Rükü Ve Sücudda Kurân Okumaktan Nehi Bâbı ile İlgili Hadisler

1102-) Bize Saîd b. Mansûr ile Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ve Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Süfyân b. Uyeyne rivâyet etti. ki): Bana Süleyman b. Sühaym, İbrahim b. Abdillâh b. Ma'bed'den, o da babasından, o da İbn Abbâs'dan naklen haber verdi. İbn Abbâs şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) perdeyi açtı. Halk Ebû Bekir'in arkasında saff olmuşlardı. (Bunu görünce): nâs! Şu muhakkak ki müslümanın göreceği yahut ona gösterilecek salih rüyadan başka peygamberliğin müjdecilerinden hiç bir şey kalmamıştır. Dikkat edin kil Ben rükû veya secde halinde Kur'ân okumaktan nehy olundum. Rükû da Allahü teâlâ'yı ta'zim edinl secdede ise duâ etmeye çalışın! Zİra secde halinde duanızın müstecâb olması pek me'mûldür.» buyurdular.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Ve Sücudda Kurân Okumaktan Nehi Bâbı
1103-) Ebû Bekir dedi ki: Bize Süfyân, Süleyman'dan rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Eyyûb rivâyet etti. ki): Bize İsmail b. Câ'fer rivâyet etti. ki): Bana Süleyman b. Sühaym, İbrahim b. Abdillâh b. Ma'bed b. Abbâs'dan, o da babasından, o da Abdullah b. Abbâs'dan naklen haber verdi. Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) perdeyi açtı. Vefatına müncer olan bu hastalığında başı sarılı idi. Ve üç defa: tebliğ ettim mi?» dedi (sonra şunları ilâve etti): şüphe yok ki sâlih bir kulun göreceği yahut kendisine gösterileceği rüyadan başka Peygamberliğin müjdecilerinden hiç bir şey kalmamıştır.» sonra râvî Süfyân hadîsi gibi rivâyette bulunmuş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Ve Sücudda Kurân Okumaktan Nehi Bâbı
1105-) Bize Ebû Küreyb Muhammed b. El-Alâ' rivâyet etti. ki): Ebû Üsâme, Velid (yani İbn Kesir)’den rivâyet etti. ki): Bana İbrahim b. Abdillâh b. Huneyn, babasından rivâyet etti, o da Alî b. Ebî Tâlib'i şöyle derken işitmiş: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni rükû veya secde halinde Kur'ân dkumaktan nehyettİ.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Ve Sücudda Kurân Okumaktan Nehi Bâbı
1106-) Bana Ebû Bekir b. İshâk da rivâyet etti. ki): Bize İbn Ebî Meryem haber verdi. ki): Bize Muhammed b. Câ'fer haber verdi. ki): Bana Zeyd b. Eşlem, İbrahim b. Abdillâh b. Huneyn'den, o da babasından, o da Alî b. Ebî Tâlib'den naklen haber verdi ki, Şöyle dedi: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) rükû ve sücûdda Kur'ân okumaktan beni nehyetti. Sizi nebyetti demiyorum.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Ve Sücudda Kurân Okumaktan Nehi Bâbı
1107-) Bize Züheyr b. Harb ile İshâk rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Ebû Âmir El-Akadî haber verdi. ki): Bize Dâvûd b. Kays rivâyet etti. ki): Bana İbrahim b. Abdillâh b. Huneyn, babasından, o da İbn Abbâs'dan, o da Ali'den naklen rivâyet etti. Ali: «Habibim (sallallahü aleyhi ve sellem) beni rükû veya secde halinde Kur'ân okumaktan nehyetti.» demiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Ve Sücudda Kurân Okumaktan Nehi Bâbı
1108-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Mâlik'e, Nafi'den dinlediğim şu hadîsi okudum. H. İsa b. Hammâd El-Mısrî de rivâyet etti. ki): Bize Leys, Yezîd b. Ebî Habîb'den naklen haber verdi. H. ki: Bana da Harun b. Abdillâh rivâyet etti. ki): Bize İbn Ebî Füdeyk rivâyet etti. ki): Bize Dahhâk b. Osman rivâyet etti. H. ki: Bize de El-Mukaddemî rivâyet etti. ki): Bize Yahya (yani El-Kattân), İbn Aclân'dan naklen rivâyet etti. H. Harun b. Saîd El-Eylî dahi rivâyet etti. ki): Bize Jbni Vehb rivâyet etti. ki): Bana Üsâmetü'bnü Zeyd rivâyet etti. H. ki: Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe ve İbn Hücr de rivâyet ettiler. (Bunlar) İbn Câ'fer'i kastederek: Bize İsmail rivâyet etti, dediler, (İsmâil Dedi ki): Bana Muhammed -ki İbn Amr'dır- haber verdi. H. ki: Bana da Hennâd b. Seriy rivâyet etti. ki): Bize Abde, Muhammed b. İshâk'dan rivâyet etti. râvîlerin hepsi İbrahim b. Abdillâh b. Huneyn'den, o da babasından, o da Alî'den, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet etmişlerdir. Ancak Dahhâk ile İbn Aclân, Alî'den İbn Abbâs'ın da rivâyet ettiğini ziyâde eylemişler ve hepsi: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) rükûda bulunduğu halde Kur'ân okumaktan beni nehyetti.» demişler. Fakat rivâyetlerinde Zührî, Zeyd b. Eşlem, Velîd b. Kesîr ve Dâvûd b. Kays'ın dedikleri gibi: «Secde hâlinde kıraatten nehyettiğini söylememişlerdir.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Ve Sücudda Kurân Okumaktan Nehi Bâbı
