Mâide Suresi - 119. ayet



Abdullah Parlıyan Meali
Hesap günü Allah şöyle diyecektir. Bugün doğrulara doğruluklarının fayda verdiği gündür. Onlara içinde ebedi kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş ve kazanç budur.

Ahmet Varol Meali
Allah der ki: "Bu, doğrulara doğruluklarının yarar sağlayacağı bir gündür. Onlar için altından ırmaklar akan içinde sonsuza kadar kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş budur."

Ali Bulaç Meali
Allah dedi ki: 'Bu, doğrulara, doğru söylemelerinin yarar sağladığı gündür. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı oldu, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.'

Diyanet İşleri Meali (Eski)
Allah, "Bu, doğrulara doğruluklarının fayda verdiği gündür; ebedi ve temelli kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetler onlarındır. Allah onlardan hoşnud olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnud olmuşlardır, bu büyük kurtuluştur" dedi.

Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Allah, şöyle diyecek: “Bugün, doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür.” Onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.

Diyanet Vakfı Meali
(Bu konuşmadan sonra) Allah şöyle buyuracaktır: Bu, doğrulara, doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş ve kazanç budur.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah buyurdu ki: "Bu, sadıklara doğruluklarının fayda sağladığı gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır". Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş budur.

Elmalılı Meali (Orjinal)
Allah buyurur ki: bu, işte sadıklara sadakatlerinin faide vereceği gündür, onlara altından ırmaklar akar cennetler var ebediyyen içlerinde kalmak üzere onlar, Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allahdan razı, işte o fevzı azîm bu

Hasan Basri Çantay Meali
(Bu suâl ve cevablardan sonra) Allah dedi (diyecek) ki: «Bu (gün) doğru söyleyenlerin sadâkatları kendilerine fâide vereceği bir gündür. Altından ırmaklar akan cennetler — ki orada ebedî ve daimî kalıcıdırlar — Onlarındır. Allah kendilerinden raazî olmuşdur, kendileri de Ondan raazî olmuşlardır ve işte bu, en büyük kurtuluş ve seâdetdir».

Hayrat Neşriyat Meali
(Bunun üzerine) Allah şöyle buyurur: “Bu (gün), doğru olanlara doğruluklarının fayda vereceği gündür!(2) Onlar için, altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır; (onlar)orada ebedî olarak devamlı kalıcıdırlar. Allah onlardan râzı olmuştur ve (onlar da) O'ndan râzı olmuşlardır.” İşte büyük kurtuluş budur!*

Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Allah Teâlâ buyurdu ki: «Bu, sâdıklara sadâkatlarının faide vereceği bir gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır ki, onlar bunlarda ebedî olarak kalıcılardır. Allah Teâlâ onlardan razı olmuş, onlar da Allah Teâlâ'dan razı olmuşlardır. İşte bu, en büyük bir kurtuluştur.»

Suat Yıldırım Meali
Bunlardan sonra Allah buyurur ki: “Bu gün o gündür ki, doğruların doğruluğu kendilerine fayda verir. Onlara içinden ırmaklar akan cennetler var. Orada daimî kalırlar. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte büyük başarı ve mutluluk budur! ”

Şaban Piriş Meali
Allah ise şöyle dedi:-İşte bugün, doğrulara doğrulukları fayda verir. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte bu, büyük bir kurtuluştur.

İbni Kesir
Allah buyurdu ki: Bu, doğru söyleyenlerin doğruluklarının fayda verdiği gündür. Onlara; altından ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetler vardır. Allah; onlardan hoşnud olmuştur, onlar da Allah'dan hoşnud olmuşlardır. Büyük kurtuluş işte budur.

Seyyid Kutub
Allah dedi ki; Bugün, doğruların doğruluklarının yararını görecekleri gündür, onlar için altından nehirler akan ve içlerinde ebedi kalacakları cennétler vardır. Allah onlardan razıdır, onlar da ondan razıdırlar. İşte o büyük kurtuluş, o büyük başarı budur.

Tefhim-ul Kuran
Allah dedi ki: «Bu, doğrulara, doğru söylemelerinin yarar sağladığı gündür. Onlar için içinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı oldu, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur.»

Yusuf Ali (English)
Allah will say: "This is a day on which the truthful will profit from their truth: theirs are gardens, with rivers flowing beneath,- their eternal Home: Allah well-pleased with them, and they with Allah. That is the great salvation,(833) (the fulfilment of all desires).*

M. Pickthall (English)
Allah saith: This is a day in which their truthfulness profiteth the truthful, for theirs are Gardens underneath which rivers flow, wherein they are secure for ever, Allah taking pleasure in them and they in Him. That is the great triumph.

SURELER 1 - Fâtiha Suresi 2 - Bakara Suresi 3 - Âl-i İmrân Suresi 4 - Nisâ Suresi 5 - Mâide Suresi 6 - En’âm Suresi 7 - A’râf Suresi 8 - Enfâl Suresi 9 - Tevbe Suresi 10 - Yûnus Suresi 11 - Hûd Suresi 12 - Yûsuf Suresi 13 - Ra’d Suresi 14 - İbrahim Suresi 15 - Hicr Suresi 16 - Nahl Suresi 17 - İsrâ Suresi 18 - Kehf Suresi 19 - Meryem Suresi 20 - Tâ-Hâ Suresi 21 - Enbiyâ Suresi 22 - Hac Suresi 23 - Mü’minûn Suresi 24 - Nûr Suresi 25 - Furkân Suresi 26 - Şu’arâ Suresi 27 - Neml Suresi 28 - Kasas Suresi 29 - Ankebût Suresi 30 - Rûm Suresi 31 - Lokman Suresi 32 - Secde Suresi 33 - Ahzâb Suresi 34 - Sebe’ Suresi 35 - Fâtır Suresi 36 - Yâsîn Suresi 37 - Sâffât Suresi 38 - Sâd Suresi 39 - Zümer Suresi 40 - Mü’min Suresi 41 - Fussilet Suresi 42 - Şûrâ Suresi 43 - Zuhruf Suresi 44 - Duhân Suresi 45 - Câsiye Suresi 46 - Ahkâf Suresi 47 - Muhammed Suresi 48 - Fetih Suresi 49 - Hucurât Suresi 50 - Kâf Suresi 51 - Zâriyât Suresi 52 - Tûr Suresi 53 - Necm Suresi 54 - Kamer Suresi 55 - Rahmân Suresi 56 - Vâkı’a Suresi 57 - Hadîd Suresi 58 - Mücâdele Suresi 59 - Haşr Suresi 60 - Mümtehine Suresi 61 - Saff Suresi 62 - Cum’a Suresi 63 - Münâfikûn Suresi 64 - Teğâbun Suresi 65 - Talâk Suresi 66 - Tahrîm Suresi 67 - Mülk Suresi 68 - Kalem Suresi 69 - Hâkka Suresi 70 - Me’âric Suresi 71 - Nûh Suresi 72 - Cin Suresi 73 - Müzzemmil Suresi 74 - Müddessir Suresi 75 - Kıyâme Suresi 76 - İnsan Suresi 77 - Mürselât Suresi 78 - Nebe’ Suresi 79 - Nâzi’ât Suresi 80 - Abese Suresi 81 - Tekvîr Suresi 82 - İnfitâr Suresi 83 - Mutaffifîn Suresi 84 - İnşikâk Suresi 85 - Bürûc Suresi 86 - Târık Suresi 87 - A’lâ Suresi 88 - Gâşiye Suresi 89 - Fecr Suresi 90 - Beled Suresi 91 - Şems Suresi 92 - Leyl Suresi 93 - Duhâ Suresi 94 - İnşirâh Suresi 95 - Tîn Suresi 96 - Alak Suresi 97 - Kadr Suresi 98 - Beyyine Suresi 99 - Zilzâl Suresi 100 - Âdiyât Suresi 101 - Kâri’a Suresi 102 - Tekâsür Suresi 103 - Asr Suresi 104 - Hümeze Suresi 105 - Fil Suresi 106 - Kureyş Suresi 107 - Mâ’ûn Suresi 108 - Kevser Suresi 109 - Kâfirûn Suresi 110 - Nasr Suresi 111 - Tebbet Suresi 112 - İhlâs Suresi 113 - Felâk Suresi 114 - Nâs Suresi