Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti ile İlgili Hadisler

3981-) Ebû Saîd'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) (Rûm sûresinin 54. ayet-i kerimesinde geçen) kelimesini dat'ın ötresiyle du'fin şeklinde okumuştur. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3981-) Ebû Saîd'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) (Rûm sûresinin 54. ayet-i kerimesinde geçen) kelimesini dat'ın ötresiyle du'fin şeklinde okumuştur. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3981-) Ebû Saîd'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) (Rûm sûresinin 54. ayet-i kerimesinde geçen) kelimesini dat'ın ötresiyle du'fin şeklinde okumuştur. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3981-) Ebû Saîd'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) (Rûm sûresinin 54. ayet-i kerimesinde geçen) kelimesini dat'ın ötresiyle du'fin şeklinde okumuştur. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3982-) Abdurrahman b. ebza'dan rivâyet olunduğuna göre; b. Ka'b, " deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle (evet) ancak onunla ferahlansınlar " Yunus (10) 58. ayet-i kerimesini (şeklinde okumuştur. Ebû Davûd dedi ki: kelimesi k'(tâ) ile okunur. Kıraat I.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3982-) Abdurrahman b. ebza'dan rivâyet olunduğuna göre; b. Ka'b, " deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle (evet) ancak onunla ferahlansınlar " Yunus (10) 58. ayet-i kerimesini (şeklinde okumuştur. Ebû Davûd dedi ki: kelimesi k'(tâ) ile okunur. Kıraat I.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3982-) Abdurrahman b. ebza'dan rivâyet olunduğuna göre; b. Ka'b, " deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle (evet) ancak onunla ferahlansınlar " Yunus (10) 58. ayet-i kerimesini (şeklinde okumuştur. Ebû Davûd dedi ki: kelimesi k'(tâ) ile okunur. Kıraat I.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3982-) Abdurrahman b. ebza'dan rivâyet olunduğuna göre; b. Ka'b, " deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle (evet) ancak onunla ferahlansınlar " Yunus (10) 58. ayet-i kerimesini (şeklinde okumuştur. Ebû Davûd dedi ki: kelimesi k'(tâ) ile okunur. Kıraat I.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3983-) Übeyy b. Kab'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)" Deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle ancak onunla ferahlansınlar" (anlamındaki, Yunus suresinin 58. ayet-i kerimesini); Bifadlillahi ve birahmetihi febizalike feltefrahu hüve hayrun mimma tecmeûn" şeklinde okumuştur.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3983-) Übeyy b. Kab'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)" Deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle ancak onunla ferahlansınlar" (anlamındaki, Yunus suresinin 58. ayet-i kerimesini); Bifadlillahi ve birahmetihi febizalike feltefrahu hüve hayrun mimma tecmeûn" şeklinde okumuştur.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3983-) Übeyy b. Kab'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)" Deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle ancak onunla ferahlansınlar" (anlamındaki, Yunus suresinin 58. ayet-i kerimesini); Bifadlillahi ve birahmetihi febizalike feltefrahu hüve hayrun mimma tecmeûn" şeklinde okumuştur.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3983-) Übeyy b. Kab'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)" Deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle ancak onunla ferahlansınlar" (anlamındaki, Yunus suresinin 58. ayet-i kerimesini); Bifadlillahi ve birahmetihi febizalike feltefrahu hüve hayrun mimma tecmeûn" şeklinde okumuştur.