Çok Suâl Sormanın Ve Kendini İlgilendirmeyen Hususlarda Külfet Ve Zorluk Aramanın Mekruh Olması Bâbı ile İlgili Hadisler

7377-) Ebû Mûsâ el-Eş'arî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bir kerresinde Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem)'tan hoşlanmadığı bâzı şeyler soruldu. Sahâbîler bu gibi soruları çoğalttıklarındaRasûlüllah öfkelendi ve: "Bana istediğinizi sorun!" diye buyurdu. üzerine (Abdullah isminde) bir adam ayağa kalktı da: Yâ Rasûlallah! Benim babam kimdir? dedi. Rasûlüllah ona: "Senin baban Huzâfe'dir!" buyurdu. sonra (Sa'd isminde) başka biri ayağa kalktı ve: Yâ Rasûlallah! Benim babam kimdir? dedi. Rasûlüllah ona da: "Senin baban Şeybe'nin âzâdlısı Sâlim'dir" buyurdu. Omer ibnu'l-Hattâb, Rasûlüllah’ın yüzündeki öfke alâmetini görünce: Yâ Rasûlallah! Biz Azîz ve Celîl olan Allah'a tevbe ediyoruz! dedi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Çok Suâl Sormanın Ve Kendini İlgilendirmeyen Hususlarda Külfet Ve Zorluk Aramanın Mekruh Olması Bâbı
7378-) Bize Abdulmelik ibn Umeyr tahdîs etti ki, el-Mugîre'nin âzâdlısı ve kâtibi olan Verrâd şöyle demiştir: Muâviye, el-Mugîre'ye: "Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem)'ın namazdan sonra okuduğunu işittiğin şeyi bana yaz!" diye mektûb gönderdi. el-Mugîre de ona şöyle yazdı: Allah'ın Peygamberi (sallallahü aleyhi ve sellem) her (farz) namazdan sonra şunu söylerdi: “Lâ ilahe ille’llâhu vahdehu lâ şerike lehu. Lehu'l-mulku ve lehu’l-hamdu ve huve ala külli şey'in kadir. Allâhumme lâ mania limâ a'teyte velâ mu'tiye limâ mena'te velâ yenfau ze'l-ceddi minke’l-ceddu (Tek Allah'tan başka ilâh yoktur, O'nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'na mahsûstur. Herşeye kudreti yeten de O'dur. Allah'ım, Sen'in verdiğine mâni' olabilecek hiç yok, vermediğini verebilecek de hiç yok. Baht ve sâmân sahibinin baht ve samanı Sen'in lütuf ve ihsanının yerine geçip de kendisine fayda vermez)" Muâviye'ye mektubunda şunu da yazdı: Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) bir de kîl ve kaalden, çok çok suâlden, mal telef etmekten nehyeder idi. YineRasûlüllah, analara itaatsizlikten, kızları diri diri gömmekten, verilecek şeyi vermemekten, almak hakkı olmayan şeyi istemekten de nehyederdi. Bize Hammâd ibn Zeyd, Sabit el-Bunânî'den tahdîs etti ki, Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh): Bizler Omer ibnu'l-Hattâb'ın yanında idik. Omer (radıyallahü anh): Bizler üzerimize renç ve meşakkatli iş olmaktan nehyolunduk, dedi, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Çok Suâl Sormanın Ve Kendini İlgilendirmeyen Hususlarda Külfet Ve Zorluk Aramanın Mekruh Olması Bâbı
7380-) ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle haber verdi: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) güneş gündüzün ortasından meylettiği zaman hücresinden çıktı ve öğle namazını kıldırdı. Selâm verince minber üzerine çıkıp ayakta durdu. Kıyâmet saatini zikretti ve onun önünde pek büyük işler olacağını söyledi. Sonra: "Bana birşey sormak isteyen varsa şimdi sorsun. Vallahi bu makaamimda durduğum müddetçe bana her ne sorarsanız hemen sizlere haber vereceğim!" buyurdu. şöyle dedi: İnsanlar (Peygamber'in gadabından müteessir olarak) pek çok ağlaştılar.Rasûlüllah da tekrar tekrar "Bana sorunuz" demeyi çoğaltıyordu. dedi ki: Bu sırada bir adam O'na doğru ayağa kalktı da: Yâ Rasûlallah! Benim gireceğim yer neresidir? diye sordu. Rasûlüllah ona: "Cehennemdir" cevâbını verdi. Abdullah ibn Huzâfe es-Sehmî(radıyallahü anh) ayağa kalktı ve: Yâ Rasûlallah! Benim babam kimdir? diye sordu. Rasûlüllah ona da: "Baban Huzâfe'dir!" buyurdu. dedi ki: Sonra Rasûlüllah yine "Banasorunuz, banasorunuz" demeyi çoğalttı. Bunun üzerine Omer ibnu'l-Hattâb (radıyallahü anh) iki dizi üzerine çöktü de: (Yâ Rasûlallah, bu kadarı yeter!) Biz Allah Taâlâ'yı Rabb, İslâm'ı dîn, Muhammed'i rasûl olarak kabul ve tasdîk ettik, dedi. dedi ki: Omer bu sözü söylediği zaman Rasûlüllah biraz sükût ettikten sonra şöyle buyurdu: "Nefsim elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, demincek ben namaz kılarken cennet ile cehennem şu duvarın yüzünde bana arz olundu. Ben hayırda ve şerrde bu günün benzeri bir gün görmüş değilim" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Çok Suâl Sormanın Ve Kendini İlgilendirmeyen Hususlarda Külfet Ve Zorluk Aramanın Mekruh Olması Bâbı
7381-) Bize Şu'be tahdîs edip şöyle dedi: Bana Basra Kaadısı Mûsâ ibnu Enes haber verip şöyle dedi: Ben Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh)'ten işittim, şöyle dedi: Bir adam: Ey Allah'ın Peygamberi! Benim babam kimdir? diye sordu. Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) da ona: "Senin baban Fulân'dır (yani Huzâfe'dir)" buyurdu. Bunun üzerine 'Ey imân edenler! Size apaçık söylenirse fenanıza gidecek şeyler sormayınız..."(el-Mâide: 101) âyeti indi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Çok Suâl Sormanın Ve Kendini İlgilendirmeyen Hususlarda Külfet Ve Zorluk Aramanın Mekruh Olması Bâbı
7382-) Bize Verkaa ibn Amr, Abdullah ibn Abdirrahmân'dan tahdîs etti ki, o şöyle demiştir: Ben Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh)'ten işittim, şöyle diyordu: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "İnsanlar birbirlerine birtakım suâller sormaktan asla vazgeçmiyeceklerdir. Hattâ: 'Herşeyi yaratan Allah'tır, fakat Allah'ı kim yaratmıştır?' diyeceklerdir" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Çok Suâl Sormanın Ve Kendini İlgilendirmeyen Hususlarda Külfet Ve Zorluk Aramanın Mekruh Olması Bâbı
7383-) Abdullah ibn Mes'ûd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Medîne'de Peygamber'in beraberinde bir tarlada yürüyordum. O da hurma dalından bir deyneğe dayanıyordu. O sırada birkaç Yahudi'ye rastladı. Onların bâzısı: O'na ruhtan sorun, dedi. Bâzısı da: Hayır, O'na sormayın, olur ki size hoşlanmayacağınız bir cevâb işittirir, dedi. Ona doğru kalkıp geldiler ve: Yâ Eba'l-Kaasım! Bize ruhun mâhiyetini söyle! dediler. Rasûlüllah bu suâl üzerine bir müddet bakarak dikeldi. Ben O' na vahy edilmekte olduğunu anladım da O' ndan biraz geriye çekildim. Nihayet vahy yükselip kalktı. Sonra: "Sana ruhu sorarlar. De ki: Rûh Rabb 'imin emrindendir. Size az bir ilimden başkası verilmemiştir"(el-İsrâ: 85) âyetini söyledi.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-itisâm Bi'l-kitâbi…
Konu: Çok Suâl Sormanın Ve Kendini İlgilendirmeyen Hususlarda Külfet Ve Zorluk Aramanın Mekruh Olması Bâbı