Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı ile İlgili Hadisler
4515-)
Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Iys b. Sa'd rivâyet etti. ki): Bana babam, dedemden rivâyet etti. ki): Bana Ukayl, İbn Şihâb'dan, o da Ebû Seleme b. Abdirrahmân b. Avf ile Saîd b. El-Müseyyeb'den, onlar da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti ki, Ebû Hüreyre şöyle dedi: (sallallahü aleyhi ve sellem)’e mescidde iken müslümanlardan bir adam geldi ve kendilerine seslenerek: Yâ Resûlallah, ben zina ettim; dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ondan yüzünü çevirdi. Fakat adam yüzünü çevirdiği tarafa dönerek kendilerine (tekrar): Yâ Resûlallah, ben zina ettim; dedi. Ondan yine yüzünü çevirdi. Tâ ki bunu dört defa tekrarladı. Adam kendi aleyhine dört defa şehâdette bulununca Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisini çağırdı; ve: delilik var mı?» diye sordu. Adam: Hayır! cevâbın verdi. evlendin mi?» diye sordu. Adam: Evet! dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): götürün de recmedin!» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4516-)
İbn Şihâb ki): Bana Câbir b. Abdillâh'ı dinleyen biri haber verdi. Câbir: «Onu recmedenler arasında ben de vardım. Onu namazgâhda recmettik. Taşlar kendisini yaraladığı zaman kaçtı. Fakat biz ona Harra'da yetişerek kendisini recmettik.» diyormuş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4517-)
Bu hadîsi Leys dahi Abdurrahmân b. Hâlid b. Müsâfir'den, o da İbn Şihâb'dan bu isnadla bunun gibi rivâyet etti.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4518-)
Bana bu hadisi Abdullah b. Abdirrahmân Ed-Dârimî de rivâyet etti. ki): Bize Ebû'l-Yemân rivâyet etti. ki): Bize Şuayb, Zührî'den yine bu isnâdla haber verdi. ikisinin hadîsinde Ukayl'in zikrettiği gibi: «İbn Şihâb ki): Bana Câbir b. Abdillâh'ı dinleyen biri haber verdi.» ibaresi vardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4519-)
Bana Ebû't-Tâhir ile Harmele b. Yahya da rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus haber verdi. H. İshâk b. İbrahim dahi rivâyet etti. ki): Bize Abdürrazzâk haber verdi. ki): Bize Ma'mer ile İbn Cüreyc haber verdi. râvilerin hepsi Zührî'den, o da Ebû Seleme'den, o da Câbir b. Abdillâh'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’den naklen Ukayl'in, Zührî'den, onun da Saîd ile Ebû Seleme'den, onların da Ebû Hüreyre'den naklettikleri gibi rivâyet etmişlerdir. hadîsi Buhârî «Hudûd» bahsinde; Nesâî Recim»de muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4520-)
Bana Ebû Kâmil Fudayl b. Huseyn El-Cahderî rivâyet etti. ki): Bize Ebû Avâne, Simâk b. Harb'dan, o da Câbir b. Seni ura'dan naklen rivâyet etti. Şöyle dedi: b. Mâlik'i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e getirildiği vakit gördüm. Kısa» tıknaz bir adam! Üzerinde cübbe yok! Zina ettiğine nefsi aleyhine dört defa şâhidlik etti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ki sen...» buyurdu. Mâiz: Hayır vallahi! Bu alçak gerçekten zina etti... dedi. Bunun üzerine onu recmetti (rdi). Sonra hutbe okuyarak: Biz Allah yolunda her gazaya gidişimizde bunlardan biri kalır; onun teke melemesi gibi bir meleyisi vardır. Bunlardan biri (karıya) bir şeyler veriri.. bakın! Vallahi, Allah bunlardan bîri hakkında bana imkân verse bu işten dolayı onu mutlaka İbretlik ederdim!..» buyurdular.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4521-)
Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile İbn Beşşâr da rivâyet ettiler. Lafız İbn'l-Müsennâ'nındır. (Dediler ki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivâyet etti. ki): Bize Şu'be, Stmâk b. Harb'dan rivâyet etti. ki): Câbir b. Semura'yı şunları söylerken işittim: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e kısa, dağınık saçlı, adaleli bir adam getirdiler. Üzerinde bir gömlek vardı; zina etmişti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onu iki defa reddetti. Sonra emir verdi de recm-olundu. Müteakiben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyur-dular: Allah yolunda her gazaya gittiğimizde biriniz kalır; teke meleyişi gibi meler; o karılardan birine bir şeyler verir! Allah bunlardan biri hakkında bana imkân vermez ki!.. Yoksa onu ibret yapardım! Yahut: Onu tenkil ederdim!» ki: Ben bu hadîsi Saîd b. Cübeyr'e rivâyet ettim de: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onu dört defa reddetti... dedi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4522-)
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivâyet etti. ki): Bize Şe-bâbe rivâyet etti. H. İshâk b. İbrahim de rivâyet etti. ki): Bize Ebû Âmir El-Akadî haber verdi. Bunların ikisi de Şu'be'den, o da Simâk'den, o da Câbir b. Semûra'dan, o da Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den İbn Ca'fer'in hadîsi gibi rivâyette bulunmuşlardır. «Onu iki defa reddetti.» cümlesinde İbn Ca'fer'e muvafakat etmiştir. Ebû Âmir'in hadîsinde: «Onu iki yahut üç defa reddetti.» ibaresi vardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4523-)
Bize Kuteybe b. Saîd ile Ebû Kâmil El-Cahderî rivâyet ettiler. Lâfız Kuteybe'nindir. (Dediler ki): Bize Ebû Avâne, Simâk'den, o da Saîd b. Cübeyr'den, o da İbn Abbâs'dan naklen rivâyet etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mâiz b. Mâlik'e: hakkında kulağıma gelen doğru mudur?»diye sormuş. Mâiz: Benim hakkımda duyduğun nedir? demiş. ki filân oğullarının cariyesi ile cinsî münasebette bulunmuşsun!» buyurmuşlar. Mâiz: Evet! demiş. Bunun üzerine kendisi dört defa şehâdette bulunmuş. Sonra emir buyurarak recmolunmuş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4524-)
Bana Muhammed b. El-Müsennâ rivâyet etti. ki): Bana Abdüla'lâ rivâyet etti. ki): Bize Dâvûd, Ebû Nadra'dan, o da Ebû Sad'den naklen rivâyet etti ki, Eşlem kabilesinden Mâiz b. Mâlik denilen bir'adam Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek: Ben bir kötülük işledim; onun haddini bana vur! demiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisini birkaç defa reddetmiş. diyor ki: Sonra kavmine sordu. Onlar: Biz onu zararsız biliriz; yalnız başına bir iş geldi ki, ondan kendisini badd vurulmaktan başka bir şey kurtaramayacağını sanıyor! dediler. Müteakiben (Mâiz) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e: döndü. O da bize kendisini recmetmemizi emir buyurdu. Bakî-i Garkad'e götürdük. Kendisini ne bağladık, ne de kuyu kazdık. Ona kemik, topaç ve tuğla parçaları attık. Koşmaya başladı. Biz de arkasından koştuk. Nihayet Harra kenarına geldi ve karşımıza dikil-di. Biz de kendisine Harra'nın kayalarını (yani taşları) attık; nihayet sustu. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) akşamlayın hutbe okumak üzere ayağa kalktı ve: biz Allah yolunda her gazaya gittikçe çoluk çocuğumuz arasında, teke meleyişi gibi melemesi olan bir adam kalacak mı! Şu boynuma borç olsun ki, Bunu yapan bir adam bana getirilmeye görsün! Yoksa onu (âleme) ibret yaparım!» buyurdular. Artık onun için ne istiğfar etti, ne de söğdü!
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4525-)
Bana Muhammed b. Hatim rivâyet etti. ki): Bize Behz rivâyet etti. ki): Bize Yezîd b. Zürey' rivâyet etti. ki): Bize Dâvûd bu isnâdla bu hadîsin mânâsı gibi rivâyette bulundu. Bu hadîste şunu da söyledi: aksamsı Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ayağa kalkarak Allah'a hamdü sena etti. Sonra şöyle buyurdular: sonra! Acep bâzı kavimlere ne oluyor ki, biz gazaya gittiğimiz vakit bunlardan, teke melemesi gibi meleyişi olan birisi arkamızda kalıyor!..» çocuğumuz arasında» demedi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4526-)
Bize Süreye b. Yûnus da rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Zekeriyyâ b. Ebî Zaide rivâyet etti. H. Ebû Bekir b. Ebi Şeybe dahi rivâyet etti. ki): Bize Muâviye b. Hişâm rivâyet etti. ki): Bize Süfyân rivâyet etti. râvilerin ikisi de Dâvûd'dan bu isnâdla bu hadîsin bir kısmını rivâyet etmişlerdir. Yalnız Süfyân'ın hadîsinde: «Ve zinayı üç defa i'tîrâf etti.» ibaresi vardır.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4527-)
Bize Muhammed b. El-Alâ’ El-Hemdânî rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Ya'lâ —ki İbn'l-Hâris El-Muhâribî'dir—Gaylân'dan (bu zât Câmiu'l-Muhâribî'nin oğludur.), o da Alkame b. Mersed'den, o da Süleyman b. Büreyde'den, o da babasından naklen rivâyet etti. Babası Şöyle dedi: b. Mâlik Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Ya Resûlallah ! Beni temizle! dedi. Bunun üzerine: sana! Dön de Allah'tan mağfiret dîlel Ona tevbe et!» buyurdu. (Mâiz) uzağa gitmemek üzere geri döndü. Sonra gelerek: Yâ Resûlallah! Beni temizle! dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) tekrar: sana! Dön de Allah'tan mağfiret dile! Ona tevbe et!» buyurdu. Mâiz yine uzağa gitmemek üzere geri döndü. Sonra gelerek: Yâ Resûlallah! Beni temizle! dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona: ne hususta temizliyeyim?» diye sordu. Mâiz: Zinadan! dedi. Bunu müteâkib Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): delilik var mı?» diye sordu. Kendilerine onun deli olmadığı haber verildi. içmiş mi?» diye sordu. Hemen bir zât kalkarak onun ağzını kokladı; fakat şarap kokusu bulamadı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) tekrar: zina mı ettin?» diye sordu. Mâiz: Evet! cevâbını verdi. Artık emir buyurdular ve Mâiz recmedildi. Onun hakkında cemaat iki fırka olmuştu. Kimisi: Helâk oldu! Onu günahı kuşattı!., diyor; bazısı da: Mâiz'in tevbesinden efdal tevbe olmaz.!.. Zira o Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek elini onun eline koydu. Sonra: Benî taşlarla öldür! dedi... diyordu. Bu minval üzere iki veya üç gün durdular. Bilâhare onlar otururken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gelerek selâm verdi ve oturdu. Arkacığından: «Mâiz b. Mâlik için istiğfar edin!» buyurdular. Ashâb: Allah Mâiz b. Mâlik'e mağfiret eylesin! dediler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de: öyle bir tevbe etti ki, bu tevbe bir ümmet arasında taksim edilse onlara yeterdi.» buyurdu. Ezd kabilesinin Gâmid kolundan bir kadın geldi; ve: Ya Resûlallah! Beni temizle! dedi. sana!.. Dön de Allah'tan mağfiret dile! Ona tevbe et!» buyurdular,. Kadın: Görüyorum beni, Mâiz'i çevirdiğim gibi geri çevirmek istiyorsun, dedi. oldu sana?» diye sordu. Kadın kendisinin zinadan gebe olduğunu söyledi. Bunun üzerine: mi?» buyurdu. Kadın: Evet! cevâbını verdi. Ona: doğuruncaya kadar...» buyurdular. Derken kadın doğuruncaya kadar geçimini Ensârdan bir zât üzerine aldı. Bilâhare Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek: Gâmidli kadın doğurdu; dedi. Efendimiz: halde onu recmedip de çocuğunu küçük olduğu halde emzirecek kimsesiz bırakamayız!» buyurdu. Bunun üzerine Ensâr'dan bir zât ayağa kalkarak: Çocuğun bakımı bana âid olsun ya Nebiyyaîlah! dedi. O da kadını recmetti (rdi).
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4528-)
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Nümeyr rivâyet etti. H. Muhammed b. Abdillâh b. Nümeyr dahi rivâyet etti. Hadîsin lâfzı hususunda birbirlerine yakındırlar. ki): Bize babam rivâyet etti. ki): Bize Büşeyr b. El-Muhâcîr rivâyet etti. ki): Bize Abdullah b. Büreyde, babasından naklen rivâyet etti ki: b. Mâlik El-Eslemî, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ye gelerek: Yâ Resûlallah! Ben nefsime zulmettim; zina ettim. Beni temizlemeni dilerim! demiş. "Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onu geri çevirmiş. Ertesi gün olunca (tekrar) gelerek: Ya Resûlallah! Ben gerçekten zina ettim! demiş. O da kendisini ikinci defa geri çevirmiş. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onun kavmine haber göndererek: aklında yadırgadığınız bir'kusur biliyor musunuz?» diye sormuş. Biz onu ancak aklı başında, kendi görüşümüze göre sulehâmızdan biliriz! cevabını vermişler. Mâiz üçüncü defa (tekrar) gelmiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yine kavmine haber göndererek onu soruşturmuş. Onlar da: Ne kendinde bir kusur vardır, ne aklında! diye haber vermişler gün gelince onun için bir çukur kaz(dır)mış: Sonra emir buyurarak recmedilmiş. Gâmid'li kadın gelmiş; ve: Yâ Resûlallah! Ben zina ettim, imdi beni temizle! demiş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onu da geri çevirmiş. Ertesi gün gelince kadın: Yâ Resûlallah! Beni neye geri çeviriyorsun? Galiba beni, Mâiz'i Çevirdiğin gibi geri çevireceksin! Vallahi ben gebeyim! demiş. Efendimiz: haydi doğuruncaya kadar git (buradan!) » buyurmuşlar. Kadın doğurduğu zaman çocuğu bir bez parçası içinde getirmiş; ve: İşte! Onu doğurdum; demiş. (Yine): de bu çocuğu sütten kesilinceye kadar emzîr!» buyurmuş. Kadın onu memeden ayırdıktan sonra çocuğu, elinde bir parça ekmek olduğu halde getirmiş ve: İşte yâ Nebiyyâllah! Onu memeden ayırdım. Yemek yemeğe de başladı... demiş. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) çocuğu müslümanlardan birine vermiş. Sonra emir buyurarak kadın için göğsüne kadar bir çukur kazılmış. Cemaate de emir vermiş ve kadını recmetmişler. Hâlid b. Velîd bir taşla gelerek basına atmış da kan Hâlid'in yüzüne sıçramış; Hâlid de ona söğmüş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onun kadına söğdüğünü İşiterek: ol yâ Hâlid! Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemîn ederim! Bu kadın öyle bir tevbe etti ki, onu bir baççı yapsaydı mutlaka mağfiret olunurdu!» buyurmuşlar. Sonra kadın (in ihzarın)ı emrederek cenazesini kılmış ve kadın defnedilmiş.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4529-)
