Yûsuf Suresi - 21. ayet



Abdullah Parlıyan Meali
Ve onu satın alan Mısırlı adam karısına, “O'na iyi bak” dedi. “Belki bize yararı olur. Kaldı ki, evlatlık edinebiliriz onu.” Böylece Yûsuf'a o ülkede iyi bir yer sağladık ki, ona olayların içyüzüne ve gerçek anlamına dair bir kavrama öğretelim diye. Allah şüphesiz istediğini yapmaya güç yetirendir. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmiyorlar.

Ahmet Varol Meali
Mısır'da onu satın alan kişi hanımına: "Buna iyi bak! Olur ki bize yarar sağlar yahut kendisini evlat ediniriz" dedi. Böylece Yusuf'u (o) yere yerleştirdik ki, kendisine rüyaların yorumunu öğretelim. Allah emrinde galibdir (mutlak güç ve irade sahibidir), ancak insanların çoğu bilmez.

Ali Bulaç Meali
Onu satın alan bir Mısır'lı (aziz,) karısına: 'Onun yerini üstün tut (ona güzel bak), umulur ki bize bir yararı dokunur ya da onu evlat ediniriz' dedi. Böylelikle biz, Yusuf'u yeryüzünde (Mısır'da) yerleşik kıldık. Ona sözlerin yorumundan (olan bir bilgiyi) öğrettik. Allah, emrinde galib olandır, ancak insanların çoğu bilmezler.

Diyanet İşleri Meali (Eski)
Mısır'da onu satın alan kimse karısına: "Ona güzel bak, belki bize faydası olur yahut ta onu evlat ediniriz" dedi. Biz işte böylece Yusuf'u o yere yerleştirdik; ona, rüyaların nasıl yorumlanacağını öğrettik. Allah, işinde hakimdir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Onu satın alan Mısırlı kişi, hanımına dedi ki: “Ona iyi bak. Belki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz.” İşte böylece biz Yûsuf’u o yere (Mısır’a) yerleştirdik ve ona (rüyadaki) olayların yorumunu öğretelim diye böyle yaptık. Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

Diyanet Vakfı Meali
Mısır'da onu satın alan adam, karısına dedi ki: «Ona değer ver ve güzel bak! Umulur ki bize faydası olur. Veya onu evlât ediniriz.» İşte böylece (Mısır'da adaletle hükmetmesi) ve kendisine (rüyadaki) olayların yorumunu öğretmemiz için Yusuf'u o yere yerleştirdik. Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.  *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Onu satın alan Mısırlı, eşine dedi ki: "Buna güzel bak. Bize faydalı olabilir, ya da evlat ediniriz." Yusuf'u böylece oraya yerleştirdik. Ona rüyaların tabirini de öğrettik. Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

Elmalılı Meali (Orjinal)
Mısırdan onu satın alan ise haremine dedi ki: buna güzel bak, umulur ki bize faidesi olacaktır, yâhud evlâd ediniriz, bu suretle Yusüfü orada yerleştirdik; hem de ona hâdisatın mealini istihraca dair ılimler öğretelim diye, öyleya Allah, emrine galibdir velâkin insanların ekserisi bilmezler

Hasan Basri Çantay Meali
Onu satın alan bir Mısırlı, karısına dedi ki: «Bunun makaamını (indimizde) şerefli tut. Umulur ki bize fâidesi olur. Yahud onu evlâd ediniriz», işte Yuusufu böylece arz (-ı Mısır) da yerleşdirdik ve ona rü'yâların ta'bîrini öğretdik. Allah emrinde (haakim ve) gaalibdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.

Hayrat Neşriyat Meali
Onu satın alan Mısır'lı (vezir) ise, karısına: “Onun makamını şerefli tut (ona iyi bak)! Olur ki bize faydası dokunur veya onu evlâd ediniriz” dedi.(1) Böylece Yûsuf'u o yerde (Mısır'da) yerleştirdik (ki adâletle hükmetsin), bir de ona rüyâların ta'bîrini öğretelim(diye böyle yaptık).(2) Allah ise, emrinde galibdir (dilediği herşeyi yapar); fakat insanların çoğu bilmezler.*

Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve O'nu satın alan Mısırlı, refikasına dedi ki: «O'nun mevkine güzelce riâyet et. Umulur ki, bize faideli olacaktır veya O'nu evlad ediniriz.» Ve işte Yusufu öylece Mısır'da yerleştirdik ve hem de O'na rüyaların tâbirini öğretelim diye. Ve Allah Teâlâ, emri üzerine galiptir velâkin nâsın ekserisi bilmezler.

Suat Yıldırım Meali
Mısır'da Yusuf'u satın alan vezir, hanımına: “Ona güzel bak! ” dedi, “Belki bize faydası dokunur, yahut onu evlat ediniriz! ” Böylece Yusuf'un o ülkede yerini sağlamlaştırdık, ona imkân verdik ve bu cümleden olarak, ona rüyaların yorumunu öğrettik. Allah Teâlâ iradesini yerine getirmekte her zaman mutlak galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler. {KM, Tekvin 10, 6; Keza 39. bölüm}*

Şaban Piriş Meali
Mısır'da onu satın alan kimse, karısına: -Ona güzel bak, belki bize faydası olur veya onu evlat ediniriz, dedi. Yusuf'u biz, oraya böyle yerleştirdik. Ona olayların yorumunu öğrettik. Allah, işinde hakimdir fakat insanların çoğu bunu bilmez

İbni Kesir
Onu satın alan Mısırlı, karısına dedi ki: Ona güzel bak, olur ki bize faydası dokunur veya onu evlad ediniriz. İşte böylece Yusuf'u Biz oraya yerleştirdik. Ve ona rüyaların yorumunu öğrettik. Ve Allah; emrinde galibdir. Fakat insanların çoğu bilmezler.

