Yatsı Namazında Kıraat Bâbı ile İlgili Hadisler
1-)
Bu hadîsle ihticâc etmek Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in vak'ayı bilib te ikrar buyurmasına bağlıdır. Halbuki Hazret-i Muâzm namaz kıldırdığını Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in duymamış olması caizdir. Binâenaleyh Muâz (radıyallahü anh)’in o namazı devam üzere kıldırmasına ses çıkarmaması onu takrîr buyurduğuna delîl sayılmaz.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
2-)
Niyyet bâtınî bir şeydir. Söylemedikçe kimse kimsenin niyetini bilemez. Caiz ki Hazret-i Muâz namaz fiillerini ve namazda kıraatin sünnet vechini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den güzelce öğrenmek için namazı evvelâ onun arkasında nafile olarak kılmış; sonra kavmine dönerek aynı namazı onlara da farz niyeti ile kıldırmıştır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
3-)
El-Mühelleb'in beyânına göre Muâz hadisi Islâmın ilk devirlerine aittir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
4-)
İhtimal Hazret-i Muâz, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in arkasında cemâat olarak gündüz namazlarını kılmış, kavmine İmâm olarak da yatsı namazını kıldırmıştır. Çünkü Ashâb'dan bazıları iş güç sahipleri olduğu için gündüz namazlarına devam edemiyorlardı. Bu itibarla Râvî, Hazret-i Muâz'ın ayrı ayrı vakitlerde kıldığı namazları haber vermiş olabilir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
5-)
Bu hadîs mensûhdur. Tahâvî diyor ki: «İhtimâl Hazret-i Muâz'ın aynı namazı iki defa kılması, farzların ikişer defa kılındığı zamanlarda olmuştur. Çünkü İslâmın ilk zamanlarında bu yapılırdı.» Tahâvî neshe delîl olarak Hazret-i İbn Ömer'den rivâyet edilen bir hadîsi göstermiştir. Mezkûr hadîsde: «Bir namaz, günde iki defa kılınamaz.» denilmiştir. (radıyallahü anh)’in arkasında namazını bozan sfttm*Jdın olduğu ve namazını bozup bozmadığı ihtilaflıdır. Ebû Dâvud Tayâlisî'nin rivâyetinde bu zâtın Hazm b. Ebü "âlb olduğu söylenmiştir. Bâzı rivâyetlerde Haram b. Olduğu söylenmiştir. Hazret-i Haram, Enes b. Mâlik'le sıymış. Namazdan sonra hurma bahçesini sulamak niyetinde imiş. Bu sebeple namazdan ayrılarak yalnız kılmış ve bahçesine gitmiş. Daha başka isim söyleyenler de vardır. namazdan çıkan zâtın namazını bozmadan saftan çıkarak aynı namazı kendi kendine tamamladığını söylemişlerse de Müslim'in buradaki rivâyetinde namazdan selâm vererek çıktığı tasrîh edilmiştir. bir rivâyetinde Hazret-i Muâz: çıkarsam bunu mutlaka Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e söylerim!» demiş ve sabahleyin söylemiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de o zâtı çağırtmış. Kendisine: yaptığına sebep nedir?» demiş. O zât: Ya Resûlallah! Ben gündüzün su taşıyan devemle çalıştım; geldiğimde namaza durmuşlardı. Hemen mescide girerek Muâz'la beraber namaza durdum. Fakat o filân ve filân sûreyi okudu. Ben de cemâatdan ayrılarak mescidin bir tarafında namazımı yalnız kıldım; demiş. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): fettanını oldun ya Muâz? Sen fettânmı oldun yâ Muâz?» buyurmuşlar. rivâyette üç defa «Fettan, fettan, fettan», demişdir. Bu takdirde cümle; «Sen fettansın» mânâsına olup, müptedâsı mahfuz haberdir. Ve te'kîd için üç defa tekrar edilmiştir. İbn Uyeyne rivâyetinde mezkûr cümle istifhâm-ı inkârı ile «Sen fettan mısın » şeklinde vârid olmuştur. murâd; nefret ettirendir. Çünkü kıraati uzun tutmak cemâatin namazdan çıkmalarına ve cemaatla namazdan kerahet duymalarına sebep olur. Bazıları fettan sözü ile azap vermek mânâsı kastedilmiş olabileceğini söylemişlerdir. Zîrâ Hazret-i Muâz uzun okumakla cemaata azab vermiştir. Bu kelime «fâtin» şeklinde dahi rivâyet edilmiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
776-)
el-Berâ(radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittim; yatsı namazında Ve't-tîni ve'z-zeytûni sûresini okuyordu. O'ndan güzel sesli -yahut O'ndan güzel okuyuşlu- hiçbir kimseyi dinlemedim.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
1065-)
Bize Ubeydullah b. Muâz el-Anberî rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti, ki): Bize Şu'be, Adiy’den rivâyet etti. ki: Ben Berâ'ı Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen rivâyet ederken işittim. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) seferde yatsı namazını kılmış da, iki rek'âtın birinde «Tın» sûresini okumuş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
1066-)
Bize Kuteybetü'bnü Saîd rivâyet etti. ki): Bize Leys Yahya'dan - ki bu zât İbn Saîd'dir - o da Adiy b. Sabit'den, o da Berâ İbn Âzib'den naklen rivâyet etti. Berâ' Şöyle dedi: Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte yatsı namazım kıldım da «Tîn» Sûresini okudu.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
1067-)
