Mâide Suresi - 14. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Ve aynı şekilde, biz nesârâyız diyen Hıristiyanlardan da kesin bir söz almıştık; ama onlar da, akıllarından çıkarmamaları gereken şeylerin çoğunu unutmuşlardı. Bu nedenle, onlar arasında kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Zamanı gelince Allah onlara neler işlediklerini açıkça gösterecektir.
Ahmet Varol Meali
"Biz hıristiyanlarız" diyenlerden de kuvvetli söz almıştık. Onlar da kendilerine hatırlatılanların bir kısmını unuttular. Biz de onların aralarına kıyamet gününe kadar devam edecek bir düşmanlık ve kin saldık. Allah, yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.
Ali Bulaç Meali
Ve: 'Biz hristiyanlarız' diyenlerden kesin söz (misak) almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de, kıyamete kadar aralarında kin ve düşmanlık saldık. Allah, yapageldikleri şeyi onlara haber verecektir.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
"Biz hıristiyanız" diyenlerden de söz almıştık; onlar, kendilerine belletilenin bir kısmını unuttular, bu yüzden aralarına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Allah, yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
“Biz hıristiyanız” diyenlerden de sağlam söz almıştık. Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple, biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah, ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek!
Diyanet Vakfı Meali
«Biz hıristiyanlarız» diyenlerden de kesin sözlerini almıştık ama onlar da kendilerine zikredilen (verilen öğütlerin veya Kitab'ın) önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber verecektir. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
"Biz hıristiyanız" diyenlerden de söz almıştık. Onlar da kendilerine hatırlatılan şeylerin çoğunu unutmuşlardı. Biz de onların arasına, kıyamete kadar sürecek kin ve düşmanlık soktuk. Allah, ne yapmış olduklarını onlara elbette haber verecektir.
Elmalılı Meali (Orjinal)
«Biz, Nasarâyız» diyenlerden de misaklarını almıştık derken bunlar da ıhtar edildikleri hakıkatlerin bir çoğunu unuttular, biz de aralarına Kıyamet gününe kadar sürecek buğz-u adavet bıraktık, yarın Allah onlara ne san'atler yaptıklarını haber verecek
Hasan Basri Çantay Meali
«Biz Nasrânîyiz» diyenlerin de sağlam te'mînâtını almışdık. Neticede onlar da va'z-u ihtaar edildikleri şeylerden bir hıssa almayı unutuverdîler. Biz de aralarına kıyamet gününe kadar düşmanlığı ve kîn-ü buğzu yapışdırdık. Allah onların ne (san'at) ler yapacaklarını ileride kendilerine (gösterib) haber verecekdir..
Hayrat Neşriyat Meali
(Yahudilerden olduğu gibi,) “Şübhesiz biz hristiyanız” diyenlerden de sağlam sözlerini almıştık; buna rağmen (onlar da) kendisiyle nasîhat edildikleri (kitapları)ndan(İncil'den) bir nasib (almay)ı unuttular. Bu sebeble kıyâmet gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin bıraktık. Allah, yapmakta olduklarını ileride (âhirette) kendilerine haber verecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ve, «Biz nâsarayız» diyenlerden de ahdlerini almış idik. Sonra ihtar edilmiş oldukları şeyden nasibdar olmayı unuttular. Artık Biz de onların arasına Kıyamet gününe kadar adâvet ve buğz bıraktık. Ve Allah Teâlâ neler yapmış olduklarını yakında haber verecektir.
Suat Yıldırım Meali
“Biz Nasrani'yiz, Hırıstiyanız” diyenlerden de kesin söz aldık. Fakat onlar da kendilerine tebliğ olunan derslerden bir çoğunu unuttular. Bu yüzden Biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek kin ve nefret bıraktık. Allah onların meslek haline getirdikleri bu işleri bir bir yüzlerine çarpacaktır. [2, 62] [KM, İşaya 19, 2]*
Şaban Piriş Meali
-Biz Hıristiyan'ız, diyenlerden de söz almıştık. Onlar da kendilerine hatırlatılandan ders almayı unuttular, bu yüzden aralarına kıyamete kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Allah, yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.
İbni Kesir
Biz, hristiyanız diyenlerden de söz aldık. Onlar da kendilerine öğretilenlerin bir kısmını unuttular. Bu yüzden kıyamete kadar aralarına kin ve düşmanlık saldık. Allah; yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.
Seyyid Kutub
Biz hristiyanız diyenlerden de kesin söz almıştık. Fakat onlar da kendilerine verilen öğütlerin başlıcalarını unuttular. Bu yüzden kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Allah şimdi yaptıklarını ilerde onlara tek tek bildirecektir.
Tefhim-ul Kuran
Ve: «Biz hıristiyanlarız» diyenlerden kesin söz almıştık. Sonunda onlar kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece biz de, kıyamete kadar aralarında kin ve düşmanlık saldık. Allah, yapageldikleri şeyi onlara haber verecektir.
Yusuf Ali (English)
From those, too, who call themselves Christians, We did take a Covenant,(715) but they forgot a good part of the message that was sent them: so we estranged them, with enmity and hatred between the one and the other, to the day of judgment. And soon will Allah(715-A) show them what it is they have done.*
M. Pickthall (English)
And with those who say: "Lo! we are Christians," We made a covenant, but they forgot a part of that whereof they were admonished. Therefor We have stirred up enmity and hatred among them till the Day of Resurrection, when Allah will inform them of their handiwork.
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi