Cenaze Namazında Alınan Tekbir Hakkında Bir Bab ile İlgili Hadisler
2247-)
Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Mâlik'e, İbn Şİhâb'dan dinlediğim, onun da Saîdübnü'l - Müseyyeb'den, onun da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet ettiği şu hadisi okudum: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Necaşî'nin vefatını halka günü gününe haber verdi. Sonra cemaatı namazgaha çıkardı ve dört tekbîr al (arak cenaze namazı kıl) di.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Ebvâbu Salâti'l-havf
Konu: Cenaze Namazında Alınan Tekbir Hakkında Bir Bab
2248-)
Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys rivâyet etti. ki): Bana babam, dedemden rivâyet etti. ki): Bana Ukayl b. Hâlid, İbn Şihâb'dan, o da Saîd b. El - Müseyyeb ile Ebû Selemete'bnü Abdirrahmân'dan, onlar da Ebû Hüreyre'den nakletmiş olmak üzere rivâyet etti. Ebû Hüreyre şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Habeş Hükümdân Necaşî'nin vefatını günü gününe haber verdi. Kardeşiniz İçin istiğfar edin! buyurdu.» Şihâb ki: Bana Saîd b. El-Müseyyeb rivâyet etti. Ona da Ebû Hüreyre anlatmış ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ashabını namazgâhda saff yaparak cenaze namazını kıldırmış ve Necâşî üzerine dört tekbîr almış.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Ebvâbu Salâti'l-havf
Konu: Cenaze Namazında Alınan Tekbir Hakkında Bir Bab
2249-)
Bana Amru'n-Nâkıd ile Hasenü'l - Hûlvânî ve Abd b. Humeyd rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Ya'kûb yani İbn İbrahim, İbn Sa'd rivâyet etti. ki): Bize babam, Sâlih'den, o da İbn Şihâb'dan İki isnâdla birden Ukayl'in rivâyeti gibi rivâyette bulundu.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Ebvâbu Salâti'l-havf
Konu: Cenaze Namazında Alınan Tekbir Hakkında Bir Bab
2250-)
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Yezîd b. Hârûn, Selim b. Hayyân'dan naklen rivâyet etti. ki: Bize Said b. Minâ, Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Necâşî Eshame'nin cenaze namazım kılmış ve üzerine dört tekbîr almıştır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Ebvâbu Salâti'l-havf
Konu: Cenaze Namazında Alınan Tekbir Hakkında Bir Bab
2251-)
Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Said, İbn Cüreyc'den, o da Atâ'dan, o da Câbir İbn Abdillâh'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'- gün Allah'ın sâlih bir kutu olan Azhame vefat etti.» buyurdu. kalkarak bize İmâm oldu ve onun cenaze namazım kıldı.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Ebvâbu Salâti'l-havf
Konu: Cenaze Namazında Alınan Tekbir Hakkında Bir Bab
2252-)
Bize Muhammed b. Ubeyd El - Guberî rivâyet etti. ki): Bize Hammâd, Eyyûb'dan, o da Ebû'z-Zübeyr'den, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivâyet etti. H. Yahya b. Eyyûb da rivâyet etti. Lâfız onundur. ki): Bize İbn Uleyye rivâyet etti. ki): Bize Eyyüb, Ebû'z - Zübeyr'den o da Câbir b. Abdüllâh'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): din kardeşiniz vefat etmiştir. Binâenaleyh kalkın, onun cenaze namazını kılın.» buyurdu. üzerine biz de kalktık, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizi iki saff yaptı.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Ebvâbu Salâti'l-havf
Konu: Cenaze Namazında Alınan Tekbir Hakkında Bir Bab
2253-)
Bana Züheyr b. Harb ile Aliyyu'bnü Hucr rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize İsmail rivâyet etti. H. Yahya b. Eyyûb da rivâyet etti. ki): Bize İbn Uleyye, Eyyûb'dan, o da Ebû Kılâbe'den, o da Ebû’l -Mühelleb'den, o da İm-rân b. Husayn'dan naklen rivâyet etti. İmrân Şöyle dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Necâşî'yi kastederek: din kardeşiniz vefat etmiştir. Binâenaleyh kalkın onun cenaze namazını kılın.» buyurdular. rivâyetinde yerine buyurmuştur. hadîsi bütün kütüb-i sitte sahipleri «Cenaze» bahsinde muhtelif râvîlerden tahric etmişlerdir. Bir kimsenin öldüğünü haber vermektir. ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir mucize olmak üzere Necâşî'nin vefatını günü gününe haber vermiştir. veya Nicâşi: Habeş İmparatoru demektir. Nitekim Roma İmparatoruna Kayser, Türk hükümdarına Hakan denilir. bu kelimeyi «yâ»nın şeddesi ile «Necâşiyy» şeklinde okumuşsa da, doğrusu şeddesiz okumaktır, ismi, hadisin bir rivâyetinde tasrîh buyurulduğu vecîhle «Azhame»' dir. bunun «Azmaha» okunacağını söylemişlerdir. Ma-amâfih şerek Necâşi'nin gerekse babasının isimleri hakkında muhtelif kaviller ileri sürenler olmuştur. Müslümanlığı kabulü hakkında İbn Sa'd -Tabakaat»'ında şunları kaydetmiştir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ı Hudeybiye'den döndâğü vakit 7. yılda Amr b. Ümeyye'yi, Necâşî'ye elçi gönderdi. Necâşi, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in mektubunu alarak, yüzüne gözüne sürdü ve tahtından aşağı inerek, tevazu' göstermek için yere oturdu. Sonra Müslüman oldu ve Müslümanlığı kabul ettiğini Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e yazdı. Necâşî, Hazret-i Câfer b. Ebi Tâlib (radıyallahü anh)’ın delâleti ile Müslüman olmuşdur.» bir rivâyette: -Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Necşî'ye mektup yazdı. Bu Necâşi cenaze namazını kıldığı Necâşi'den başkadır...» deniliyorsa da, Aynî bu sözün bâzı râvîler tarafından vehm eseri söylenmiş olduğu ihtimâli üzeninde durulduğunu yahut Müslüman olan Necâşî vefat ettikten sonra onun yerine geçen Necâşî'ye de bir mektup yazmış olması muhtemel bulunduğunu söylemiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Ebvâbu Salâti'l-havf
Konu: Cenaze Namazında Alınan Tekbir Hakkında Bir Bab
2254-)
Bize Hasenü'bnü Rabi' ile Muhammedü'bnü Abdillâh b. Nümeyr rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Abdullah b. İdrîs, Şeybânî'den, o da Şa'bî'den naklen rivâyet etti ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cenaze defnedildikten sonra bir kabrin üzerine cenaze namazı kılmış ve dört tekbîr almış. ki: «Şa'bî'ye: Bu hadîsi sana kim rivâyet etti? dedim; Sika (yani) Abdullah İbn Abbâs (rivâyet etti.) dedi.» Hesen'in rivâyet ettiği hadîsin lâfzı budur. İbn Nümeyr rivâyetinde ise: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir kabrin yanına vararak üzerine namaz kıldı. Cemâat da arkasına saff oldular. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) dört defa tekbir aldı; dedi. Âmîr'e: Sana (bu hadisi) kim rivâyet etti? dedim; Âmir: Sika, orada hâzır bulunan İbn Abbâs; cevâbını verdi.» ibâresİ vardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Ebvâbu Salâti'l-havf
Konu: Cenaze Namazında Alınan Tekbir Hakkında Bir Bab