Câsiye Suresi - 25. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman: “Doğru iseniz, babalarımızı dirilterek getirin bakalım” demelerinden başka, öne sürecekleri bir delilleri yoktur.
Ahmet Varol Meali
Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda (ortaya sürdükleri) delilleri: "Eğer doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin" demelerinden başka bir şey değildir.
Ali Bulaç Meali
Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde) delilleri: 'Eğer doğru söylüyor iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin' demekten başkası değildir.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman, delilleri yalnızca: "Doğru sözlü iseniz babalarımızı getirin bakalım" demek olur.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Onlara âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman onların delilleri ancak, “Doğru söyleyenler iseniz babalarımızı getirin” demek oldu.
Diyanet Vakfı Meali
Onlara açıkça âyetlerimiz okunduğu zaman: Doğru sözlü iseniz atalarımızı getirin, demelerinden başka delilleri yoktur.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Kendilerine âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman; "Eğer sözünüzde doğru iseniz atalarımızı diriltip getirin." demekten başka söylenecek hiçbir delil yoktur.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Karşılarında açık açık beyyineler halinde âyetlerimiz okunurken şöyle demekten başka bir tutunacakları yoktur: haydi babalarımızı getirin doğru iseniz!
Hasan Basri Çantay Meali
Karşılarında açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman onların «Eğer (iddianızda) doğrucular iseniz (ölmüş) atalarımızı (diriltib) getirin» demelerinden başka tutanakları yokdur.
Hayrat Neşriyat Meali
Ve kendilerine âyetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman: “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, atalarımızı (geri) getirin!” demekten başka bir delilleri olmamıştır.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve kendilerine karşı âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman onların delilleri, «Eğer doğru sözlüler oldu iseniz atalarımızı getirin» demekten başka değildir.
Suat Yıldırım Meali
Kendilerine iman esaslarına ve bu arada âhirete dair âyetlerimiz açık açık okunduğunda, onların ileri sürdükleri tek iddia: “Eğer siz bu inancınızda tutarlı iseniz, gelip geçmiş atalarımızı diriltin de önümüze getirin” demekten başka bir şey olmaz. [2, 28; 30, 27]
Şaban Piriş Meali
Apaçık ayetlerimiz kendilerine okunduğu zaman:-Doğru söylüyorsanız babalarınızı getirin, demekten başka onların bir delilleri yoktur.
İbni Kesir
Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman; doğru sözlüler iseniz, babalarımızı getirin bakalım, demekten başka bir huccetleri yoktur.
Seyyid Kutub
Ayetlerimiz onlara açık açık okunduğu zaman delilleri yalnızca: «Doğru sözlü iseniz babalarımızı getirin bakalım!» demek olur.
Tefhim-ul Kuran
Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde savunma) delilleri: «Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin» demekten başkası değildir.
Yusuf Ali (English)
And when Our Clear Signs are rehearsed to them their argument is nothing but this: They say, "Bring(4764) (back) our forefathers, if what ye say is true!"*
M. Pickthall (English)
And when Our clear revelations are recited unto them their only argument is that they say: Bring (back) our fathers then, if ye are truthful.
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi