Sâd Suresi - 22. ayet



Abdullah Parlıyan Meali
Davut onları yanında görünce telaşlanıp korktu; bunun üzerine “korkma!” dediler. “Biz sadece iki davacıyız, birimiz ötekinin hakkına tecavüz etti. Şimdi sen aramızda adaletle karar ver, adaletten ayrılıp bize zulmetme, bize dosdoğru yolu göster” dediler.

Ahmet Varol Meali
Onlar Davud'un yanına girdiklerinde kendilerinden korktu. Dediler ki: "Korkma. (Biz) iki davacı(yız). Birimiz ötekine haksızlık etti. Sen aramızda hak ile hükmet, zulme sapma ve bizi yolun ortasına yönelt.

Ali Bulaç Meali
Davud(un yanın)a girdiklerinde, onlardan ürkmüştü; dediler ki: 'Korkma, iki davacıyız, birimiz diğerimize haksızlıkta bulundu. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, kararında haktan ayrılma ve bize tam doğruyu göster.'

Diyanet İşleri Meali (Eski)
21,22. Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mabedin duvarına tırmanıp Davud'un yanına girmişlerdi de, o onlardan ürkmüştü. Şöyle demişlerdi: "Korkma, birbirinin hakkına tecavüz etmiş iki davacıyız; aramızda adaletle hükmet, ondan ayrılma, bizi doğru yola çıkar."

Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Hani Dâvûd’un yanına girmişlerdi de Dâvûd onlardan korkmuştu. Onlar, “Korkma! Biz, iki davacı grubuz. Birimiz diğerine haksızlık etmiştir. Aramızda adaletle hükmet. Zulmetme ve bizi hak yola ilet” dediler.

Diyanet Vakfı Meali
21, 22. (Ey Muhammed!), Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanıp, Davud'un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu. «Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster» dediler.  *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Davud'un yanına giriverdiler de onlardan telaşe düştü. Ona "Korkma!" dediler, biz iki davacıyız. Birimiz, birimize haksızlık etti. Şimdi sen aramızda hak ile hüküm ver ve aşırı gitme de bizi doğru yolun ortasına çıkar.

Elmalılı Meali (Orjinal)
O vakıt Davudun üzerine giriverdiler de onlardan telâşa düştü, korkma dediler: iki hasmız, ba'zımız ba'zımıza tecavüz etti, şimdi sen aramızda hakk ile hukmet ve aşırı gitme de bizi doğru yolun ortasına çıkar

Hasan Basri Çantay Meali
O vakit Dâvudun karşısına girivermişlerdi de o, bunlardan telâşa düşmüşdü. «Korkma, dediler, (biz) iki da'vâcı (yız). Birimiz ötekimin hakkına) tecâvüz etdi. Şimdi sen aramızda adaletle hükmet. Aşırı gitme. Bizi doğru yolun ortasına çıkar».

Hayrat Neşriyat Meali
O vakit Dâvûd'un yanına girmişlerdi de (Dâvûd) onlardan ürkmüştü. Dediler ki: “Korkma! (Biz) birbirimizin hakkına tecâvüz eden iki da'vâcıyız; şimdi (sen) aramızda hak ile hükmet; haksızlık etme ve bizi (doğru) yolun ortasına çıkar!”

Ömer Nasuhi Bilmen Meali
O vakit te ki, Dâvûd'un karşısına girmişlerdi de, onlardan korkuya düşmüştü. Dediler ki: «Korkma, iki davacı ki, bazımız bazısı üzerine tecavüz etmiş oldu. Artık sen aramızda hak ile hükmet, gadr etme ve bizi doğru yolun ortasına sevket.»

Suat Yıldırım Meali
21, 22. O mahkemeleşen hasımların olayından haberin oldu mu? Onlar mâbedin duvarına tırmanıp Davud'un yanına birden girince o, onlardan ürktü. Onlar da “Korkma! dediler, biz sadece birbirimize hakkı geçen iki dâvalıyız. Senden dileğimiz: Aramızda adaletle hükmet, haktan uzaklaşma ve bize tam doğruyu göster. ” {KM, II Samuel 11; Mezmurlar 2, 7}

Şaban Piriş Meali
Davud'un yanına girmişlerdi. Davut da onlardan korkmuştu.-Korkma, dediler. Birbirinin hakkını yemiş iki davacıyız. Aramızda hakkıyla hüküm ver. Hak'tan ayrılma. Bize orta yolu buldur.

İbni Kesir
Davud'un yanına girmişlerdi de o, kendilerinden ürkmüştü. Demişlerdi ki: Korkma, iki davacı; birimiz birimizin hakkına tecavüz etti. Sen, aramızda hak ile hüküm ver. Ve ondan ayrılma. Bizi, doğru yolun ortasına ilet.

Seyyid Kutub
Hani Davud'un yanına girmişlerdi de, Davud onlardan korkmuştu. «Korkma dediler, biz iki davacıyız. Birimiz ötekinin hakkına saldırdı. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, adaletten ayrılıp bize zulmetme, bizi doğru yola çıkar.»

Tefhim-ul Kuran
Davud(un yanın)a girdiklerinde, o, onlardan ürkmüştü; onlar dediler ki: «Korkma, iki davacıyız, birimiz diğerimize haksızlıkta bulundu. Şimdi sen aramızda hak ile hükmet, kararında zulme sapma ve bizi doğru yolun ortasına yöneltip ilet.»

Yusuf Ali (English)
When they entered the presence of David,(4172) and he was terrified of them, they said: "Fear not: we are two disputants, one of whom has wronged the other: Decide now between us with truth, and treat us not with injustice, but guide us to the even Path..*

M. Pickthall (English)
How they burst in upon David, and he was afraid of them. They said Be not afraid (We are) two litigants, one of whom hath wronged the other, therefor judge aright between us; be not unjust; and show us the fair way.

SURELER 1 - Fâtiha Suresi 2 - Bakara Suresi 3 - Âl-i İmrân Suresi 4 - Nisâ Suresi 5 - Mâide Suresi 6 - En’âm Suresi 7 - A’râf Suresi 8 - Enfâl Suresi 9 - Tevbe Suresi 10 - Yûnus Suresi 11 - Hûd Suresi 12 - Yûsuf Suresi 13 - Ra’d Suresi 14 - İbrahim Suresi 15 - Hicr Suresi 16 - Nahl Suresi 17 - İsrâ Suresi 18 - Kehf Suresi 19 - Meryem Suresi 20 - Tâ-Hâ Suresi 21 - Enbiyâ Suresi 22 - Hac Suresi 23 - Mü’minûn Suresi 24 - Nûr Suresi 25 - Furkân Suresi 26 - Şu’arâ Suresi 27 - Neml Suresi 28 - Kasas Suresi 29 - Ankebût Suresi 30 - Rûm Suresi 31 - Lokman Suresi 32 - Secde Suresi 33 - Ahzâb Suresi 34 - Sebe’ Suresi 35 - Fâtır Suresi 36 - Yâsîn Suresi 37 - Sâffât Suresi 38 - Sâd Suresi 39 - Zümer Suresi 40 - Mü’min Suresi 41 - Fussilet Suresi 42 - Şûrâ Suresi 43 - Zuhruf Suresi 44 - Duhân Suresi 45 - Câsiye Suresi 46 - Ahkâf Suresi 47 - Muhammed Suresi 48 - Fetih Suresi 49 - Hucurât Suresi 50 - Kâf Suresi 51 - Zâriyât Suresi 52 - Tûr Suresi 53 - Necm Suresi 54 - Kamer Suresi 55 - Rahmân Suresi 56 - Vâkı’a Suresi 57 - Hadîd Suresi 58 - Mücâdele Suresi 59 - Haşr Suresi 60 - Mümtehine Suresi 61 - Saff Suresi 62 - Cum’a Suresi 63 - Münâfikûn Suresi 64 - Teğâbun Suresi 65 - Talâk Suresi 66 - Tahrîm Suresi 67 - Mülk Suresi 68 - Kalem Suresi 69 - Hâkka Suresi 70 - Me’âric Suresi 71 - Nûh Suresi 72 - Cin Suresi 73 - Müzzemmil Suresi 74 - Müddessir Suresi 75 - Kıyâme Suresi 76 - İnsan Suresi 77 - Mürselât Suresi 78 - Nebe’ Suresi 79 - Nâzi’ât Suresi 80 - Abese Suresi 81 - Tekvîr Suresi 82 - İnfitâr Suresi 83 - Mutaffifîn Suresi 84 - İnşikâk Suresi 85 - Bürûc Suresi 86 - Târık Suresi 87 - A’lâ Suresi 88 - Gâşiye Suresi 89 - Fecr Suresi 90 - Beled Suresi 91 - Şems Suresi 92 - Leyl Suresi 93 - Duhâ Suresi 94 - İnşirâh Suresi 95 - Tîn Suresi 96 - Alak Suresi 97 - Kadr Suresi 98 - Beyyine Suresi 99 - Zilzâl Suresi 100 - Âdiyât Suresi 101 - Kâri’a Suresi 102 - Tekâsür Suresi 103 - Asr Suresi 104 - Hümeze Suresi 105 - Fil Suresi 106 - Kureyş Suresi 107 - Mâ’ûn Suresi 108 - Kevser Suresi 109 - Kâfirûn Suresi 110 - Nasr Suresi 111 - Tebbet Suresi 112 - İhlâs Suresi 113 - Felâk Suresi 114 - Nâs Suresi