Fâtır Suresi - 8. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Kötü ameli kendisine çekici gösterilip de, onu güzel gören kimse, doğru dürüst işler yapan kimse gibi olur mu? Şüphesiz Allah, doğru yoldan sapmak isteyenin, sapmasına dilediği şekilde izin verir, doğru yola ulaşmak isteyeni de, dilediği şekilde doğru yoluna ulaştırır. O halde ey peygamber! Onlara üzülerek, kendini perişan etme. Allah onların ne yapmakta olduklarını çok iyi bilendir.
Ahmet Varol Meali
Kötü ameli kendine süslü gösterilen ve böylece onu güzel gören kimse (doğru yolda olanla bir midir)? Şüphesiz Allah dilediğini sapıklığa düşürür dilediğini de doğru yola eriştirir. Öyleyse nefsin onlara karşı hasretlere (üzüntülere) kapılmasın. Şüphesiz Allah onların yaptıklarını bilmektedir.*
Ali Bulaç Meali
Kötü olarak işledikleri kendisine çekici-süslü kılınıp da onu güzel gören mi (Allah katında kabul görecek)? Artık şüphesiz Allah, dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. Öyleyse, onlara karşı nefsin hasretlere kapılıp gitmesin. Gerçekten Allah, yaptıklarını bilendir.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Kötü işi kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse, kötülüğü hiç işlemeyene benzer mi? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Artık onlara üzülerek kendini harabetme; Allah onların yaptıklarını şüphesiz bilir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, ameli iyi olan kimse gibi mi olacaktır? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. (Ey Muhammed!) Onlar için duyduğun üzüntüler yüzünden kendini helâk etme! Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını hakkıyla bilendir.
Diyanet Vakfı Meali
Kötü işi kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse (kötülüğü hiç istemeyen kimseye benzer) mi? Allah dilediğini sapıklığa yöneltir, dilediğini doğru yola iletir. O halde onlar için üzülerek kendini helak etme. Allah onların ne yaptıklarını biliyor.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Ya kötü ameli kendisine allanmış pullanmış da onu güzel görmüş olan kimse de mi (iman edip salih amel işleyenler gibi olacak)? Şüphe yok ki Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini de doğru yola çıkarır. O halde canın onlara karşı hasretlerle (üzüntülerle) sıkılıp gitmesin. Çünkü Allah, onların bütün yaptıklarını bilir.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Ya artık o kimse de mi ki? Kötü ameli kendisine allanmış pullanmış da onu güzel görmüş, şübhe yok ki Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola çıkarır, o halde nefsin onlara karşı hasretlerle geçmesin, çünkü Allah onların bütün san'atlerini bilir
Hasan Basri Çantay Meali
Ya kötü amel (ve Hareket) i kendisine süslü gösterilib de onu hoş gören adam mı (Allahın hidâyet etdiği kimseler gibi tanılacak)? Şübhe yok ki Allah kimi dilerse şaşırtır, kimi de dilerse doğru yola sevk eder. O halde (habibîm) nefsin onlara karşı hasretlerle (üzüntülerle tükenib) gitmesin. Çünkü Allah onların neler yapmakda olduklarını çok iyi bilendir.
Hayrat Neşriyat Meali
Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, (kötülüğü hiç istemeyen kimse gibi) midir? Artık şübhe yok ki Allah, dilediğini (küfründeki inadı sebebiyle)dalâlete atar, dilediğini de (hikmetine binâen, kendi lütfundan) hidâyete erdirir. Öyle ise (îmân etmiyorlar diye) nefsin onlara hasretlerle (üzüntüyle tükenip) gitmesin! Muhakkak ki Allah,(onlar) ne yapıyorlarsa hakkıyla bilendir.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ya o kimse ki, ona kötü ameli süslü gösterilmiş de onu güzel görmüştür. (O hiç ehl-i salâh gibi olabilir mi?) Muhakkak ki, Allah dilediğini şaşırtır ve dilediğini doğru yola iletir. Artık nefsin onların üzerine teessüflerle geçip gitmesin. Şüphe yok ki, Allah (onların) neler işlediklerini tamamıyla bilendir.
Suat Yıldırım Meali
Hiç kötü işleri kendisine güzel görünen kimse, iyilik edip dürüst işler işleyen kimse gibi olur mu? Allah dilediğini sapıklığa, dilediğini doğru yola iletir. O halde o insanlardan ötürü üzülüp kendini mahvetme! Çünkü Allah onların bütün yaptıklarını bilir.
Şaban Piriş Meali
Kötü işler kendisine süslenip, onu güzel gören kimse böyle midir? Allah, dilediğini sapıklık içinde bırakır, dilediğini doğru yola çıkarır. Öyleyse onlar için kendini üzülüp durma. Allah, onların ne yaptıklarını biliyor.
İbni Kesir
Kötü işi kendisine süslendirilip de onu güzel gören bir midir? Muhakkak ki Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de hidayete erdirir. Öuleyse onlara yanarak kendini harab etme. Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını bilendir.
Seyyid Kutub
Kötü işi allandırılıp pullandırılarak gözüne güzel gösterilen kimse davranışlarını süzgeçten geçiren, gerçekçi biri gibi olur mu? Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Sakın onlar için hayıflanma. Hiç kuşkusuz onların neler yaptıklarını Allah iyi bilir.
Tefhim-ul Kuran
Kötü olarak yapıp ettikleri kendisine çekici, süslü kılınıp da onu güzel gören mi (Allah katında kabul görecek)? Artık şüphesiz Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de hidayete eriştirir. Öyleyse, onlara karşı nefsin hasretlere kapılıp gitmesin. Gerçekten Allah, yapmakta olduklarını bilendir.
Yusuf Ali (English)
Is he, then, to whom the evil of his conduct is made alluring, so that he looks upon it(3880) as good, (equal to one who is rightly guided)? For Allah leaves to stray whom He wills, and guides whom He wills. So let not thy soul go out in (vainly) sighing after them: for Allah knows well all that they do!*
M. Pickthall (English)
Is he, the evil of whose deeds is made fair seeming unto him so that he deemeth it good, (other than Satan's dupe)? Allah verily sendeth whom He will astray, and guideth whom He will, so let not thy soul expire in sighings for them. Lo! Allah is Aware of what they do!
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi