Muhammed B. Îsanın Rivâyeti ile İlgili Hadisler
3997-)
Cabir (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e " Malınının kendisini ebedi yaşatacağını (şeklinde sanıyor" Hûmeze (104) 3. ayet-i kerimesini) (şeklinde, yani yahsibu kelimesinin başına üstünlü elif getirerek) okurken gördüm.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
3998-)
Ebû Kılâbe'den (rivâyet olunduğuna göre; Sahabilerden birine) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (" O gün Allah'ın edeceği azabı hiç kimse edemez, onun vuracağı bağı kimse vuramaz" Fecr (89) 25-26. ayetini) kendisine (şeklinde) okutmuştur. Dâvûd dedi ki: Bazıları Halid ile Ebû Kılabe arasında bir ravi sokmuşlardır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
3998-)
Ebû Kılâbe'den (rivâyet olunduğuna göre; Sahabilerden birine) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (" O gün Allah'ın edeceği azabı hiç kimse edemez, onun vuracağı bağı kimse vuramaz" Fecr (89) 25-26. ayetini) kendisine (şeklinde) okutmuştur. Dâvûd dedi ki: Bazıları Halid ile Ebû Kılabe arasında bir ravi sokmuşlardır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
3998-)
Ebû Kılâbe'den (rivâyet olunduğuna göre; Sahabilerden birine) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (" O gün Allah'ın edeceği azabı hiç kimse edemez, onun vuracağı bağı kimse vuramaz" Fecr (89) 25-26. ayetini) kendisine (şeklinde) okutmuştur. Dâvûd dedi ki: Bazıları Halid ile Ebû Kılabe arasında bir ravi sokmuşlardır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
3999-)
Ebû Kılabe'den rivâyet okunuştur: (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın okuttuğu, yuhutta okutduğunun pkuttuğujbit kimun Allah'ın edeceği azabı kimse etmez" Fecr (89) 25, ayetinin) (şeklinde) okunacağı bana haber verdi. Dâvûd dedi ki: Bu hadiste geçen kelimelerini Âsim ile A'meş, Talha b. Mûsârrıf, Ebû Cafer, Yezid b. el-Ka'ka, Şeybe b. Nassâh, Nâfî b. Abdurrahman, Abdullah b. Kesîr ed-Dârî, Ebû Amr b. el-Alâ, Hamza ez-Zeyyâd, Abdurrahman el-A'rac, Katâde, Hasan-ı Basri, Mücâhid, Humeyd el-A'rac, Abdullah b. Abbâs, Abdurrahman b. Ebû Bekr’e okumuşlardır. Ancak kelimesindeki zal'ın fethalı okunacağına dair de merfu bir hadis vardır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
3999-)
Ebû Kılabe'den rivâyet okunuştur: (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın okuttuğu, yuhutta okutduğunun pkuttuğujbit kimun Allah'ın edeceği azabı kimse etmez" Fecr (89) 25, ayetinin) (şeklinde) okunacağı bana haber verdi. Dâvûd dedi ki: Bu hadiste geçen kelimelerini Âsim ile A'meş, Talha b. Mûsârrıf, Ebû Cafer, Yezid b. el-Ka'ka, Şeybe b. Nassâh, Nâfî b. Abdurrahman, Abdullah b. Kesîr ed-Dârî, Ebû Amr b. el-Alâ, Hamza ez-Zeyyâd, Abdurrahman el-A'rac, Katâde, Hasan-ı Basri, Mücâhid, Humeyd el-A'rac, Abdullah b. Abbâs, Abdurrahman b. Ebû Bekr’e okumuşlardır. Ancak kelimesindeki zal'ın fethalı okunacağına dair de merfu bir hadis vardır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
3999-)
Ebû Kılabe'den rivâyet okunuştur: (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın okuttuğu, yuhutta okutduğunun pkuttuğujbit kimun Allah'ın edeceği azabı kimse etmez" Fecr (89) 25, ayetinin) (şeklinde) okunacağı bana haber verdi. Dâvûd dedi ki: Bu hadiste geçen kelimelerini Âsim ile A'meş, Talha b. Mûsârrıf, Ebû Cafer, Yezid b. el-Ka'ka, Şeybe b. Nassâh, Nâfî b. Abdurrahman, Abdullah b. Kesîr ed-Dârî, Ebû Amr b. el-Alâ, Hamza ez-Zeyyâd, Abdurrahman el-A'rac, Katâde, Hasan-ı Basri, Mücâhid, Humeyd el-A'rac, Abdullah b. Abbâs, Abdurrahman b. Ebû Bekr’e okumuşlardır. Ancak kelimesindeki zal'ın fethalı okunacağına dair de merfu bir hadis vardır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4000-)
Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), içerisinde bahsettiği bir söz söyledi. (Hazret-i Ebû Saîd sözlerine devam ederek şöyle dedi: (Hazret-i Peygamber bu iki meleğin ismini) Cebrail ve Mikail diye okudu. Dâvûd dedi ki: Halef, (bu kelimelerin okunuşu konusunda şöyle) dedi: Ben kırk senedir harfleri yazmaktan kalemimi kaldırmış değilim. Beni (kelimeleri) kadar hiçbir kelime yormadı.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4000-)
Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), içerisinde bahsettiği bir söz söyledi. (Hazret-i Ebû Saîd sözlerine devam ederek şöyle dedi: (Hazret-i Peygamber bu iki meleğin ismini) Cebrail ve Mikail diye okudu. Dâvûd dedi ki: Halef, (bu kelimelerin okunuşu konusunda şöyle) dedi: Ben kırk senedir harfleri yazmaktan kalemimi kaldırmış değilim. Beni (kelimeleri) kadar hiçbir kelime yormadı.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4000-)
Ebû Saîd el-Hudrî (radıyallahü anh)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), içerisinde bahsettiği bir söz söyledi. (Hazret-i Ebû Saîd sözlerine devam ederek şöyle dedi: (Hazret-i Peygamber bu iki meleğin ismini) Cebrail ve Mikail diye okudu. Dâvûd dedi ki: Halef, (bu kelimelerin okunuşu konusunda şöyle) dedi: Ben kırk senedir harfleri yazmaktan kalemimi kaldırmış değilim. Beni (kelimeleri) kadar hiçbir kelime yormadı.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4001-)
Ebû Said el-Hudrî'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Sur sahibinden bahsetti ve, " (Onun) sağında Cebrail solunda da Mikâil vardır." buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4001-)
Ebû Said el-Hudrî'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Sur sahibinden bahsetti ve, " (Onun) sağında Cebrail solunda da Mikâil vardır." buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4001-)
Ebû Said el-Hudrî'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Sur sahibinden bahsetti ve, " (Onun) sağında Cebrail solunda da Mikâil vardır." buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4002-)
İbnü'l-Müseyyeb dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Ebû Bekir, Ömer ve Osman (radıyallahü anh), (" Din gününün sahibi" Fatiha (I) 3. mealindeki ayet-i kerimeyi) (şeklinde) okumuşlardır. (Bu hadisin ravilerinden İbn Şihâb'ez Zührî) dedi ki: (Bu ay'et-i kerimeyi) ilk defa " Meliki yevmiddin" şeklinde okuyan Mervan'dır. Dâvûd dedi ki: (Mürsel olarak rivâyet edilen) bu hadis, Zühri'nin (bu mevzuda) Enes'den rivâyet ettiği hadisten de Salim vasıtasıyla Abdullah b. Ömer'den rivâyet ettiği hadisten de sağlamdır. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4002-)
İbnü'l-Müseyyeb dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Ebû Bekir, Ömer ve Osman (radıyallahü anh), (" Din gününün sahibi" Fatiha (I) 3. mealindeki ayet-i kerimeyi) (şeklinde) okumuşlardır. (Bu hadisin ravilerinden İbn Şihâb'ez Zührî) dedi ki: (Bu ay'et-i kerimeyi) ilk defa " Meliki yevmiddin" şeklinde okuyan Mervan'dır. Dâvûd dedi ki: (Mürsel olarak rivâyet edilen) bu hadis, Zühri'nin (bu mevzuda) Enes'den rivâyet ettiği hadisten de Salim vasıtasıyla Abdullah b. Ömer'den rivâyet ettiği hadisten de sağlamdır. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4002-)
İbnü'l-Müseyyeb dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Ebû Bekir, Ömer ve Osman (radıyallahü anh), (" Din gününün sahibi" Fatiha (I) 3. mealindeki ayet-i kerimeyi) (şeklinde) okumuşlardır. (Bu hadisin ravilerinden İbn Şihâb'ez Zührî) dedi ki: (Bu ay'et-i kerimeyi) ilk defa " Meliki yevmiddin" şeklinde okuyan Mervan'dır. Dâvûd dedi ki: (Mürsel olarak rivâyet edilen) bu hadis, Zühri'nin (bu mevzuda) Enes'den rivâyet ettiği hadisten de Salim vasıtasıyla Abdullah b. Ömer'den rivâyet ettiği hadisten de sağlamdır. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4003-)
İbn Cüreyc'in Abdullah b. Müleyk'den yaptığı rivâyete gere; Ümmü Seleme Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın (Kur'an-ı Kerim) okuyuşunu (şöyle) zikretmiştir: biri, " zikretmiştir" kelimesinde tereddüt etmiştir (Ümmü Seleme sözlerine şöyle devam etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); (ayetlerini) okurken herbir ayetin sonunda kıraatına ara verirdi. (Ebû Dâvûd dedi ki: Ben Ahmed'i " Eski (den beri okunagelen) kıraat (şekli) " Mâliki yevmiddin" (şekli) dır" derken işittim.) kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4003-)
İbn Cüreyc'in Abdullah b. Müleyk'den yaptığı rivâyete gere; Ümmü Seleme Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın (Kur'an-ı Kerim) okuyuşunu (şöyle) zikretmiştir: biri, " zikretmiştir" kelimesinde tereddüt etmiştir (Ümmü Seleme sözlerine şöyle devam etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); (ayetlerini) okurken herbir ayetin sonunda kıraatına ara verirdi. (Ebû Dâvûd dedi ki: Ben Ahmed'i " Eski (den beri okunagelen) kıraat (şekli) " Mâliki yevmiddin" (şekli) dır" derken işittim.) kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4003-)
İbn Cüreyc'in Abdullah b. Müleyk'den yaptığı rivâyete gere; Ümmü Seleme Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın (Kur'an-ı Kerim) okuyuşunu (şöyle) zikretmiştir: biri, " zikretmiştir" kelimesinde tereddüt etmiştir (Ümmü Seleme sözlerine şöyle devam etti: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem); (ayetlerini) okurken herbir ayetin sonunda kıraatına ara verirdi. (Ebû Dâvûd dedi ki: Ben Ahmed'i " Eski (den beri okunagelen) kıraat (şekli) " Mâliki yevmiddin" (şekli) dır" derken işittim.) kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4004-)
Ebû Zer (radıyallahü anh)'den şöyle dediği rivâyet olunmuştur; Ben merkebe binmiş bulunan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın terkisinde idim Güneş batıyordu. (Bana); Bu (güneş) nereye batıyor biliyor musun?" dedi. Ben: - Allah ve Resûlüllaha iyi bilir, dedim. " Kuşkusuz o kızgın bir pınara batıyor" buyurdu. tefsir'ül kuran, yasin (36) 1; Müslim, eyman 159Tirmizî, tefsirü'l Kuran (yenin 36) 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4004-)
Ebû Zer (radıyallahü anh)'den şöyle dediği rivâyet olunmuştur; Ben merkebe binmiş bulunan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın terkisinde idim Güneş batıyordu. (Bana); Bu (güneş) nereye batıyor biliyor musun?" dedi. Ben: - Allah ve Resûlüllaha iyi bilir, dedim. " Kuşkusuz o kızgın bir pınara batıyor" buyurdu. tefsir'ül kuran, yasin (36) 1; Müslim, eyman 159Tirmizî, tefsirü'l Kuran (yenin 36) 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4004-)
Ebû Zer (radıyallahü anh)'den şöyle dediği rivâyet olunmuştur; Ben merkebe binmiş bulunan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın terkisinde idim Güneş batıyordu. (Bana); Bu (güneş) nereye batıyor biliyor musun?" dedi. Ben: - Allah ve Resûlüllaha iyi bilir, dedim. " Kuşkusuz o kızgın bir pınara batıyor" buyurdu. tefsir'ül kuran, yasin (36) 1; Müslim, eyman 159Tirmizî, tefsirü'l Kuran (yenin 36) 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4005-)
İbnü'l-Eska'dân rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem), Muhacirlerin (fakirlerinden oluşan) Soffa ehlini ziyaret etmiş. (Onlardan) birisi Hazret-i Peygamber'e, Kur'an-ı Kerim'de en büyük ayet hangisidir? diye sormuş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de dir, diye cevap vermiş. salat'ül-müsafırîn 258; Tirmizî, sevâb'til-kurân 2.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4005-)
İbnü'l-Eska'dân rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem), Muhacirlerin (fakirlerinden oluşan) Soffa ehlini ziyaret etmiş. (Onlardan) birisi Hazret-i Peygamber'e, Kur'an-ı Kerim'de en büyük ayet hangisidir? diye sormuş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de dir, diye cevap vermiş. salat'ül-müsafırîn 258; Tirmizî, sevâb'til-kurân 2.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4005-)
İbnü'l-Eska'dân rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem), Muhacirlerin (fakirlerinden oluşan) Soffa ehlini ziyaret etmiş. (Onlardan) birisi Hazret-i Peygamber'e, Kur'an-ı Kerim'de en büyük ayet hangisidir? diye sormuş. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de dir, diye cevap vermiş. salat'ül-müsafırîn 258; Tirmizî, sevâb'til-kurân 2.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4006-)
Şekîk'den rivâyet olunduğuna göre; Mes'ud (radıyallahü anh) haydi gelsene" (12) 23. mealindeki ayet-i kerimeyi (şeklinde) okumuştur. Şakîk dedi ki: Biz(se) bu ayet-i kerimeyi seklinde okuyoruz." (Şakik bu sözüyle) " İbn Mes'ud, (benim bu kelimeyi bana öğretildiği gibi okumam dah çok hoşuma gidiyor) dedi," demek istiyor. tefsir'ul-kur'ân, suretü’l-Yusuf .
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4006-)
Şekîk'den rivâyet olunduğuna göre; Mes'ud (radıyallahü anh) haydi gelsene" (12) 23. mealindeki ayet-i kerimeyi (şeklinde) okumuştur. Şakîk dedi ki: Biz(se) bu ayet-i kerimeyi seklinde okuyoruz." (Şakik bu sözüyle) " İbn Mes'ud, (benim bu kelimeyi bana öğretildiği gibi okumam dah çok hoşuma gidiyor) dedi," demek istiyor. tefsir'ul-kur'ân, suretü’l-Yusuf .
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4006-)
Şekîk'den rivâyet olunduğuna göre; Mes'ud (radıyallahü anh) haydi gelsene" (12) 23. mealindeki ayet-i kerimeyi (şeklinde) okumuştur. Şakîk dedi ki: Biz(se) bu ayet-i kerimeyi seklinde okuyoruz." (Şakik bu sözüyle) " İbn Mes'ud, (benim bu kelimeyi bana öğretildiği gibi okumam dah çok hoşuma gidiyor) dedi," demek istiyor. tefsir'ul-kur'ân, suretü’l-Yusuf .
