Kalem Suresi - 26. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Ama bahçeyi o perişan haliyle görünce: “Herhalde biz yanlış yere gelmişiz, bizim bahçe burası değildir veya biz sapık insanlarız fakir ve yoksulları haklarından mahrum etmeye çalışıyoruz” dediler.
Ahmet Varol Meali
Fakat onu (bahçeyi) gördüklerinde: "Herhalde yanlış geldik" dediler.
Ali Bulaç Meali
Ama onu görünce: 'Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmışız' dediler.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
26,27. Bahçeyi gördüklerinde: "Herhalde yolumuzu şaşırmış olacağız; belki de biz yoksun bırakıldık" dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Fakat bahçeyi o hâlde gördüklerinde, “Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız!” dediler.
Diyanet Vakfı Meali
Fakat bahçeyi gördüklerinde: Mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız! dediler. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Biz herhalde yanlış gelmişiz" dediler .
Elmalılı Meali (Orjinal)
Vakta ki o bağı gördüler, biz, dediler: her halde yanlış gelmişiz
Hasan Basri Çantay Meali
Fakat onu (bu halde) görüverince dediler ki: «Her halde biz yanlış gelenleriz».
Hayrat Neşriyat Meali
Fakat orayı (bahçeyi o perişan hâlde) gördüklerinde: “Muhakkak biz, elbette(bahçesinin yolunu) şaşıran kimseleriz (her hâlde yanlış yere geldik!)” dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Vaktâ ki o bostanlarını (o halde) gördüler, dediler ki: «Şüphe yok bizler elbette sapık kimseleriz.
Suat Yıldırım Meali
Bahçeyi görünce: apışıp kaldılar. “Galiba yolu şaşırdık, yanlış yere geldik! ” dediler.
Şaban Piriş Meali
Onu gördüklerinde:-Yolu şaşırdık, dediler.
İbni Kesir
Onu gördüklerinde dediler ki: Herhalde biz yanlış geldik.
Seyyid Kutub
Fakat bahçeyi görünce «Herhalde biz yolu şaşırdık» dediler.
Tefhim-ul Kuran
Ama onu görünce: «Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmışız» dediler.
Yusuf Ali (English)
But when they saw the (garden), they said: "We have surely lost our way:(5611)*
M. Pickthall (English)
But when they saw it, they said: Lo! we are in error!
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi