Temettü, Ikran, İfrad Hacclarının Beyânı İle Beraberinde Hedy Kurban Bulunmayan Kimseler İçin Haccın Feshedilmesi Ve Umreye Çevrilmesinin Cevazı Bâbı ile İlgili Hadisler
1587-)
Âişe (radıyallahü anhaa) şöyle demiştir: Bizler Veda Haccı yılında Rasûlullah'ın beraberinde hacca çıktık. Bizden kimimiz umre niyetiyle ihrâmlanıp telbiye etti. Kimimiz hacca ve umreye birlikte niyetle ihrâmlanıp telbiye etti. Kimimiz de yalnız hacc niyetiyle ihrama girip telbiye etti. Rasûlullah da hacca niyetle ihrâmlanıp telbiye etti. Yalnız hacc niyetiyle ihrama girip telbiye edenler, yâhud hacc ile umreye niyetle cem' eden hacılara gelince, onlar kurbân bayramının ilk günü oluncaya kadar ihramdan çıkmadılar .
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbuz-zekât
Konu: Temettü, Ikran, İfrad Hacclarının Beyânı İle Beraberinde Hedy Kurban Bulunmayan Kimseler İçin Haccın Feshedilmesi Ve Umreye Çevrilmesinin Cevazı Bâbı
1588-)
Mervân ibnu'l-Hakem şöyle demiştir: Ben Usmân ve Alî'ye (hacc sırasında) şâhid oldum. Usmân halkı temettü' haccından ve hacc ile umreyi cem' etmekten (tenzîhen) nehyediyordu. Alî bu nehyi görünce, her ikisine birden niyet ederek Lebbeyke bi-umretin ve haccetin diye yüksek sesle telbiye edip ihrâmlandı. Ve: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sünnetini kimsenin sözünden dolayı terk edici değilim, dedi .
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbuz-zekât
Konu: Temettü, Ikran, İfrad Hacclarının Beyânı İle Beraberinde Hedy Kurban Bulunmayan Kimseler İçin Haccın Feshedilmesi Ve Umreye Çevrilmesinin Cevazı Bâbı
1589-)
Abdullah ibnu Abbâs (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Câhiliye Arabları hacc aylarında umre etmeyi, yeryüzünde işlenen günâhların en büyüğü nev'indendir diye i'tikaad ederlerdi. Ve bunlar Muharrem ayındaki harâmlığı da safer ayına naklederlerdi de: Devenin arkasındaki yara iyi olur, ayak izleri silinir gider, safer ayı da çıkarsa artık umre yapmak işte o zaman umreciye halâl olur derlerdi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sahâbîleri ile beraber (zu’l-hicce'nin) dördüncü gecesi sabahında hacc niyetiyle telbiye ediciler olarak (Mekke'ye) geldiler. Peygamber sahâbîlerine, hacclarını umreye çevirmelerini ve (tavaf, sa'y, tıraşla) ihramdan çıkmalarını emreyledi. (Hacc aylarında umre yapmayı büyük günâh gördükleri için) hacc aylarında umre ile emredilmesi, kendilerine ağır geldi ve: Yâ Rasûlallah! Bu hangi hılldır; nasıl umredir (İhrâmın haram kıldığı şeyleri bu da halâl kılar mı)? diye sordular. " (Hacc aylarındaki) bu umrenin yerine getirilmesi de bunların hepsini halâl kılar" buyurdu .
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbuz-zekât
Konu: Temettü, Ikran, İfrad Hacclarının Beyânı İle Beraberinde Hedy Kurban Bulunmayan Kimseler İçin Haccın Feshedilmesi Ve Umreye Çevrilmesinin Cevazı Bâbı
1590-)
Ebû Mûsâ (radıyallahü anh): Ben (Yemen'den) Peygamber'in huzuruna geldim. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), ben Ebû Musa'ya (umreyi yerine getirdikten sonra) ihramdan çıkmayı emreyledi, demiştir .
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbuz-zekât
Konu: Temettü, Ikran, İfrad Hacclarının Beyânı İle Beraberinde Hedy Kurban Bulunmayan Kimseler İçin Haccın Feshedilmesi Ve Umreye Çevrilmesinin Cevazı Bâbı
1591-)
Bize İsmâîl tahdîs edip şöyle dedi: Bana Mâlik tahdîs etti. H ve yine bize Abdullah ibn Yûsuf tahdîs edip şöyle dedi: Bize Mâlik, Nâfi'den; o da Ibn Umer'den tahdîs etti ki, Peygamber'in zevcesi Hafsa (radıyallahü anh): Yâ Rasûlallah! İnsanların hâli nedir ki, umre ile ihramdan çıktılar; Halbuki sen umrenden çıkmadın? diye sormuş. (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ben başımın saçlarını yapışkan bir madde ile telbîd edip topladım, kurbânımı da (Ka'be nâmına) kılâdeledim. Artık ben kurbânımı kesmedikçe ihramdan çıkamam" buyurmuştur .
