Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı ile İlgili Hadisler
1-)
Cemâatin namaza niyetlenmesi mutlaka İmâmın niyetinden sonra olmalıdır. Önce yahut iftitâh tekbîrinin velev bir harfinde İmâmla beraber olursa namazı sahîh olmaz.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı
1-)
Cemâatin fiili İmâmın fiiliyle beraber olur. İmâmla beraber niyetlenmek, beraber rükûa gitmek ve beraber selâm vermek gibi İmâmdan önce rükûa giden ve rükûda İmâmı bekleyen kimsenin hükmü de budur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı
2-)
Evvelâ İmâm niyet eder, arkacığından cemaat da niyetlenir. Rükû' ve secdeler de böyle yapılır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı
2-)
Cemâatin selâmı İmâmın selâmından önce olmamalıdır. Cemâat İmâmdan önce selâm verirse namazı bâtıl olur. İmâmla beraber selâm vermek ise mekrûhdur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı
3-)
Cemâat İmâmdan hayli sonra niyetlenir veya sonra rükû, sft-cûd eder, ancak İmâm o rüknü bitirmeden cemâat kendisine yetişmiş ve o rüknün bir cüzünde birleşmiş olurlar. bu suretlerin üçüne de mutâbeat, yani İmâma uyma denilir. Meselâ: İmâmdan ileri gitmemek ve geri kalmamak şartıyla İmâmla birlikte rükû' eden, yahut İmâmdan pek az sonra veya biraz gecikerek rükû'a varan, yahut İmâm rükûdan doğrulduktan sonra henüz secdeye gitmeden rükû eden cemâat İmâma tâbi olmuş sayılırlar. Namazın farzlarında İmâma tâbi olmak farz, vaciplerinde mutâbâat vacip, sünnetlerinde mutabâatta sünnettir. Meselâ: İmâmdan önce rükû edip doğrulan ve tekrar İmâmla rükû etmeyen kimsenin namazı bâtıl olur. Çünkü farz olan bir rükünde İmâma tâbi olmamıştır. göre de İmâma tâbi olmak üç surete şâmildir:
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı
3-)
Birbiri ardından gelen iki rüknü özürsüz cemâat İmâmdan Önce veya sonra yapmamalıdır. Hanbelîlere göre İmâma tâbi olmak bütün fiilleri İmâmdan sonra yapmakla olur. Ancak İmâma yetişemiyecek kadar fazla gecikmemek şarttır. Bu hususta her mezhebin kendine göre tafsilâtı vardır. Bunlar fıkıh kitaplarından görülebilir. (sallallahü aleyhi ve sellem) «Namazdan çıkma» ile selâm vermeyi kasdetmiştir. Fahr-i Kâinat (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin cenneti gördüğü halde de çok ağlaması, ya ondan mahrum kalacaklara acıdığından, yahut cennete götürecek ameller az yapıldığındandır. Hadîsi şerif cennetle cehennemin yaratılmış olduklarına delildir. Cubbâî, Ebû Hüseyin Basrî ve emsali cennetle cehennemin şimdi mevcut olmadıklarını, zamanı gelince yaratılacaklarını iddia etmişlerdir. Onlara göre ehli mevcut olmayan ıssız bir cennetle cehennemin yaratılması abestir. Bu hadîs onların kavlini reddetmektedir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı
989-)
Bize Ebû Bekir b. Ebf Şeybe ile Ali b. Hucr rivâyet et-tiler. Lâfız Ebû Bekir'indir. (İbn Hucr, bize haber verdi) tâbirini kullandı. Ebû Bekir ise: Bize Ali b. Müshir, Muhtar b. Fülfül'den, o da Enes'den naklen rivâyet etti, dedi. Enes şunları söylemiş: Bir gün Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize namaz kıldırdı. Namazı bitirince yüzünü bize çevirerek: cemâat! Ben sizin İmâmınızı m. Öyle ise rükû, sücud, kıyam ve namazdan çıkma hususlarında beni geçmeyin! Çünkü ben sizi önümdende arkamdan da görüyorum.» buyurdular. Ve sonra şunu ilâve ettiler: nefsi yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki siz benim gördüğümü görmüş olsanız hakikaten az güler çok ağlardınız.» Ne gördün, ya Resûlallah? dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): cehennemi gördüm» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı
990-)
Bize KuteybetÜ'bnü Saîd rivâyet etti. ki): Bize Cerîr rivâyet etti. H. İbn Nümeyr ile İshâk b. İbrahim de İbn Fudayl'den ve bunların hepsi Muhtâr'dan, o da Enes'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen bu hadisi rivâyet ettiler. Cerîr'in hadisinde kaydı yoktur. hadîs, cemâatin bütün namaz fiillerinde imâma tâbi olmaları lâzım geldiğine delildir. Hanefîlere göre İmâma tâbi olmak üç surete şâmildir:
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı
991-)
Bize Halef b. Hişâm ile Ebü'r-Rahî'ez-Zehrânî ve Kuteybetü'bnü Saîd hep birden Hammâd'dan rivâyet ettiler. Halef dedi ki: Bize Hammâd b. Zeyd, Muhammed b. Ziyâd'dan rivâyet etti. ki): Bize Ebû Hüreyre rivâyet etti. ki: Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem): İmâmdan önce kaldıran kimse Allah'ın onun başını eşek başına çevireceğinden korkmuyor mu?» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı
992-)
Bize Amrü'n-Nâkıd ile Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize İsmail b. İbrahim, Yûnus'dan, o da Muhammed b. Ziyâd'dan, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. Ebû Hüreyre şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): esnasında başını İmâmdan evvel kaldıran kimse Allah'ın, onun suretini eşek suretine çevirmesinden emin olamaz.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı
993-)
Bize Abdurrahman b. Sellâm El-Cumâhi' ile Abdurrahman b. Rabî’ b. Müslim hep birden Rabt' b. Müslim'den rivâyet ettiler. H. Ubeydullah b. Muâz da rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Şû'be rivâyet etti. H. Ebû Bekir b. Ebî Şeybe dahi rivâyet etti. ki): Bire Vekî', Hammâd b. Seleme'den rivâyet etti. Bunların, hepsi Muhammed b. Ziyad'dan, o da Ebû Hüreyre'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den bu şekilde rivâyet etmişlerdir. Yalnız Babt b. Müslim hadîsinde: onun yüzünü eşek yüzüne çevireceğinden» denilmiştir. hadisi bütün Kütübü Süte sahipleri muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Hazret-i İbn Mes'ûd (radıyallahü anh) rivâyetinde: İmâmdan önce kaldıran kimse Allah'ın onun başını köpek başına çevirmesinden emin olmaz.» buyurulmuştur. M, rivâyetlerin bâzısında başını eşek başına, bazılarında suretini eşek suretine; diğer bazılarında da başını köpek başına çevireceğinden emin olamaz buyurulmuştur. Ulemâ bu cümlenin mânâsı hakkında bir çok sözler söylemişlerdir. Kirman i'ye göre bu cümle ahmaklıktan kinayedir. Bir şeyin hakikatini başka şeye çevirmeye «mesh» denilir. Mesh bu ümmet hakkında caiz değildir. Kâdî Ebû Bekir İbn'l-Arabî: eşek başına çevirdiği bir kimse bu ümmetde mevcut değildir. Çünkü bu ümmet mesh'den emindir. Bu cümleden murâd; olsa olsa eşeğin mânası, yani basiretsizlik ve inatçılıkdır. Çünkü bukağılan-dığı vakit yürümemek ve kapandığı vakit şahlanmak eşeğin şânındandır.» demiştir. Fakat Aynî bu sözlere itiraz etmiş, âhir zamanda mesh'in vuku bulacağını sahabeyi kirâmdan bir cemâatin rivâyet ettiğini söylemiştir. Takiyyüddîn: «Bu hadîs zahiren suretin değiştirileceğini iktizâ eder, ama mecazen manevî bir hususa da aittir. Çünkü eşek ahmaklıkla vasıflanır. Bu mânâ câhil bir insana da istiare edilebilir. kadar bir çok cemâatin İmâmdan önce rükû ve secdeden başlarını kaldırdıkları halde suretlerinin değiştirilmemiş olması hadîsi mecaza hamledenlerin kavlini teyid etmektedir.» diyor. Fakat Ayn'î bunu da kabul etmemiş ve şöyle deditir: «Bu sözün doğru olduğunu teslim etsek bile cezanın Allahü teâlâ’nın dilediği bir zamana tehiri neden caiz olmasın. Nitekim bazı kitaplarda okuduğumuza ve mûtemed zevattan işittiğimize göre Şiîlerden bir cemâat ashâb-ı kirâma sövdükleri için Ölürken bâzısının suretleri eşek, bazısının da domuz olmuştur... Hacer-ı Askalânî şöyle bir vak'a hikâye ediyor: Muhaddislerden biri hadîs okumak için Dimeşk'a gitmiş ve meşhur bir üstâd bularak ondan ders almağa başlamıştır. Bir müddet devam etmişler. Fakat üstâd daima perde arkasında bulunuyor, yüzünü talebesine göstermiyormuş. Hayli bir zaman bu minval üzere devam edip, talebesinin hadîs ilmine karşı son derece iştiyaklı olduğunu görünce perdeyi açmış. Bir de ne görsün, yüzü tamamen eşek yüzü!.. O vakit şeyh şunu söylemiş: «Oğlum, sakın İmâmdan önce doğrulma! Zîra ben hadîsde bunu görünce vukuunu kabul etmedim ve İmâmdan önce doğruldum, yüzüm şu gördüğün hâle geldi.» Şerif Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ümmetine karşı beslediği hudutsuz şefkatini, ümmetine bütün ahkâmı ve bu ahkâma terettüp eden sevabı, ikâbı beyân ettiğini gösteriyor. Ayrıca tehdide de şâmildir, İbn Mes'ud (radıyallahü anh) İmâmdan önce başını kaldıran bir zâta bakmış da: ne yalnız kıldın, ne de İmâma uydun» demiştir. Hazret-i İbn Ömer'den de buna benzer bir söz rivâyet olunur. Hattâ İbn ömer (radıyallahü anh) İmâmdan evvel başını kaldıran kimseye namazı yeniden kılmasını emr etmiştir. Cumhûru ulemâya göre başını önce kaldırmak haram ise de bundan dolayı namazı yeniden kılmak icâb etmez.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Sücud Ve Emsali Fiilleri İmâmdan Önce Yapmanın Haram Kılınması Bâbı