Cihâdın Ve Sîretlerin Fazîleti Bâbı ile İlgili Hadisler
2822-)
Sufyân es-Sevrî şöyle demiştir: Bana Mansûr ibn Mu'temir, Mucâhid ibn Cebr'den; o da Tâvûs'tan tahdîs etti. İbn Abbâsradıyallahü anhüma şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Mekke fethinden sonra Medine'ye hicret yoktur. Velâkin cihâd ve niyet vardır. (Onun için devlet başkanı tarafından) Allah yolunda gazaya çağrıldığınız zaman hepiniz icabet edip seferber olunuz" buyurdu.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-cihad Ve's-siyer
Konu: Cihâdın Ve Sîretlerin Fazîleti Bâbı
2823-)
Âişe (r.anha): Yâ Rasûlallah! Biz (Kur'ân'da) cihâdı en faziletli amel görüyoruz. Biz cihâda çıkamaz mıyız? diye sordu. Rasülullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Fakat (siz kadınlar için) cihâdın en faziletlisi mebrûr (yâni makbul) haccdır" buyurdu .
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-cihad Ve's-siyer
Konu: Cihâdın Ve Sîretlerin Fazîleti Bâbı
2824-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh) tahdîs edip şöyle demiştir: Rasûlüllah'a bir adam geldi ve: Bana cihâda denk olacak bir amele delâlet et, dedi. Rasülullah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ben cihâd değerinde bir amel bulamıyorum" buyurdu da şöyle devam etti: "Mücâhid sefere çıktığı zaman sen mescide girip de (o geriye dönünceye kadar) hiç gevşemeden devamlı namaz kılmaya; hiç iftar etmeden devamlı oruç tutmaya gücün yeter mi?" buyurdu. zât: Buna kimin gücü yeter ki? Dedi. Hureyre: "Mücâhidin atı, mer'asında kösteklendiği ipinin çevresinde şahlanarak ileri geri elbette koşar. İşte atının bu koşması da mücâhid lehine haseneler olarak yazılır" demiştir.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitabu'l-cihad Ve's-siyer
Konu: Cihâdın Ve Sîretlerin Fazîleti Bâbı