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4007-)
Şakîk'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Abdullah (b. Mes'ud)'a " Bazı kimseler şu ^'Haydi gelsene" dedi. Ayetini denildi de o: Kuşkusuz bana öğretildiği gibi (şeklinde) okumam bana (onların okuduğu gibi okumamdan) daha sevimlidir) karşılığını verdi. tefsür'ul-kur'ân, süre-i yûsuf 4.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4007-)
Şakîk'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Abdullah (b. Mes'ud)'a " Bazı kimseler şu ^'Haydi gelsene" dedi. Ayetini denildi de o: Kuşkusuz bana öğretildiği gibi (şeklinde) okumam bana (onların okuduğu gibi okumamdan) daha sevimlidir) karşılığını verdi. tefsür'ul-kur'ân, süre-i yûsuf 4.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4007-)
Şakîk'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Abdullah (b. Mes'ud)'a " Bazı kimseler şu ^'Haydi gelsene" dedi. Ayetini denildi de o: Kuşkusuz bana öğretildiği gibi (şeklinde) okumam bana (onların okuduğu gibi okumamdan) daha sevimlidir) karşılığını verdi. tefsür'ul-kur'ân, süre-i yûsuf 4.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4008-)
Ebû Sâid el-Hudrî'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (" Secde ederek kapıdan girin ve hitta (yarabbi bizi affet) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım" (2) 58. ayeti kerimesini Allahü teâlâ İsrail oğullarına buyurdu ki diye söze başlayarak şeklinde okudu. tefsîrû’l- Kur'ân, Bakara 148; Müslim, Tefsir, Tirmizî tefsîr'ul - Kur'an Bakara 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4008-)
Ebû Sâid el-Hudrî'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (" Secde ederek kapıdan girin ve hitta (yarabbi bizi affet) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım" (2) 58. ayeti kerimesini Allahü teâlâ İsrail oğullarına buyurdu ki diye söze başlayarak şeklinde okudu. tefsîrû’l- Kur'ân, Bakara 148; Müslim, Tefsir, Tirmizî tefsîr'ul - Kur'an Bakara 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4008-)
Ebû Sâid el-Hudrî'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), (" Secde ederek kapıdan girin ve hitta (yarabbi bizi affet) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım" (2) 58. ayeti kerimesini Allahü teâlâ İsrail oğullarına buyurdu ki diye söze başlayarak şeklinde okudu. tefsîrû’l- Kur'ân, Bakara 148; Müslim, Tefsir, Tirmizî tefsîr'ul - Kur'an Bakara 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4009-)
(Bir önceki hadisin) bir benzeri de yine Zeyd b. Eşlem yoluyla Hişâm b. Sa'd'dan rivâyet olunmuştur.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4009-)
(Bir önceki hadisin) bir benzeri de yine Zeyd b. Eşlem yoluyla Hişâm b. Sa'd'dan rivâyet olunmuştur.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4009-)
(Bir önceki hadisin) bir benzeri de yine Zeyd b. Eşlem yoluyla Hişâm b. Sa'd'dan rivâyet olunmuştur.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4010-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (Bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-vahiy geldi. Bunun üzerine (" Bu indirdiğimiz ve hükümlerini üzerinize farz kıldığımız bir suredir" Nûr. (24) 10. mealindeki ayet-i kerimeyi) bize (şeklinde) okudu. Davûd dedi ki: Urve, Hazret-i Peygamber'in kelimesinin râsını şeddesiz olarak okuduğunu söylemek istiyor.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4010-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (Bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-vahiy geldi. Bunun üzerine (" Bu indirdiğimiz ve hükümlerini üzerinize farz kıldığımız bir suredir" Nûr. (24) 10. mealindeki ayet-i kerimeyi) bize (şeklinde) okudu. Davûd dedi ki: Urve, Hazret-i Peygamber'in kelimesinin râsını şeddesiz olarak okuduğunu söylemek istiyor.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti
4010-)
Âişe (radıyallahü anhâ)'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (Bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-vahiy geldi. Bunun üzerine (" Bu indirdiğimiz ve hükümlerini üzerinize farz kıldığımız bir suredir" Nûr. (24) 10. mealindeki ayet-i kerimeyi) bize (şeklinde) okudu. Davûd dedi ki: Urve, Hazret-i Peygamber'in kelimesinin râsını şeddesiz olarak okuduğunu söylemek istiyor.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Muhammed B. Îsanın Rivâyeti