Sabah Namazında Kıraat Bâbı ile İlgili Hadisler

1-) Cemâat mahsur olmalı. Bundan maksat fazla kalabalık bulunmamaktır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
2-) Cemâat uzun kırâata razı olduklarını yâ söylemeli, yahut bu onların hâllerinden anlaşılmalıdır.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
3-) Uzun okumaya tahammül edebilecekleri bilinmeli, yahut tahmin edilmelidir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
4-) Cemâatdan birinin özürü bulunmadığı bilinmeli veya tahmin edilmelidir. Bu şartlardan biri bulunmadığı takdirde kısa okumak efdaldir. ve kısa sûrelerin neler olduğu mezhep İmâmları arasında ihtilaflıdır. Hanefîlere göre «Hucurât» dan «Bürûc» a kadar olan sûreler uzun; «Bürûc» dan «Beyyine» sûresine kadar olanlar orta; ondan «Nâs» sûresine kadar olanlar da kısa sûrelerdir. Uzun sûreler sabah ve Öğle namazlarında okunur. Yalnız Öğle namazında sabahdakinden biraz daha kısa tutulur. İkindi ile yatsı namazlarında orta sûreler; akşam namazında da kısa sûreler okunur. göre; uzun sûreler «Hücûrat» dan «Amme» ye kadar, orta sûreler «Amme» den «Duhâ» ya kadar; kısa sureler de «Duhâ» dan Kur'ân-ı Kerîm'in sonuna kadar olanlardır. Uzun ve kısa surelerin hangi namazlarda okunacağı meselesinde Şâfiîler, Hanefîlerle beraberdirler. Yalnız onlara göre; cuma günü sabah namazında «Secde» ile «Hel'etâ» sûrelerini okumak sünnettir. göre; uzun sûreler «Hücurât» dan «Nâziât» in sonuna kadar; orta sûreler «Nâadat» in sonundan «Duhâ» ya kadar, kısa sûreler de «Duhâ» dan Kur'ânı Kerîm'in sonuna kadar olanlardır. Sabah ile öğle namazlarında uzun -sûreler, ikindi ile akşam- namazlarında kısa sûreler, yatsıda ise; orta sûreler okunur. Fakat bu tertibe riâyet Mâlikîlere göre sünnet değil mendûpdur. göre: Uzun sûreler «Kaaf» dan «Amme» ye kadar; orta sûreler «Amme» den «Duhâ» ya kadar; kısa sûreler de «Duhâ» dan Kur’ân-ı Kerîm'in sonuna kadar olanlardır. Uzun sûreler yalnız sabah namazında, kısa sûreler de yalnız akşam namazında okunur, öğle, ikindi ve yatsı namazlarında orta sûreler okunur. Mamafih, hastalık ve yolculuk gibi bir özürden dolayı sabah namazı ile diğer namazlarda daha kısa o-kumak da mekruh değildir. Özürsüz kısa okumak yalnız sabah namazında mekrûhdur.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
778-) Bize Seyyar ibn Selâme tahdîs edip şöyle dedi: Ben Bâbam ile beraber Ebû Berze el-Eslemî'nin yanına girdim ve ona namazların vakitlerini sorduk. Bunun üzerine Ebû Berze şöyle dedi:Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğleni güneş semânın ortasında batıya meylettiği zaman kılardı. İkindiyi de (öyle bir saatte kıldırdı ki), insan Medîne'nin en uzak yerine (gidip evine) dönerdi de güneş henüz dipdiri olurdu. Ebu'l-Minhâl Seyyar ibn Selâme: Ebû Berze'nin akşam namazı hakkında söylediğini unuttum, dedi. Ebû Berze dedi ki: Peygamber yatsı namazını gecenin ilk üçte birine kadar geri bırakmakta be's görmezdi; yatsı namazından evvel uyumayı ve yatsı namazından sonra da oturup konuşmayı sevmezdi. Sabah namazını kıldırır, namazdan ayrılınca insan yanında oturanı tanırdı. Sabah namazının iki rek'atında -yahut ikisinden birinde- altmış âyetten yüz âyete kadar Kur'ân okurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
779-) Bize İbn Cureyc haber verip şöyle dedi: Bana Atâ haber verdi. O, Ebû Hureyre'den şöyle derken işitmiştir: Her namazda Kur'ân okunur. Rasûlüllah'ın bize işittirdiklerini biz de sizlere işittiriyoruz. Bizden gizlice okuduklarını, biz de sizlerden gizli okuyoruz. Ümmü'l-Kur'ân'dan başka bir şey okumazsan sana yeter. Daha ziyâde okursan daha hayırlıdır.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1050-) Bize Hârûn b. Abdillah rivâyet etti. ki): Bize Haccâc b. Muhammed, İbn Cüreyc'den rivâyet etti. H. ki: Bana Muhammed b. Râfi de rivâyet etti. Her İkisinin lâfızları birbirine yakındır. ki): Bize Abdürrâzzâk rivâyet etti. ki): Bize İbn Cüreyc haber verdi. ki: Muhammed b. Abbâs b. Câ'fer'i şöyle derken işittim: Bana Ebû Selemetelmü Süfyân ile Abdullah b. Amr b. As ve Abdullah b. Müseyyeb el-Abidî, Abdullah b. Sâib'den haber verdiler. Abdullah Şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'de bize sabah namazını kıldırdı da sûre-i mü'minîni okumağa haşladı. Mûsa ile Hârûn'ım, yahut isa'nın zikri geçen yere gelince: (Burada Râvî Muhammed b. Abbâd şekketmiştir. Yahut şek edenin o olup olmadığında ihtilâf edilmiştir.) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i öksürük tuttu; ve hemen rükû etti. Abdullah b. Sâib de bu namazda hazır bulunuyordu.» rivâyetinde: «Okumayı kesti, ve rükû etti.» ibaresi vardır. Yine Abdürrazzâk rivâyetinde: «Abdullah b. Amr» demiş, «İbn Âs» dememiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1051-) Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki) Size Yahya b. Saîd rivâyet etti. H. ki: Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. ki): Bana Vekî' rivâyet etti. H. Ebû Küreyb dahi rivâyet etti. Lâfız onundur. ki): Bize İbn Bişr, Mis'âr'dan naklen haber verdi. ki: Bana Velid b. Sert1, Amr b. Hureys'den naklen rivâyet etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i sabah namazında: bastığı zaman geceye yemîn ederimi" Sûre-i Tekvîr âyet 17 âyet-i kerîmesinin bulunduğu sûreyi okurken İşitmiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1052-) Bana Ebû Kâmil El-Cahderî Fudayl b. Hüseyin rivâyet etti. ki): Bize Ebû Avane, Ziyad b. İlâka'dan o da Kutbete-bnü Mâlik’den naklen rivâyet etti. Dedi ki; Namaz kıldım, namazı bize Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kıldırdı ve: şanlı Kur'âna yemîn ederimi» suresini «uzamış hurmaları» âyet-i kerîmesine kadar okudu. Ben bunu tekrarlamaya başladım, ama ne dediğini bilmiyorum.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1053-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Şerik ile İbn Üyeyne rivâyet ettiler. H. Züheyr b. Harb da rivâyet etti. ki): Bize İbn Üyeyne, Ziyâd b. ti âka'dan, o da Kutbetü'bnü Mâlik'den naklen rivâyet etti. Kutbe, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i sabah namazında: küme tomurcukları olan boylu hurma ağaçlarını» âyet-i kerîmesini okurken işitmiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1054-) Bize Muhammed b. Beşşâr rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Cafer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Ziyâd b. İlâka’dan, o da amcasından naklen rivâyet etti. Amcası, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte sabah namazını kılmış. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ilk rek'âtta: küme tomurcuklan olan boylu boylu hurmaları...» âyetini okumuş. Râvî: gâlibâ: «Kaaf sûresini dedi» demiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1055-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Hüseyin b. Ali, Zâide'den rivâyet etti. ki):Bize Şimâk b. Harb, Câbir b. Semûra'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazında; «Kaaf. Şanlı Kur'ân'a yemin ederim ki...» Sûresini okurdu. Ondan sonraki namazları hafif kıldırırdı.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1056-) Bize Ebû Bekir b. Şeybe ile Muhammed b. Râfi' rivâyet ettiler. Lâfız İbn Rafi'indir. Dediler ki: Bize Yahya b. Âdem rivâyet etti. ki): Bize Züheyr, Simâk'dan rivâyet etti. ki: b. Semûra'ya, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in namazını sordum. Câbir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazı hafif kıldırırdı. Bunların namazı gibi (uzun) kıldırmazdı, dedi» dedi ki: Câbir, bana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in sabah namazında: şanlı Kur'ân'a yemin ederim...» sûresini ve onun emsalini o-kuduğunu haber verdi.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1057-) Bize Muhammed b. El-Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Abdurrahman b. Mehdi rivâyet etti. ki): Bize Sulbe, Simâk'dan, o da Câbir b. Semûrâ'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle namazında «Leyl» sûresini; ikindide de onun gibi bir sûre; sabah namazında ise bunlardan daha uzun (bir sûre) okurdu.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1058-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Ebû Dâvud et-Tayalisî, Şu'be'den, o da Simâk'dan, o da Câbir b. Se-mûrâ'dan naklen rivâyet etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) öğle namazında sûre-i A'lâyı; sabah namazında ondan daha uzun bir sûre okurmuş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1059-) Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Yezîd b. Hârûn, Teymî'den, o da Ebû'l Minhâl'den, o da Ebû Ber-ze'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazında altmışdan yüze kadar âyet okurmuş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1060-) Bize Ebû Küreyb rivâyet etti. ki): Bize Vekî', Süfyan'dan, o da Hâlid El-Hazzâ'dan, o da Ebû'l-Minhâl'den, o da Ebû Berzete’l-Eslemî'den naklen rivâyet etti. Ebû Berze şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem) sabah namazında altmışla yüz âyet arası okurdu».

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1061-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki: Mâlik'e, İbn Şihâb'dan duyduğum, onun da Ubeydullah b. Abdillâh'dan, onun da Abdullah b. Abbâs'dan naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum: İbn Abbâs şöyle dedi: Ümmü Fadl Binti Haris, bir defa beni «Mürselât» sûresini okurken işitti de: Yavrucuğum! Vallahi bu sûreyi okumanla bana hatırlattın! Bu sûre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in son defa akşam namazında okuduğunu işittiğim sûredir, dedi.»

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1062-) Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Amrü'n-Nâkıd rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Süfyân rivâyet etti. H. ki: Bana Harmeletü'bnü Yahya'dan rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus haber verdi. H. ki: Bize İshâk b. İbrahim ile Abd b. Humeyd dahi rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdürrezzâk haber verdi. ki): Bize Ma'mer haber verdi. H. ki: Bize Amru'n-Nâkıd da rivâyet etti. ki): Bize Yâ'kup b. İbrahim b. Sa'd rivâyet etti. ki): Bize babam, Sâlih'den rivâyet etti. Bu râvilerin hepsi Zührî'den bu isnadla rivâyet etmişlerdir. Salih'in hadîsinde râvî: (sallallahü aleyhi ve sellem) ondan sonra Allah Azze ve celi ruhunu kabzedinceye kadar namaz kılmadı.» cümlesini ziyâde etmiştir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1063-) Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. Dedi ki: Mâlike, Şihâb'dan duyduğum, onun da Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im'den, onun da babasından naklen rivâyet ettiği şu hadîsi okudum: Babası: «Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i akşam namazında «Tûr» sûresini okurken işittim.» demiş.

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı
1064-) Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe ile Züheyr b. Harb rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Süfyân rivâyet etti. H. ki: Bana Harmeletü'bnü Yahya dahi rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus haber verdi. H. ki: Bize İshâk b. İbrahim ile Abd b. Humeyd de rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Abdürrezzâk haber verdi. ki): Bize Ma'mer haber verdi. Bunların hepsi Zührî'den bu isnâdla bu hadîsin mislini rivâyet etmişlerdir. hadîsler sabah ve akşam namazlarında ne mikdâr Kur'ân okunacağını bildirmektedirler. namazında altmışdan yüze kadar âyet okunacağını bildiren Ebû Berze rivâyetini Buhârî «Kitâbu Mevâkîti's-Salât» da; Ebû Dâvûd, Nesâî ve İbn Mâce dahi «Kitâb's-Sa-lât» da; Ümmül Fadl hadîsini Buhârî «Kitâbü’l-Ezân» ile «Kitâbü'l-Megâzî- de; Ebû Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce «Kitâbü's-Salât» da; Cübeyr b. Mut'im hadîsini Buhârî «Kitâbü’l-Ezân»; «Cihâd» ve «Tefsir» bahislerinde; Ebû Dâvûd, Nesâî ve İbn Mâce «Salât» bahsinde muhtelif râvîlerden muhtelif lâfızlarla tahrîc etmişlerdir. ilk hadîsini teşkil eden Abdullah b. Sâib rivâyetinin senedindeki «İbn Âs» lâfzı, hadîs ulemâsının beyânına göre yanlışlıkla zikredilmiştir. Çünkü buradaki râvî, Abdullah b. Amr b. Âs değil, Abdullah b. Amr El Hicâzî'-dir. Bunu Buhârî, tarihinde böyle zikrettiği gibi İbn Ebî Hatim ile, gelmiş geçmiş pek çok hadîs İmâmları dahi beyan etmişlerdir. hadîs aylarca öksürük sebebi ile kıraatin kesilebileceğini, keza sûrenin bir kısmını okumanın caiz olduğunu bildirmektedir. diyor ki: «Kıraati bir özürden dolayı kesmekde hiç bir kerahet yoktur. Özür bulunmadığı halde kesmek dahi mekruh değilse de evlâ o-lan kesmemektir. Bizim mezhebimiz ile Cumhûru ulemânın ve bir rivâyette İmâm Mâlik'in mezhebi budur. İmâm Mâlik'in meşhur mezhebine göre özürsüz kıraati kesmek mekrûhdur.» Ümmü'l Fadıl rivâyetinde, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in en son kıldığı namaz, akşam namazı olduğu görülüyor. Halbuki Hazret-i Âişe hadîsinde bunun öğle namazı olduğu bildirilmiştir. Ulemâ bu iki rivâyetin arasını şöyle bulmuşlardır: Hazret-i Âişe'nin rivâyet ettiği namaz mescidde, Ümmül Fadıl'ın rivâyet ettiği ise; evinde İmâm olarak kıldığı son namazlardır. Nitekim Nesâî'nin rivâyetinde bu cihet tasrih edilerek: evinde akşam namazını kıldırdı da Mürselât sûresini okudu; Ondan sonra Allahü teâlâ ruhunu kabzedinceye kadar Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir daha namaz kılamadı.» denilmiştir. Gerçi Tirmizî'nin rivâyetinde Hazret-i Ümmü Fadıl: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hastalığında başını sarmış olarak çıktı da akşam namazını kıldırdı ve Mürselât sûresini okudu. Ondan sonra Allah'a kavuşuncaya kadar bu namazı kılamadı.» demiştir. bu hadîsin Hasen Sahîh olduğunu söylemiştir. Fakat bu rivâyet Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in yattığı yerden içerdeki cemâatin yanına çıktığına hamlolunur. son rivâyetinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in akşam namazında «Tûr» sûresini okuduğu bildirilmektedir. Bütün bu rivâyetlerden anlaşılıyor ki; Fahr-i Kainat (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz, namazı mü'minlerin hâllerine göre, kıldırmış. Onlar da namazı uzun kıldırmak için iştiyak sezerse uzun kıldırır; Kendinin veya cemâatin bir Özürü bulunursa namazı kısadan kesermiş. (238 - 321): «Akşam namazında kısa sûreleri okumak müstehabdır.» demiş; Tirmizîde: Ulemânın bununla amel ettiklerini söylemişdir. Filhakika Süfyân-ı Sevrî, İbrahim Nehaî, Abdullah İbn'l-Mübârek, Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf, İmâm Muhammed, Ahmed b. Hanbel, İmâm Mâlik ve İshâk hazerâtının Mezhepleri budur. Hazret-i Abdullah b. Ömer'den tahrîc ettiği bir hadîsde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in akşam namazında «Tîn» sûresini okuduğu; yine Abdullah b. Ömer (radıyallahu anh)'dan rivâyet edilen bir hadîsde akşam namazında «Kâfirûn» İle «İhlâs» sûrelerini okuduğu bildirilmektedir. Bâzı rivâyetlerden Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin «Kâfirûn» ile «İhlâs» sûrelerini Cuma geceleri akşam namazında okuduğu anlaşılıyor. Başka rivâyetlerde akşamla yatsıda «Leyl» ve «Duhâ», öğlede «Alâ» ve «Asır» sûrelerini, daha başka rivâyetlerde akşam namazında «Zilzâl», «Adiyât» ve «Nasr» sûrelerini okuduğu bildirilmiştir. Bütün bunlar, namazın îcâb-ı hâle göre kılınacağını göstermektedirler. Binaenaleyh: Hanefîlere göre: Cemaata ağır gelmiyeceğini bilirse İmâmın kıraati uzatması sünnettir. Ağır geleceğini bildiği halde uzatması mekruh olur. göre: İmâmın kıraati uzatması cemâatin buna razı olduklarını sarahaten söylemeleri şartı ile sünnettir. Yalnız cuma günü sabah namazında cemâat razı olmasalar bile İmâm kıraati uzatır. göre: İmâmın kıraati uzun tutması dört şartla mendûpdur:

Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Sabah Namazında Kıraat Bâbı