Musalli Secdeye Giderken Tekbirle Birlikte Süzülerek İner ile İlgili Hadisler
811-)
Bize Şuayb, ez-Zuhrî'den tahdîs etti. O, şöyle demiştir. Bana Abdurrahmân ibnu'l-Hâris ibn Hişâm'ın oğlu Ebû Bekr ile Abdurrahmân ibn Avf'un oğlu Ebû Seleme şöyle haber verdiler: Ebû Hureyre farz nev'inden olsun, başka nevi'den olsun; keza ramazânda olsun, ramazân dışında olsun, her namazda tekbîr alırdı". Şöyle ki, namaza dikilip başladığı zaman tekbîr alırdı. Sonra rukû'a varırken tekbîr alırdı. Sonra Semiallâhu limen hamideh der, daha sonra secdeye varmazdan evvel Rabbena ve lekel-hamd derdi. Sonra secdeye süzülüp inerken Allâhu Ekber der, daha sonra secdeden başını kaldırırken tekbîr alırdı. Sonra ikinci secdeyi ederken tekbîr alırdı. Sonra secdeden başını kaldırırken tekbîr alırdı. Sonra ikinci rek'attaki ilk oturuştan ayağa kalktığı zaman tekbîr alırdı. Namazı bitirinceye kadar her rek'atta bunu yapardı. Sonra namazdan kalktığı zaman: Nefsim elinde olan Allah'a yemîn olsun ki, içinizde Rasûlüllah'ın namazına en çok benziyen namazı kıldıran benim. Şu muhakkak ki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) dünyâdan ayrılıncaya kadar O'nun namazı vallahi işte böyle idi, derdi.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Musalli Secdeye Giderken Tekbirle Birlikte Süzülerek İner
812-)
Râvî Ebû Bekr ibn Abdirrahmân ile Ebû Seleme ibn Abdirrahmân şöyle dediler: Yine Ebû Hureyre şöyle dedi: Rasûlüllah başını rukû'dan kaldırırken Semiallâhu limen hamidehu, Rabbena ve lekelhamd der, isimlerini söyleyerek bir takım kimseler için dua eder ve: Yâ Allah, Velîd ibnu'l-Velîd'i, Seleme ibn Hişâm'ı, Ayyaş İbn Ebî Rabîa'yı ve (kâfirlerin elinde bunalıp) zaîf görülen diğer mü'minleri kurtar. Yâ Allah, Mudâr'ı daha şiddetli çiğne, içinde bulundukları bu yıllan Yûsuf Peygamber'in o şiddetli yıllarına benzet, der idi. Ebû Hureyre: O sıralarda Mudâr'ın doğu tarafta olanları, Rasûlüllah'a henüz muhalif idiler, dedi.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Musalli Secdeye Giderken Tekbirle Birlikte Süzülerek İner
813-)
Bize Sufyân ibn Uyeyne birçok kerre ez-Zuhrî'den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben Enes ibn Mâlik'ten işittim, şöyle diyordu: Rasûlüllah bir defasında attan düştü - Sufyân "min feresin" yerine belki "an feresin" demiştir - de sağ tarafı berelendi. Bizler hasta ziyareti yapmak üzere yanına girdik. Derken namaz vakti geldi. Peygamber bize oturduğu hâlde namaz kıldırdı, biz de oturduk. Sufyân bir kerre de: Biz de oturarak namaz kıldık şeklinde söyledi. Peygamber namazı bitirince: "İmâm ancak kendisine uyulmak için imâm yapılmıştır. Binâenaleyh imâm tekbîr aldığında, siz de tekbîr alınız. Rukû'a vardığında, siz de rükû'a varınız. Rukû'dan başını kaldırdığında siz de kaldırınız. Semiallâhu limen hamideh dediği zaman, Rabbena ve leke'l-hamdu deyiniz. Secde ettiğinde siz de secde ediniz" buyurdu. ibn Uyeyne, tilmizi Alî ibn Abdillah'a: Ma'mer ibn Râşid de hadîsi bunun gibi mi getirdi? diye sordu. Alî ibn Abdillah: Evet, dedim. Sufyân: Vallahi Ma'mer, Zuhrî'den sağlam, sahîh bir ezberleme ile ezberlemiştir. Zuhrî de Ma'mer'in söylediği gibi Ve leke'l-hamdu demiştir, dedi. Ben de Zuhrî'den, onun, sağ yanından berelendi dediğini ezberledim. Biz İbn Şihâb ez-Zuhrî'nin yanından çıktığımızda İbn Cureyc: Ben de Zuhrî'nin yanında bulunduğum hâlde, sağ bacağından berelendi dedi.
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbu'l-ezân
Konu: Musalli Secdeye Giderken Tekbirle Birlikte Süzülerek İner