Bana Ebû Gassân Mâlik b. Abdilvâhid El-Mismaî rivâyet etti. ki): Bize Muâz (yani İbn Hişâm) rivâyet etti. ki): Bana babam, Yahya b. Ebî Kesirden rivâyet etti. ki): Bana Ebû Kılâbe rivâyet etti. Ona da Ebû'l-Mühelleb, Imrân b. Husaym'dan naklen rivâyet etmiş ki, Cüheyne (kabilesin)’den bir kadın zinadan gebe olarak Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelmiş ve: Yâ Nebiyyâllah! Ben haddi hak ettim. Onu bana tatbik ediver! demiş. Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) de velîsini çağırarak: iyi bak, doğurduğu zaman onu bana getir!» buyurmuş. Velisi de öyle yapmış. Bunun üzerine Nebiyyullah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadın hakkında emir vererek üzerine elbisesi bağlanmış. Sonra emir buyurarak recmedilmiş; ve cenazesini kılmış. Ömer kendisine: Bunun cenazesini kılacak mısın yâ Nebiyyâllah? Halbuki zina etmiştir; demiş. Efendimiz: o öyle bir tevbe etti ki, bu tevbe Medinelilerden yetmiş kişi arasında taksim edilse onlara yeterdi. Sen Allah İçin canını vermekten daha faziletli bir tevbe gördün mü?» buyurmuşlar.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4530-)
Bize bu hadîsi Ebû Bekir b. Ebî Şeybe de rivâyet etti. ki): Bize Affân b. Müslim rivâyet etti. ki): Bize Ebân El-Attâr rivâyet etti. ki): Bize Yahya b. Ebî Kesir bu isnadla bu hadîsin mislini rivâyet etti. hadîsi Buhari «Hudûd» bahsinde; Nesâî «Recim»de tahrîc etmişlerdir. Bâbımızın birinci rivâyetinde ismi zikredilmeyen zatın da Mâiz (radıyallahü anh) olması muhtemeldir. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in: ki sen...» buyurmaktan maksadı: «öpmüşsündür veya sıkmışsın dır. Nitekim bir rivâyette tasrîh de edilmiştir. Bu sözle Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona zinayı i'tirâftan vaz geçmesini işaret sureti ile telkin etmek istemiştir. Çiftleşme ânında tekenin çıkardığı sestir. Süt ve emsâlinden verilen az miktardır. birinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Mâiz'e: hakkında kulağıma gelen doğru mudur?» diye, sorduğu; diğer rivâyetlerde meşhur olduğuna göre ise Mâiz (radıyallahü anh)'m: «Yâ Resûlallah! Beni temizle!» dediği bildiriliyor. Ulemâ bu iki rivâyet arasında tezâd olmadığını söylemişlerdir. Zira Müslim'den başkalarının rivâyetinde, kavminin Mâiz'i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) çağırmadan gönderdikleri, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in onu gönderen zâta: elbisenle Örf sen senin İçin daha hayırlı olurdu.» dediği bildiriliyor. Şu halde macerayı evvelâ başkasından duymuş; sonra Mâiz (radıyallahü anh): Beni temizle! deyince: hakkında kulağıma gelen doğru mudur?» diye sormuştur. bir rivâyette Hazret-i Mâiz için mezar kazılmadiğı, diğer rivâyette ise kazıldığı bildiriliyor. Recim esnasında kaçtığı tasrîh edildiğine bakarak Bazıları bu rivâyetlerin arasını bulmuş ve: «Mezar kazılmadığını bildiren rivâyetten murâd: Büyük çukur kazılmadı yahut mezar tahsis edilmedi; demektir.» mütâleasında bulunmuşlardır. (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Hazret-i Mâiz'e sitemde bulunmaması hadd-i şer'i günahına keffâret olduğu içindir. Mağfiret dilememesi de başkası onun istiğfarına güvenerek aldanmasın; zina etmesin diyedir. dahi bir rivâyete göre çocuk doğar doğmaz recmedilmiş; diğer rivâyete göre çocuk sütten kesilinceye kadar kendisine mühlet verilmiştir. Hâdise bir olduğu için bu rivâyetlerin birincisi ikincisine muvafık olarak te'vîl edilmiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem) kadının velîsine: iyî bak!» diye tavsiyede bulunmuştur. da akrabası gayrete gelip kadına eziyet' etmesinler diyedir. Bir de böyle kötülük işleyen bir kimseye karşı nefret duymak insanların tabiatında mevcut bir haslet olduğu için kadına acımış ve ona İyi muamele edilmesini istemiştir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4531-)