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3984-) Esma bin. Yezid'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i (" Onun yaptığı uygunsuz bir iştir" Hûd (II) 96. mealindeki ayet-i kerimeyi) (şeklinde) okurken işitmiş. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3984-) Esma bin. Yezid'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i (" Onun yaptığı uygunsuz bir iştir" Hûd (II) 96. mealindeki ayet-i kerimeyi) (şeklinde) okurken işitmiş. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3984-) Esma bin. Yezid'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i (" Onun yaptığı uygunsuz bir iştir" Hûd (II) 96. mealindeki ayet-i kerimeyi) (şeklinde) okurken işitmiş. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3984-) Esma bin. Yezid'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i (" Onun yaptığı uygunsuz bir iştir" Hûd (II) 96. mealindeki ayet-i kerimeyi) (şeklinde) okurken işitmiş. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3985-) Şehr b. Hûşeb'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben, Ümmü seleme'ye; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şu ti(ni) nasıl okurdu? diye sordum. Onu, " innehu amile gayra salihina Hûd. 46. şeklinde okudu" cevabını verdi. Davûd dedi ki: Bu hadisi Harun en-Nahvî ile Mûsâ da Sabit'ten Abdulaziz'in rivâyet ettiği gibi rivâyet ettiler. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3985-) Şehr b. Hûşeb'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben, Ümmü seleme'ye; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şu ti(ni) nasıl okurdu? diye sordum. Onu, " innehu amile gayra salihina Hûd. 46. şeklinde okudu" cevabını verdi. Davûd dedi ki: Bu hadisi Harun en-Nahvî ile Mûsâ da Sabit'ten Abdulaziz'in rivâyet ettiği gibi rivâyet ettiler. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3985-) Şehr b. Hûşeb'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben, Ümmü seleme'ye; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şu ti(ni) nasıl okurdu? diye sordum. Onu, " innehu amile gayra salihina Hûd. 46. şeklinde okudu" cevabını verdi. Davûd dedi ki: Bu hadisi Harun en-Nahvî ile Mûsâ da Sabit'ten Abdulaziz'in rivâyet ettiği gibi rivâyet ettiler. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3985-) Şehr b. Hûşeb'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben, Ümmü seleme'ye; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şu ti(ni) nasıl okurdu? diye sordum. Onu, " innehu amile gayra salihina Hûd. 46. şeklinde okudu" cevabını verdi. Davûd dedi ki: Bu hadisi Harun en-Nahvî ile Mûsâ da Sabit'ten Abdulaziz'in rivâyet ettiği gibi rivâyet ettiler. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3986-) Übeyy b. Ka'b şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) dua ettiği zaman (duaya) önce kendinden başlardı. (Birgün şöyle) buyurdu: rahmeti bizim ve (kardeşim) Mûsâ'nın üzerine olsun. Eğer (o) arkadaşından gördüğü şeylere sabretse (de bu gördükleri hakkında ona soru sormasa idi (daha pek çok acaiblik(ler) görecekti. Fakat o (gördüklerine sabredememesi neticesinde şöyle) dedi: Eğer bundan sonra (bir daha) sana bir şey sorarsam artık bana arkadaş olma. (O zaman) benim tarafımdan (yapılacak) son özüre ulaştın." Kehf. 18 76. Hamza (bu cümlede geçen Ledünnî kelimesini) dal harfinin ötresi ve nun harfinin şeddesi ile " ledünni şeklinde okudu. kıraat I; Tefsîrtil-kuran (18) I.