Mü’min Suresi - 12. ayet
arabic
Abdullah Parlıyan Meali
Ve onlara şöyle denilecek: “Bu duruma düşmenizin sebebi şudur; Çünkü siz, tek olan Allah'a her çağrıldığınızda, inkâr ettiniz, ama O'na ortak koşulunca hemen inandınız. Artık hüküm, büyük ve yüce Allah'ındır.”
Ahmet Varol Meali
"Bu (başınıza gelen), yalnız Allah'a çağrıldığında inkâr ettiğiniz ve O'na ortak koşulduğunda inandığınız içindir. Artık hüküm yüce ve büyük olan Allah'ındır."
Ali Bulaç Meali
'Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Allah'a çağırıldığınız zaman inkar ettiniz. O'na ortak koşulduğunda inanıp-onayladınız. Artık hüküm, yüce, büyük olan Allah'ındır.'
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Onlara: "Yalnız Allah çağrıldığı zaman inkar ederdiniz de, O'na eş koşulunca inanırdınız. Bugün hüküm, yüce Allah'ındır" denir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
“Bu, sizin tevhid çerçevesinde Allah’a çağrıldığında inkâr etmeniz, O’na ortak koşulduğunda ise inanmanız sebebiyledir. Artık hüküm yüce ve büyük Allah’a aittir.”
Diyanet Vakfı Meali
(Onlara denir ki:) İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah'a ibadete çağrıldığı zaman inkâr edersiniz. O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz. Artık hüküm, yücelerin yücesi Allah'ındır.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
(Onlara şöyle cevap verilir): "Bu azab size şu sebeptendir: Siz tek Allah'a davet edildiğiniz zaman inkâr ettiniz. Ama O'na ortak koşulunca inandınız. Artık hüküm, o yüce ve büyük Allah'ındır."
Elmalılı Meali (Orjinal)
İşte bu size şu yüzdendir ki bir olarak Allaha çağırıldığında küfrettiniz ona şirk koşulunca ise iyman ediyordunuz, işte huküm o ulu, o büyük Allahın
Hasan Basri Çantay Meali
Bunun sebebi şudur: Bir olarak Allaha düâ edildiği zaman siz küfretdiniz. Eğer Ona eş katılırsa tasdıyk ediyordunuz. Artık hukûm, O çok yüce, O çok büyük Allahındır.
Hayrat Neşriyat Meali
Bunun (bu azâbın) sebebi şübhesiz şudur: “(Herkes) Allah'a, tek olarak da'vet edildiği zaman, (siz) inkâr ettiniz! Hâlbuki O'na ortak koşulsa, inanıyordunuz. Artık hüküm, Aliyy (çok yüce olan), Kebîr (çok büyük olan) Allah'a âiddir.”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
(Onlara cevaben denilecektir ki:) «Bu, size o sebeptendir ki, 'Allah birdir,' diye beyan olununca siz inkar ettiniz ve O'na şerik koşulacak olursa inanıveriyordunuz. Artık hüküm, o pek yüce, pek büyük olan Allah'a aitir.»
Suat Yıldırım Meali
Onlara şöyle cevap verilir: “Bu hale düşmenizin sebebi şudur ki: Allah'ın birliğine inanmaya çağırıldığınızda reddederdiniz, ama O'nun eşinden, ortağından bahsedildiğinde inanırdınız. Artık şimdi hakkınızdaki karar o çok ulu ve yüce Allah'a aittir. ” [6, 27-28]
Şaban Piriş Meali
İşte bu, dünyada iken yalnızca Allah'a çağrıldığında inkar etmeniz, O'na ortak koşulduğunda ise iman etmeniz sebebiyledir. Oysa, hakimiyet, yüce ve büyük olan Allah'ındır.
İbni Kesir
Bunun sebebi şudur: Yalnız Allah'a dua edildiği zaman inkar ederdiniz de, O'na şirk koşulunca inanırdınız. Artık hüküm; Aliyy, Kebir Allah'ındır.
Seyyid Kutub
Onlara «Bu duruma düşmenizin sebebi şudur: Tek Allah'a çağrıldığınız zaman inkar ederdiniz. O'na ortak koşulunca inanırdınız. Artık hüküm yüce ve büyük Allah'ındır.»
