Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti ile İlgili Hadisler
3975-)
Lakıt b. Sabire'den (şöyle) dedi(ği) rivâyet olunmuştur: Ben Elmüntefik oğullarının Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a giden elçileri, yahutta müntefik oğullanma heyeti içerisinde idim. Lakıt sözlerine devam ederek 142 numaralı) hadisi (olduğu gibi) nakletti. Sonra da (şöyle) dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (konuşurken) kelimesini (si'nin esresiyle) " lâ tahsibenne" diye telafuz etti, " vela tahsebenne" diye telaffuz etmedi.(*) (*) Tirmizi savm: 69, Nesâi Iahâte 9l İbn Mâce lahâre 54 Darimi Vutlû, 34 Ahmed, IV-211.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3975-)
Lakıt b. Sabire'den (şöyle) dedi(ği) rivâyet olunmuştur: Ben Elmüntefik oğullarının Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a giden elçileri, yahutta müntefik oğullanma heyeti içerisinde idim. Lakıt sözlerine devam ederek 142 numaralı) hadisi (olduğu gibi) nakletti. Sonra da (şöyle) dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (konuşurken) kelimesini (si'nin esresiyle) " lâ tahsibenne" diye telafuz etti, " vela tahsebenne" diye telaffuz etmedi.(*) (*) Tirmizi savm: 69, Nesâi Iahâte 9l İbn Mâce lahâre 54 Darimi Vutlû, 34 Ahmed, IV-211.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3976-)
İbn Abbâs'dan rivâyet edilmiştir; kendisine ait küçük bir koyun sürüsü içerisinde bulunan bir adama rastladılar. (Adam onlara) " Es-selâmu aleyküm= Allah'ın selâmı sizin üzerinize olsun" diyerek selâm verdi. (Onlar da) onu öldürdüler bu sürüyü ele geçirdiler. Bunun üzerine, " Size selâm verene dünya hayatının geçici menfatini gözeterek; Sen mü'min değilsin, demeyin..." Nisa (4) 24. (Yani) şu küçük davar sürüsü gibi (geçici menfaatlere göz) dikerek böyle işler yapmayın) ayet-i kerimesi indi. tefsir 14 17: Müslim, tefsir 22.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3976-)
İbn Abbâs'dan rivâyet edilmiştir; kendisine ait küçük bir koyun sürüsü içerisinde bulunan bir adama rastladılar. (Adam onlara) " Es-selâmu aleyküm= Allah'ın selâmı sizin üzerinize olsun" diyerek selâm verdi. (Onlar da) onu öldürdüler bu sürüyü ele geçirdiler. Bunun üzerine, " Size selâm verene dünya hayatının geçici menfatini gözeterek; Sen mü'min değilsin, demeyin..." Nisa (4) 24. (Yani) şu küçük davar sürüsü gibi (geçici menfaatlere göz) dikerek böyle işler yapmayın) ayet-i kerimesi indi. tefsir 14 17: Müslim, tefsir 22.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3976-)
İbn Abbâs'dan rivâyet edilmiştir; kendisine ait küçük bir koyun sürüsü içerisinde bulunan bir adama rastladılar. (Adam onlara) " Es-selâmu aleyküm= Allah'ın selâmı sizin üzerinize olsun" diyerek selâm verdi. (Onlar da) onu öldürdüler bu sürüyü ele geçirdiler. Bunun üzerine, " Size selâm verene dünya hayatının geçici menfatini gözeterek; Sen mü'min değilsin, demeyin..." Nisa (4) 24. (Yani) şu küçük davar sürüsü gibi (geçici menfaatlere göz) dikerek böyle işler yapmayın) ayet-i kerimesi indi. tefsir 14 17: Müslim, tefsir 22.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3977-)
Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; aleyhi ve sellem), (özürlü anlamına gelen) Nisa (4) 95. kelimesini ranm fetfasıyla gayre şekilde) okurmuş. Dâvûd dedi ki: Ancak bu hadisin ravilerinden) Saîd b. Mansûr (Muhammed b. Süleyman'ın rivâyetinde geçen) " okurdu" kelimesini rivâyet etmedi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3977-)
Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; aleyhi ve sellem), (özürlü anlamına gelen) Nisa (4) 95. kelimesini ranm fetfasıyla gayre şekilde) okurmuş. Dâvûd dedi ki: Ancak bu hadisin ravilerinden) Saîd b. Mansûr (Muhammed b. Süleyman'ın rivâyetinde geçen) " okurdu" kelimesini rivâyet etmedi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3977-)
Zeyd b. Sabit (radıyallahü anh)'dan rivâyet olunduğuna göre; aleyhi ve sellem), (özürlü anlamına gelen) Nisa (4) 95. kelimesini ranm fetfasıyla gayre şekilde) okurmuş. Dâvûd dedi ki: Ancak bu hadisin ravilerinden) Saîd b. Mansûr (Muhammed b. Süleyman'ın rivâyetinde geçen) " okurdu" kelimesini rivâyet etmedi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3978-)
Enes b. Mâlik'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şu ayet-i kerimeyi okudu ve (içerisinde bulunan) kelimelerini " elaynü bilayni" şeklinde okudu. kıraat I.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3978-)
Enes b. Mâlik'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şu ayet-i kerimeyi okudu ve (içerisinde bulunan) kelimelerini " elaynü bilayni" şeklinde okudu. kıraat I.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3978-)
Enes b. Mâlik'den rivâyet olunduğuna göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şu ayet-i kerimeyi okudu ve (içerisinde bulunan) kelimelerini " elaynü bilayni" şeklinde okudu. kıraat I.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3979-)
Enes b. Mâlik’den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), " Onda (Tevratta) onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılık kısas yazdık" Ma'ide (5)45. mealindeki ayet-i kerimeyi); şeklinde okumuştur. kıraat, 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3979-)
Enes b. Mâlik’den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), " Onda (Tevratta) onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılık kısas yazdık" Ma'ide (5)45. mealindeki ayet-i kerimeyi); şeklinde okumuştur. kıraat, 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3979-)
Enes b. Mâlik’den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), " Onda (Tevratta) onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılık kısas yazdık" Ma'ide (5)45. mealindeki ayet-i kerimeyi); şeklinde okumuştur. kıraat, 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3980-)
Atiyye b. Sa'd El-Avfî'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: o Allah'dır ki, sizin za'fdan yarattı" Rûm (30) 54. ayetini Abdullah b. Ömer’in yanında (kelimesinin ilk harfini üstün olarak) okudum? da bana; min du'fin" oku, dedi (ve sözüne şöyle devam etti): Ben bu ayeti Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a senin bana okuduğun şekilde okudum da benim sana itiraz ettiğim gibi bana itiraz etti." Kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3980-)
Atiyye b. Sa'd El-Avfî'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: o Allah'dır ki, sizin za'fdan yarattı" Rûm (30) 54. ayetini Abdullah b. Ömer’in yanında (kelimesinin ilk harfini üstün olarak) okudum? da bana; min du'fin" oku, dedi (ve sözüne şöyle devam etti): Ben bu ayeti Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a senin bana okuduğun şekilde okudum da benim sana itiraz ettiğim gibi bana itiraz etti." Kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3980-)
Atiyye b. Sa'd El-Avfî'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: o Allah'dır ki, sizin za'fdan yarattı" Rûm (30) 54. ayetini Abdullah b. Ömer’in yanında (kelimesinin ilk harfini üstün olarak) okudum? da bana; min du'fin" oku, dedi (ve sözüne şöyle devam etti): Ben bu ayeti Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a senin bana okuduğun şekilde okudum da benim sana itiraz ettiğim gibi bana itiraz etti." Kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3981-)