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3986-) Übeyy b. Ka'b şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) dua ettiği zaman (duaya) önce kendinden başlardı. (Birgün şöyle) buyurdu: rahmeti bizim ve (kardeşim) Mûsâ'nın üzerine olsun. Eğer (o) arkadaşından gördüğü şeylere sabretse (de bu gördükleri hakkında ona soru sormasa idi (daha pek çok acaiblik(ler) görecekti. Fakat o (gördüklerine sabredememesi neticesinde şöyle) dedi: Eğer bundan sonra (bir daha) sana bir şey sorarsam artık bana arkadaş olma. (O zaman) benim tarafımdan (yapılacak) son özüre ulaştın." Kehf. 18 76. Hamza (bu cümlede geçen Ledünnî kelimesini) dal harfinin ötresi ve nun harfinin şeddesi ile " ledünni şeklinde okudu. kıraat I; Tefsîrtil-kuran (18) I.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3986-) Übeyy b. Ka'b şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) dua ettiği zaman (duaya) önce kendinden başlardı. (Birgün şöyle) buyurdu: rahmeti bizim ve (kardeşim) Mûsâ'nın üzerine olsun. Eğer (o) arkadaşından gördüğü şeylere sabretse (de bu gördükleri hakkında ona soru sormasa idi (daha pek çok acaiblik(ler) görecekti. Fakat o (gördüklerine sabredememesi neticesinde şöyle) dedi: Eğer bundan sonra (bir daha) sana bir şey sorarsam artık bana arkadaş olma. (O zaman) benim tarafımdan (yapılacak) son özüre ulaştın." Kehf. 18 76. Hamza (bu cümlede geçen Ledünnî kelimesini) dal harfinin ötresi ve nun harfinin şeddesi ile " ledünni şeklinde okudu. kıraat I; Tefsîrtil-kuran (18) I.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3986-) Übeyy b. Ka'b şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) dua ettiği zaman (duaya) önce kendinden başlardı. (Birgün şöyle) buyurdu: rahmeti bizim ve (kardeşim) Mûsâ'nın üzerine olsun. Eğer (o) arkadaşından gördüğü şeylere sabretse (de bu gördükleri hakkında ona soru sormasa idi (daha pek çok acaiblik(ler) görecekti. Fakat o (gördüklerine sabredememesi neticesinde şöyle) dedi: Eğer bundan sonra (bir daha) sana bir şey sorarsam artık bana arkadaş olma. (O zaman) benim tarafımdan (yapılacak) son özüre ulaştın." Kehf. 18 76. Hamza (bu cümlede geçen Ledünnî kelimesini) dal harfinin ötresi ve nun harfinin şeddesi ile " ledünni şeklinde okudu. kıraat I; Tefsîrtil-kuran (18) I.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3987-) Übeyy b. Ka'b'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), şu " Benim tarafımdan sana özür ulaşmıştır," mealindeki, Kehf suresinin 76. ayeti(ni), şeklinde, nun harfinin ötresi ve şeddesi ile okumuştur. kıraat 1; Tefsîr'ul kur'an (18). Bu Hadis'i şerifle ilgili Açıklama 3924 nolu hadiste geçti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3987-) Übeyy b. Ka'b'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), şu " Benim tarafımdan sana özür ulaşmıştır," mealindeki, Kehf suresinin 76. ayeti(ni), şeklinde, nun harfinin ötresi ve şeddesi ile okumuştur. kıraat 1; Tefsîr'ul kur'an (18). Bu Hadis'i şerifle ilgili Açıklama 3924 nolu hadiste geçti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3987-) Übeyy b. Ka'b'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), şu " Benim tarafımdan sana özür ulaşmıştır," mealindeki, Kehf suresinin 76. ayeti(ni), şeklinde, nun harfinin ötresi ve şeddesi ile okumuştur. kıraat 1; Tefsîr'ul kur'an (18). Bu Hadis'i şerifle ilgili Açıklama 3924 nolu hadiste geçti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3987-) Übeyy b. Ka'b'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), şu " Benim tarafımdan sana özür ulaşmıştır," mealindeki, Kehf suresinin 76. ayeti(ni), şeklinde, nun harfinin ötresi ve şeddesi ile okumuştur. kıraat 1; Tefsîr'ul kur'an (18). Bu Hadis'i şerifle ilgili Açıklama 3924 nolu hadiste geçti.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3988-) Mısda' Ebû Yahya'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben İbn Abbâs'ı, " Übeyy b. Ka'b bana (Kehf süresindeki; kara balçıklı göze' anlamına gelen kelimeleri) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kendisine okuttuğu gibi (şeklinde) okudu, (yani) mimden sonraki harfi elif değil de hemze olarak okudu" derken işittim. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3988-) Mısda' Ebû Yahya'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben İbn Abbâs'ı, " Übeyy b. Ka'b bana (Kehf süresindeki; kara balçıklı göze' anlamına gelen kelimeleri) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kendisine okuttuğu gibi (şeklinde) okudu, (yani) mimden sonraki harfi elif değil de hemze olarak okudu" derken işittim. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3988-) Mısda' Ebû Yahya'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben İbn Abbâs'ı, " Übeyy b. Ka'b bana (Kehf süresindeki; kara balçıklı göze' anlamına gelen kelimeleri) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kendisine okuttuğu gibi (şeklinde) okudu, (yani) mimden sonraki harfi elif değil de hemze olarak okudu" derken işittim. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3988-) Mısda' Ebû Yahya'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben İbn Abbâs'ı, " Übeyy b. Ka'b bana (Kehf süresindeki; kara balçıklı göze' anlamına gelen kelimeleri) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kendisine okuttuğu gibi (şeklinde) okudu, (yani) mimden sonraki harfi elif değil de hemze olarak okudu" derken işittim. kıraat 1.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3989-) Ebû Said el-Hudri'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Cennette) cennetin en yüksek yerlerinin halkından olan bir kimse (kendi makamının aşağısında bulunan) cennet (ehlin)e bakar da (aşağıda bulunan) cennet (ehlinin yüzü onun) yüzünün parlaklığı ile aydınlanır. (Çünkü o makamda bulunan cennet ehlinin) yüzleri inci parlaklığında bir yıldız gibidir." Ebû Dâvûd rivâyetine devam ederek şöyle) dedi: Bu hadis (bana) böyle (dürriyyûn" (şeklinde ki kiraatla, yani) hemzesiz ve ötreli dal harfiyle geldi. Dâvûd rivâyetine şöyle devam etti): Ebû Bekir ile Ömer de onlardandır. (Şu farkla ki Ebû Bekir ile Ömer), fazilet ve (büyük nimetlere erişme cihetiyle onlardan) daha da üstündürler." Mace, mukadime 9. Ahmed b. Hanbel I, 374, III 79.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3989-) Ebû Said el-Hudri'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Cennette) cennetin en yüksek yerlerinin halkından olan bir kimse (kendi makamının aşağısında bulunan) cennet (ehlin)e bakar da (aşağıda bulunan) cennet (ehlinin yüzü onun) yüzünün parlaklığı ile aydınlanır. (Çünkü o makamda bulunan cennet ehlinin) yüzleri inci parlaklığında bir yıldız gibidir." Ebû Dâvûd rivâyetine devam ederek şöyle) dedi: Bu hadis (bana) böyle (dürriyyûn" (şeklinde ki kiraatla, yani) hemzesiz ve ötreli dal harfiyle geldi. Dâvûd rivâyetine şöyle devam etti): Ebû Bekir ile Ömer de onlardandır. (Şu farkla ki Ebû Bekir ile Ömer), fazilet ve (büyük nimetlere erişme cihetiyle onlardan) daha da üstündürler." Mace, mukadime 9. Ahmed b. Hanbel I, 374, III 79.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3989-) Ebû Said el-Hudri'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Cennette) cennetin en yüksek yerlerinin halkından olan bir kimse (kendi makamının aşağısında bulunan) cennet (ehlin)e bakar da (aşağıda bulunan) cennet (ehlinin yüzü onun) yüzünün parlaklığı ile aydınlanır. (Çünkü o makamda bulunan cennet ehlinin) yüzleri inci parlaklığında bir yıldız gibidir." Ebû Dâvûd rivâyetine devam ederek şöyle) dedi: Bu hadis (bana) böyle (dürriyyûn" (şeklinde ki kiraatla, yani) hemzesiz ve ötreli dal harfiyle geldi. Dâvûd rivâyetine şöyle devam etti): Ebû Bekir ile Ömer de onlardandır. (Şu farkla ki Ebû Bekir ile Ömer), fazilet ve (büyük nimetlere erişme cihetiyle onlardan) daha da üstündürler." Mace, mukadime 9. Ahmed b. Hanbel I, 374, III 79.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3989-) Ebû Said el-Hudri'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Cennette) cennetin en yüksek yerlerinin halkından olan bir kimse (kendi makamının aşağısında bulunan) cennet (ehlin)e bakar da (aşağıda bulunan) cennet (ehlinin yüzü onun) yüzünün parlaklığı ile aydınlanır. (Çünkü o makamda bulunan cennet ehlinin) yüzleri inci parlaklığında bir yıldız gibidir." Ebû Dâvûd rivâyetine devam ederek şöyle) dedi: Bu hadis (bana) böyle (dürriyyûn" (şeklinde ki kiraatla, yani) hemzesiz ve ötreli dal harfiyle geldi. Dâvûd rivâyetine şöyle devam etti): Ebû Bekir ile Ömer de onlardandır. (Şu farkla ki Ebû Bekir ile Ömer), fazilet ve (büyük nimetlere erişme cihetiyle onlardan) daha da üstündürler." Mace, mukadime 9. Ahmed b. Hanbel I, 374, III 79.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3990-) Ferve b. Müseyk el-Gutayfi’den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e vardım. (Ferve sözlerine devamla önceki) hadisi rivâyet etti. Hadis şöyle devam ediyor): birisi:. Allah'ın Resulü, bize Sebe'i anlat, o nedir? Bir yer midir yoksa bir kadın mıdır? dedi. Peygamber de) şöyle buyurdu: O kadın değildir, bir yer de değildir. Fakat o araplardan on (kavim) meydana getiren bir adamdır. (Bunlardan) altı (Kavim) Yemen dolaylarına, dört kavim de Şam havalisine yerleşti." hadisin ravilerinden) Osman, " el-Gutayfî" kelimesinin yerine " el-Gatâfâni" kelimesini rivâyet etti ve, " Bize el-Hasan b. El-Hakem en-Nehâî, haber verdi" (şeklinde) konuştu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3990-) Ferve b. Müseyk el-Gutayfi’den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e vardım. (Ferve sözlerine devamla önceki) hadisi rivâyet etti. Hadis şöyle devam ediyor): birisi:. Allah'ın Resulü, bize Sebe'i anlat, o nedir? Bir yer midir yoksa bir kadın mıdır? dedi. Peygamber de) şöyle buyurdu: O kadın değildir, bir yer de değildir. Fakat o araplardan on (kavim) meydana getiren bir adamdır. (Bunlardan) altı (Kavim) Yemen dolaylarına, dört kavim de Şam havalisine yerleşti." hadisin ravilerinden) Osman, " el-Gutayfî" kelimesinin yerine " el-Gatâfâni" kelimesini rivâyet etti ve, " Bize el-Hasan b. El-Hakem en-Nehâî, haber verdi" (şeklinde) konuştu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3990-) Ferve b. Müseyk el-Gutayfi’den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e vardım. (Ferve sözlerine devamla önceki) hadisi rivâyet etti. Hadis şöyle devam ediyor): birisi:. Allah'ın Resulü, bize Sebe'i anlat, o nedir? Bir yer midir yoksa bir kadın mıdır? dedi. Peygamber de) şöyle buyurdu: O kadın değildir, bir yer de değildir. Fakat o araplardan on (kavim) meydana getiren bir adamdır. (Bunlardan) altı (Kavim) Yemen dolaylarına, dört kavim de Şam havalisine yerleşti." hadisin ravilerinden) Osman, " el-Gutayfî" kelimesinin yerine " el-Gatâfâni" kelimesini rivâyet etti ve, " Bize el-Hasan b. El-Hakem en-Nehâî, haber verdi" (şeklinde) konuştu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3990-) Ferve b. Müseyk el-Gutayfi’den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e vardım. (Ferve sözlerine devamla önceki) hadisi rivâyet etti. Hadis şöyle devam ediyor): birisi:. Allah'ın Resulü, bize Sebe'i anlat, o nedir? Bir yer midir yoksa bir kadın mıdır? dedi. Peygamber de) şöyle buyurdu: O kadın değildir, bir yer de değildir. Fakat o araplardan on (kavim) meydana getiren bir adamdır. (Bunlardan) altı (Kavim) Yemen dolaylarına, dört kavim de Şam havalisine yerleşti." hadisin ravilerinden) Osman, " el-Gutayfî" kelimesinin yerine " el-Gatâfâni" kelimesini rivâyet etti ve, " Bize el-Hasan b. El-Hakem en-Nehâî, haber verdi" (şeklinde) konuştu.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3991-) Ebû Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vahy hadisini zikretmiş, " İşte bu, Yüce Allah'ın kalplerindeki korku giderilince" Sebe. (34) 23. ayeti(nde işaret buyurduğu mesele) dir" demiş.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3991-) Ebû Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vahy hadisini zikretmiş, " İşte bu, Yüce Allah'ın kalplerindeki korku giderilince" Sebe. (34) 23. ayeti(nde işaret buyurduğu mesele) dir" demiş.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3991-) Ebû Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vahy hadisini zikretmiş, " İşte bu, Yüce Allah'ın kalplerindeki korku giderilince" Sebe. (34) 23. ayeti(nde işaret buyurduğu mesele) dir" demiş.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3991-) Ebû Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vahy hadisini zikretmiş, " İşte bu, Yüce Allah'ın kalplerindeki korku giderilince" Sebe. (34) 23. ayeti(nde işaret buyurduğu mesele) dir" demiş.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3992-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Ümmü Seleme, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in evet ya, “sana ayetlerim geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve inkarcılardan oldun" (39) 59. mealindeki ayeti) (şeklinde) okuduğunu söylemiştir. Dâvûd dedi ki: Bu (hadis) mürseldir. (Çünkü) er-Râbî (b. Enes) Ümmü Seleme'ye yetişememiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3992-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Ümmü Seleme, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in evet ya, “sana ayetlerim geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve inkarcılardan oldun" (39) 59. mealindeki ayeti) (şeklinde) okuduğunu söylemiştir. Dâvûd dedi ki: Bu (hadis) mürseldir. (Çünkü) er-Râbî (b. Enes) Ümmü Seleme'ye yetişememiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3992-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Ümmü Seleme, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in evet ya, “sana ayetlerim geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve inkarcılardan oldun" (39) 59. mealindeki ayeti) (şeklinde) okuduğunu söylemiştir. Dâvûd dedi ki: Bu (hadis) mürseldir. (Çünkü) er-Râbî (b. Enes) Ümmü Seleme'ye yetişememiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Seybenin Rivâyeti
3992-) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımı Ümmü Seleme, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in evet ya, “sana ayetlerim geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve inkarcılardan oldun" (39) 59. mealindeki ayeti) (şeklinde) okuduğunu söylemiştir. Dâvûd dedi ki: Bu (hadis) mürseldir. (Çünkü) er-Râbî (b. Enes) Ümmü Seleme'ye yetişememiştir.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti
3993-) Âişe (radıyallahü anhâ)’nın şöyle dediği rivâyet olunmuştur Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i (Vakıa suresinin 89. ayetinde geçen ve " rahatlık ve güzel rızık" anlamına gelen iki kelimeyi) (şeklinde) okurken işittim. Îsa, bu hadis hakkında : Ebû Dâvûd, bana bu hadisin münker olduğunu söyledi" demiştir. Kıraat I.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebi Şeybenin Rivâyeti
3993-) Âişe (radıyallahü anhâ)’nın şöyle dediği rivâyet olunmuştur Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i (Vakıa suresinin 89. ayetinde geçen ve " rahatlık ve güzel rızık" anlamına gelen iki kelimeyi) (şeklinde) okurken işittim. Îsa, bu hadis hakkında : Ebû Dâvûd, bana bu hadisin münker olduğunu söyledi" demiştir. Kıraat I.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Osman B. Ebî Şeybenin Rivâyeti