Hûd Suresi - 44. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Ve derken “Ey yeryüzü suyunu yut” denildi. “Ey gök yağmurunu durdur.” Ve böylece sular çekildi, Allah'ın hükmü yerine geldi, gemi Cûdî dağına oturdu. Ve yaratılış gayesi dışına çıkan bu toplum için, “Rahmetten uzak olsun” denildi.
Ahmet Varol Meali
"Ey yer, suyunu çek ve ey gök sen de tut!" denildi. Böylece su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cudi'nin üzerine oturdu ve: "Zalimler topluluğu yok olsun" denildi.
Ali Bulaç Meali
Denildi ki: 'Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.' Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cudi (dağı)üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: 'Uzak olsunlar' denildi.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Yere, "Suyunu çek!", göğe, "Ey gök sen de tut!" denildi. Su çekildi, iş de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. "Haksızlık yapan millet Allah'ın rahmetinden uzak olsun" denildi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
“Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdî’ye oturdu ve “Zalimler topluluğu, Allah’ın rahmetinden uzak olsun!” denildi.
Diyanet Vakfı Meali
(Nihayet) «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!» denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: «O zalimler topluluğunun canı cehenneme!» denildi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah tarafından denildi ki: "Ey yeryüzü suyunu yut! Ey gökyüzü sen de suyunu kes! Ve sular çekildi. Emir yerine gelmiş oldu. Gemi de Cudi dağı üzerine oturdu. O zalim kavme böylece dünyadan uzak olun denildi.
Elmalılı Meali (Orjinal)
bir de denildi: ey Arz! Yut suyunu ve ey Semâ! Açıl, su çekildi iş bitirildi ve gemi, Cudî üzerinde durdu, o zalim kavme def'olun denilmişti
Hasan Basri Çantay Meali
(Taraf-ı ilâhîden) denildi ki: «Ey arz suyunu yut, ey gök sen de tut». Su kesildi, iş olub bitirildi, (gemi de) Cûdî (dağının) üzerinde durdu. O zaalimler güruhuna «Uzak olsunlar» denildi.
Hayrat Neşriyat Meali
Nihâyet (vakti geldiğinde): “Ey yer! Suyunu yut! Ve ey gök! (Sen de yağmurunu) tut!” denildi. Su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cûdî (dağının) üzerine oturdu(2) ve: “(Allah'ın rahmetinden uzak olan) zâlimler topluluğu helâk olsun!” denildi.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve denildi ki: «Ey yer! Suyunu yut ve ey gök açıl.» Ve su kesildi ve iş icra edilmiş oldu. Gemi de Cûdi dağının üzerine yerleşti. Ve, «Zalimler olan kavim için uzaklık olsun!» denildi.
Suat Yıldırım Meali
Kâfirler boğulduktan sonra yerle göğe: “Ey yer suyunu yut ve sen ey gök suyunu tut! ” diye emir buyuruldu. Su çekildi, iş bitirildi ve gemi Cudi üzerinde yerleşti ve “Kahrolsun o zalimler! ” denildi. {KM, Tekvin 8, 4}*
Şaban Piriş Meali
-Ey yeryüzü suyunu yut, ey gök tut denildi. Su çekildi, emir gerçekleşti, gemi Cudi'ye oturdu. Ve şöyle denildi:-Kahrolsun Zalim toplum!
İbni Kesir
Denildi ki: Ey yer suyunu çek, Ey gök, sen de tut, su çekildi, iş de bitti. Gemi Cudi'ye oturdu. Zalimler güruhu Allah'ın rahmetinden uzak olsun, denildi.
Seyyid Kutub
Bir süre sonra yere «Ey yer, suyunu yut» ve göğe «Ey gök, yağmurunu tut» dendi. Bunun üzerine sular çekildi, Allah'ın emri gerçekleşti ve gemi Cudi'ye oturdu. Bu sırada «Kahrolsun zalimler güruhu» diyen bir ses duyuldu.
Tefhim-ul Kuran
Denildi ki: «Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.» Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cûdi (dağı) üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: «Uzak olsunlar» denildi.
Yusuf Ali (English)
Then the word went forth:(1538) "O earth! swallow up thy water, and O sky! Withhold (thy rain)!" and the water abated, and the matter was ended. The Ark rested on Mount(1539) Judi, and the word went forth: "Away with those who do wrong!"*
M. Pickthall (English)
And it was said: O earth! Swallow thy water and, O sky! be cleared of clouds! And the water was made to subside. And the commandment was fulfilled. And it (the ship) came to rest upon (the mount) Al-Judi and it was said: A far removal for wrongdoing folk!
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi