Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı ile İlgili Hadisler
4262-)
Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti. ki): Mâlik'e, İbn Şihâb'dan dinlediğim, onun da Humeyd b. Abdirrahmân ile Muhammed b. Nu'mân b. Beşîr'den, onların da Nu'mân b. Beşir'den naklen rivâyet ettikleri şu hadîsi okudum: şunları söylemiş: Babam beni Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e getirerek: Ben şu oğluma bir kölemi bağışladım, dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): çocuğuna bunun mislini bağışladın mı?» diye sordu. Babam; hayır, deyince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): ise onu dön!» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4263-)
Bize Yahya b. Yahya da rivâyet etti. ki): Bize lb-rahim b. Sa'd, İbn Şihâb'dan, o da Humeyd b. Abdirrahmân ile Muhammed b. Nu'mân'd an, onlar da Nu'mân b. Beşîr'den naklen haber verdi. Nu'mân Şöyle dedi: Babam beni Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e getirerek: Ben şu oğluma bir köle bağışladım; dedi. Bunun üzerine: oğullarına da bağışladın mı?»diye sordu. Babam: Hayır! deyince: ise onu dön!» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4264-)
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile İshâk b. İbrahim ve İbn Ebî Ömer, İbn Uyeyne'den naklen rivâyette bulundular. H. Kıjteybe ile İbn Rumh da Leys b. Sa'd'dan rivâyet ettiler. H. Bana Harmele b. Yahya dahi rivâyet etti. ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus haber verdi. H. İshâk b. İbrahim ile Abd b. Humeyd de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Abdürrazzak haber verdi. ki): Bize Ma'mer haber verdi. râvilerin hepsi Zühri'den bu isnâdla rivâyette bulunmuşlardır. Yûnus'la Ma'mer'in hadîslerinde: «Bütün oğullarına da mı?» ibaresi; Leys ile İbn Uyeyne hadîsinde: «Evlâdının hepsine mi?» cümlesi vardır. Leys'in Muhammed b. Nu'mân ile Humeyd b. Abdirrahman'dan naklettiği rivâyette: «Beşir Nu'man'ı getirmiş.» denilmiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4265-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Cerîr, Hişâm b. Urve'den, o da babasından naklen rivâyette bulundu. Babası Şöyle dedi: Bize Nu'mân b. Beşîr rivâyet etti. ki): Babası ona bir köle vermişti. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: kol» nedir?» diye sordu. Nu'man: Onu bana babam verdi, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (babasına): butun kardeşlerine de buna verdiğin gibi verdin mi?» dedi. Hayır! cevâbını verince: ise onu dön!» Duyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4266-)
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti, ki): Bize Abbâd b. El-Avvâm, Huşa yn'dan, o da Şa'bî'den naklen rivâyet etti. Şa'-bf: Ben Nu'mân b. Beşîr'den işittim, demiş. H.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4267-)
Bize Yahya b. Yahya da rivâyet etti. Lâfız onundur. ki): Bize Ebul-Ahvas, Husayn'dan, o da Şa'bî'den, o da Nu'mân b. Beşîr'den naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: malının bir kısmını bana tesadduk etti. Bunun Üzerine annem Amra biati Ravâha; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şâhid göstermedikçe ben razı olamam, dedi. Babam da sadakama şâhid yapmak İçin beni Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e götürdü. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: bütün çocuklarına yaptın mı?» diye sordu. Babam: Hayır: cevabını verdi. Efendimiz: korkun, çocuklarınız arasında adalet gösterin!» buyurdular. Bunun üzerine babam döndü ve o sadakayı geri aldı.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4268-)
Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Alî b. Müshir, Ebû Hayyân'dan, o da Şa'bî'den, o da Nu'mân b. Begümden naklen rivâyet etti. H.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4269-)
Bize Muhammed b. Abdillâh b. Nümeyr de rivâyet etti. Lâfız onundur. ki): Bize Muhammed b. Bişr rivâyet etti. ki): Bize Ebû Hayyân Et-Teymî, Şa'bî'den rivâyet etti. ki): Bana Nu'mân b. Beşîr rivâyette bulundu ki, annesi Binti Revâba babasına malından oğluna hibe edilen bâzı şeyleri sormuş. Babası onu bir sene bekletmiş. Sonra aklına pişmanlık gelmiş. Ama kadın: Oğluma hibe ettiğin şeye Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i şâhid tutmadıkça ben razı olamam, demiş. (Nu'mân diyor ki: üzerine babam elimden tuttu. O gün ben çocuktum. Beni Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e götürerek: Yâ Resûlallah, bunun annesi Binti Revâha, oğluna yaptığım hibeye seni şâhid tutmamı diledi, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): Beşîr, bundan başka çocuğun var mı?» diye sordu. Evet, cevabını alınca: buna yaptığın kadar bağışta bulundun mu?» dedi. Baham (yine) hayır, cevâbını verince: halde beni şâhid tutma! Zîrâ ben adaletsizliğe şâhid olamam!» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4270-)