Bize Muhammed b. Abdillâh b. Nümeyr rivâyet etti. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Mİs'âr, Adiy b. Sabit'den naklen rivâyet etti. ki): Ben Berâ İbn Âzib'den dinledim. Şöyle dedi: «Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yatsıda «Tin» sûresini okurken dinledim. Ondan daha güzel sesli bir kimse dinlemiş değilim!.»'. hadîsi Buhârî «Namaz» bahsinde müteaddid yerlerde tah-rîc etmiştir. Hadîsin birinci rivâyetinden anlaşılıyor ki, namaz seferde kılınmıştır. Onun için de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kısa sûrelerden okumuştur. Seferî olmadığı zamanlarda yatsıda -Şems», «Leyl» ve «İnşikak» sûrelerini okuduğu rivâyet edilmiştir. zaruret olmadıkça yatsı namazında orta sûreleri okumak sünnettir. Çünkü yatsı istirahat ve uyku zamanına tesadüf eden bir namazdır. Onu fazla uzatmaya cemâatin tahammülleri yoktur. Akşam namazında olduğu gibi hafif kıldırmaya dahi bir sebep bulunmadığından onda orta sûreleri okumak sünnet olmuştur. Bu bâbda asıl delîl Ömer (radıyallahü arih)’in Hazret-i Ebû Mûsel-Eş'arî'ye: «Akşam namazında kısa sûreler, yatsıda orta, sabah namazında da uzun sûreleri oku!» diye yazdığı mektuptur. Bir de Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yatsı namazında «Bakara» sûresini okuyan Muâz b. Cebel (radıyallahü anh)'ı muaheze buyurmuştur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
1068-)
Bana Muhammed b. Abbâd rivâyet etti. ki): Bize Süfyân, Amr'dan, o da Câbir'den naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Muâz, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte namazı kılar, sonra kavmine gelerek onlara İmâm olurdu. Bir gece Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte yatsıyı kıldıktan sonra kavmine gelerek onlara İmâm oldu ve «Bakara» sûresini okumağa başladı. Derken bir adam selâm vererek namazdan ayrıldı. Sonra yalnız basına kıldı ve çıktı gitti. Ashâb o zâta: Sen münafık mı oldun yâ fiilân? dediler. «Hayır Vallahi (münafık değilim; hele sabah olsun) ben bunu mutlaka gider Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e haber veririm!.» cevâbını verdi, ve (ertesi günü) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek: Resûlallah, biz develerle su taşıyan insanlarız, gündüzleyin çalışırız, Muâz seninle birlikte yatsıyı kılmış; sonra (Bize) gelerek Sûre-i Bakara'yı tutturdu.» dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Muâz'a dönerek: Muâz, sen fitnebaz mı oldun yoksa?., filân ve filân sûreleri (okusaydın yâ!)» buyurdular. Şöyle dedi: «Ben Amr'a: Ebû Zübeyr bize Câbir'den naklen Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: Şems, Duha, Leyl ve A'lâ sûrelerini oku!» buyurduğunu rivâyet etti, dedim. Amr da bunun gibi bir şey, dedi.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
1069-)
Bize Kuteybetübnü Saîd rivâyet etti. ki): Bize Leys rivâyet etti. H. ki: Bize de İbn Rumh rivâyet etti. ki): Bize Leys, Ebi Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen haber verdi ki; Câbir Şöyle dedi. Muâz b. Cebel El-Ensâri arkadaşlarına yatsıyı kıldırdı. Fakat onlara kıraati uzun tuttu. Bunun üzerine bizden bir zât cemâatdan ayrılarak namazı yalnız basına kıldı. Onun bu yaptığını Muâz haber alınca: O adam münafıktır... dedi. Bu söz o zâtın kulağına ulaşınca Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in huzuruna girerek Muâz'ın söylediklerini kendilerine haber verdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Muâz’a: Sen fitnecimi olmak istersin ya Muâz? Cemaata İmâm olduğun vakit Şems ile A'lâ ve Ikra' ile Leyl sûrelerini okuyuver!.» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
1070-)
Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Bize Huşeym, Mansûr'dan, o da Amr b. Dinar'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan şeym, Mansûr'dan, o da Amr b. Dinar'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen haber verdi ki, Muâz b. Cebel Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte yatsıyı kılar sonra kavmine döner ve o namazı onlara da kıldırırmış.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı
1071-)
Bize Kuteybetü'bnü Saîd ile Ebû'r-Rabi Ez-Zehrânî rivâyet ettiler. Ebû'r-Rabî' dedi ki: Bize Hammâd rivâyet etti. ki): Bize Eyyûb, Amr b. Dinar'dan, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte yatsıyı kılar; sonra kavminin mescidine gelerek onlara da yatsıyı kıldırırdı...» hadîsi Buhârî «Kitâbu's-Salât» ve «Kitâbül-Edep» de; Nesâî «Kitâbü's-Salât» ile «Kitâbü't-Tefsîr» de; İbn Mâce dahi «Kitâbü's-Salât» ta muhtelif lâfızlarla muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir. Rivâyetlerin mecmuu Hazret-i Muâz'ın yatsıyı bir defa Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in arkasında cemâat, bir defa da kavmine İmâm olarak kıldırmaya devam ettiğini göstermektedir. Bazı rivâyetlerde Hazret-i Muâzin kavmine akşam namazını kıldırdığı bildirilmiştir. Bu yâ hâdisenin tekerrüründendir. Yani bazen yatsıyı, bazen de akşam namazını küdırmıştır. Yahut yatsıya mecazen akşam namazı denilmiştir. bu hadisle istidlal ederek; «Hazret-i Muâz'in kavmine kıldırdığı namaz, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in arkasında kıldığı namazın aynidir.» demiş; «Ayni değildir» deyenlere bununla cevap vermişlerdir. Fakat Allâme Aynî bunlara bir kaç vecihle cevap vermiştir. Şöyle ki:
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: Yatsı Namazında Kıraat Bâbı