Yüce Allahın Şu Kavilleri Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı: ile İlgili Hadisler

2086-) Bize Şuayb, ez-Zuhrî'den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Saîd ibnu'l-Müseyyeb ve Ebû Seleme ibnu Abdirrahmân tahdîs ettiler ki, Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Sizler; Ebû Hureyre, Rasûlüllah'tan hadîs rivayetini çok yapıyor diyorsunuz ve yine sizler: Muhâcirler'in ve Ensâr'ın hâlleri nedir ki bunlar Rasûlüllah'tan Ebû Hureyre'nin hadîs rivayet edişi gibi hadîs rivayet etmiyorlar, diyorsunuz. Şu muhakkak ki muhacir kardeşlerimiz çarşılarda alış-veriş etmekle meşgul idiler. Ben ise karın tokluğuna karşılık Rasûlüllah'tan hiç ayrılmaz, dâima O'nunla beraber olurdum. Bunun için onların bulunmadıkları zaman ben hâzır bulunur, onlar unuttuklarında ben hafızamda tutar ezberlerdim. Ensâr'dan olan kardeşlerimi de mallarındaki çalışmaları meşgul ediyordu. Ben ise Suffa fakirlerinden olan fakır bir kişi idim. Diğer sahâbîler hadîsleri unuturlarken, ben ezberimde tutar bellerdim. Muhakkak Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) söylemekte bulunduğu bir hadîs hakkında: "Ben şu makaalemi bitirinceye kadar elbisesini yayacak; sonra da elbisesini kendine doğru toplayacak her kişi elbette benim söyleyeceğim sözleri kesin olarak ezberleyecektir” buyurmuştu. Bunun için ben hemen üzerimdeki renkli bezi Rasûlüllah o makaalesini bitirinceye kadar yaydım, akabinde o bezi göğsüme doğru topladım. Artık sonra Rasûlüllah'ın bu konuşmalarından hiçbirşeyi unutmadım.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-buyû'
Konu: Yüce Allahın Şu Kavilleri Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı:
2087-)  Abdurrahmân ibnu Avf (radıyallahü anh) şöyle demiştir: geldiğimiz zaman Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) benimle Sa'd ibnu'r-Rabî' arasında kardeşlik kurmuştu. Bunun üzerine Sa'd ibnu'r-Rabî' (ben Abdurrahmân'a): Ben "mal cihetiyle Ensâr'ın en zenginiyim. Bunun için malımın yarısını sana ayırıyorum. Ve bak! İki kadınımın hangisini seversen senin için ondan vazgeçer, onu boşarım. İddeti geçip de evlenme halâl olduğu zaman onunla evlenirsin”, dedi. dedi ki: Bu teklif üzerine Abdurrahmân, Sa'd'e: Benim bu hususta ihtiyâcım yoktur. İçinde ticâret yapılan bir çarşı var mı? dedi. Kaynukaa' kabilesinin çarşısı vardır, dedi. dedi ki: Abdurrahmân sonra Kaynukaa' çarşısına gitti. Satmak üzere keş ve yağ götürdü. Sonra çarşıya gidişleri arka arkaya devam etti. Çok geçmedi, Abdurrahmân Rasûlüllah'ı ziyarete geldi. Üstünde(zifafa girenlere mahsûs olan) sarı zağferân lekesi vardı. Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) ona: "Evlendin mi?" diye sordu. Abdurrahmân: Evet evlendim, dedi. Rasûlüllah: "Kimle evlendin?" dedi. da: Ensâr'dan bir kadınla evlendim, dedi. "Ne kadar mehr verdin?" dedi. Bir çekirdek (yani beş dirhem) ağırlığında altın yahut altından bir çekirdek verdim, dedi. üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Abdurrahmân'a: "Bir koyun(kesmek suretiy)le olsun düğün yemeği yap!" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-buyû'
Konu: Yüce Allahın Şu Kavilleri Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı:
2088-) Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle dedi: Abdurrahmân ibn Avf Medine'ye geldi. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) Abdurrahmân ibn Avf ile Ensâr'lı Sa'd ibnu'r-Rabî arasında kardeşlik akdi kurdu. Sa'd zenginlik sahibi bir kimse olduğundan, Abdurrahmân'a hitaben: Malımı yarı yarıya seninle bölüşeyim, ve bir de seni evlendireyim, dedi. da Sa'd'e: Allah sana ehlini ve malım bereketli kılıp mübarek eylesin. (Benim bunlara ihtiyâcım yoktur.) Siz bana çarşıya delâlet ediniz, dedi. çarşıya gidip bir mikdâr keş ve yağ kazancıyla döndü ve bu kârı ev halkına getirdi. Az bir zaman yahut Allah'ın dilediği süre ikaamet ettik ki, Abdurrahmân, üzerinde (evlenenlere mahsûs olan) sarı koku bulaşığı olduğu hâlde geldi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Bu, hâlin nedir?" dedi. Abdurrahmân: Yâ Rasûlallah, ben Ensâr'dan bir kadınla evlendim, dedi. Rasûlüllah: "O kadına ne kadar mehr verdin?" diye sordu. Abdurrahmân: Altından bir çekirdek yahut bir çekirdek ağırlığı (yani beş dirhem) altın, dedi. üzerine Peygamber: "Bir koyunla olsun düğün yemeği yap" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-buyû'
Konu: Yüce Allahın Şu Kavilleri Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı:
2089-) İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle demiştir: Ukâz, Mecenne ve Zu'l-Mecâz, Câhiliyet devrinde bir takım büyük çarşılar(yani panayırlar) idi. İslâm devri olunca müslümânlar bu panayırlarda ticâret etmeyi günâh sayıp çekindiler. Bunun üzerine: (Hacc mevsimlerinde ticâretle) Rabbinizden kazanç istemenizde üzerinize bir günâh yoktur"(el-Bakara: 198) âyeti indi. Bu âyetin sonundaki " Hacc mevsimlerinde" ziyâdesini İbn Abbâs, Kur'ân'dan olmak üzere okumuştur.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-buyû'
Konu: Yüce Allahın Şu Kavilleri Hakkında Gelen Hadîsler Bâbı: