Yüce Allahın: Ve Kânellâhu Semîan Basîran - Allah Hakkıyle İşitici, Kemâliyle Görücüdür En-nisâ: 134,kavli Bâbı ile İlgili Hadisler

7475-) el-A'meş de Temîm ibn Seleme'den; o da Urve ibnu'z-Zubeyr'den söyledi ki, Âişe (r. anha): İşitmesi bütün sesleri ihata eden Allah'a hamd olsun! Yüce Allah, Peygamberi üzerine "Zevci hakkında seninle direşip duran, Allah'a da şikâyet etmekte olan kadının sözünü Allah dinlemiştir. sizin konuşmanızı zâten işitiyordu. Çünkü Allah hakkıyle işitici, kemâliyle görücüdür" (el-Mücâdile: 1) âyetini indirdi, demiştir.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-tevhîd
Konu: Yüce Allahın: Ve Kânellâhu Semîan Basîran - Allah Hakkıyle İşitici, Kemâliyle Görücüdür En-nisâ: 134,kavli Bâbı
7476-) Ebû Mûsâ el-Eş'arî (radıyallahü anh) şöyle demiştir: BizlerPeygamber'in maiyyetinde bir seferde bulunduğumuzda yüksek bir yere çıktığımız zaman yüksek sesle tekbir getirirdik. Bunun üzerine Peygamber(sallallahü aleyhi ve sellem):"Nefislerinize acıyınız (yavaş tekbîr getiriniz). Çünkü sizler ne bir sağırı çağırıyorsunuz, ne de bir gaibe sesleniyorsunuz. Muhakkak ki sizler iyi işiten, mükemmel gören ve size çok yakın olan Allah'a dua ediyorsunuz" buyurdu. Mûsâ dedi ki: Sonra Peygamber, benim üzerime geldi. O sırada ben gönlümden "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi( = Her çâre ve kuvvet ancak Allah ile olur)" diyordum. bana: "Yâ Abdallah! Lâ havle velâ kuvvete illâ billahi sözünü söyle, çünkü o, cennet hazînelerinden bir hazînedir” buyurdu. "Ben sana cennet hazînelerinden birine delâlet edeyim mi?" buyurdu.

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-tevhîd
Konu: Yüce Allahın: Ve Kânellâhu Semîan Basîran - Allah Hakkıyle İşitici, Kemâliyle Görücüdür En-nisâ: 134,kavli Bâbı
7577-) Bana Amr ibnu'l-Hâris, Yezîd ibn Ebî Habîb'den haber verdi ki, Ebû’l-Hayr Mersed ibn Abdillah, Abdullah ibn Amr (radıyallahü anh)'den işitti. Ebû Bekr (radıyallahü anh)Peygamber’e: Yâ Rasûlallah, bana bir duâ öğret de onunla namâzım (ın sonun)da duâ edeyim, dedi. aleyhi ve sellem) da ona: "Allâhumme innî zalemtu nefsî zulmen kesîran velâ yağfiru'z-zunûbe illâ ente. Fağfir lî min indike mağfîraten. Inneke ente'l-ğafûru’r-rahîm(= Yâ Allah, şübhesiz ben kendime çok zulmettim. Günâhları mağfiret eden de ancak Sen'sin. Öyle ise kendi rahîmiyet makaamından gelen bir mağfiret ile bana mağfiret ve rahmet eyle. Şübhesiz Gafur, Rahîm Sen'sin) de!" buyurdu. demiştir): Bana Urve tahdîs etti; ona da Âişe (r.anha) tahdîs edip şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: " (Ben Tâif ten, eli boş dönüşümde Karnu Seâlib mevkiinde semâya baktım, bir bulut beni gölgelendirmekte idi, buluta baktım, içinde Cibrîl bulunduğunu gördüm.) Cibril bana nida edip şöyle dedi: Allah, kavminin Sen'in hakkında dediklerini muhakkak işitti. Ve onların Sen'in da'vetini reddetmelerini ve İslâm'ı kabul etmemelerini de işitti... (Allah Sana şu Dağlar Meleği'ni gönderdi...)".

Kaynak: Sahîh-i Buhârî, Kitâbut-tevhîd
Konu: Yüce Allahın: Ve Kânellâhu Semîan Basîran - Allah Hakkıyle İşitici, Kemâliyle Görücüdür En-nisâ: 134,kavli Bâbı