Seyyid Kutub
Onu satın alan Mısırlı, karısına «Bu çocuğa iyi bak, ilerde işimize yarayabilir, belki de onu evlâd ediniriz» dedi. Böylece Yusuf'a güvenli bir barınak sağladık, ona olayların (ya da rüyaların) yorumuna ilişkin bazı bilgiler öğrettik. Allah, meramını kesinlikle yürütür. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

Tefhim-ul Kuran
Onu satın alan bir Mısır'lı (aziz,) karısına: «Onun yerini üstün tut (ona güzel bak). Umulur ki bize bir yararı dokunur ya da onu evlat ediniriz.» dedi. Böylelikle biz, Yusuf'u yeryüzünde (Mısır'da) yerleşik kıldık. Ona sözlerin yorumundan (olan bir bilgiyi) öğrettik. Allah, emrinde galib olandır, ancak insanların çoğu bilmezler.

Yusuf Ali (English)
The man in Egypt(1659) who bought him, said to his wife: "Make his stay (among us) honourable:(1660) may be he will bring us much good, or we shall adopt him as a son." Thus did We establish Joseph in the land,(1661) that We might teach him the interpretation of stories(1662) (and events). And Allah hath full power and control over His affairs; but most among mankind know it not.(1663)*

M. Pickthall (English)
And he of Egypt who purchased him said unto his wife: Receive him honourably. Perchance he may prove useful to us or we may adopt him as a son. Thus We established Joseph in the land that We might teach him the interpretation of events. And Allah was predominant in his career, but most of mankind know not.

SURELER 1 - Fâtiha Suresi 2 - Bakara Suresi 3 - Âl-i İmrân Suresi 4 - Nisâ Suresi 5 - Mâide Suresi 6 - En’âm Suresi 7 - A’râf Suresi 8 - Enfâl Suresi 9 - Tevbe Suresi 10 - Yûnus Suresi 11 - Hûd Suresi 12 - Yûsuf Suresi 13 - Ra’d Suresi 14 - İbrahim Suresi 15 - Hicr Suresi 16 - Nahl Suresi 17 - İsrâ Suresi 18 - Kehf Suresi 19 - Meryem Suresi 20 - Tâ-Hâ Suresi 21 - Enbiyâ Suresi 22 - Hac Suresi 23 - Mü’minûn Suresi 24 - Nûr Suresi 25 - Furkân Suresi 26 - Şu’arâ Suresi 27 - Neml Suresi 28 - Kasas Suresi 29 - Ankebût Suresi 30 - Rûm Suresi 31 - Lokman Suresi 32 - Secde Suresi 33 - Ahzâb Suresi 34 - Sebe’ Suresi 35 - Fâtır Suresi 36 - Yâsîn Suresi 37 - Sâffât Suresi 38 - Sâd Suresi 39 - Zümer Suresi 40 - Mü’min Suresi 41 - Fussilet Suresi 42 - Şûrâ Suresi 43 - Zuhruf Suresi 44 - Duhân Suresi 45 - Câsiye Suresi 46 - Ahkâf Suresi 47 - Muhammed Suresi 48 - Fetih Suresi 49 - Hucurât Suresi 50 - Kâf Suresi 51 - Zâriyât Suresi 52 - Tûr Suresi 53 - Necm Suresi 54 - Kamer Suresi 55 - Rahmân Suresi 56 - Vâkı’a Suresi 57 - Hadîd Suresi 58 - Mücâdele Suresi 59 - Haşr Suresi 60 - Mümtehine Suresi 61 - Saff Suresi 62 - Cum’a Suresi 63 - Münâfikûn Suresi 64 - Teğâbun Suresi 65 - Talâk Suresi 66 - Tahrîm Suresi 67 - Mülk Suresi 68 - Kalem Suresi 69 - Hâkka Suresi 70 - Me’âric Suresi 71 - Nûh Suresi 72 - Cin Suresi 73 - Müzzemmil Suresi 74 - Müddessir Suresi 75 - Kıyâme Suresi 76 - İnsan Suresi 77 - Mürselât Suresi 78 - Nebe’ Suresi 79 - Nâzi’ât Suresi 80 - Abese Suresi 81 - Tekvîr Suresi 82 - İnfitâr Suresi 83 - Mutaffifîn Suresi 84 - İnşikâk Suresi 85 - Bürûc Suresi 86 - Târık Suresi 87 - A’lâ Suresi 88 - Gâşiye Suresi 89 - Fecr Suresi 90 - Beled Suresi 91 - Şems Suresi 92 - Leyl Suresi 93 - Duhâ Suresi 94 - İnşirâh Suresi 95 - Tîn Suresi 96 - Alak Suresi 97 - Kadr Suresi 98 - Beyyine Suresi 99 - Zilzâl Suresi 100 - Âdiyât Suresi 101 - Kâri’a Suresi 102 - Tekâsür Suresi 103 - Asr Suresi 104 - Hümeze Suresi 105 - Fil Suresi 106 - Kureyş Suresi 107 - Mâ’ûn Suresi 108 - Kevser Suresi 109 - Kâfirûn Suresi 110 - Nasr Suresi 111 - Tebbet Suresi 112 - İhlâs Suresi 113 - Felâk Suresi 114 - Nâs Suresi