Tevratın Ve Diğer Allah Kitâblarının Arapçaya Ve Diğer Dillere Tefsir Edilmesinin Caiz Olması Bâbı ile İlgili Hadisler

7636-) İbn Abbâs da şöyle dedi: Bana Ebû Sufyân İbnu Harb haber verdi ki, Bizans Kayseri Hırakliyus kendi tercümanını çağırmış, sonra Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem)'in mektubunu istemiş ve onu okutmuştur. İçinde şu varmış: “Bismillâhi 'r-rahmâni’r-rahîm. Kulu ve Rasûlü Muhammed'den Hırakliyus'a: Ey kitâb ehli hepiniz bizimle sizin aranızda müsavi (ve âdil) bir kelimeye gelin: Allah'tan başkasına tapmayalım. O'na hiçbirşeyi eş tutmayalım. Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rabb’ler tanımayalım. Eğer yüz çevirirlerse: Şâhid olun, biz muhakkak müslümânlarız! deyin" (Âlu İmrân: 64).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-tevhîd
Konu: Tevratın Ve Diğer Allah Kitâblarının Arapçaya Ve Diğer Dillere Tefsir Edilmesinin Caiz Olması Bâbı
7637-) Bize Alî ibnu’l-Mubârek, Yahya ibn Kesîr'den; o da Ebû Seleme’den haber verdi ki, Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir; Ehli Kitâb (olan Yahudiler) Tevrat'ı İbrânîce (metni) ile okurlar ve onu müslümânlara Arab Dili'yle tefsîr ederlerdi. Rasûlüllah(sallallahü aleyhi ve sellem) bu hususta müslümânlara: "Sizler kitâb ehlini tasdik de etmeyin, tekzîb de etmeyin. Ancak şunu söyleyin: ‘Deyin ki: Biz Allah’a, bize indirilene, İbrahim'e, İstmaîl’e, İshâk’a, Ya'kûb 'a ve torunlarına indirilenlere; Mûsâ'ya, İsâ'ya verilenlere ve bütün peygamberlere Rabb’leri katından verilenlere îmân ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırdetmeyiz. Biz Allah'a teslim olmuş müslümânlarız’”(el-Bakara: 136).

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-tevhîd
Konu: Tevratın Ve Diğer Allah Kitâblarının Arapçaya Ve Diğer Dillere Tefsir Edilmesinin Caiz Olması Bâbı
7638-) Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygambere Yahûdîler'den birbiriyle zina etmiş bir erkekle bir kadın getirildi. Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem) Yahûdîler'e: "Sizler zina edenlere ne yapıyorsunuz?" diye sordu. Onlar: Bizler onların yüzlerini kömür sürüp karartıyor ve onları (bir merkeb üzerine ters olarak bindirip sokaklarda dolaştırmak suretiyle) hakaaret ediyoruz, dediler. "Eğer doğru söyleyiciler iseniz, Tevrat'ı getirin de onu okuyun" (Âlu İmrân: 93) kavlini söyledi. Tevrat'ı getirdiler ve kendisinden râzı bulunduktan bir adama (ki o, Abdullah ibn Sûriyâ el-A'ver el-Yahûdî'dir): Yâ A'ver, oku! dediler. da Tevrat'tan recm âyetine kadar okudu da oranın üstüne elini koydu. ibn Selâm ona:) Elini onun üstünden kaldır! dedi. da elini kaldırdı. Bir de baktık ki, orada recm âyeti parlayıp durmaktadır. Bunun üzerine Abdullah ibn Selâm: Yâ Muhammed, şübhesiz bunlar üzerine taşlamak cezası vardır. Lâkin bizler recm âyetini aramızda gizliyorduk, dedi. Peygamber zina edenlerin taşlanmalarını emretti. İbn Omer: Ben onların taşlanmalarını gördüm, erkek, kadını taşlardan korumak için üzerine meylediyordu, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-tevhîd
Konu: Tevratın Ve Diğer Allah Kitâblarının Arapçaya Ve Diğer Dillere Tefsir Edilmesinin Caiz Olması Bâbı