînimizde şüpheli şeylerden sakınmak mendup olduğu halde faiz şüphesinden sakınmak vaciptir. faizciyi ve ona yardımda bulunanı zemmeden birçok hadîsler vardır; nitekim bazıları burada görülecektir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Müsâkaat
Konu: Riba Bâbı
4138-)
Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Mâlik'e, Nâfi’den dinlediğim, onun da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): misline olmadıkça altını altınla satmayın! Birini diğerinden zî-yade yapmayın! Misli misline olmadıkça gümüşü de gümüşle satmayın! Birini diğerinden ziyade yapmayın! Bunlardan halen mevcut olmayanı mevcut olanla satmayın!» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Müsâkaat
Konu: Riba Bâbı
4139-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Leys rivâyet etti. H. Muhammed b. Rumh da rivâyet etti. ki): Bize Leys, Nâfi’den naklen haber verdi ki, İbn Ömer'e Benî Leys (kabilesin)’den bir zât Ebû Saîd-i Hudrî'nin bunu Kuteybe'nin rivâyetinden naklederdiğini söylemiş. Bunun üzerine Abdullah (İbn Ömer) beraberinde Nâfi' olduğu hâlde (Ebû Saîd'e) gitmiş. İbn Rumh hadîsinde (şöyle denilmektedir): Nâfi' dedi ki: Bunun. üzerine Abdullah, yanında ben ve Leysî olduğumuz halde Ebû Saîdi Hudrî'ye giderek yanına girdi; ve: Bana şu zâtın haber verdiğine göre sen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’m, misli misline olmadıkça gümüşü gümüşle ve misli misline olmadıkça altını altınla satmaktan nehî buyurduğunu haber veri yormuşsun! dedi. Saîd, iki parmağı ile gözlerine ve kulaklarına işaret ederek: Şu iki gözüm görmüş ve kulaklarım Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i: altınla satmayın; gümüşü de gümüşle satmayın! Ancak misli misline olursa o başka! Birini diğerinden ziyâde yapmayın! Bunlardan mevcut olmayanı mevcut olanla satmayın! Ancak peşin olarak satın!» buyururken işitmiştir; dedi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Müsâkaat
Konu: Riba Bâbı
4140-)
Bize Şeybân b. Ferrûh rivâyet etti. ki): Bize Cerîr yani İbn Hâzim rivâyet etti. H. Muhammed b. El-Müsennâ da rivâyet etti. ki): Bize Abdilvehhâb rivâyet etti. ki): Ben Yahya b. Saîd'den dinledim. H. yine Muhammed b. el-Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize İbn Ebî Adiy, İbn Avn'dan naklen rivâyet eyledi. Bu râvilerin hepsi Nâfi'den, Leys'in Nâfi'den, onun da Ebû Saîd-i Hudrî'den, onun da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet ettiği hadîs gibi rivâyette bulundular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Müsâkaat
Konu: Riba Bâbı
4141-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Yâkûb yani İbn Abdirrahmân El Kaarî, Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Saîd-i Hudrî'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): altınla, gümüşü gümüşle satmayın! Ancak tartısı tartısına, misli misline, birbirlerine tamamen müsâvî olurlarsa o başka!» buyurmuşlar. hadîsi Buhârî, Tirmizî ve Nesâî dahi «Büyü1» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. etmeyin demektir. Bu fiil zıd manâlı kelimelerden olup, yerine göre «noksan» mânâsına da kullanılır. olmayanı mevcut olanla satmayın!» cümlesinden murâd: satış meclisinde her iki tarafın kabzı yani teslim ve tesellümüdür. diyor ki: «Altını altınla yahut gümüşle veresiye satmanın ve keza buğdayı buğdayla veya arpa ile veresiye satmanın haram kılındığı hususunda ulemânın ittifakı vardır. Ribâ illetinde müşterek olan her şey arasında hüküm böyledir...» hadîsi şerîf ribânın haram olduğuna delildir. İslâm ulemâsı ribâ-nın haram olduğuna ittifak etmişlerdir; yalnız bâzı teferruatta ihtilâfları vardır. Teâlâ Hazretleri: Allah alış-verişi helâl, ribâyı haram kılmıştır." buyurmuştur. Ribâ hakkındaki hadîsler meşhurdur. Bu hadîslerde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) altı şeyde yani altın, gümüş, buğday, arpa, hurma ve tuzda ribânın haram olduğunu nassan beyân buyurmuştur. Kıyası delîl olarak kabul etmeyen Zâhirîler'e göre bu altı şeyden başkasında ribâ yoktur. Şâir ulemâ ise ribânın yalnız bu altı şeye münhasır olmayıp, illette müşterek bulunan ve bu suretle aynı mânâyı taşıyan şeylere de şâmil olduğunu söylemişlerdir. beyan buyurulan altı şeyde ribânın haram kılınmasına sebep olan illetin ne olduğunda ulemâ ihtilâf etmişlerdir. İmâm A'zam'a göre altınla gümüşte illet vezn (tartı), diğer dört şeyde keyl yani ölçüdür. Binâenaleyh hüküm bakır ve demir gibi tartılan her şeye ve kireç, darı gibi ölçekle satılan şeylere şâmildir. Şâ'riî: «Altınla gümüşte illet bunların semen cinsi olmalarıdır.» der. Şu halde bunlardan ribâ sair mevzûnâta geçemez; çünkü illette müşareket yoktur. Geriye kalan dört şeyde ise illet bunların mat'.ûm yani yiyecek olmalarıdır. Binâenaleyh illet bunlardan diğer bütün mat'ûmâta geçer. Mâlik altınla gümüş meselesinde İmâm Şafiî ile beraberdir. Diğer dört şeyde ona illet yemek için iddihâr edilmeleridir. Şu halde kuru üzüm de ribâ hususunda hurma gibidir. Fasulye ve mercimek gibi hububat buğday ve arpa mânâsında oldukları için ribâ hükmü onlara da geçer. Ahmed, Saîd b. El-Müseyyeb ve eski kavlinde İmâm Şafiî altınla gümüşten maada dört şeyde illetin mat'um mevzun yahut mat'um mekîl olduğuna kaildirler. Şu halde onlara göre ayva ve karpuz gibi şeylerde ribâ yoktur; zîra bunlar ölçek ve tartı İle satılmazlar. dahil olan şeylerden illette müşterek olmayanları birbirleriyle veresiye ve fazlalıkla satmak bütün ulemaya göre caizdir. Meselâ, altınla buğday satılabilir. Fakat ribâya giren şeylerin biri veresiye olmak şartiyle yahut biri diğerinden fazla olmak üzere satış caiz değildir. Ahmed ile İshak'ave diğer bâzı ulemâya göre altınla pazarlık edilen bir malı gümüşle yahut, gümüşle pazarlık edileni altınla satın almak caizdir. Ashâb-ı kirâmdan bazıları ve diğer bir takım ulema bunu kerîh görmüşlerdir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Müsâkaat
Konu: Riba Bâbı
4142-)
Bize Ebû't-Tâhir ile Hârûn b. Saîd El-Eylî ve Ahmed b. Îsâ rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn Vehb rivâyet etti. ki): Bana Mahrame, babasından naklen haber verdi. ki): Ben Süleyman b. Yesâr'i kendisinin Mâlik b. Ebî Âmir'e, Osman b. Affân’dan naklen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): dînârı iki dînara, bir dirhemi dahi iki dirheme satmayın!» buyurduğunu dinlediğini rivâyet ederken işittim. altın para, dirhem de gümüş paradır, Hadîs-i şerif hüküm i'tibâriyle yukarıki rivâyetler gibidir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Müsâkaat
Konu: Riba Bâbı