1109-) Bize bu hadîsi Kuteybe dahi Hatim b. İsmail'den, o da Câ'-fer b. Muhammed'den, o da Muhammed b. El-Münkedir'den, o da Abdullah b. Huneyn'den, o da Alî'den naklen rivâyet etti. Ama secde hâlinde Kur'ân meselesini zikretmedi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Ve Sücudda Kurân Okumaktan Nehi Bâbı
1110-) Bana Amr b. Ali de rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Câ'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Ebû Bekir b. Hafs’dan, o da Abdullah b. Huneyn'den, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyet etti ki: İbn Abbâs: «Rükû halinde bulunduğum zaman Kur'ân okumaktan nehyolundum.» demiş. isnâtda Alî'yi zikretmemişdir. rivâyetlerin mecmuu rükû ve secdelerde Kur'ân okumanın memnu olduğunu bildirmektedirler. Ulemâya göre bundaki hikmet şudur: Rükû ve sücûd halleri kulun tevâzûunu ifade eder. Onun için bu haller zikre tahsîs edilmişlerdir. Binâenaleyh aynı halde Kelâmullah ile mahlûkun sözleri müsavi tutularak beraberce zikredilmeleri mekruh görülmüştür. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): müjdecilerinden muslumanın göreceği sâlih ru'yâdan başka bir şey kalmamıştır.» buyurarak kendilerinin vefatıyla nübüvvet alâmetlerinin sona ereceğine işaret etmiştir. Sâlih rü'yâdan muradı mutlaka gerçek rü'yâ değil, mülayim ve muvafık olan rü'yâdır. Çünkü sâdık rü'yâ bazen elem verici olabilir. Halbuki müjde arzu edilen bir şey vücut bulduğu zaman yapılır. Böyle bir rü'yânın müslümana taksîs edilmesi müslümanın sadık rü'yâ görmesi hususundaki hâli Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in haline uyduğu içindir. (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin: secde veya rükû hallerinde Kur'ân okumaktan nehyolundum» zahirde hitabın kendisine mahsus olduğunu gösteriyorsa da, hakîkatta bu hitâb bütün ümmete şâmildir. Çünkü Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) ancak kendisine tâbi olunmak için gönderilmiştir. Nehyin ona mahsus olmadığına, rükû hâlinde Allah'ı tazîm, secdede ise duâ etmelerini ashabına emretmesi de göstermektedir. Bu hallerdeki ta'zîra ve duaların ne şekilde yapılacağı ve ulemânın bu bâbdaki sözleri inşaallah bundan sonraki bâbda görülecektir. Ali (radıyallahü anh)’ın: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) rükû ve sücûd hâlinde Kur'ân okuraakdan beni nehyetti. Sizi nehyetti demiyorum.» şeklindeki ifâdesi nehyin ona mahsus olduğunu anlatmak için değil, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittiği gibi naklettiğini göstermek içindir. Binâenaleyh hüküm bütün ümmete şâmildir. bir rivâyetinde senedden İbn Abbâs Hazretleri iskât edilmiştir. Bu rivâyet daha mahfuzdur. Bâzı rivâyetlerde İbn Abbâs hazretlerinin zikredilmesi, bazılarında edilmemesi hadîsin sıhhatına tesîr etmez. Çünkü râvînin hadîsi bir defa İbn Abbâs vasıtasıyla Hazret-i Alî'den, başka bir defa da bizzat Ali (radıyallahü anh)’dan işitmiş olması mümkündür. Şerif, rükû ve sücûd hallerinde Kur'ân okumanın memnu olduğuna delildir. Rükûda yapılacak vazîfe teşbih, sücûdda ise tesbih ve duadır. göre namazın bir rüknünde namaz fiilleri cinsinden bir şey ziyâde etmek secde-i sehiv îcâbeder. göre rükû ve sücûdda fatihadan başka bir sûre veya âyet okumak mekrûhdur. Fakat namaz bozulmaz. Fatiha okumaya gelince, bu hususta şâfîîlerden iki kavil rivâyet olunur. Birinci kavle göre fatiha ile başka sûre arasında fark yoktur. Binâenaleyh fatiha okumak da mekruh-dur. Yalnız namazı bozmaz. îkinci kavle göre fatihayı kasden okumak haramdır, namazı bozar. Sehven okumak mekruh değildir. Fakat, gerek kasden, gerekse sehven okunduğu takdirde İmâm Şâfiîye göre secde-i sehiv lâzım gelir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Rükü Ve Sücudda Kurân Okumaktan Nehi Bâbı