El-kıyâme Sûresi ile İlgili Hadisler
4976-)
İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle demiştir: Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine vahy indiği zaman onunla dilini hareket ettirip depretirdi. Bu hadîsin râvîlerinden Sufyân ibn Uyeyne, dili hareket ettirme keyfiyetini vasıflayıp ta'rîf etmiştir.Peygamber bununla Kur'ân'ı bellemeyi istiyordu. İşte bunun üzerine Allah: "Onu acele bellemen için dilini onunla depretme..." âyetlerini indirdi. (göğsünde) toplamak ve onu okutmak, şübhesiz bize aiddir "(Âyet: 16)
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-kıyâme Sûresi
4977-)
Mûsâ ibnu Ebî Âişe el-Kûfî, Saîd ibn Cubeyr'e, Yüce Allah'ın "Dilini onunla depretme" kavlinden sordu. İbn Cubeyr dedi ki: İbn Abbâs şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine vahy indirildiği zaman dudaklarını hareket ettirdi. (Cibril'in diliyle) kendisine: "Vahy ile dilini hareket ettirme” denildi. Peygamber Kur'ân'dan birşeyin kaçmasından korkuyordu. "Onu toplamak ve okutmak bize âiddir"; yânı buradaki "Cem'ahu" "Kur'ân'ı senin göğsünde toplamamız bize âıddir"; "Kur’ânehu" da "Onu senin dilinle okutmak yine bize âiddir.""Öyleyse biz onu okuduğumuz vakit", "Üzerine indirildiği vakit", "Sen onun kıraatine uy. Sonra açıklamak da hakikat bize âiddir", yani "Onu senin dilin üzere beyân etmemiz de bize âdidir" buyuruyor. Allah'ın Şu Kavli: "Öyleyse biz onu okuduğumuz vakit sen onun kıraatine uy"(Âyet: 18). Abbâs şöyle demiştir: “Okuduğumuz vakit", "Onu beyân ettiğimiz vakit"; "Sen ona uy", "Onunla amel et" demektir.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-kıyâme Sûresi
4978-)
Bize Kuteybe ibn Saîd tahdîs etti. Bize Cerîr ibn Abdilhamîd, Mûsâ ibn EbîÂişe'den; o da Saîd ibn Cubeyr'den tahdîs etti ki, "Lisânını onunla depretme" kavli hakkında İbn Abbâs şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Cibril vahiyle indiği zamanlarda, vahy sebebiyle dilini ve dudaklarını hareket ettirmesi nev'inden bir hâlde olurdu. Böyle vahy inmesi haleti kendisine şiddetli olurdu. Vahy inmesi hâletindeki bu şiddetli oluş, kendisinden tanınır, bilinirdi. İşte kendisine olan bu şiddet sebebiyle Allah "Lâ uksimubi-yevmi'l-kıyâme" Sûresi'ndeki "Onu acele etmen için dilini onunla depretme. Onu toplamak ve onu okutmak, şübhesiz bize âiddir" âyetlerini indirdi. "Cem'ahu": Onun senin göğsünde toplamamız bize âiddir, onu okutmak da bize âiddir. "Biz onu okuduğumuz vakit sen onun okunuşuna uy": Biz onu indirdiğimiz zaman sen onu iyi dinle, "Sonra onu beyân etmek de hakîket bize âiddir": Onu senin dilinle açıklamamız bize âiddir, buyurdu. Abbâs: Artık Cibrîl O'na geldiği zaman susar, Cibril gittiği zaman da getirdiği vahyi Allah'ın kendisine va'd ettiği gibi okur oldu yaklaşsın, çünkü lâyıksın. Yine sana yaklaşsın, çünkü lâyıksın" (Âyet: 34-35); buradaki "Evlâ leke fe-evlâ",bir tehdîddir.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: El-kıyâme Sûresi