Tefhim-ul Kuran
«Sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan Allah'a çağırıldığınız zaman inkâr ettiniz. O'na şirk koşulduğunda da inanıp onayladınız. Artık hüküm, yüce, büyük olan Allah'ındır.»
Yusuf Ali (English)
(The answer will be:) "This is because, when Allah was invoked as the Only (object of worship),(4372) ye did reject Faith, but when partners were joined to Him, ye believed! the Command is with Allah,(4373) Most High, Most Great!"*
M. Pickthall (English)
(It is said unto them): This is (your plight) because, when Allah only was invoked, ye disbelieved, but when some partner was ascribed to Him ye were believing. But the command belongeth only to Allah, the Sublime, the Majestic.
SURELER
1 - Fâtiha Suresi
2 - Bakara Suresi
3 - Âl-i İmrân Suresi
4 - Nisâ Suresi
5 - Mâide Suresi
6 - En’âm Suresi
7 - A’râf Suresi
8 - Enfâl Suresi
9 - Tevbe Suresi
10 - Yûnus Suresi
11 - Hûd Suresi
12 - Yûsuf Suresi
13 - Ra’d Suresi
14 - İbrahim Suresi
15 - Hicr Suresi
16 - Nahl Suresi
17 - İsrâ Suresi
18 - Kehf Suresi
19 - Meryem Suresi
20 - Tâ-Hâ Suresi
21 - Enbiyâ Suresi
22 - Hac Suresi
23 - Mü’minûn Suresi
24 - Nûr Suresi
25 - Furkân Suresi
26 - Şu’arâ Suresi
27 - Neml Suresi
28 - Kasas Suresi
29 - Ankebût Suresi
30 - Rûm Suresi
31 - Lokman Suresi
32 - Secde Suresi
33 - Ahzâb Suresi
34 - Sebe’ Suresi
35 - Fâtır Suresi
36 - Yâsîn Suresi
37 - Sâffât Suresi
38 - Sâd Suresi
39 - Zümer Suresi
40 - Mü’min Suresi
41 - Fussilet Suresi
42 - Şûrâ Suresi
43 - Zuhruf Suresi
44 - Duhân Suresi
45 - Câsiye Suresi
46 - Ahkâf Suresi
47 - Muhammed Suresi
48 - Fetih Suresi
49 - Hucurât Suresi
50 - Kâf Suresi
51 - Zâriyât Suresi
52 - Tûr Suresi
53 - Necm Suresi
54 - Kamer Suresi
55 - Rahmân Suresi
56 - Vâkı’a Suresi
57 - Hadîd Suresi
58 - Mücâdele Suresi
59 - Haşr Suresi
60 - Mümtehine Suresi
61 - Saff Suresi
62 - Cum’a Suresi
63 - Münâfikûn Suresi
64 - Teğâbun Suresi
65 - Talâk Suresi
66 - Tahrîm Suresi
67 - Mülk Suresi
68 - Kalem Suresi
69 - Hâkka Suresi
70 - Me’âric Suresi
71 - Nûh Suresi
72 - Cin Suresi
73 - Müzzemmil Suresi
74 - Müddessir Suresi
75 - Kıyâme Suresi
76 - İnsan Suresi
77 - Mürselât Suresi
78 - Nebe’ Suresi
79 - Nâzi’ât Suresi
80 - Abese Suresi
81 - Tekvîr Suresi
82 - İnfitâr Suresi
83 - Mutaffifîn Suresi
84 - İnşikâk Suresi
85 - Bürûc Suresi
86 - Târık Suresi
87 - A’lâ Suresi
88 - Gâşiye Suresi
89 - Fecr Suresi
90 - Beled Suresi
91 - Şems Suresi
92 - Leyl Suresi
93 - Duhâ Suresi
94 - İnşirâh Suresi
95 - Tîn Suresi
96 - Alak Suresi
97 - Kadr Suresi
98 - Beyyine Suresi
99 - Zilzâl Suresi
100 - Âdiyât Suresi
101 - Kâri’a Suresi
102 - Tekâsür Suresi
103 - Asr Suresi
104 - Hümeze Suresi
105 - Fil Suresi
106 - Kureyş Suresi
107 - Mâ’ûn Suresi
108 - Kevser Suresi
109 - Kâfirûn Suresi
110 - Nasr Suresi
111 - Tebbet Suresi
112 - İhlâs Suresi
113 - Felâk Suresi
114 - Nâs Suresi