Âl-i İmrân Suresi - 164. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Allah, mesajlarını onlara iletmek, onları arındırmak ve onlara kitabı, hikmeti öğretmek için aralarından bir elçi çıkararak mü'minlere büyük ikram ve lütufta bulundu. Halbuki daha önce apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlardı.
Ahmet Varol Meali
Allah, mü'minlere içlerinden, kendilerine ayetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. Oysa daha önce açık bir sapıklık içinde idiler.
Ali Bulaç Meali
Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
And olsun ki Allah, inananlara, ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten, kendilerinden bir peygamber göndermekle iyilikte bulunmuştur. Halbuki onlar, önceleri apaçık sapıklıkta idiler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Andolsun, Allah, mü’minlere kendi içlerinden; onlara âyetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitab ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Diyanet Vakfı Meali
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Andolsun ki Allah, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitab ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Hakikaten Allah mü'minleri minnetdar kıldı zira içlerinde kendilerinden bir Resul ba's buyurdu, onlara Allahın âyâtını okuyor, onları tezkiye ediyor, onlara kitab ve hikmet öğretiyor halbuki bundan evvel açık bir dalâl içinde idiler
Hasan Basri Çantay Meali
Andolsun ki mü'minler daha evvel apaçık ve kat'î bir sapıklık içinde bulunuyorlarken Allah, içlerinden ve kendilerinden onlara — âyetlerini okur, onları tertemiz yapar, onlara Kitab ve hikmeti öğretir —bir peygamber göndermiş olduğu için büyük bir lûtufda bulunmuşdur.
Hayrat Neşriyat Meali
And olsun ki, Allah mü'minlere lütufta bulunmuştur. Çünki onlara içlerinden bir peygamber gönderdi, onlara (Allah'ın) âyetlerini okuyor, onları (günahlardan) temizliyor ve onlara Kitâb'ı ve hikmeti öğretiyor. Hâlbuki (onlar) daha evvel gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idiler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Andolsun ki, Allah Teâlâ mü'minleri minnettar buyurdu. Çünkü içlerinde kendilerinden bir peygamber gönderdi ki onlara Hak Teâlâ'nın âyetlerini okuyor ve onları tezkiye ediyor ve onlara kitap ve hikmet talim buyuruyor. Halbuki bundan evvel apaçık bir dalâlet içinde bulunmuş idiler.
Suat Yıldırım Meali
Gerçekten Allah, kendi içlerinden birini, onlara âyetlerini okuması, Onları her türlü kötülüklerden arındırması, Kendilerine kitap ve hikmeti öğretmesi için resul yapmakla, müminlere büyük bir lütuf ve inâyette bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar besbelli bir sapıklık içinde idiler. [2, 129. 151; 16, 72; 41, 6; 25, 20; 12, 109]
Şaban Piriş Meali
Allah, müminlere; onlara ayetlerini okuyan, arındıran, kitap ve hikmeti öğreten aralarından bir peygamber göndermekle büyük lütufta bulunmuştur oysa, bundan önce onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
İbni Kesir
And olsun ki: Allah, mü'minlere büyük bir lutufda bulunmuştur. Zira onlara Allah'ın ayetlerini okuyan, teskiye eden, kitab ve hikmeti öğreten kendi içlerinden bir peygamber göndermiştir. Halbuki onlar, daha önce apaçık bir dalalet içindeydiler.
Seyyid Kutub
Allah, müminlere kendi özlerinden bir peygamber göndermekle onlara karşı lütufta bulundu. Bu peygamber onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları arındırıyor, kendilerine kitabı ve hikmeti öğretiyor. Oysa onlar daha önce açık bir sapıklık içinde idiler.
Tefhim-ul Kuran
Andolsun ki Allah, mü'minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lutufta bulunmuştur. (Ki o) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara Kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Yusuf Ali (English)
Allah did confer a great favour on the believers(473) when He sent among them a messenger from among themselves, rehearsing unto them the Signs of Allah, sanctifying them, and instructing them in Scripture and Wisdom, while, before that, they had been in manifest error.*
M. Pickthall (English)
Allah verily hath shown grace to the believers by sending unto them a messenger of their own who reciteth unto them His revelations, and causeth them to grow, and teacheth them the Scripture and wisdom; although before (he came to them ) they were in flagrant error.
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi