İmâma Tabi Olma Ve Ondan Sonraki Ameller Bâbı ile İlgili Hadisler
1090-)
Bize Ahmed b. Yûnus rivâyet etti. ki): Bize Züheyr rivâyet etti. ki): Bize Ebû İshâk rivâyet etti. H. Yahya b. Yahya da rivâyet etti. ki): Bize Ebû Hayseme, Ebû İshâk'dan, o da Abdullah b. Yezîd'den naklen haber verdi. Abdullah Şöyle dedi: Bana Berâ' anlattı - ki yalan söylemez bir zâttır -. Kendileri Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in arkasında namaz kılarlarmış. (Berâ' dedi ki): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) rükûdan başını kaldırdığı vakit o alnını yere koymadıkça hiç bir kimsenin belini eğittiğini görmedim. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in arkasındakiler secde ederek yere kapanırlardı.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: İmâma Tabi Olma Ve Ondan Sonraki Ameller Bâbı
1091-)
Bana Ebû Bekir b. Hallâd El-Bahilî de rivâyet etti. ki): Bize Yahya (yani İbn Sâid) rivâyet etti. ki): Bize Süfyân rivâyet etti. ki): Bana Ebû İshâk rivâyet etti. ki): Bana Abdullah b. Yezid rivâyet etti. ki): Bana Berâ'-ki yalancı değildir -rivâyet etti. Berâ' şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): limen hamideh» dediği vakit kendileri secdeye varmadıkça bizden hiç birimiz belini eğiltmezdi. Ondan sonra biz de secdeye kapanırdık.»
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: İmâma Tabi Olma Ve Ondan Sonraki Ameller Bâbı
1092-)
Bize Muhammed b. Abdirrahmân b. Sehm El-Antâkî rivâyet etti. ki): Bize İbrahim b. Muhammed Ebû İshâk El-Fezârî, Ebû İshâk Eş-Şeybânî'den, o da Muharip b. Disâr'dan naklen rivâyet etti. Muharip Şöyle dedi: Abdullah b. Yezidi minber Üzerinde şöyle derken işittim: Bize Berâ' rivâyet etti ki. kendileri Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte namaz kılarlarmış. O rükû etti mi onlar da rükû ederlermiş. Berâ' demiş ki: Başını rükûdan kaldırarak: limen hamideh» dediği vakit, yüzünü yere koyduğunu-görmedikçe ayakta dururduk, sonra ona tâbi olurduk.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: İmâma Tabi Olma Ve Ondan Sonraki Ameller Bâbı
1093-)
Bize Züheyr b. Harb ile İbn Nümeyr rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Süfyân b. Uyeyne rivâyet etti. ki): Bize Ebâa ve başkaları Hakem'den, o da Abdurrahman b. Ebî Leylâ'dan, o da Berâ’dan naklen rivâyet etti. Berâ' Şöyle dedi: «Biz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte (namaz kıldığımız vakit) onun secde ettiğini görmedikçe hiç birimiz belini eğiltmezdi. dedi ki: Bize Süfyân rivâyet etti. ki: Bize Kûfeliler Eban ve başkaları rivâyet etti. Ebân: «Onun secde etliğini görünceye kadar» dedi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: İmâma Tabi Olma Ve Ondan Sonraki Ameller Bâbı
1094-)
Bize Muhriz b. Avn b. Ebî Avn rivâyet etti. ki): Bize Halef b. Halifete'l-Eşcaî Ebû Ahmed, Ali Amr b. Hureys'in azatlısı Velîd b. Serî'den, o da Amr b. Hureys'den naklen rivâyet etti. Amr Şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in arkasında sabah namazını kıldım da onun âyeni okuduğunu işittim. Bizden hiç birimiz o tamamiyle secdeye varmadıkça belini eğiltmezdi. hadîsi Müslim Hazret-i Berâ' İbn Âzîb'den muhtelif tarîklerle rivâyet ettiği gibi, Buhârî «Ezan» ve «Namaz» bahislerinde; Ebû Dâvûd, Tirmizî ve Nesâî dahi «Namaz» bahsinde muhtelif râvîlerden rivâyet etmişlerdir. söylemez bir zâttır.» Sözünü hangi râvîlerin söylediği ihtilaflıdır. Yahya b. Maîn ile Humeydî ve İbn ül-Cevzî'ye göre bu sözü söyleyen Ebû İshâk'dır. Bununla Abdullah b. Yezîd'in yalan söylemediğine işaret etmiştir. İşareti Hazret-i Berâ'e ait zannetmemelidir. Çünkü Berâ' (radıyallahü anh) Sahâbîdir. Sahabeyi kirâmın ise tezkiyeye ihtiyaçları yoktur. Bağdadî: «Eğer bu söz İshâk'ınsa Abdullah b. Yezîd hakkındadır; Abdullah'ın ise Berâ'e aittir.» demiştir. dahi: Bu söz râvî hakkında bir töhmet icâb etmez. O ancak doğruluğun hakikatini ifâde eder. Zîrâ bir ravînin iyice bilinmesini ve rivâyet ettiği hadîsle amel edilmesini istedikleri vakit râvîlerin âdeti böyle te'kîdler yapmaktı. Meselâ Ebû Hüreyre: Sâdık ve nınsdûk olan Halîlimden işittim; derdi...» demektedir. îyâz dahi ayni yoldan giderek: «Râvî bu sözle tâ'diîi kasdetmemiştir. O bununla hadîsi takviye etmek istemiş ve hadîsi hiç bir suretle müttehem olmayan Berâ' İbn Âzib’in rivâyet ettiğini söylemiştir.» demiştir. «Bu sözün mânâsı: Hadîsi bana Berâ' rivâyet etti. Bilirsiniz ki Berâ' müttehem olmayan bir zâttır. Binâenaleyh size ondan rivâyet ettiğim hadîslere îtimâd edin! demektir.» diyor. söylenenlerden anlaşılıyor ki «Yalancı değildir.» sözü Hazret-i Berâ' hakkında söylenmiştir. Nitekim hadîsin ikinci rivâyetinde Abdullah b. Yezîd'in: «Bana Berâ' rivâyet etti - ki yalancı değildir. -» demiş olması da bunu gösterir. Bir de hadîsde Berâ' dan sonra zikredilen (Hüve) zamîri kaide îcâbı zikredilen isimlerin en yakınma ait olur (ki o da Berâ') dır. b. Maîn'in Hazret-i Berâ'i yalandan tenzih etmesi Abdullah b. Yezîd dahi sahabeden olduğu halde onun hakkında bir şey söylememesi Hazret-i Abdullah'in sahabeden olup olmadığına ihtilâf edildiğindendir. Yahya b. Maîn onun sahâbi olduğunu kabul etmemiştir. Filhakika Bazıları onun sahâbî olmadığını söylemiş; İmâm Ahmed, Ebû Hatim ve Ebû Dâvûd bu bâbda tevakkuf ederek bir şey söylememişler. İbn Abdilberr, Dâre Kutnî ve diğer hadîs ulemâsı onun sahâbî olduğunu isbât etmişlerdir. Abdullah'in bu hadîsi rivâyet etmesine sebeb Taberân î'nin rivâyetine göre, Kûfe'de vali bulunduğu şuralarda cemaata namaz kıldırması ve cemâatin İmâmdan evvel rükû ve secdeye varmaları, başlarını İmâmdan önce kaldırmalarıdır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Namaz
Konu: İmâma Tabi Olma Ve Ondan Sonraki Ameller Bâbı