Bine İbn Nümeyr rivâyet etti. ki): Bana babam rivâyet etti. ki) ; İsmail, Şa'bî'den, o da Nu'mân b. Beşîr'den rivâyet etti. Şöyle demi;: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) babama: başka oğulların var mı?» diye sordu. O: Evet! dedi. İse onların her birine bana verdiğin gibi verdin mi?» dedi. Hayır! dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem).; halde ben dürüst ve âdil olmayan bir iş üzerine şâhid olmam.» buyurdu.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4271-)
Bize İshâk b. İbrahim rivâyet etti. ki): Bize Cerîr, Asım El-Ahvel’den, o da Şa'bî'den, o da Nu'mân b. Beşîr'den naklen haber verdi ki, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), babasına: «Beni adaletsizliğe şahid tutma!» demiş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4272-)
Bize Muhammed b. El-Müsennâ rivâyet etti. ki): Bize Abdülvehhâb ile Abdülâlâ rivâyet ettiler. H. İshâk b. İbrahim ile Ya'kûb Ed-Devraki de hep birden İbn Uleyye'den rivâyet ettiler. Lâfız Yâkûb'undur. ki: Bize İsmail b. İbrahim, Dâvûd b. Ebî Hind'den, o da Şa'bî'den, o da Nu'mân b. Beşîr'den naklen rivâyette bulundu. Şöyle dedi: beni alarak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) götürdü re: Resûlüllah! Şahid ol ki, ben Nu'man'a malımda şunu ve şunu bağışladım, dedi. Bunun üzerine Efendimiz: hepsine Nu'man'a bağışladığın kadar bağışta bulundun mu?» diye sordu. Hayır! deyince: ise buna benden başkasını şahid yap!» buyurdu. Sonra; İyilik yapma hususunda oğullarının müsâvî olmalarını diler misin?» diye sordu. Babam: Hay hay! cevâbını verdi. «O halde olmaz!» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4273-)
Bize Ahmed b. Osman En-Nevfelî rivâyet etti. ki): Bize Ezher rivâyet etti. ki): Bize İbn Avn, Şa'bî'den, o da Nu’mân b. Beşîr'den rivâyet etti. Şöyle dedi: bana bir bağışta bulundu. Sonra şahid yapmak için beni Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e götürdü. Fahr-i Kâinat Efendimiz: bütün çocuklarına verdin mi?» diye sordu. Babam: Hayır! cevâbını verdi. dilediğin kadar, onlardan iyilik dilemez misin?» buyurdu. Babam: Hay hay (dilerim) dedi. halde ben şâhid olmuyorum.» buyurdular. İbn Avn diyor ki: Ben bunu Muhammed'e anlattım da: Biz ancak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in-: arasında müsavat yapın.» buyurduğunu rivâyet ettik, dedi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı
4274-)
Bize Ahmed b. Abdillâh b. Yûnus rivâyet etti. ki): Bize Zübeyr rivâyet etti. ki): Bize Ebû'z-Zübeyr, Câbir'den naklen rivâyette bulundu. ki): karısı; Oğluma köleni bağışla, hem bana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şâhîd getir, demiş. Bunun üzerine Beşîr Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek şunları söylemiş: Filânın kızı benden, oğluna kölemi bağışlamamı istedi ve: Bana Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’i şâhid yap, dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): çocuğun kardeşleri var mı?» diye sormuş. Beşîr: Evet, demiş. verdiğinin mislini onların hepsine verdin mi?» buyurmuş. Hayır, cevâbını alınca: iş yaramaz; ben ancak hak üzerine şâhid olurum »buyurmuşlar. hadîsini Buhârî «Hibe» ve «Şehâdât» bahislerinde; Ebû Dâvûd «Buyû'»da; Tirmizî ile İbn Mâce Ahkâm »da; Nesâî «Nihâi» ve «Kaza» bahislerinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir. Nu'man’ın babası Beşîr b. Sa'd, annesi de meşhur sahâbî Abdullah b. Ravâha'nın kız kardeşi Amra binti Ravâha'dır. buradaki rivâyetlerinin bâzısında Hazret-i Nu'man'a babasının bir köle bağışladığı, bâzısında da malının bir kısmını verdiği bildiriliyor. Bu bir kısımdan murâd da köle olabilirse de Taberâni (260-360) ile İbn Hibbân (-354)’in Şa'bî'den rivâyet ettikleri bir hadîste şöyle denilmektedir: Kûfe'de hutbe îrâd ederek dedi ki: Babam Beşîr b. Sa'd, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek şunları söylemiş: (Karım) Amra binti Ravâha bir oğlan doğurdu; adım Nu'mân koydum. Bu kadın Çocuğa en iyi malımdan bir bahçeği vermedikçe onu büyütmeye razı olmuyor. Bana: Bu işe Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şâhid yap, dedi... anlaşıldığına göre bağışlanan mal köle değil bahçedir. Fakat İbn Hibbân bu iki rivâyeti ayrı ayrı iki vak'aya hamlederek aralarım bulmuştur. Şöyle ki: Nu'mân (radıyallahü anh) doğduğu zaman kendisine bir bahçe verilmiş; büyüdükten sonra da köle bağışlanmıştır. Bazıları bu tevcihe i'tirâz ederek: «Beşir b. Sa'd gibi büyük bir zât nasıl olur da aynı meseleyi unutarak ikinci defa Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e sorar.» demişlerse de Aynî bunda asla şaşacak bir şey olmadığını, dünya düşünceleriyle âhiret tasalarının insana birçok şeyleri unutturabileceğini söylemiş; insan sözünün unutmak mânâsına gelen nisyândan alındığını söyleyenler bulunduğunu hatırlatmıştır. rivâyet'erin birinde Hazret-i Nu'man'ın: «Babam elimden tuttu; ben o zaman çocuktum...» dediği; diğerinde İse: «Babam beni kucağına alarak Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gördü» şeklinde beyanda bulunduğu görülüyor. Aynî bu iki rivâyetin arasını bulmuş ve: «Yolun bir kısmında babası kolundan tutmuş; küçük olduğu için bir kısmında da kucağına almıştır.» demiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Bağışlar
Konu: Hibede Evlattan Bazılarını Üstün Tutmanın Keraheti Bâbı