Haşr Suresi - 24. ayet



Abdullah Parlıyan Meali
O Allah'tır herşeyi yaratan ve yoktan var eden en güzel şekil ve biçimler veren, en güzel ve mükemmel isimlerle, vasıflar da O'nundur. O'nundur göklerde ve yerde olan herşey, O'nun sınırsız şanını yüceltir yine herşey. Çünkü yalnız O'dur, mağlup edilemeyen gücün sahibi ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapan da yine O'dur.

Ahmet Varol Meali
O, yaratan, yoktan vareden, şekillendiren Allah'tır. En güzel adlar O'nundur. Göklerde ve yerde ne varsa O'nu tesbih etmektedir. O, yücedir, hikmet sahibidir.

Ali Bulaç Meali
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.

Diyanet İşleri Meali (Eski)
O, vareden, güzel yaratan, yarattıklarına şekil veren, en güzel adlar kendisinin olan Allah'tır. Göklerde ve yerde olanlar O'nu tesbih ederler. O güçlüdür, Hakim'dir.*

Diyanet İşleri Meali (Yeni)
O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Diyanet Vakfı Meali
O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.*

Elmalılı Hamdi Yazır Meali
O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, gâlib olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır.

Elmalılı Meali (Orjinal)
O öyle Allahki halık, barî, müsavvir o, en güzel isimler (Esmai hüsnâ) onun, bütün Göklerdeki ve yerdeki ona tesbih eder, o öyle azîz öyle hakîmdir

Hasan Basri Çantay Meali
O, öyle Allahdır ki vücûde getireceği her şey'i hikmeti muktezaasınca takdîr edendir. Onları var edendir. Varlıklara suuret verendir. En güzel isimler Onun. Göklerde ve yerde ne varsa (hepsi) Onu tesbîh (ve tenzîh) eder. O, gaalib-i mutlakdır. Yegâne hukûm ve hikmet saahibidir.

Hayrat Neşriyat Meali
O, Hâlık (herşeyi yaratan), Bâri' (yoktan var eden), Müsavvir (her mahlûka sûret veren) Allah'dır. Esmâü'l-Hüsnâ (en güzel isimler) O'nundur. Göklerde ve yerde ne varsa, O'nu tesbîh eder. Çünki O, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.(2)*

Ömer Nasuhi Bilmen Meali
O yaratıcı, vücuda çıkarıcı, eşyaya sûret verici olan Allah Teâlâ'dır. O'nun için pek güzel isimler vardır. O'nun için göklerde ve yerde ne varsa tesbih eder ve azîz, hakîm olan O'dur.

Suat Yıldırım Meali
Allah o gerçek İlahtır ki halık'tır, bârî'dir, musavvir'dir. Hasılı, en güzel isimler ve vasıflar O'nundur. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi O'nu tesbih ve tenzih eder. O, azizdir, hakimdir. [17, 44]*

Şaban Piriş Meali
O Allah, yaratan, yoktan vareden, şekil verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yede ne varsa O'nu tesbih eder. O, güçlüdür, Hakim'dir.

İbni Kesir
O, öyle Allah'tır ki; Halik, Bari, Musavvir'dir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nu tesbih ederler. Ve O; Aziz'dir, Hakim' dir.

Seyyid Kutub
O yaratan, yoktan var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. İsimlerin en güzelleri O'na aittir. Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nu takdis etmektedir. Üstün güç sahibi ve herşeyi hikmeti uyarınca yapandır.

Tefhim-ul Kuran
O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.

Yusuf Ali (English)
He is Allah, the Creator,(5405) the Evolver, the Bestower of Forms(5406) (or Colours). To Him belong(5407) the Most Beautiful Names: whatever is in the heavens and on earth, doth declare His Praises and Glory:(5408) and He is the Exalted in Might, the Wise.*

M. Pickthall (English)
He is Allah, the Creator, the Shaper out of naught, the Fashioner. His are the most beautiful names. All that is in the heavens and the earth glorifieth Him, and He is the Mighty, the Wise.

SURELER 1 - Fâtiha Suresi 2 - Bakara Suresi 3 - Âl-i İmrân Suresi 4 - Nisâ Suresi 5 - Mâide Suresi 6 - En’âm Suresi 7 - A’râf Suresi 8 - Enfâl Suresi 9 - Tevbe Suresi 10 - Yûnus Suresi 11 - Hûd Suresi 12 - Yûsuf Suresi 13 - Ra’d Suresi 14 - İbrahim Suresi 15 - Hicr Suresi 16 - Nahl Suresi 17 - İsrâ Suresi 18 - Kehf Suresi 19 - Meryem Suresi 20 - Tâ-Hâ Suresi 21 - Enbiyâ Suresi 22 - Hac Suresi 23 - Mü’minûn Suresi 24 - Nûr Suresi 25 - Furkân Suresi 26 - Şu’arâ Suresi 27 - Neml Suresi 28 - Kasas Suresi 29 - Ankebût Suresi 30 - Rûm Suresi 31 - Lokman Suresi 32 - Secde Suresi 33 - Ahzâb Suresi 34 - Sebe’ Suresi 35 - Fâtır Suresi 36 - Yâsîn Suresi 37 - Sâffât Suresi 38 - Sâd Suresi 39 - Zümer Suresi 40 - Mü’min Suresi 41 - Fussilet Suresi 42 - Şûrâ Suresi 43 - Zuhruf Suresi 44 - Duhân Suresi 45 - Câsiye Suresi 46 - Ahkâf Suresi 47 - Muhammed Suresi 48 - Fetih Suresi 49 - Hucurât Suresi 50 - Kâf Suresi 51 - Zâriyât Suresi 52 - Tûr Suresi 53 - Necm Suresi 54 - Kamer Suresi 55 - Rahmân Suresi 56 - Vâkı’a Suresi 57 - Hadîd Suresi 58 - Mücâdele Suresi 59 - Haşr Suresi 60 - Mümtehine Suresi 61 - Saff Suresi 62 - Cum’a Suresi 63 - Münâfikûn Suresi 64 - Teğâbun Suresi 65 - Talâk Suresi 66 - Tahrîm Suresi 67 - Mülk Suresi 68 - Kalem Suresi 69 - Hâkka Suresi 70 - Me’âric Suresi 71 - Nûh Suresi 72 - Cin Suresi 73 - Müzzemmil Suresi 74 - Müddessir Suresi 75 - Kıyâme Suresi 76 - İnsan Suresi 77 - Mürselât Suresi 78 - Nebe’ Suresi 79 - Nâzi’ât Suresi 80 - Abese Suresi 81 - Tekvîr Suresi 82 - İnfitâr Suresi 83 - Mutaffifîn Suresi 84 - İnşikâk Suresi 85 - Bürûc Suresi 86 - Târık Suresi 87 - A’lâ Suresi 88 - Gâşiye Suresi 89 - Fecr Suresi 90 - Beled Suresi 91 - Şems Suresi 92 - Leyl Suresi 93 - Duhâ Suresi 94 - İnşirâh Suresi 95 - Tîn Suresi 96 - Alak Suresi 97 - Kadr Suresi 98 - Beyyine Suresi 99 - Zilzâl Suresi 100 - Âdiyât Suresi 101 - Kâri’a Suresi 102 - Tekâsür Suresi 103 - Asr Suresi 104 - Hümeze Suresi 105 - Fil Suresi 106 - Kureyş Suresi 107 - Mâ’ûn Suresi 108 - Kevser Suresi 109 - Kâfirûn Suresi 110 - Nasr Suresi 111 - Tebbet Suresi 112 - İhlâs Suresi 113 - Felâk Suresi 114 - Nâs Suresi