Ebû Saîd'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) (Rûm sûresinin 54. ayet-i kerimesinde geçen) kelimesini dat'ın ötresiyle du'fin şeklinde okumuştur. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3981-)
Ebû Saîd'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) (Rûm sûresinin 54. ayet-i kerimesinde geçen) kelimesini dat'ın ötresiyle du'fin şeklinde okumuştur. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3981-)
Ebû Saîd'den rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem) (Rûm sûresinin 54. ayet-i kerimesinde geçen) kelimesini dat'ın ötresiyle du'fin şeklinde okumuştur. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3982-)
Abdurrahman b. ebza'dan rivâyet olunduğuna göre; b. Ka'b, " deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle (evet) ancak onunla ferahlansınlar " Yunus (10) 58. ayet-i kerimesini (şeklinde okumuştur. Ebû Davûd dedi ki: kelimesi k'(tâ) ile okunur. Kıraat I.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3982-)
Abdurrahman b. ebza'dan rivâyet olunduğuna göre; b. Ka'b, " deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle (evet) ancak onunla ferahlansınlar " Yunus (10) 58. ayet-i kerimesini (şeklinde okumuştur. Ebû Davûd dedi ki: kelimesi k'(tâ) ile okunur. Kıraat I.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3982-)
Abdurrahman b. ebza'dan rivâyet olunduğuna göre; b. Ka'b, " deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle (evet) ancak onunla ferahlansınlar " Yunus (10) 58. ayet-i kerimesini (şeklinde okumuştur. Ebû Davûd dedi ki: kelimesi k'(tâ) ile okunur. Kıraat I.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3983-)
Übeyy b. Kab'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)" Deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle ancak onunla ferahlansınlar" (anlamındaki, Yunus suresinin 58. ayet-i kerimesini); Bifadlillahi ve birahmetihi febizalike feltefrahu hüve hayrun mimma tecmeûn" şeklinde okumuştur.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3983-)
Übeyy b. Kab'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)" Deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle ancak onunla ferahlansınlar" (anlamındaki, Yunus suresinin 58. ayet-i kerimesini); Bifadlillahi ve birahmetihi febizalike feltefrahu hüve hayrun mimma tecmeûn" şeklinde okumuştur.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3983-)
Übeyy b. Kab'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem)" Deki: Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle ancak onunla ferahlansınlar" (anlamındaki, Yunus suresinin 58. ayet-i kerimesini); Bifadlillahi ve birahmetihi febizalike feltefrahu hüve hayrun mimma tecmeûn" şeklinde okumuştur.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3984-)
Esma bin. Yezid'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i (" Onun yaptığı uygunsuz bir iştir" Hûd (II) 96. mealindeki ayet-i kerimeyi) (şeklinde) okurken işitmiş. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3984-)
Esma bin. Yezid'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i (" Onun yaptığı uygunsuz bir iştir" Hûd (II) 96. mealindeki ayet-i kerimeyi) (şeklinde) okurken işitmiş. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3984-)
Esma bin. Yezid'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i (" Onun yaptığı uygunsuz bir iştir" Hûd (II) 96. mealindeki ayet-i kerimeyi) (şeklinde) okurken işitmiş. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3985-)
Şehr b. Hûşeb'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben, Ümmü seleme'ye; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şu ti(ni) nasıl okurdu? diye sordum. Onu, " innehu amile gayra salihina Hûd. 46. şeklinde okudu" cevabını verdi. Davûd dedi ki: Bu hadisi Harun en-Nahvî ile Mûsâ da Sabit'ten Abdulaziz'in rivâyet ettiği gibi rivâyet ettiler. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3985-)
Şehr b. Hûşeb'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben, Ümmü seleme'ye; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şu ti(ni) nasıl okurdu? diye sordum. Onu, " innehu amile gayra salihina Hûd. 46. şeklinde okudu" cevabını verdi. Davûd dedi ki: Bu hadisi Harun en-Nahvî ile Mûsâ da Sabit'ten Abdulaziz'in rivâyet ettiği gibi rivâyet ettiler. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3985-)
Şehr b. Hûşeb'den rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben, Ümmü seleme'ye; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), şu ti(ni) nasıl okurdu? diye sordum. Onu, " innehu amile gayra salihina Hûd. 46. şeklinde okudu" cevabını verdi. Davûd dedi ki: Bu hadisi Harun en-Nahvî ile Mûsâ da Sabit'ten Abdulaziz'in rivâyet ettiği gibi rivâyet ettiler. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3986-)
Übeyy b. Ka'b şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) dua ettiği zaman (duaya) önce kendinden başlardı. (Birgün şöyle) buyurdu: rahmeti bizim ve (kardeşim) Mûsâ'nın üzerine olsun. Eğer (o) arkadaşından gördüğü şeylere sabretse (de bu gördükleri hakkında ona soru sormasa idi (daha pek çok acaiblik(ler) görecekti. Fakat o (gördüklerine sabredememesi neticesinde şöyle) dedi: Eğer bundan sonra (bir daha) sana bir şey sorarsam artık bana arkadaş olma. (O zaman) benim tarafımdan (yapılacak) son özüre ulaştın." Kehf. 18 76. Hamza (bu cümlede geçen Ledünnî kelimesini) dal harfinin ötresi ve nun harfinin şeddesi ile " ledünni şeklinde okudu. kıraat I; Tefsîrtil-kuran (18) I.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3986-)
Übeyy b. Ka'b şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) dua ettiği zaman (duaya) önce kendinden başlardı. (Birgün şöyle) buyurdu: rahmeti bizim ve (kardeşim) Mûsâ'nın üzerine olsun. Eğer (o) arkadaşından gördüğü şeylere sabretse (de bu gördükleri hakkında ona soru sormasa idi (daha pek çok acaiblik(ler) görecekti. Fakat o (gördüklerine sabredememesi neticesinde şöyle) dedi: Eğer bundan sonra (bir daha) sana bir şey sorarsam artık bana arkadaş olma. (O zaman) benim tarafımdan (yapılacak) son özüre ulaştın." Kehf. 18 76. Hamza (bu cümlede geçen Ledünnî kelimesini) dal harfinin ötresi ve nun harfinin şeddesi ile " ledünni şeklinde okudu. kıraat I; Tefsîrtil-kuran (18) I.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3986-)
Übeyy b. Ka'b şöyle demiştir: (sallallahü aleyhi ve sellem) dua ettiği zaman (duaya) önce kendinden başlardı. (Birgün şöyle) buyurdu: rahmeti bizim ve (kardeşim) Mûsâ'nın üzerine olsun. Eğer (o) arkadaşından gördüğü şeylere sabretse (de bu gördükleri hakkında ona soru sormasa idi (daha pek çok acaiblik(ler) görecekti. Fakat o (gördüklerine sabredememesi neticesinde şöyle) dedi: Eğer bundan sonra (bir daha) sana bir şey sorarsam artık bana arkadaş olma. (O zaman) benim tarafımdan (yapılacak) son özüre ulaştın." Kehf. 18 76. Hamza (bu cümlede geçen Ledünnî kelimesini) dal harfinin ötresi ve nun harfinin şeddesi ile " ledünni şeklinde okudu. kıraat I; Tefsîrtil-kuran (18) I.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3987-)
Übeyy b. Ka'b'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), şu " Benim tarafımdan sana özür ulaşmıştır," mealindeki, Kehf suresinin 76. ayeti(ni), şeklinde, nun harfinin ötresi ve şeddesi ile okumuştur. kıraat 1; Tefsîr'ul kur'an (18). Bu Hadis'i şerifle ilgili Açıklama 3924 nolu hadiste geçti.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3987-)
Übeyy b. Ka'b'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), şu " Benim tarafımdan sana özür ulaşmıştır," mealindeki, Kehf suresinin 76. ayeti(ni), şeklinde, nun harfinin ötresi ve şeddesi ile okumuştur. kıraat 1; Tefsîr'ul kur'an (18). Bu Hadis'i şerifle ilgili Açıklama 3924 nolu hadiste geçti.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3987-)
Übeyy b. Ka'b'dan rivâyet olunduğuna göre; (sallallahü aleyhi ve sellem), şu " Benim tarafımdan sana özür ulaşmıştır," mealindeki, Kehf suresinin 76. ayeti(ni), şeklinde, nun harfinin ötresi ve şeddesi ile okumuştur. kıraat 1; Tefsîr'ul kur'an (18). Bu Hadis'i şerifle ilgili Açıklama 3924 nolu hadiste geçti.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3988-)
Mısda' Ebû Yahya'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben İbn Abbâs'ı, " Übeyy b. Ka'b bana (Kehf süresindeki; kara balçıklı göze' anlamına gelen kelimeleri) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kendisine okuttuğu gibi (şeklinde) okudu, (yani) mimden sonraki harfi elif değil de hemze olarak okudu" derken işittim. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3988-)
Mısda' Ebû Yahya'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben İbn Abbâs'ı, " Übeyy b. Ka'b bana (Kehf süresindeki; kara balçıklı göze' anlamına gelen kelimeleri) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kendisine okuttuğu gibi (şeklinde) okudu, (yani) mimden sonraki harfi elif değil de hemze olarak okudu" derken işittim. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3988-)
Mısda' Ebû Yahya'dan rivâyet olunmuştur; dedi ki: Ben İbn Abbâs'ı, " Übeyy b. Ka'b bana (Kehf süresindeki; kara balçıklı göze' anlamına gelen kelimeleri) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kendisine okuttuğu gibi (şeklinde) okudu, (yani) mimden sonraki harfi elif değil de hemze olarak okudu" derken işittim. kıraat 1.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3989-)
Ebû Said el-Hudri'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Cennette) cennetin en yüksek yerlerinin halkından olan bir kimse (kendi makamının aşağısında bulunan) cennet (ehlin)e bakar da (aşağıda bulunan) cennet (ehlinin yüzü onun) yüzünün parlaklığı ile aydınlanır. (Çünkü o makamda bulunan cennet ehlinin) yüzleri inci parlaklığında bir yıldız gibidir." Ebû Dâvûd rivâyetine devam ederek şöyle) dedi: Bu hadis (bana) böyle (dürriyyûn" (şeklinde ki kiraatla, yani) hemzesiz ve ötreli dal harfiyle geldi. Dâvûd rivâyetine şöyle devam etti): Ebû Bekir ile Ömer de onlardandır. (Şu farkla ki Ebû Bekir ile Ömer), fazilet ve (büyük nimetlere erişme cihetiyle onlardan) daha da üstündürler." Mace, mukadime 9. Ahmed b. Hanbel I, 374, III 79.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3989-)
Ebû Said el-Hudri'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Cennette) cennetin en yüksek yerlerinin halkından olan bir kimse (kendi makamının aşağısında bulunan) cennet (ehlin)e bakar da (aşağıda bulunan) cennet (ehlinin yüzü onun) yüzünün parlaklığı ile aydınlanır. (Çünkü o makamda bulunan cennet ehlinin) yüzleri inci parlaklığında bir yıldız gibidir." Ebû Dâvûd rivâyetine devam ederek şöyle) dedi: Bu hadis (bana) böyle (dürriyyûn" (şeklinde ki kiraatla, yani) hemzesiz ve ötreli dal harfiyle geldi. Dâvûd rivâyetine şöyle devam etti): Ebû Bekir ile Ömer de onlardandır. (Şu farkla ki Ebû Bekir ile Ömer), fazilet ve (büyük nimetlere erişme cihetiyle onlardan) daha da üstündürler." Mace, mukadime 9. Ahmed b. Hanbel I, 374, III 79.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3989-)
