Sadaka Sevaplarının Mevtaya Ulaşması Bâbı ile İlgili Hadisler
4306-)
Bize Yahya b. Eyyûb ile Kuteybe b. Saîd ve Alî b. Hucr rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İsmail —ki İbn Ca'fer'dir— Alâ'dan, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyette bulundu ki, bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: Babam Öldü, mal da bıraktı, fakat vasiyyet etmedi; acaba onun nâmına ben tasadduk etsem günahlarına keffaret olur mu? demiş. cevâbını vermişler.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Vasıyyet
Konu: Sadaka Sevaplarının Mevtaya Ulaşması Bâbı
4307-)
Bize Züheyr b. Harb rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Saîd, Hişâm b. Urve'den rivâyet etti. ki): Bana babam, Âişe'den naklen haber verdi ki: Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: Annem ansızın öldü. Zannederim konuşmuş olsa tesadduk ederdi. Onun nâmına tesadduk etsem bana ecir var mıdır? diye sormuş. buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Vasıyyet
Konu: Sadaka Sevaplarının Mevtaya Ulaşması Bâbı
4308-)
Bize Muhammed b. Abdillâh b. Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize Muhammed b. Bişr rivâyet etti. ki): Bize Hişâm, babasından, o da Âişe'den naklen rivâyet etti ki, bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Yâ Resûlallah, annem ansızın öldü; vasiyyet -de etmedi. Zannederim konuşmuş olsa tesadduk ederdi. Acaba onun namına ben tesadduk etsem ona ecir olur mu? diye sormuş. buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Vasıyyet
Konu: Sadaka Sevaplarının Mevtaya Ulaşması Bâbı
4309-)
Bize bu hadisi Ebû Küreyb de rivâyet etti. ki): Bize Ebû Üsame rivâyet etti. H. Ümeyye b. Bistâm da rivâyet etti. ki): Bize Yezîd yani İbn ZÜrey' rivâyet etti. ki): Bize Ravh —ki İbn'l-Kâsım'dir— rivâyet etti. H. Ebû Bekir b. Ebî Şeybe dahi rivâyet etti. ki): Bize Ca'-fer b. Avn rivâyet etti. râvilerin hepsi Hişâm b. Urve'den bu isnadla rivâyette bulunmuşlardır. Ebû Üsâme ile Ravh'ın hadîslerinde, Yahya b. Saîd'in dediği gibi; «Bana ecir var mıdır?» denilmiş; Şuayb ile Ca'fer'in hadîslerinde ise İbnİ Bİşr'in rivâyeti gibi: «Acaba ona ecir var mıdır?» ifadesi kullanılmıştır. rivâyetlerden Hazret-i Âişe hadîsini Buhârî «Cenâiz» bahsinde tahrîc etmiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem)'e suâl soran zât Sa'd b. Ubâde (radıyallahü anh)'dir. Nitekim Hazret-i İbn Abbâs'dan rivâyet olunan bir hadîste ismi tasrîh edilmiştir. Muhtelif rivâyetlerden anlaşıldığına göre aynı mânada bir suâli bir kadın da sormuştur. öldü demektir. İftilât: Ansızın vuku' bulan şeydir. Bundan sonra gelen (nefs) kelimesi merfû' ve. mansûb olarak rivâyet edilmiştir. Merfû' okunduğu zaman nâib-i fail, mansub okunduğunda ise fi'lin ikinci mef'ûlü olur. sahibinin: «Konuşsa tesadduk ederdi.» demesi, annesinin hayır işine yahut vasiyyete son derece hırslı olduğunu bildiği içindir. ölümün müslüman için rahatlık olduğuna dâir hadîs vârid olduğu gibi, gazab ve intikam ölümü olduğunu bildiren hadîs de vardır. Aynî bu iki rivâyetin arasını bulmuş ve: «Rahatlık olduğunu bildiren rivâyet Ölüme hazırlıklı olanlar hakkındadır; gazab ve intikam ise taksirat sahiplerine hamlolunur.» demiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Vasıyyet
Konu: Sadaka Sevaplarının Mevtaya Ulaşması Bâbı