Feraa Ve Atîre İsimli Kurbanlar Bâbı ile İlgili Hadisler

3287-) - “... Nübeyşe (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Bir adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e seslenerek : Resûlallah! Biz câhiliyet devrinde Receb ayında bir atîre (isimli kurban) boğazlardık. Bize ne buyurursun? dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Azze ve Celle) (nin rızâsı) için hangi ayda olursa olsun kurban kesiniz (yani kesebilirsiniz), Allah'a itâat ediniz ve (fakirlere) yediriniz) buyurdu. Sahâbîler : Resûlallah! Biz câhiliyet devrinde bir devenin ilk yavrusunu (putlar adına) boğazlardık. Bununla ilgili bize ne buyurursun? dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : sâime (yani yılın çoğunda otlanmakla geçinen deve, sığır veya davardan yüz adedlik sürü) de, senin sürünün beslediği bir yavru (kurban) vardır. Bu yavru çiftleşme (veya yük taşıma) çağına varınca onu boğazlayıp etini sadaka edersin (râvî demiş ki: Sanırım şeyhim: Yolda kalmışlara —sadaka edersin— dedi. ) Şüphesiz bu, bir hayırdır) buyurdu. "

3288-) - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : ne feraa, ne de atire var (yani bu kurbanlar vâcib değil) dir. ) Hişâm kendi hadisinde şunu da rivâyet etmiştir: devenin ilk yavrusudur. Atîre de ev halkının Receb aynıda boğazladığı davardır. "

3289-) - “... İbn-i Ömer (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : ne feraa, ne de atîre var (yani bu kurbanlar vâcib değil )dir) buyurmuştur. Mâcete dedi ki: Bu hadîs (şeyhim) el-Medenî'nin tek başına rivâyet ettiği (yani başka şeyhlerimin rivâyet etmedikleri) hadîslerdendir. "