Ebû Said el-Hudri'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: (Cennette) cennetin en yüksek yerlerinin halkından olan bir kimse (kendi makamının aşağısında bulunan) cennet (ehlin)e bakar da (aşağıda bulunan) cennet (ehlinin yüzü onun) yüzünün parlaklığı ile aydınlanır. (Çünkü o makamda bulunan cennet ehlinin) yüzleri inci parlaklığında bir yıldız gibidir." Ebû Dâvûd rivâyetine devam ederek şöyle) dedi: Bu hadis (bana) böyle (dürriyyûn" (şeklinde ki kiraatla, yani) hemzesiz ve ötreli dal harfiyle geldi. Dâvûd rivâyetine şöyle devam etti): Ebû Bekir ile Ömer de onlardandır. (Şu farkla ki Ebû Bekir ile Ömer), fazilet ve (büyük nimetlere erişme cihetiyle onlardan) daha da üstündürler." Mace, mukadime 9. Ahmed b. Hanbel I, 374, III 79.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3990-)
Ferve b. Müseyk el-Gutayfi’den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e vardım. (Ferve sözlerine devamla önceki) hadisi rivâyet etti. Hadis şöyle devam ediyor): birisi:. Allah'ın Resulü, bize Sebe'i anlat, o nedir? Bir yer midir yoksa bir kadın mıdır? dedi. Peygamber de) şöyle buyurdu: O kadın değildir, bir yer de değildir. Fakat o araplardan on (kavim) meydana getiren bir adamdır. (Bunlardan) altı (Kavim) Yemen dolaylarına, dört kavim de Şam havalisine yerleşti." hadisin ravilerinden) Osman, " el-Gutayfî" kelimesinin yerine " el-Gatâfâni" kelimesini rivâyet etti ve, " Bize el-Hasan b. El-Hakem en-Nehâî, haber verdi" (şeklinde) konuştu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3990-)
Ferve b. Müseyk el-Gutayfi’den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e vardım. (Ferve sözlerine devamla önceki) hadisi rivâyet etti. Hadis şöyle devam ediyor): birisi:. Allah'ın Resulü, bize Sebe'i anlat, o nedir? Bir yer midir yoksa bir kadın mıdır? dedi. Peygamber de) şöyle buyurdu: O kadın değildir, bir yer de değildir. Fakat o araplardan on (kavim) meydana getiren bir adamdır. (Bunlardan) altı (Kavim) Yemen dolaylarına, dört kavim de Şam havalisine yerleşti." hadisin ravilerinden) Osman, " el-Gutayfî" kelimesinin yerine " el-Gatâfâni" kelimesini rivâyet etti ve, " Bize el-Hasan b. El-Hakem en-Nehâî, haber verdi" (şeklinde) konuştu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3990-)
Ferve b. Müseyk el-Gutayfi’den rivâyet olunmuştur; dedi ki: (sallallahü aleyhi ve sellem)'e vardım. (Ferve sözlerine devamla önceki) hadisi rivâyet etti. Hadis şöyle devam ediyor): birisi:. Allah'ın Resulü, bize Sebe'i anlat, o nedir? Bir yer midir yoksa bir kadın mıdır? dedi. Peygamber de) şöyle buyurdu: O kadın değildir, bir yer de değildir. Fakat o araplardan on (kavim) meydana getiren bir adamdır. (Bunlardan) altı (Kavim) Yemen dolaylarına, dört kavim de Şam havalisine yerleşti." hadisin ravilerinden) Osman, " el-Gutayfî" kelimesinin yerine " el-Gatâfâni" kelimesini rivâyet etti ve, " Bize el-Hasan b. El-Hakem en-Nehâî, haber verdi" (şeklinde) konuştu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3991-)
Ebû Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vahy hadisini zikretmiş, " İşte bu, Yüce Allah'ın kalplerindeki korku giderilince" Sebe. (34) 23. ayeti(nde işaret buyurduğu mesele) dir" demiş.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3991-)
Ebû Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vahy hadisini zikretmiş, " İşte bu, Yüce Allah'ın kalplerindeki korku giderilince" Sebe. (34) 23. ayeti(nde işaret buyurduğu mesele) dir" demiş.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti
3991-)
Ebû Hureyre'den rivâyet olunduğuna göre; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vahy hadisini zikretmiş, " İşte bu, Yüce Allah'ın kalplerindeki korku giderilince" Sebe. (34) 23. ayeti(nde işaret buyurduğu mesele) dir" demiş.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud, Harfler Ve Kıraatlar Bölümü
Konu: Mûsâ B. İsmailin Rivâyeti