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbuz-zekât
Konu: Temettü, Ikran, İfrad Hacclarının Beyânı İle Beraberinde Hedy Kurban Bulunmayan Kimseler İçin Haccın Feshedilmesi Ve Umreye Çevrilmesinin Cevazı Bâbı
1592-)
Bize Ebû Cemre Nasr ibnu İmrân ed-Dubaiyyu haber verip şöyle dedi: Ben temettü haccı yapmak istedim de insanlar beni temettu'dan nehyetti. Ben de bunu İbn Abbâs'a sordum. O da bana temettü' üzerinde devam etmemi emretti. Müteakiben ben ru'yâmda, bir adamın bana: Temettü', mebrûr bir hacc ve kabul edilmiş bir umredir, demekte olduğunu gördüm. Ben bu ru'yâmı İbn Abbâs'a haber verdim. İbn Abbâs bana: Temettü', Peygamber'in sünnetidir, dedi ve tekrar bana: Yanımda otur da sana kendi malımdan bir pay ayırayım diye ilâve etti. Şu'be dedi ki: Ben Ebû Cemre'ye: İbn Abbâs'ın sana pay vermesinin sebebi nedir? diye sordum. Ebû Cemre: Görmüş olduğum o ru'yâdan dolayı, dedi .
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbuz-zekât
Konu: Temettü, Ikran, İfrad Hacclarının Beyânı İle Beraberinde Hedy Kurban Bulunmayan Kimseler İçin Haccın Feshedilmesi Ve Umreye Çevrilmesinin Cevazı Bâbı
1593-)
Bize Ebû Şihâb Mûsâ ibn Nâfi' tahdîs edip şöyle dedi: defasında Mekke'ye mutemetti' hacısı olarak umre niyetiyle geldim. Terviyeden üç gün evvel Mekke'ye girdik. Mekke ahâlîsinden bâzı insanlar bana: Şimdi senin haccın Mekkeliler'in (az meşakkatli ve az sevâb-ı) haccına dönmektedir, dediler. de hemen Atâ ibn Ebî Rebâh'ın yanına gittim ve kendisinden fetva istiyordum. Atâ şöyle dedi: Bana Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh) şöyle tahdîs etti: Kendisi, Peyamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke'ye kurbanlık develer gönderdiği hacc günü, Peygamber ile beraber hacc etmiştir. Sahâbîler o günü mufred hacc niyetiyle ihrama girip telbiye etmişlerdi. Peygamber onlara: "Haccınızı umreye çeviriniz: Beyt'i tavaf, Safa ileMerve arasını sa'y etmek ve saçlarınızı kısaltmak suretiyle ihramlarınızdan çıkınız. Sonra ihrâmsız olarak Mekke'de ikaamet ediniz. Tâ terviye (yani Zu’l-hicce'nin sekizinci) günü olduğu zaman hacc niyetiyle ihrama girip, telbiye ediniz. Ve evvelki ihrâmlanmış olduğunuz mufred haccınızı (böylece) temettü' haccı yapınız" buyurdu. Yâ Rasûlallah! Biz ilk ihrama girişimizde hacc diye isimlendirdiğimiz hâlde, o haccımızı nasıl mut'a' (yani umre) yaparız? dediler. "Siz benim emrettiğim şeyi yapınız! Eğer ben de kurbân sevk etmemiş olaydım, muhakkak size emrettiğim gibi yapardım. Lâkin şimdi kurbânım varacağı yere ulaşıncaya (yani Minâ'da kesilinceye) kadar, ihrâmlıya haram olan şeylerden hiçbirisi bana halâl olmaz" buyurdu. üzerine sahâbîler de Peygamber'in emrettiği gibi yaptılar .
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbuz-zekât
Konu: Temettü, Ikran, İfrad Hacclarının Beyânı İle Beraberinde Hedy Kurban Bulunmayan Kimseler İçin Haccın Feshedilmesi Ve Umreye Çevrilmesinin Cevazı Bâbı
1594-)
Saîd ibnu'l-Müseyyeb şöyle demiştir: Alî ibn Ebî Tâlib ile Usmân ibn Affân (radıyallahü anh) Usfân mevkiinde bulunurlarken, mut'a (yani temettü') hakkında ihtilâf ettiler. Alî, Usmân'a: Sen, başka değil; ancak Peygamber'in yapmış olduğu bir işten nehyetmek istiyorsun, dedi. İbnu'l-Müseyyeb dedi ki: Alî, Usmân'ın bu nehyini görünce, umre ile haccı birlikte niyetle ihram edip, telbiye etti" .
Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbuz-zekât
Konu: Temettü, Ikran, İfrad Hacclarının Beyânı İle Beraberinde Hedy Kurban Bulunmayan Kimseler İçin Haccın Feshedilmesi Ve Umreye Çevrilmesinin Cevazı Bâbı