Fâtihatul-kitâb Sûresi ile İlgili Hadisler
4514-)
Ebû Saîd ibnu'l-Muallâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben mescidde namaz kılıyordum. Rasûlüllah beni çağırdı. Ben icabet edemedim.(Namazdan sonra:) Yâ Rasûlallah, ben namaz kılıyordum, diye özür beyân ettim. üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Allah Kur'ân 'da: Ey îmân edenler, sizi hayât verecek şeylere da'vet ettiği zaman Allah'a ve Rasûlü'ne icabet edin (el-Enfâl: 24)buyurmadı mı?" dedi. bana: "Ey Sa'd, sen bu mescidden çıkmadan önce sana muhakkak bir sûre öğreteceğim ki, o Kur'ân 'daki sûrelerin (sevâbca) en büyüğüdür!" buyurdu. elimi tuttu. Mescidden çıkmak istediği sırada ben: Rasûlallah!) "Sana bir sûre öğreteceğim ki, o, Kur'ân'-daki sûrelerin en büyüğüdür!" demedin mi? dedim. "O sûre el-Hamdulillâhi Rabb’il-Âlemîn'dir ki namazlarda tekrar olunan yedi âyet ve bana ihsan olunan Büyük Kur'ân'dır" buyurdu. Aleyhim vela'd-dâllîn” Bâbı
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: Fâtihatul-kitâb Sûresi
4515-)
Bize Abdullah ibn Yûsuf tahdîs etti: Bize (İmâm) Mâlik, Sumeyy'den; o da Ebû Salih Zekvân'dan; o da Ebû Hureyre(radıyallahü anh)'den haber verdi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "İmâm-namazda Fatiha okurken -Gayri’l-mağdûbi aleyhim vela'd-dâllîn- dediği zaman, siz de Âmîn deyiniz. Her kimin Âmîn demesi meleklerin Âmîn demelerine uyarsa, onun geçmiş günâhları mağfiret olunur" buyurmuştur
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu’t - Tefsîr
Konu: Fâtihatul-kitâb Sûresi