Bize Kuteybe b. Saîd rivâyet etti. ki): Bize Leys rivâyet etti. H. bu hadîsi Muhammed b. Rumh dahi rivâyet etti. ki): Bize Leys, İbn Şihâb'dan, o da Ubeydullah b. Abdillâh b. Utbe b. Mes'ûd'dan, o da Ebû Hüreyre ile Zeyd b. Hâlid El-Cühenî'den naklen haber verdi ki, Şöyle dediler: bir zât Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'e gelerek: Yâ Resûlallah! Senden Allah aşkına benim için ancak kitâbullah ile hüküm vermeni dilerim! dedi.' Öteki hasım —ondan daha anlayışlı olduğu halde—: Evet, aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet! Bana da müsâde buyur! dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): dedi. (O zât): Benim oğlum bu adamda çırak idi. Derken karısı ile zina etti. Ben haber aldım ki oğluma recim lazımmış; hemen onun nâmına yüz koyunla bir câriye fidye verdim. Bir de ulemâya sordum: Bana oğluma ancak yüz dayakla bir yıl sürgün cezası lâzım geldiğini; bunun karısına da recim îcâbettiğini haber verdiler; dedi. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim Ici, aranızda Allah'ın kitabı ile hükmedeceğim!.. Câriye ile koyunlar geri verilecek! Oğluna yüz değnekle bir yıl sürgün gerek! Haydi yâ Uneys! Bunun karısına git! Şayet i'tiraf ederse onu recmediver!» buyurdular. kadına gitti. Suçunu itiraf etmiş. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de emir buyurdular ve kadın recmedildi.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı
4532-)
Bana Ebû't-Tâhir ile Harmele de rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize İbn Vehb haber verdi. ki): Bana Yûnus Jıaber verdi. H. Amru'n-Nâkıd dahi rivâyet etti. ki): Bize Ya'kûb b. İbrahim b. Sa'd rivâyet etti. ki): Bize babam, Salih'den naklen rivâyet etti. H. Abd b. Humeyd de rivâyet etti. ki): Bize Abdürrazzâk, Ma'mer'den rivâyet etti. râvilerin hepsi Zührî'den bu isnâdla bu hadisin benzerini rivâyet etmişlerdir. hadîsi Buhârî «Vekâlet», «Şurût», «Nüzûr» ve diğer birçok bahislerde muhtelif râvilerden tahrîc ettiği gibi sair «Sünen» sahipleri de rivâyet etmişlerdir. muhtelif rivâyetlerinden anlaşıldığına göre vak'a Mescid-i Nebevi'de geçmiştir. Gelen zât bedevî olup söze: «Enşü-dükellahe...» diye başlamıştır. Sesini kaldırarak sordu mânâsına gelir. Burada ondan murâd: «Senden olanca sesimle haykırarak Allah için isterim!» demektir, ki Nevevî'nin beyanına göre bu hareket bedevilerin kabalıklarından ma'dûdtur. Nitekim arkadaşı ondan daha anlayışlı ve terbiyeli olduğu için müsaade isteyerek söze başlamış ve konuşurken bağırmamıştır. Bu zâtın daha anlayışlı olması ya şer'i meseleleri ötekinden daha çok bilmesinden,' yahut bu meseleyi ondan daha iyi kavramasındandır. şöyle bir sual hatıra gelebilir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ancak Allah'ın kitabı ile hüküm verdiğine göre gelen zâtın: «Benim için ancak Kitabullah ile hüküm vermeni isterim!» demesinde ne gibi bir fayda vardır? Bu zât ulemanın kendisine verdikleri hükmün ne suretle verildiğini anlayamamıştır. Allah'ın kitabı ile hüküm istemesi bundandır. Onun bu isteği Meleklerin Dâvûd (aleyhisselâm)'a: hak ile hüküm ver!» demelerine benzer. Bundan dolayıdır ki ulemâ, davacının âdil bir hâkime: hak ile hükmet!» demesinin caiz olduğunu söylemişlerdir. Nitekim Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve Sekeni) de o zâta bu sözü için bir şey dememiştir. mecmuundan anlaşılıyor ki, zina eden çırağın babası, oğluna recim lâzım geldiğini duyunca kadının kocasına yüz koyunla bir câriye vermiş. O bunu herhalde recim kocanın hakkıdır zannı ile yapmış, fakat ulemaya sorunca iş değişmiş. Onlar hükmü tamamı ile Kita-bullaha uygun şekilde vermişler. Nitekim Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da aynı hükmü vermiş; ve koyunlarla cariyeyi kendisine iade etmiştir. Allah'ın kitabından murâd: Allah'ın hükmüdür. Bâzı ulemâ bunun ; o kadınlara çıkar bir yol halk edinceye kadar...» âyet-i kerîmesine işaret olduğunu söylemişlerdir. Bu âyetteki çıkar yolu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) evliler hakkında «recim» diye tefsir etmiştir. Bâzılarına göre Kİtabullahdan murâd: Koyunlarla câriye mukabilinde yapılan anlaşmanın bozulmasıdır; zîra bu anlaşma bâtıldır. oğlunun zinasını i'tirâf ederken oğlunun da orada olduğu anlaşılıyor. Çünkü hadîsin bir rivâyetinde babanın oğluna işaretle: «Şu oğlum bu adamın karısı ile zina etti.» dediği tasrîh edilmiştir. Gerçi babanın oğlu nâmına ikrarı kabul edilmezse de hadîs evvelâ oğlunun i'tiraf ettiğine hamlolunmuştur. Orada bulunduğu halde ses çıkarmaması itirafına karinedir. Yahut bu bir fetvadır; yani: «Oğlun bekâr olduğu halde zina etti ise kendisine yüz değnek vurulacak, bir yıl da sürgün edilecek.» demektir. Zina eden çırağın bekâr olduğu dahi bir rivâyette tasrîh edilmiştir. (sallallahü aleyhi ve sellem) çırağın hükmünü bildirdikten sonra: yâ Uneys! Bunun karısına git! Şayet i'tiraf ederse onu recme-diver!» buyurmuştur. Bu Üneys'in kim olduğunda ihtilâf edilmiştir. Meşhur kavle göre Üneys b. Dahhâk El-Eslemî'dir. Zîna eden kadın da Benî Eşlem kabîlesindenmiş. haddi tecessüsle sabit olmaz; o halde Hazret-i Üneys'in gonde-rilmesindeki hikmet nedir? Bu sualin cevabını ulemâ şöyle vermişlerdir: Bundan maksat, bu adamın kadına zina isnadında bulunduğunu ona haber vermektir. Zira haksızsa, kadın ona hadd-i kazif denilen cezanın verilmesini isteyebilir; yahut affeder. Haklı olarak isnadda bulundu ise zinasını itiraV eyler; ve recmolunur. Filhakika Hazret-i Üneys kadına giderek haber vermiş; o da zinasını i'tîrafla recmolunmuştur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim, Hudûd
Konu: Kendi Aleyhine Zinayı İtiraf Eden Kimse Bâbı